Stolen
Hırsızlık ne kadar kötü birşey olsa da, yapımcıların oyunlarında kullandıkları gözde konseptlerden birisi haline geldi. Stealth / action dediğimiz, gizlilik bazlı aksiyon türüne dahil olan bu yapımlara ilk olarak Thief serisi önderlik etti. Kaliteli oynanışı ve gizlilik öğelerinin esnek bir biçimde kullanılabilmesi, seriyi oldukça başarılı bir yere getirdi. Şimdi bu türü daha da ileri götrüme potansiyeli bulunan oyunlardan birisi Stolen gözüküyor. Gizlilik bazlı aksiyon türündeki Stolen, gizlenme ve hırsızlığın gerektirdiği tüm özellikleri bize sunacak; hem grafiksel, hem de oynanış bakımından.
Ses çıkartmak yok
Stolen’da bayan bir karakter olan Anya Romanov’u kontrol edeceğiz. Kendisi çok atletik ve hoş bir bayan, görevler esnasında gerçekleştirebileceği akrobatik hareketler ile birçok tehlikeyi aşmaya çalışacak. Duvarlara tırmanma, iplerden sarkma gibi birçok hareketi yapabilecek olan Anya’nın bu özelliklerini başarılı bir şekilde kullanmak da bize kalmış olacak. Forge City’de geçecek olan Stolen, 4 bölümden oluşuyor ama bu 4 bölümün her biri, kendi içerisinde birçok bölüme ve göreve ayrılacak, oynanış süreleri de oldukça uzun olacak. Bize yardım etmek üzere, radyo linki ile bağlı olduğumuz, Loui isminde bir de partnerimiz var. Maceramız boyunca bize görevlerimizi ve bölümlerle ilgili çeşitli bilgileri verecek olan Loui, aynı zamanda alet-edevat kullanımımızdan da sorumlu olacak. ArmPad dediğimiz radara benzer bir göstergemiz var. Burada düşmanlar, level’daki stratejik yerler ve bizi bekleyen tehlikeler gösterilecek. Ekranımızın alt kısmında, gizlilik oyunlarında olması gerektiği gibi bir gösterge olacak. Bu gösterge, sadece ne kadar aydınlıkta olduğumuzu değil, düşmana olan yakınlığımızı ve onun bizi ne derece görüp görmediğini de gösterecek.
Stolen, grafiksel olarak da temiz görünecek. Gizlilik bazlı olduğu için, ışık ve gölgeleme efektlerinin önemi de büyük, dolayısıyla yapımcılar bu konu üzerine oldukça eğildiklerini belirtiyorlar. Sadece ışıklandırma efektleri değil, görsel efektleri de kaliteli bir biçimde görebileceğiz. Kimi zaman, bir çatı tepesinde gezdiğimizde, yağmur ya da şimşek efektlerini gerçekçi görebileceğiz. Anya’nın karakter animasyonları da, yapacağı akrobatik hareketlerden dolayı göze hoş gelecek biçimde geliştiriliyor. Stolen’ı üçüncü şahıs görünümünden oynuyoruz ama strateji geliştirebileceğimiz ince kısımları görebilmek için, kamerayı birinci şahıs görünümüne alıp etrafı kontrol edebiliyoruz.
Gölgeler benim dostum
Partnerimiz Loui’nin sayesinde, düşmanlarımızı ekarte edebilmek ya da görüş alanımızı belirleyebilmek için kullanabileceğimiz birçok alet-edevat mevcut. Öncelikle şunu belirtelim, Stolen’da düşmanları öldürmek yok. Hepsini belirli stratejiler doğrultusunda geçici bir süre etkisiz hale getirebiliyor ya da o bölgede yakalanmadan geçmeye çalışıyoruz. Görüş olarak kullanabileceğimiz Night-Vision ya da zoom sağlayan eşyalarımız var, ayrıca düşmanları etkisiz hale getirebilmek için kullanabileceğimiz uyuşturucu oklar mevcut. Yalnız daha önce de belirttiğimiz gibi, bu uyuşturucu okların etkisi geçici oluyor ve daha sonra tekrar kendilerine gelebiliyorlar. Ayılma süreleri, düşmandan düşmana değişebiliyorlar, yani onların da kendilerine has karakteristik özellikleri bulunuyor. Bunlara karşı da hazırlıklı olmamız lazım. Etkisiz hale getiren silahın yanında, Anya dövüş yeteneklerini de kullanabiliyor, arkadan yaklaştığı bir düşmanı rahatça ekarte edebiliyor ama dediğimiz gibi, sadece geçici bir süre için. Bölüm içinde, düşmanları alt edebilmek için başvuracağımız bir sürü yol var, kendi yararımıza olanı seçmek ise bize kalmış. Görevler sadece çalma üzerine kurulu olmayacak, daha gerçekleştirmemiz gereken birçok aksiyon olacak. Ayrıca yeniden oynadıkça görevler daha değişik bir biçimde karşımıza çıkacak ve olaylara göre değişkenlik gösterebilecekler.
Üzerinde durulması gereken en önemli özelliklerden birisi de yapay zeka. Düşmanlara en ufak bir falso vermek, bizi didik didik aramalarına ve zor duruma düşmemize sebep oluyor. İnsanların yanında, bizi engellemeye çalışacak olan sentry gun’lar ya da kameralar da olacak, bunları alet-edevatlarımız ile yine geçici bir süre için etkisiz hale getirebilme şansına sahip olacağız. Düşmanlar, bölümler içerisinde sabit bir yolu takip etmeyecekler, ne zaman nereye gidecekleri ya da ne yapacakları belli olmayacak. Ayrıca, onları ne kadar etkisiz hale getirdiğimiz de çok önemli. Şöyle ki, tam olarak etkisiz hale gelmemiş, ya da hafızasını kaybetmemiş olan bir düşman, kısa bir süre sonra ayılıp radyo iletişimi ile destek birim çağırabiliyor, böylece başımız daha da belaya girebiliyor. Birini sağlam biçimde indirmişsek, uzun bir süre sonra ayılıyor ve sonra ne yaptığıını bilmez bir şekilde etrafta gezmeye devam ediyor. Her düşman, aynı tuzaklara tekrar tekrar düşmüyor, bu da bizi hep değişik arayışlara da stratejilere itiyor.
Stolen kalite kokuyor
Stolen’da, çalma görevlerinde başarıya ulaşmaya çalışırken oynayabileceğimiz mini oyunlar ile karşılaşacağız. Örneğin, bazı kapılardan geçmek için kilit kırma, bilgisayar hack’leme, kasa soyma gibi işlemler, bizim tarafımızdan mini oyunlar şeklinde gerçekleştirecek, bu da değişik ve güzel bir özellik. Stolen; PC, PS2 ve Xbox için piyasalarda olacak, bu versiyonlar birbirlerinden farklılık göstermeyecekler. PC için Nisan, PS2 ve Xbox için de Mart ayında piyasalarda olacak.