Orange Box’ı aldığım zaman sadece Episode 2’le sınırlı kalınmıyordu. Asıl
merak ettiğim oyunlardan biri Portal’dan çok Team Fortress 2’di. Gösterilen
videoları ve ekran görüntüleri, yapımın oldukça eğlenceli olacağını
gösteriyordu. Aslında geçmişe kısa bir yolculuk yaparsak Team Fortress’ın ne
kadar başarılı olduğunu görebiliriz. Gerçekten de Dünya çapında baya bir fan
kitlesi toplamış HL moduydu. Yapılan turnuvaları, kendine ait atmosferiyle
Counter-Strike gibi hayranları olmuştu. Ancak ülkemizde dışarıda gördüğü ilgiyi
pek fazla göremedi. Hatta bildiğim kadarıyla Türkiye’deki bir iki serverı da
kapanmıştı. Şahsen böylesi kaliteli bir oyunun kıymeti pek bilinmedi. Ancak
oyunun kaderi sadece bununla sınırlı kalmadı. Çünkü Valve uzun bir zamandır Team
Fortress 2 geliyor diye duyurular yapmıştı. Ama zaman geçti, Team Fortress 2’den
ses seda çıkmadı. Condition Zero gibi bir kadere sahip oldu. İşte bu sırada
devreye Source grafik motoru girdi. Birçok oyunun yapımında da kullanılan
Source’un sihirli elleri, Team Fortress 2’ye hayat verdi. Gerçek anlamda Team
Fortress 2 yeniden doğmuş olarak sahalara geri döndü.
Geri dönüş
Valve’nin TF2’le ilgili ilk tanıtım filmini gösterdiğinde direk olarak ilgimi
çekmişti. Eğlenceli grafikler, birbirinden komik karakter modellemeleri cidden
dikkat çekiciydi. Özellikle Soldier’ın miğferine kürekle vurması sahnesinde çok
gülmüştüm. Gelelim artık oyunun dinamikleri içeriği nasıl olmuş, anlatmaya
başlayalım.
Kırmızı ve mavi takım olarak ikiye ayrılıyoruz. Her iki takımda da belli
sınıflar var, bu sınıflar şöyle sıralanıyor; Pyro, Heavy, Spy, Scout, Sniper,
Medic, Engineer, Demoman ve Soldier. Hepsinin kendine göre birer özelliği ve
silahı bulunuyor. Pyro alev silahına sahip. Alevi yiyen bir kişi bir süreliğine
ateş altında kalıyor ve sağlığından baya götürüyor. Eğer az sağlığı kalmışsa
ölmesi kesin. Ancak alev silahının menzili uzun değil kısa yapılmış. Aynı
şekilde Soldier 200 sağlığa sahip ve bir tane de roket atarı var. Ancak diğer
sınıflara göre ağır hareket ediyor. Ancak buna rağmen roket atarıyla oldukça
öldürücü. Birde “Roketjump” yaparak yüksek yerlere çıkabilirsiniz. Ama bunu
yaptığınızda sağlığınızdan gidecektir. Karakter sınıfları son derece dengeli
yapılmış. Valve bu konuda gerçekten iyi iş çıkarmış. Team Fortress 2’de takım
oyunu gerçekten şart. İnsan kendi başına Ramboculuk yapamıyor, yapmak istese
bile yaptırmazlar. Mesela bir Heavy sınıfının sağlığı gerçekten yüksek, ama ağır
hareket ediyor ve ateş ederken olduğu yerde kalıyor. İşte bu durumda bir adet
Medic arkasından sağlığını şarj ederse, ciddi anlamda çok ölümcül oluyor. Bir
yandan makinelisi ile ortalığı darmaduman ederken, diğer yandan sürekli sağlığı
yenilendiği için ölmesi de zor oluyor. Heavy ve Medic kırması karşınıza çıkarsa
hiç düşünmeden kaçın derim.
Medic olarak demişken evet, Medic sınıfı belki de en önemlilerden biri, hatta
bazı açılardan bence en önemlisi. Çünkü çatışma anında diğer kişileri Heal
ederek onların ölmemesini sağlıyor. Hatta sürekli sağlığı şarj ettiği sürece
normal sağlığın üstüne yüz daha ekliyor. Mesela Heavy 350’den 450’ye çıkıyor.
Fakat en sevdiğim sınıf Spy oldu. Görünmez olmak ve karşı takımdan birinin
kılığına girip, düşman saflarına dalmak oldukça eğlenceli. Spy olarak eğer bir
kişinin arkasından yaklaşıp bıçaklarsanız, sadece tek bir bıçak darbesiyle o
kişi öldürüyor. Ne kadar yüksek enerjisi olması etkilemiyor. Bu olay bir de
Sniper için geçerli. Safariden kopup gelmiş avcı tipli Sniper, kafadan vurursa
hiç affetmiyor. Tek kurşunda işi bitiriyor. Eğer Engineer olursanız bu sefer
etrafa taret yapma imkanınız var.Taretler gerçekten iş bitirici ve adam öldürdükçe para geliyor. Bu paralarla taretlerinizi tamir edip, artı olarak
onları Upgrade edebilirsiniz. Yine Engineer olarak sağlık arttıran bir kit
yapabiliyorsunuz. Bu sayede takım arkadaşlarınız sağlıklarını doldurabiliyorlar.
Mekanikler
Yapımda genel olarak yapılan belli. Hep belli noktaları ele geçirip oyunu
kazanmak başlıca amaç. Ama bu iki tipte oluyor. İki takımdan biri saldırı
yaparken, diğeri savunma oluyor. Birde savunma yapan takıma 30 saniyelik bir
hazırlanma süresi veriliyor. Bu süre içinde takımdakiler gerekli yerlere geçip
pozisyonunu alıyor, Engineer’lar da taret kurabiliyor. Noktaların ele
geçirilmesi sırayla oluyor. A, B, C diye bunlar belirtilmiş. Diğer tipte de yine
noktalar ele geçiriliyor. Ancak bunda savunma yada saldırı olarak değil. Her iki
takımda birbirine saldırıyor.
Gelelim oyunla ilgili olarak teknik veriler nasıldır, ne değildir? Source grafik
motoru cidden sürekli yenilenerek ne gibi işler yapacağını gösteriyor ve yapıyor
da. Half-Life 2: Episode 2’nin grafikleri güzeldi, aynı şekilde Team Fortress
2’nin grafikleri hem güzel hem de epey eğlenceli. Kaplamalar ve modeller
kaliteli. Oyunun rengarenk olması insanın içini açıyor. Kısaca grafiklerle
oyuncuyu sıkmıyor. Bunlara ek olarak animasyonlar da başarılı yapılmış.
Karakterler kütük yutar gibi değiller, kendilerine has animasyonları başarılı.
Ama en dikkat çekici özellik tabii ki, karakterlerin ve çevrenin absürtlüğü
oluyor. Soldier’ın miğferinin gözlerini kapatması, çevredeki binaların çizgi
film vari gibi duruşları komedi.
Yapımın grafiklerindeki eğlence aynı şekilde seslerde de devam ediyor. Ortama
uygun seslendirmeler ve müzikler son derece başarılı. Aslında ses efektlerine
Half-Life’tan aşinayız. Aynı efektler kullanılmış, ama aynı olması kötü olduğu
anlamına gelmiyor. Menüde çalan müzik son derece hoşuma gitti. Direk olarak Team
Fortress 2’ye oturmuş.
Half-Life 2’deki fizik modellemesi aynen devam ediyor. Gerçi ondaki gibi
etkileşimli bir çevre olmasa da, modellemelerin ölüş şekilleri ve parçalanma
efektlerine oldukça etkisi var. Evet, TF 2’de cesetler veya modellemeler
parçalanıyor. Kafa bir yere uçarken, bacak ve gövde başka yere uçabiliyor.
Özellikle öldükten sonra sizi öldüren kişi gösteriliyor. Eğer sizi parçalamışsa
da, yerdeki parçalar gösterilerek “Eliniz, kafanız” diye işaret ediliyor. Birde
hemen ekleyeyim, eğer bir kişi sizi arka arkaya öldürürse sizin oyundaki en
büyük düşmanınız ilan ediliyor. Sizde onu öldürürseniz bu ilan ortadan kalkıyor.
Son rötuşlar
Team Fortress 2 son derece başarılı bir oyun. Aslında oynadıkça biraz No One
Lives Forever atmosferi verebildi. 1960’ların 70’lerin havası var gibi esinti
yapabiliyor. Bu yüzden de biraz daha ilgimi çekmeyi başarabildi. Oyunun genel
olarak dengeli bir yapısı var. Bazı program hataları olabiliyor, ama Valve
anında yama yaparak buna müdahale edip, düzeltiyor. Genel olarak ping sorunu da
çekmedim. Ortalama 70-60 pingle çoğu serverda oynayabilirsiniz. Yapıma asıl Team
Fortress’in fanları belki el atmayabilir. Zaten Team Fortress Forever adında
farklı bir versiyonu oynuyorlar. Orijinal Team Fortress’ın fanları tarafından
yapılmış devamı. Sonuç olarak Valve’nin yaptığı TF2 güzel kaliteli bir yapım.
Alın oynayın, pişman olmayacaksınız.