AYNI TAS AYNI HAMAM
Oyunu ilk aldığım an resimlerine bakarken herhalde bu işkenceden onlarda
sıkıldı da gerçekten adam gibi bir oyun yapmışlar demiştim. Çünkü CD’nin
üstündeki screenshotlar o kadar güzeldi ki aklınızda oyunun önceki
versiyonlarından kalan bütün soru işaretlerini siliyordu. Fakat bunun tamamen
bir kandırmaca olduğunu açılış videosundan sonra anlıyorsunuz. Video bir yarış
oyunu için iyi hazırlanmış. Oyunun menüleride fena değil. Ama gel gelelim oyuna
başlayınca uninstall etmeniz için son derece hızlı davranmanız gerektiğini
anlıyorsunuzç
HİÇ BİRŞEY DEĞİŞMEMİŞ
Oyunun gerektirdiği sistem bana çok garip geldi. Çünkü oyunun kötü
grafiklerine rağmen iyi bir sistem gereksinimi. Oyun test ettiğim sistem olan P3
733, 64MB, Geforce2MX ve 384 MB ram de bile çok fazla takılıyor. Hatta
çözünürlüğü biraz artırınca oynanamaz bir hal alıyor. Oyunun grafiklerinden
bahsederken değinmeden geçmeyelim. Kaplamalar duvar kağıdı tadını veriyor. Çevre
detayları ise berbat. Zaten oyunu mahveden de bu sırf çevrenin gereksiz
detaylandırılması olmuş. Bu yüzden oyun çok ağırlaşıyor. Kapalı mekanlarda ise
-mesela drug race yaparken- etrafı gayet uyumlu dizayn etmişler.
Oyunun fizik motoru içler acısı; araba bazen aşırı reaksiyon verebiliyor
bazende hiç cevap vermiyor. Mesela yokuş aşağı bir yoldan inerken kendinizi uçak
simülasyonu oynuyormuş gibi hissediyorsunuz. Öbür yandan karşıdan gelen bir
araca tam ortasından çarptığınızda sanki hiç birşey olmamış gibi yolunuza devam
ediyorsunuz. Bu da oyundaki dengesizliği çok iyi anlatıyor.
HERŞEYİN BİR SONU VARDIR
Oyunun kötü kısımları daha bitmedi ama şimdi oyunun azda olsa iyi yönlerinden
bahsetmek istiyorum. Baştan söylemek istiyorum; söylemem gereken en önemli şey
arabaların özene bezene yapıldığı. Tatmin edici sayıda araç var ve bunların çoğu
Amerikanın klasik araçları. Kullanmak büyük bir zevk. Fakat kötü fizik motoru
yüzünden 4 tekerlek takılmış odun parçaları kullanıyormuş havası veriyor. Bu da
beni ve çoğu oyuncuyu sinir ediyor. Oyundaki en güzel grafikler belki arabalar
üstünde yapılmıştır. Keşke arabalara gösterdikleri özeni birazda pistler için
gösterselermiş. Bizde patlak egzozumuzdan gelen sesin havası ile San Francisco
sokaklarında 67 model Chorvette’mizle hava atabilseydik. Keşke… Ama yapımcılar
bunu pek istememiş gibi gözüküyor.
AMA BUNUN YOK
Bu oyunun diğer iyi yönü ise menülerinin zenginliği. Oyunda drug racing’den
story’e kadar birçok mod bulunuyor. Ama oyunda belli bir ruh olmayınca bu modlar
sadece poligonları farklı şekilde sidik yarışına soktuğumuz yerler haline
geliyor. Oyunda eski versiyonlarda bulunan bir özellik olan split screen’de iki
kişiye birlikte oynama olanağı sağlıyor. Ayrıca oyunda bir hikayeye bağlıda
yarışabiliyorsunuz.
Daha bitmedi oyunda polis olup diğerlerini de kovalayabiliyorsunuz. Bence
oyunun en güzel modu olan drug racing’e geldi sıra. Bunu kısaca anlatmak
istiyorum. Bu modda siz kendiniz ve rakibinizin arabasını seçiyorsunuz. Dümdüz
bir yolda arabanızın ne kadar bastığını test edin. Sonunda daha hızlı giden
kazanıyor. Konu çok kolay ama bence bu oyundaki en güzel mod. Oynayanlar bana
hak vereceklerdir.
BİZ GETİRİRİZ
Oyunun müzikleride için şahane demem lazım. Gerek oyun içindeki motor, korna
ve çevre sesleri olsun gerekse menülerde ve yarış sırasında çalan müzik olsun
tek kelimeyle muhteşem seçilmiş. Ses konusunda da çok fazla ayarlama
yapabiliyorsunuz. Bu bence artı bir puan ama maalesef oyunu kurtarmaya yetmiyor.
Son söz olarak şunu söylemek istiyorum. Test Drive serisi ilk günelerdeki
çekiciliğinden çok uzaklaştı. Hatta 2. Tomb Raider vakası olma yolunda emin
adımlarla ilerliyor. Sonuç olarak bence bu oyunun serinin önceki oyunlarına göre
pek bir farkı yok. Infogrames’in, bu seriyi kurtarmak için fazla birşey
yapmadığını gösteriyor. Bence bu oyunu almayın, onun yerine gidin NFS : Hot
Pursuit 2 veya Ralli sport Challenge’ı oynayın.
