The Incredible Hulk
Anlaşılan o ki günümüzün yeni trendini çizgi romanlar ve bunlara bağlı
piyasaya çıkan filmleri ile oyun varyasyonları oluşturuyor. Aslında nedeni için
fazla kafa yormaya da gerek yok. Firmalar ellerindeki ürünleri tükettiler;
geriye kalanlar ise artık para etmiyor, zira büyük oranda zaten denendiler.
Spore gibi merakla beklenen sıra dışı bir kaç oyun dışında yeni bir potansiyel
de zaten bulunmamakta. Bu nedenle de hali hazırda hikayeleri, karakterleri ve
hatta taraftar kitleleri olan çizgi romanlar bu nedenle son dönemde prim
yapıyor. Eh, bize de haliyle incelemek düşüyor…
Piyasadaki hemen hemen tüm platformlarda boy gösteren Incredible Hulk, PC
platformunda da diğer versiyonları ile büyük oranda benzerlik gösteriyor. Zaten
firma tarafından PC için uyarlama konusunda özel bir çaba sarf edilmediği, daha
ana menüde kendini belli ediyor. Zira ana menüyü açan komut olarak ya
Gamepad’ine bas ya da fareye tıkla tarzı bir yaklaşım söz konusu oluyor. Bu
hayra alamet olmayan giriş ardından hikaye modunu seçerek kısa bir video
ardından oyuna giriş yapıyoruz. Tahmin edileceği üzere bu çok da sakin olmayan
bir giriş oluyor. Polisler yeşil devin peşinde ve haliyle bizde kaçmakla
yükümlüyüz. Karakterimiz tam bir yıkım makinesi olarak görevini oldukça ses
çıkartarak yerine getirmekte. Onu kızdıran biri olmak istenilmeyecek cinsten.
Zira Hulk metal kapılar dahil her şeyi yumrukları ile kırarak kendine yol
açıyor. Bize de ekranın sol altındaki haritadan çıkışı takip etmek kalıyor.
Karşımıza yığınla ateş eden polis çıkmasına karşın, mermiler bana mısın demiyor.
Bu kadar da olmaz dememeli!
Özellikle son dönemde görmeye alışık olduğumuz New York sokakları, bu yapımda da
karşımıza çıkmayı sürdürüyor. Şehrin neredeyse yaşayan yerlileri olmuşken, yeşil
devin yavaş yavaş onu parçalaması içimizi sızlatıyor. Ara sahnelerde eşlik eden
videolar da film ile tanıdık simalar ve mekanlar görmek mümkün oluyor. Gerçi
hiçbir şey vaat etmeyen sinematikler olmasa da olurmuş demeden edemiyorum.
Şehirde çok çeşitli olmayan araç ve birbirini tekrar eden yapılar nedeni ile de
herhangi bir şekilde canlı bir şehir izlenimi uyanmıyor. Etrafta bulunan araç ve
insanlarda terör anında kaçışmaya başladıklarından ortalık daha da tenhalaşıyor.
Zaten görsel olarak oldukça kötü olan yapım, oynama isteğinizi köreltiyor.
Yaptığımız yegane şey yumruk atmak, düşmanları havaya uçurmak, binaların üzerine
çıkmak ve yıkmak, araçları preslemek gibi aksiyonlardan oluşuyor. Tamam, belki
filmde de aynı şeyler oluyor; ancak hiç durmadan aynı şeyleri tekrarlamak ve
sürekli bir aksiyon içinde olmak oldukça sıkıcı bir hal alabiliyor. Binalara
tırmandığımızda ise karşımızda uzanan bir şehirden ziyade gri bir ufuk ile
karşılaşıyoruz.
Bu nedenle GTA’daki gibi yukarılara tırmanmakta da fazla heveslenmemek
gerekiyor. İşin tek eğlenceli yanı oradan oraya zıplayarak geçmek oluyor. Hikaye
görevler haricinde mini oyunlar da bulunuyor. Ancak çoğu görev tekrar eden bir
yapıda olduğundan fazla bir şey ifade etmiyor. İlerledikçe gelişen yapıda olan
karakterimize ait herhangi bir seçim ve müdahale şansımızda bulunmuyor. Meydana
gelen gelişme yalnızca ekranın altından bize bildirilmekle yetiniyor. Kontroller
açısından fare ve klavye kombinasyonunun kullanıldığı yapımda combolar yapmak da
mümkün kılınmış. Yine de sürekli etrafı alaşağı ettiğimizden olsa gerek bu
combolarda pek bir eğlence sağlamıyor. Görsel olarak da oldukça kötü olan
yapımda karakter modellemelerine dahi pek dikkat edilmediği görülüyor.
Incredible Hulk, ne yazık ki fanlarına dahi tavsiye edemeyeceğimiz bir yapım
olmuş. Piyasada bu kadar kaliteli yapım varken, bu kadar vurdum duymaz oyunlar
piyasaya sürüldüğünü görmek geçekten pes doğrusu dedirtiyor.