Oyun İncelemeleri

That Dragon, Cancer

That Dragon Cancer, sanırım benim için incelemenin en zor olduğu oyunlardan biri. Oyun dediğime de bakmayın, That Dragon, Cancer bir oyun değil, yüreğinizi dağlayacak, sizi ağlatacak, üzecek, içinize işleyecek acıklı bir görsel masal. Henüz daha 2 yaşında, beynindeki tümör yüzünden hayatının son günlerini yaşayan küçük Joel’un yürek burkan hikayesi….

Küçük Joel’un annesi Amy Green tarafından yazılan That Dragon, Cancer, babası Ryan Green ve Numinous Games tarafından hazırlanmış. Küçük Joel’a 12 aylıkken konulan kanser teşhisinin ardından, çok kısa bir süre yaşayabileceği söylenmiş. Joel ise, küçücük bedenine rağmen 4 yıl daha hayata tutunmayı başarmış. Bir ailenin başına gelebilecek en kötü şey, Ryan ve Amy’nin asla unutamayacağı 4 yılı kapsamış, tutsak etmiş.

Oldukça sanatsal diyebileceğimiz bir yapıda hazırlanan That Dragon Cancer, içine girdiğiniz anda sizleri adeta kapsayıp hapseden bir müzik ile yaklaşıyor size. FPS bakış açısı ile içerisine daldığınız yapım, sizleri Amy ve Ryan’ın anılarında küçük bir yolculuğa çıkarıyor. Joel’un tedavi sürecine tanık olduğunuz yapımda, Amy’nin kaleminden dökülen anılar, tıpkı bir rüya ve kabus gibi ekranınıza dökülüyor. Anne ve baba, yani Amy ve Ryan’ın kendi seslendirmeleri ile hazırlanan oyun içerisinde, bir senaryonun değil de, gerçek anıların olduğunu bilmek, birçok sahnede göz yaşlarınızı tutamamanıza sebep oluyor. (Yazdığım bu inceleme içerisinde oyun kelimesini kullanmamaya, bu yüzden elimden geldiğince dikkat etmeye çalışıyorum, çünkü bu yapım bir oyun olmasını dileyeceğiniz, ama gerçek olduğunu da aklınızdan çıkaramayacağınız kadar acı.)

Yapımın tamamen masalsı ve sürreal görünüşünün altını dikkatle çizmemiz gerek. Bu sürreal dokunuşlar, yapımı daha fazla etkileyici kılmakla kalmamış, daha içe dokunur, daha hüzünlü ve masalsı bir atmosfere sokmayı başarmış. Daha önce de bahsettiğim muhteşem ve yumuşak besteler ile süslenen yapım, Joel’un sık sık duyacağınız kıkırdamaları ile yüzünüzde küçük gülümsemeler oluşturmayı başarıyor. Tabii ki hikaye ilerledikçe, kıkırdamalar da değişimden nasibini alıyor.

That Dragon, Cancer’ın bir diğer özel yanı ise, aslında oynadığımız oyunların sadece vurmak, kırmak veya yok etmekten ibaret olmadığını, veya sadece gerçek olmayan hikayelerden oluşmadığını kanıtladığı için ayrı bir yere koyulmalı. Nasıl ki izlediğimiz filmlerde “Gerçek bir hikayeden kurgulanmıştır” yazısını gördüğümüzde farklı bir şekilde etkileniyorsak, sanırız That Dragon Cancer’da bunun oyun dünyası için de ne kadar etkili olabileceğini ispatlayan bir mihenk taşı olacak.

Gerçek bir hikayeden alıntılanan filmler veya dizilerde nasıl ki karakterleri gerçek olarak düşünebiliyoruz, ve bu bizi derinden etkileyebiliyor, gerçek bir hikayeden esinlenilen oyunlarda da, bu his çok daha üst seviyelere ulaşabilir, çünkü hikayesine tanık olduğumuz karakterin, bizzat kendisini kontrol etme durumu, oyunun etkisini misliyle artırabilir. Umuyorum ki That Dragon, Cancer, gerçek bir olayın anlatıldığı son yapım olmaz, gerçi böyle bir olayı bir kez daha ilk elden deneyimlemek ister miyim? Bu da büyük bir muamma.

(Yapımın kendisinden veya içinden hiç bahsetmemeye çalıştığımı sanırım farketmişsinizdir, bunun sebebi ise yapımı oynarken sizi etkileyebilecek sahneleri daha önceden belirterek, tecrübenize herhangi bir darbe vurmak istememem. Çünkü That Dragon Cancer, her bölümündeki farklı dokuları ile kalbinize çok derin bir iz bırakacak.)

Tamamen pastel renklerden oluşturulan Amy ve Ryan’ın anıları, yumuşak ışıklandırmalar ve gölge oyunları ile daha etkileyici bir hale getirilmiş. Profesyonelce kullanılan ses efektleri ve müzikler ile sizi içine çektikçe çeken yapımın, bir diğer vurucu noktası ise şu; Kickstarter üzerinden toplanan bağışlar ile gerçeğe dönüştürülen yapım, belli bağış miktarını aşan kullanıcıların mesajlarına, çizimlerine oyun içerisinde yer vermiş. Şöyle ki, oyun içerisinde karşılaşacağınız bazı bölümlerde, duvarlarda çizimler göreceksiniz, bu çizimler, oyunun tasarımcıları tarafından hazırlanan çizimler olmayacak, gerçek kişiler tarafından çizilen, hazırlanan resimler, oyun içerisinde sizleri selamlayacak. Bu yüzden hemen hemen hepsini dikkatlice incelemenizi şiddetle öneririm.

Bir diğer nokta ise, yine oyunun bir bölümünde birçok yerde not kartları ile karşılaşacak olmanız, bunlar da tıpkı resimler gibi, oyunu belli bir miktar destekleyen oyuncular tarafından yazılmış notlar, notların içerisinde ise tıpkı Joel gibi, kanser ile savaşan sevdiklerine, gerçek insanların mesajları saklanmış. Hani başta demiştim ya, oyun olabildiğine rüya gibi, ama bir o kadar da gerçek, işte bahsettiğim tam manası ile buydu. That Dragon, Cancer, sizlere görünüşünün yanı sıra o kadar gerçek gelecek ki, normal bir oyunda 1 saniye durmayacağınız yerler için, That Dragon, Cancer’da dakikalar harcayacaksınız.

That Dragon, Cancer, çok uzun sürecek bir yapım değil, benim ortalama 120 dakikamı aldı öykünün sonuna gelmem, bitirmem kelimesini kullanmıyorum, çünkü sanırım ne zaman ki insanoğlu olarak kansere bir çare buluruz, veya kim ki kansere çare bulur, işte o zaman, o kişi That Dragon, Cancer’ı bitirebilecek ilk insan olur…

Uzun lafın kısası, That Dragon, Cancer, Steam’deki 24 liralık fiyatını misliyle hakeden bir yapım olmayı başarmış. Gerçi böylesine bir yapıma fiyat biçmek de pek doğru olmaz. Eğer sizleri derinden etkileyebilecek bir hikayeye evet diyorsanız, yapımı hiç düşünmeden satın alın, neredeyse bir sinema bileti fiyatına, bir ailenin acıklı anılarını, birinci elden deneyimleyeceksiniz.

Not: That Dragon, Cancer’a herhangi bir puan vermeyi doğru bulmadık. Kendisinin tam olarak bir oyun kategorisine sokamamız bunun en büyük sebebi. That Dragon Cancer, açık bir şekilde herkese hitap eden bir yapım değil. Oyunu satın almadan önce, herhangi bir beklenti içerisine girmemeniz çok önemli. That Dragon Cancer’ın size vereceği tek şey, bir ailenin iyi ve kötü anıları olacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu