Şu yaşıma geldim, yalan söyleyecek değilim, vakti zamanında okuldan kaçıp, arcade oyun makinelerinin olduğu yerlere yani atari salonlarına giderdik arkadaşlarla. O senelerde etrafta atari salonu mantar gibi çoğalmıştı. Ninja Kaplumbağalar’dan tutun da, Final Fight (Namı diğer Haggar), Punisher, World Heroes, Street Fighter 2, Captain Commando, Mortal Kombat, Golden Axe, Double Dragon ve daha birçok oyunu deli gibi oynardım. Hatta iki tane arcade makineyi yan yana koyarlardı, arkadaşlarla oturup dört kişi aynı oyunu oynar, bitirirdik. Ne günlerdi gerçekten de. Yıllar geçti aradan, o efsane atari salonları kapandı. Bizler de büyüdük, teknoloji gelişti, internet yaygınlaştı filan.
O zamanlar daha eğlenceli ve komik geçerdi her şey. Şimdiki çoğu oyun bana o zamanki eğlenceyi bir türlü veremiyor, çocukluk da denilebilir, ama o yılları özlüyorum da. Gerçi eski arcade makinelerde oynadığım efsane oyunlar yeni konsollara tekrardan adapte edilip, satışa sunuldu. Hatta bu klasikleri PC üstünden de emülatör yardımıyla oynama imkanı da var. Halkımız arasında Haggar olarak bilinen Final Fight, “Final Fight: Streetwise” olarak tekrar yapılmıştı, ancak kötü çıkmıştı. Bunu da satırların arasına ekleyelim. AGO Games tarafından yapılan geliştirilen The Asskickers (İsim de süper!), eski hatıraları canlandıran bir yapım olarak karşımıza geliyor.
Bir başkaldırış hikayesi
Yapım, bazı açılardan Final Fight’ı anımsatıyor. Oyuna girdiğimiz zaman üç tane karakter karşımıza çıkıyor: Alex, Diane ve Marcus. Alex bir öğrenci, Diane bir dedektif ve son olarak Marcus da bir koruma. Hepsinin birbirinden farklı özelliği var, Diane hızlı fakat enerjisi az, Marcus sağlam vuruşlar yapıyor ancak ağır, Alex ise ikisinin tam ortasında. Yanlış suçlanan özgürlük ve hak arayışı içindeki karakterleri yönetiyoruz. Oyun modları üç farklı başlık altında toplanıyor ki, bunlar; Story, Survival ve Time Attack.
Story oyunun klasik hikaye modu, Survival’da üstünüze gelen düşmanları pataklayıp canınızı kurtarmaya çalışıyorsunuz, son olarak Time Attack’ta da belirli bir süre içinde rakiplerinizi dövmeniz gerekiyor. Her rakip size iki saniye kazandırıyor. Story moduna girdiğinizde kendinizi Wong amcanın spor salonunda buluyorsunuz. Burası aslında bir nevi alıştırma. Düşmanlarınızın işini bitirip, bölümün sonuna geldiğinizde Wong size hazır olup olmadığınızı soruyor, evet derseniz macera başlıyor, hayır derseniz oyun ilk dakikasında bitiyor.
The Asskickers bildiğimiz klasik beat’em up tarzını bizlere sunmaya çalışmış. Oyun boyunca üstünüze tikilerden tutun da, farklı tiplerdeki düşmanlar geliyor. Güneş gözlükleri kafasında, kazağı sırtına asmış, spor giyimli adamlar; mini etekli, renkli giyinmiş kadınlar üstünüze hurra diye saldırıyorlar. Haggar’dan, Punisher’dan filan aklınıza gelir, düşmanlar Chopper tarzı motorları veya eski tip arabalarla üstünüze gelirlerdi. Bunların yerini ise Asskickers’ta Scooter’lar almış. Scooter’a atlamış, havalı tipler üstünüzden geçmeye çalışıyor. Bölüm sonlarında da bir boss geliyor. İlk bölüm sonundaki elleri hep cebinde olan, pembe renkli boss komikti. Bir de bu bossları yendiğiniz zaman, oyun isminin hakkını veriyor.
Hakkını veriyor
Karakteriniz belirli olan kısa bir süre için yendiği boss’un kıçına vuruyor ve böylece bonus puan kazanıyorsunuz. Yapım boyunca dövüşlerde zincirleme combolar yapabiliyorsunuz ve ayrıca özel vuruşlarınız da var. Mesela iki kere ileri tuşuna basıp, arkasından vurmaya basarsanız karakteriniz ileri doğru alevli dönerli bir hareket gerçekleştiriyor. Gene aynı şekilde vuruşa basılı tutarsanız da özel bir hareket yapıyor. Havadan alevli tekmeyi bile düşmanlarının kafasına gözüne indiriyor. Oyunda bazı zamanlar karakteriniz tepki vermeyebiliyor.
Böyle tutuklukları da var. Klasik olarak belirli bir hak sınırınız ve enerjiniz var. Öldüğünüzde bölümün en başından başlıyorsunuz. Normalde alıştığımız şeklinde Insert Coin hesabı yapıp, ölünen yerden devam edemiyorsunuz. Hele ki biraz ilerlemişseniz ve öldüyseniz, en baştan başlamak can sıkıcı olabiliyor. Eğer tek başınıza oynamaktan sıkıldıysanız, yanınıza bir arkadaşınız gelebilir. Aynı PC’den aynı ekrandan iki kişi oynayabilirsiniz.
Böylesi bir oyunda aslında grafik aranmaz, ancak iki boyutlu olan görsellik açıkçası eski oyunlardaki tarzı ve hazzı bir türlü bana veremedi. Ses olayı ise gene eski tarza yönelik. Seslendirme vs… gibi şeyleri aramayın bunlar beat’em up havasında olduğu için yazı şeklinde hazırlanmış. Sonuç olarak eski oyunlara özenilse de, komik yanları olsa da, oynadığım klasiklerin verdiği eğlence ve ruh Asskickers’ta yok…
