Oyun İncelemeleri

Tales From The Borderlands: Episode 3 – Catch a Ride

Tales From the Borderlands duyurulduğunda hepimiz umutluyduk. Bunun sebebi belli: Telltale’ın tarzına uygun bir seri geliyordu. Grafik tarzı olsun, hikaye anlatımı olsun, oyun evreni olsun Telltale ve Gearbox ortaklığı kötü bir sona gitmeyecekti.

Gitmedi zaten harika bir başlangıç yapan Zero Sum oyuncuların ve basının takdirini topladı. Zaten ne olduysa o zaman oldu ve Telltale oyunun ikinci bölümünü aylarca beklemek zorunda kaldık. Kalitesine rağmen ilk bölüme göre sönük geçen Atlas Mugged bombayı en sonda patlatıyordu ve hepimizi üçüncü bölüm için meraka sürüklüyordu.

Serinin Aralık ayında sonlanması planlanıyor. Yani önümüzde sadece iki bölüm var. Telltale bizi eğlendirirken bir yandan da arka planda harika bir hikaye örüyormuş. Evet, oyunun %99’u hikayeden oluşuyor ama ben bu kadar sağlam olmasını cidden beklemiyordum. Aralık ayı geldiğinde Tales From the Borderlands’ten ayrılmak istemeyebiliriz, benden söylemesi.

Yazının sonraki birkaç paragrafı önceki bölümlere dair sürpriz bozanlar (spoiler) içermektedir.

“En son nerede kaldık? Rhys ve Fiona bir kez daha önemli bir karar almak zorundaydı. Arkadaşları tehlikedeyken Atlas’ın kalbinde yatan sırları öğrenmeye sadece birkaç adım uzaktaydılar. Bölüm boyunca peşimizi bırakmayan paralı askerler, suikastçılar, Hyperion derken Fiona ve Jack arasında seçime zorlanıyorduk.

Fiona’ya mı güvenecektik yoksa zamanında en büyük idolümüz olan Jack’e mi? İşte bu sizin çözmeniz gereken bir problem. Ben kendi açımdan problemleri çözüm gibi.”

Üçüncü bölüm “Catch a Ride” yukarıda yazdığım olayların hemen ardından başlıyor. Yeni bölümün yıldızı ilginç bir şekilde sentetikler oluyor. Özellikle Loader Bot serinin gizli yıldızı olacak gibi görünüyor.

İkinci bölümün sonunda nasıl bir karar alırsanız alın bir şekilde bulunduğunuz durumdan sıyrılmayı başarıyorsunuz ve hiç tahmin edemeyeceğiniz bir yol arkadaşı ediniyorsunuz. Bir noktadan sonra hikaye öyle bir açılıyor ki bırakın sonraki bölümleri, sonraki sahnede bile neler olacağını merak etmeye başlıyorsunuz. Tales From the Borderlands her yeni bölümüyle hikayesini daha bir ustalıkla işliyor, orası kesin.

Kahkahaların yanında bu sefer yüreğinizi ağzınıza getirecek tonlarca an yaşayacaksınız.  İşin asıl güzel kısmıysa Catch a Ride’ın uzun zaman sonra Telltale’dan gelen en oynanabilir oyun olması. Ebet, bunu ben söylüyorum. Bugüne kadar çok eleştirdiğim oynanış, yeni bölümde hayli toparlamış. Gerçi bunun sebeplerinden biri bölümün aşırı derece aksiyon içermesi olabilir. Gizlilik, topyekun kavga, Loader Bot… Bu bölümde gerçekten tansiyon bir an bile düşmüyor.

İşin kötü yanıysa birkaç yerde karşıma çıkan yalancı seçimler oldu. Hani, oyunun günahını almak istemiyorum ama hakikaten bazı kritik noktaları sırf meraktan defalarca kez oynadım. Amacım “Acaba bir şeyler değişecek mi?” olmasına rağmen oyuna herhangi bir gözle görülür etkisi olmadı. Firmanın diğer oyunlarını da düşününce, bazı önemli gösterilen seçimlerin aslında ne kadar illüzyon koktuğunu da biliyorum. Anlayacağınız, ne yaparsanız yapın, bir şeyin olacağı varsa oluyor…

Ses ve müziğe özellikle değinmek gerekiyor çünkü Catch a Ride bu konuda çok ama çok başarılı. Jeneriklerin kalitesi kadar seçilen parçalar da sizi oyuna bir anda bağlıyor. Seriye dahil olan karakterlerin seslendirmeleri de çok sağlam olmuş. Özellikle… Neyse… Sürpriz bozana gerek yok şimdi.

Sonuç olarak Tales From the Borderlands Episode 3: Catch a Ride sadece serinin değil belki de Telltale külliyatının en başarılı bölümlerinden biri. Sonunda yaşattığı beklenti hissi, hikayesi, durmak bilmeyen aksiyonu ve harika esprileriyle oynanmayı sonuna kadar hak ediyor. Ben iyi olmasını bekliyordum ama bu kadar sağlam bir bölüm beklemiyordum açıkçası. Vallahi bravo!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu