Oyun İncelemeleri

SWAT 4

SWAT-3, FPS oynanışına sahip taktiksel bir aksiyon oyunuydu. Türünün en özel
yapımlarından biri olan SWAT-3, rakiplerine oranla bazı yönlerden ağır
basıyordu. Oyunda diğer FPS’lerde kullanamadığımız kadar strateji uygulamak
zorundaydık. Aksi halde ekibimizi yalnız bırakmamız söz konusu oluyordu. Örneğin
birden fazla girişi olan bir binaya, düşmanın zayıf yönüne en yakın yerden
girmemiz, her zaman için bizim ve ekibimizin sağlığı açısından gayet yararlı
olmuştur.

Bir çok FPS’de karşılaştığımız gibi düşmanın orta yerine atlayıp, gelene gidene
kurşun sıkmak, SWAT 3’te tam manasıyla işlemiyordu. Oyunda düşmanlarda gayet
akıllıca davranıyorlardı. Bir kere oyunu her açığınızda yerleri değişiyorken,
kuytu köşelere saklanmaları da, her an tetikte olmanızı gerekiriyordu.
Ekibinizle odaları dolaşırken, düşman bazen yatağın altından, bazen dolaptan
hatta bazende merdiven altındaki gizli bir kapaktan çıkıveriyordu ki, bu durum
oyundaki heyecan kat sayısını epey arttırıyordu.

Mantalitesi ekip çalışmasına dayanan SWAT 3’te, Red ve Blue olmak üzere
takımımızı 2’ye ayırabiliyorduk. Böylelikle birden fazla mevziiyi korumamız
gereken anlarda, iki grup halinde çalışabiliyorduk. Bir çok yönüyle
rakiplerinden ayrılan SWAT 3, 1999 yılında piyasaya çıkmıştı. Aradan geçen
yıllarda yeni bir SWAT haberi duymak için sabırsızlandık hep. Bundan neredeyse
tam 1 yıl önce, SWAT 4’ün ilk haberleri geldi. Sevindik! çünkü tekrar rehine
kurtarıp, teröristleri etkisiz hale getirecektik. İşte bu duygu yoğunluğuyla
geçen 1 yıldan sonra SWAT 4’ü nihayet ele geçirdik!

Brifing

Oyunu yükleme işlemi sürerken, SWAT 4’ü ne kadar süredir beklediğimi unutmuş
olmalıyım ki, hiç sabırsızlanmadım. Gelin görün ki oyun açılıp, karşımda SWAT 4
logosunu görünce, mest oldum diyebilirim. Eski günlerim, eski operasyonlarım
gözümde canlandı(!) Daha fazla beklemeden hemen görevlere başlamak istiyordum.
Fakat öncelikle ayarlar ekranına uğradım. Oyunda ayrıntılı görüntü ayarlarının
bulunması, önemli bir artı. Ayrıca tuş kombinasyonlarının, SWAT 3’e oranla daha
da azaltılması dikkatimi çeken bir başka ayrıntı oldu. Böylelikle oynanabilirlik
adına iyi bir adım atılmış. SWAT 3’te bilindiği üzere çok fazla tuş kombinasyonu
bulunuyordu.

İlk görevime geçmeden önce antrenman bölümüne göz attım. Tek başıma olarak
başladığım parkura, ekibimi yanıma katarak devam ettim. Yapımcılar çok yararlı
bir alıştırma bölümü hazırlamışlar. Görevler boyunca karşınıza gelebilecek her
engel için, antrenman bölümünde alıştırma yapabiliyorsunuz. Eski versiyonu
oynayanlara, oynanabilirlikteki kısa yollar oldukça hoş gelecektir. SWAT 4’te,
yanınızdaki elamanlara komut vermek için bir çok tuşa basmak yerine mouse’un sağ
tuşuna basıp, açılan menüden seçim yapıyoruz. Böylelikle aksiyonun yükseldiği
anlarda, kararlarımızı uygulatırken daha dinamik olabileceğiz.

Artık ilk görevime çıkmanın vakti geldiğini düşünerek, Career’e tıkladım. İlk
bölüm “Food Wall Restaurant”. Karşımda duran arayüz sayesinde, ister sesli ister
yazılı brifing alabiliyorum. Bunun dışında görevle ilgili ayrıntılı bilgiler
edinebiliyoruz. Hedefin saç renginden tutun, doğum tarihine, göz renginden tutun
boy ve kilosuna kadar ayrıntılar bize sunuluyor. Tabii her görevde elimizdeki
bilgiler bu kadar çok olmayacak. Bu durum bizi iyiden iyiye havaya sokuyor.Herkes hazır mı?

Tıpkı SWAT 3’teki gibi kendimizin ve takımımızın ekipmanlarını biz hazırlıyoruz.
Burada elemanlarımızı tanımamız için her biri hakkında kısa bilgiler bulunuyor.
Uygun silah seçimlerini de yaptıktan sonra tıklıyoruz “Start”a!

Oyunun yüklemeleri için pek kısa sürüyor diyemeyiz. Gerek oyun açılırken olsun,
gerek bölüm yüklemeleri olsun maalesef bekletiyor. Fakat gülü seven dikenine
katlanır diyerek, sabrediyoruz ve bulanık olarak açılan görüntünün ardından Food
Wall Restourant’tayız. Arkamızda ekip aracımızı duruyor. İlk olarak ekibimi
derhal yanıma çağırdım. Bunu yapmak için “Tab” tuşu ile seçim yapmanız
gerekiyor. SWAT 3’ü oynayanlar bilirler. 5 kişilik bir takım olmanıza karşın,
isterseniz 2’ye veya 3’e ayrılabiliyorsunuz. “Tab” tuşuna bastığınızda, ekranın
sağ alt köşesinde bulunan “Fall in” komutu (Yada başka bir komut) kırmızı, mavi
veya sarı oluyor. Elemanlarınızın sırtlarında yazan isimlerin ne renk
yazıldığına bakarsanız, 2’sinin mavi, diğer 2’sinin kırmızı olduğunu
göreceksiniz. Tab tuşu ile hangi rengi seçerseniz o gruba emir verebiliyorsunuz.
Eğer sarıyı(Gold olarak belirtilen) seçtiğiniz takdirde, tümünü birden komuta
edebiliyorsunuz. İşte oyunun en zevkli anları da, her aksiyon anına sizin
müdahale etmenize gerek kalmaması. Önden gönderdiğiniz elamanlarınız, bazen tüm
tehlikeyi üstlenebiliyorlar. Bu durum oyunu klasik FPS’lerden çok farklı bir
noktaya taşıyor.

Başladığımız nokta itibariyle binanın köşesinde bulunuyoruz. Hemen ilerimizde,
restoranın ön kapısı olmasına karşın, sağ taraftaki ara sokak dikkatimizi
çekiyor. İki kişiyi derhal oraya gönderiyorum.

Blue… Go There.

Oyunun en büyük kolaylıklarından biri yapılması gereken atraksiyonların, Swat
4’ün akıllı sistemi sayesinde ekranda belirmesi. Örneğin ilerideki kapıyı
açtırmak için kırmızı takıma komut vermeniz gerekiyor. Mouse’u kullanarak hedefi
kapının üzerine getirdiğinizde, ekranın altında “Open&Make Entry” vb… bir
komut çıkıyor. O andan itibaren yapmanız gereken sadece “Space” tuşuna dokunmak.
Böylelikle elemanlarınız, altta çıkan komutu yerine getirecektir. Fakat siz daha
farklı bir komut vermek istiyorsanız, hedef yine kapının üzerindeyken, mouse’un
sağ tuşuna basılı tutup, açılan menüden istediğinizi seçebilirsiniz. Önceki
versiyonu oynayanların bildiği üzere rakamları tuşlayarak, komut vermek artık
tarihe karışmış.

Mavi takımı sağ taraftaki ara sokağa göndermek için, mouse ile gitmelerini
istediğim yerin üzerinde sağ tuşa tıklayarak, “Move to” komutunu verdim.
Böylelikle mavi takım oraya doğru yol alırken, kırmızı takıma verdiğim “Cover”
emri ile ön kapıyı tutmalarını sağladım. Açıkcası planım şimdilik, mavi takımla
arkadan binaya girmek. Tabii önden kaçmaya kalkan olursa, kırmızı takım hazır
bir şekilde kapıya hedef almış, bekliyor olacak.

Mavi takımın yanına gitmek için dar ara sokaktan geçiyordum. Hemen sol tarafımda
bir çöp kutusu duruyordu. Oyunda zıplamanın olmaması biraz oynanabilirlikten
çalıyor açıkcası. Zıplayarak ta bazı yerlere ulaşmak, eğlenceli olabilirdi.
Neyse mavi takımın yanına gittiğimde, çevrede hiç bir hareketlilik gözlemedim.
Zaten aksi bir durumda, bu özel eğitimli Swat elemanları gereğini yaparlardı.Stack Up and Check the Lock

Arka kapıyı bulmuştuk. Adamlarıma “Stack Up” komutunu vererek, kapının kilitli
olup olmadığına bakmalarını istedim. Kapı açıktı. Kahramanlık yapmanın bir
gereği olmadığını düşünüp, içeriye ilk onları soktum. Herşey temiz gözüküyordu.
Ufak koridorun sonunda sağ ve sola doğru iki geçiş vardı. Sağ tarafta silahlı
biri olduğunu gördüm. Hemen onun üzerine mavi takımı yollayıp, kendim de sol
tarafı kontrol etmek için bulunduğun noktadan çıktım. Arkamdan gelen iki el
silah sesiyle paniklemiştim. Hemen dönüp baktım ki, herhangi bir yaralı yok.
Şüpheli ise teslim olmayı kabul etmiş gözüküyordu. Elleri havada olan adamın
yanına gidip, (“h” tuşu ile)kelepçeyi taktım. Tıpkı önceki oyunda olduğu gibi
birini kelepçelemek için veya bir kapıya patlayıcı yerleştirmek için, elimizdeki
materyali, mouse’un sol tuşuna basılı tutarak kullanıyoruz. Kısa sürede
kelepçeleme işlemi bittikten sonra tekrar arkamdaki odaya baktım. O sırada
silahını bize doğrultmuş bir başka şüpheli karşımıza çıktı. Vücuduna bir kaç
kurşun isabet edince yere yığılan genç adam ölmüştü. Mouse ile onun üzerine
baktım. Bunu rapor etmemiz gerekiyordu. Ekranın aşağısında çıkan komutu yerine
getirmek için “f” tuşuna bastım. Rapor verilmişti. Aynı işlemi az önce canlı
olarak ele geçirdiğimiz adama da yaptıktan sonra ilerleyebileceğimiz 3 yol
bulunduğunu gördüm. Arkamızda bulunan oda kilerdi. Odanın çok büyük olmayacağını
düşünüp, mavi takıma komut verdim.

Move to Clear

İçeride bulunan mutfak çalışanını hemen kelepçeleyip rapor ettikten sonra yüzümü
üst kata çevirdim. Planım mutfağa en son girmekti. Çünkü oradan restoranın ön
tarafına ulaşabiliyorduk. Yukarıya çıkıp, girdiğimiz ilk odada bir silah bulduk.
Oyun boyunca bulduğunuz tüm silahları toplayın. Bunu yapmanız için mouse ile
üzerine gelip “f” tuşuna basmanız yeterli. Hemen ilerideki kapıdan içeriye yine
öncelikle mavi takımı gönderdim. Fakat bu sefer verdiğim komut farklıydı. “Open,
Bang&Clear” diyerek kapıyı açıp, içeriye gaz bombası atmalarını sağladım. Tam
düşündüğüm gibi içeride bir şüpheli daha bulunuyordu. O öksürürken, elemanlar
çevreyi kontrol ediyorlardı. Bu esnada adamın yanına gidip kelepçeledim. Rapor
verdikten sonra mavi takımı alıp, aşağıya tekrar indim. Operasyonun başından
beri ön kapıyı gözetleyen kırmızı takıma, bu noktada iş düşecekti. Planım, ön
tarafa mavi takımla beraber ani bir baskınla girer girmez, kırmızı takımı da
içeriye sokmaktı. Tam kurguladığım gibi gerçekleştirdiğim plan doğrultusunda bir
rehineyi daha ele geçirdik. Görevin tamamlandığı mesajı gelmesine karşın,
girmediğim iki oda olan tuvaletlere de göz attım. En nihayetinde görev
tamamlanmıştı artık!

Mission Complete

SWAT 4’teki zorluk seviyeleri dengeli hazırlanmış. Kurtardığınız rehinelerden,
sağ elegeçirdiğiniz teröristlere kadar bir çok yönden puan kazanabiliyorsunuz.
Bu puanlar Easy seçeneği dışındaki tüm zorluk seviyelerinde bölümü geçmeniz için
gerekiyor. Çünkü yapımcılar oyuna puan barajı koyarak, ilerleyen zorluk
seviyelerinde yapımı tek düzelikten kurtarmayı hedeflemişler. Fakat Easy’de
herhangi bir baraj yok. Kaç puan alırsanız alın, bir sonraki göreve geçmeye hak
kazanıyorsunuz. Benim tavsiyem Easy’nin fazla kolay olduğu yönünde. Eğer oyundan
alacağınız zevki biraz daha yukarılara çıkarmak istiyorsanız, en azından
“normal” zorluk seviyesinde oynamalısınız.Oyunda bazı hatalarda mevcut. Bazen başından vurduğunuz düşmanlar ölmeyebiliyor.
Ayrıca yapımda yapay zeka hataları da maalesef var. Düşmanı farklı bir noktaya
hedef almış olarak yakaladığınızda, başını sağ sola biraz çevirsede sizi
görmeyebiliyor. Fakat o anda ateş edipte öldüremezseniz ya hemen kaçıp
saklanıyor ya da silahının namlusunu size çeviriyor. Bir başka gözüme çarpan
hata da, ileriki bölümlerden birinde aşağıda bulunan düşmana, iki kat yukarıdan
ateş etmeme karşın, başını hiç kaldırmadan yürüyerek kaçması. Sanki bir ses
duymuşta, temkinli bir şekilde kontrol etmeye gidiyormuş gibi davrandı. Maalesef
yapımda bazı ufak tefek yapay zeka hataları bulunuyor. Fakat kimbilir belki
yapımcılar, bir yama ile oyunu bu hatalardan arındırırlar.

Hiç şüphesiz oyunun en büyük eksisi uzun yüklemeleri gibi gözüküyor. Oyun
açılırken oldukça fazla beklettiği yetmiyormuş gibi, bölüm yüklemeleri de bir
hayli uzun sürüyor. Açıkcası beklerken bir nebze olsun konsantrasyon kaybına
uğruyorsunuz. Tavsiyem özellikle oyun açılırken, sevdiğiniz işlerle meşgul
olmanız. Aksi halde monitörün başında, mumya hayatı yaşamanız muhtemel(!)

İlk görevler adeta peşi sıra geçilirken, 5. görevde bir hayli
duraksayabilirsiniz. Yapımcılar SWAT 3’te de böyle bir yöntem izlemişlerdi. Ard
arda görevleri geçerken, birden zor bir bölümle karşılaşıp, duvara çarpmış gibi
oluyordunuz. Sonrasında haliyle “restart”lar başlıyor. Bilindiği üzere
ekibinizdekiler yaralandığında veya devam edemeyecek duruma geldiklerinde, oyuna
devam edebiliyorsunuz fakat siz olmadan görev başarısız sayılıyor. Bilmeniz
gereken bir diğer noktada, kolaylıkla etkisiz hale gelebiliyor oluşunuz. Hatta
düşmanlarınızla sizin aranızda neredeyse fark yok gibi. Onlar kadar sizde bir
kaç kurşunla yere serilebiliyorsunuz. Tabii bölümün sonlarında pusuya yatmış bir
düşman tarafından, tek kurşunla can vermeniz, bazen çıldırmanıza neden oluyor.
İşte bu gerçekçilikte oyunun diğer Fps’lerden ayrılan bir başka noktası.

Terörsitleri etkisiz hale getirmek için bir çok yöntem deneyebileceğimiz oyunda,
sivilleri öldürmemeye özen göstermeniz gerekiyor. Bunun için her hamlenizden
önce, saha araştırması yapın. Optiwand Mirror isimli cihaz en büyük yardımcınız
olacak. Uzun namlulu tüfek benzeri makinanın ucunda, savaş helikopterlerinde
kullanılana benzer, oynar başlıklı bir kamera bulunuyor. Duvar köşelerinde çok
büyük fayda sağlayacak cihazı, kapalı kapılar ardından da kullanabilirsiniz.
Bunun makinanın uç kısmını, kapının altındaki boşluğa doğrultup, mouse’un sol
tuşuna basılı tutmanız yeterli. Böylelikle kamera, kapının altından içeriyi size
gösterecektir. Böylelikle içeride siviller bulunuyorsa, bomba atıp, onlara
yanlışlıkla zarar vermeyi önlersiniz.

Genel olarak bakıldığında SWAT 4 çok başarılı bir yapım olmuş. Zaten oyun genel
karakteristikleri itibariyle oynanmayı hak ediyor. Swat 3’e oranla
oynanabilirliğin oldukça kolaylaştırıldığı oyunun grafikleri epey dikkat çekici.
Fakat piyasada Doom-3: RoE ve Half Life-2 gibi grafiksel manada astronomik
oyunlar varken, biraz geride kalıyor. Sesler ise gayet kaliteli hazırlanmış.
Eğer oynayacak FPS bulmakta zorlanıyorsanız, işte size çok kaliteli bir yapım.
Taktiksel öğelerle bezeli oluşu, daha önce tatmadığınız deneyimler yaşatabilir.
En kısa zamanda edinip, 14 görev boyunca timinizin başında olmanız dileğiyle.
Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmayın…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu