Oyun İncelemeleri

Stranglehold

Face Off, Wind Talkers ve Mission Imposibble 2 deyince aklınıza kim geliyor?
Tabii ki John Woo. Aksiyon filmlerinin en önemli isimlerinden biri olan 61
yaşındaki bu Çinli, kariyerinde farklı bir adım atıyor. Bir bilgisayar oyunu ile
onun aksiyon dolu zihni bir araya geliyor ve Stanglehold’u ortaya çıkartıyor.
Çıkarmasına çıkarıyor da meydana gelen ne onu bir görelim bakalım.

İsmini ilk duyduğumda “İşte, istediğim kadar aksiyona doyabileceğimiz bir yapım
geliyor” diye sevinmiştim. Zaman içinde çıkan videoları, görüntüleri,
beklentilerimi en üst noktaya çıkardı. Patlamalarla, düşmanlarla dolu,
tansiyonun hiç düşmeyeceği bir oyunla karşılaşacağımdan o kadar emindim ki, ana
menüsünün bile bu detaylar ile donatılacağını düşünmüştüm. Beni yanıltmadı,
menüye adımımı attığım anda aksiyon başladı. Video ya da ses ayarlarına girerken
bile birbirlerine silah doğrultmuş adamlar arasında dolaştım durdum. Daha önce
demo incelemesi detaylı olarak yapıldığı için ben bazı ayrıntıları es geçip,
daha çok oynanabilirlik ve yapay zeka üzerinde duracağım. Demo incelememizi
okumak isteyenler BURADAN ulaşabilirler.

Filmin tek ünlü ismi tabii ki Woo değil. Aynı zamanda Pirates Of The
Carribean’ın son filminden tanıdığımız Yun-Fat Chow da Stanglehold’ta bulunuyor.
Hem de tam içinde. Yönettiğimiz Dedektif Tequila, karizmatik ve atletik yapısını
ondan almış.




Yun-Fat Chow


Ver ordan bir Tequila

Çok klişe bir konusu olsa da iyiler ve kötülerin savaşı devam ettiği sürece,
biteceğini hiç sanmam, bu konular işlenecek. Jackie Chan filmlerinden çok daha
farklı değil. Öldürülen bir polis vardır, kahramanımızda bunu araştırmaya karar
verir. Ama o da ne? Ailesi kaçırılmıştır. Bunun üzerine yoldan çıkan, deli
danalara dönen kahraman polisimiz, bir manyak olup çıkmış, önüne gelen herkesi
kesip biçmeye daha doğrusu havaya uçurmaya başlamıştır.





Oyunun demosundan giriş videosu ile kısa bir oynama videosuNe kadar köfte, o kadar Max Payne

“Konu klişe olsa da oynanabilirlik ve ilerlemesi ile bu açığı kapatabilir” diye
düşünüyor olabilirsiniz. Ama sanırım tam anlamı ile o da olmamış. Hani derler ya
“Hık demiş burnundan düşmüş” diye, sanırım Stranglehold ile bu deyim tam yerini
buluyor. Konusundaki benzerlikler, ilerleme, kontrol şekilleri, hatta ve hatta
Bullet Time’i kullanması bile nerede ise aynı. Tek fark ile burada “Bullet
Time”, “Tequila Time” olmuş. İşlevi aynı, kullanışı aynı. Zamanı yavaşlatıp,
rahatlıkla düşmanlarınıza nişan alabiliyorsunuz.

Adımınızı attığınız anda, yolunuz kapatılıyor ve size belirlenmiş yollarda
ilerleyerek bölüm sonuna ulaşmaya çalışıyorsunuz. Aslında bir eliniz ateşte, bir
eliniz ilerleme tuşunda. Yapacağınız şeyler neredeyse sadece bunlardan ibaret.
Çeşitli bomba yerleştirme görevleri veriliyor, bunlarda bile tek yapmanız
gereken, sadece bomba noktalarına ilerlemek. Yolunuz kimi zaman tıkanıyor. Bu
durumda iki noktaya dikkat etmelisiniz. Ya arkanızda unuttuğunuz bir görev
vardır ya da yolunuzu açabilmek için çeşitli mekanizmalar kullanmak
zorundasınızdır. Bu da genellikle bir yerleri havaya uçurarak oluyor.

Oyunda en çok aklıma takılan noktalardan biri, ortalığın birbirine girmesine
rağmen, aksiyon bittiği anda ortaya çıkan hemen köşe başında ya da yan yolda
duran insanların hiçbir şey yokmuş gibi günlük hayatlarına devam ediyor olması.
Sanki az evvel ortalık birbirine girmemiş, insanlar ölmemiş, bombalar patlamamış
gibi. Dedik ya John Woo diye, aksiyon dibine kadar olacak, gerisini boşver.


Bölümleri tamamladığınızda ne kadar başarılı olduğunuza dair veriler geliyor.
Çevreye verdiğiniz zararlar milyon dolarlar ile ifade ediliyor. En az 10 milyon
dolarlık hasarlar veriyorsunuz. Kimliğinizi kısa süre içinde geri alacaklar
merak etmeyin. Sadece ilk bölümde 182 kişiyi öldürmüş olmam ne kadar yoğun bir
aksiyon olduğunu anlatır. Üstelik her görevi tamamladıkça daha zorlaşan görevler
sebebi ile bu sayı artıyor. Hazır görev demişken 1-2 detayı vermekte fayda var.
Çok zorlayıcı görevler olmasa da bölüm sonları inanılmaz derece kastırmışlar.
Bilmem kaç tane bomba yerleştir gibi kolay işlerin ardından, öldürmek çok zor
olan Boss’lar ya da onlarca kişi ile aynı anda karşılaşacağımız bölüm sonları
ile delirtiyorlar.

Oyunda Unreal 3 Engine kullanılmış. Unreal 3 motorunun gücünü ve
marifetlerini biliyoruz. Ama Stranglehold içinde grafikler pek fazla hoşuma
gitmedi. Unreal’ın gücünü ortaya koyamamışlar. Aynı motor Bioshock’ta da
kullanılmıştı ve sonuç ortadaydı. Şahsen oyundan daha iyi grafikler bekliyordum.
Daha etkileyici ve güzel yapılabilirdi.





Öldürdüğünüz adamları bu şekilde yerde Break Dance yaparken görürseniz şaşırmayın.Ortam ile etkileşim oldukça fazla. Her şeyi parçalayabiliyor, nerede ise her
duvarı yıkabiliyor ya da hasar verebiliyorsunuz. Düşmanlarınız kimi zaman bir
duvarın kimi zaman bir sütunun arkasında saklanıyor. Bu siperleri onları çok
fazla korumayacaktır, zira hepsinin kendine has bir dayanma noktası var.
Parçalanan siperin ardından sıra ona geliyor. Bu parçalanma ve etkileşim Havok
sayesinde yapılıyor. Oyun içinde Havok ile fizik modellemesini göz önüne
sunuyorlar. Çok zaman ise direk düşmana ateş
etmek yerine kitle imha silahlarını da kullanabilirsiniz. Ne gibi mi?
Hedeflerinizin üstünde duran, kayaları tutan, parlayan tahtalara (Ne tamlama
oldu ama…) ateş ederseniz, parçalanarak taşıdığı tüm ağırlığı olduğu gibi
düşmanlarınızın üstüne bırakacak. Bu sayede daha fazla düşmanı bir seferde
öldürebilirsiniz.

Giriş müziği bir inanılmaz

Tabii ki oyunun güzel özellikleri de var. Bunlardan biri de müzikleri. Pearl
Harbor’u bir çoğunuz seyretmiştir. Hans Zimmer’in eşsiz müzikleri filme ayrı bir
hava katmış, izleyicileri o kadar çok bağlamıştı. Tarz olarak oyunumuzda da
benzer müzikler kullanılmış. Daha başladığınız gibi içine çekiyor. Gerçek
anlamda silahı belinize koyup dışarıya çıkıp birilerini temizlemek istiyorsunuz.
Zaten bu kadar etkileyebilecek bir oyunu da +18 sınırı ile satıyorlar ki son
derece doğru olduğunu düşünüyorum.

Bir teknik detayı vermekte fayda görüyorum. İlk kurulumdaki oyuna başlayamadan,
menünün ardından sürekli bilgisayarım reset atıyordu. Özelliklerini düşürdüm,
baştan yükledim. Sonuç nafile, hep aynıydı. Biraz araştırdıktan sonra Ati ekran
kartı kullanıcılarının sürücülerini güncellemesi gerektiğini buldum.

Stranglehold, aksiyon severlerin rahatlık ile alıp oynayabileceği bir oyun.
Eksikliklerini çok fazla kafanıza takmazsanız, hızlı akan sahneleri ve yüksek
tansiyonu ile eğlenceli vakit geçirmek için birebir. Sadece giriş müziği için
bile alınabilecek bir oyun.




John Woo Kimdir?
1946 yılında Güney Çin’de doğan üsta yönetmen, kariyerine 1969 yılında yönetmen asistanı olarak başladı. İlk çıkışını 1986 yılında “Ying Hung Book Sik” isimli filmle yapan yönetmen, aksiyon filmlerine getirdiği farklı bakış açısı ile kendine saygın bir yer edindi. Önemli filmleri arasında, başrollerini John Travolta ve Nicholas Cage’in oynadığı Face Off ile Tom Cruise’un başrölünü oynadığı Görevimiz Tehlike serisinin 2. Filmi bulunuyor. Tom Cruise onu, “Konuştuğunda sanki dans eder gibi tüm enerjisini veriyor. Aksiyon sahnelerinde sanki bir kareograf ile çalışıyorum” sözleri ile tanımlamış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu