The Secret of Monkey Island: Special Edition

Uzun süre oldu macera yazmayalı.  Merlin’in Kazanı’na,  yazı yazmaya ve macera oyunlarına dönüşüm herhalde bundan daha anlamlı bir oyunla olamazdı: The Secret of the Monkey Island: Special Edition. Bir tarafta StarCraft II çılgınlığı sürerken sessiz sessiz Monkey Island oynayıp yazmak niyeyse ayrı bir keyif verdi bana. Aslında 2009 Temmuz’da piyasaya sürülen bu özel sürümün incelemesi Hasan Uğur Nayır tarafından 10.08.2009’da yayımlanmıştı. 21.04.2004 yılında da Ahmet Sayman arkadaşımız klasik oyunun tam çözümünü yapmıştı. E o zaman neden tekrar yayınlanıyor Monkey Island? Cevabı basit. Uzun süre oyun oynamaya vakit ayıramadıktan sonra şimdi oyunlara eski macera klasikleriyle dönmek istedim. E alışkanlık var bir kere oynarken yazmadan olmuyor. Yazınca da siteye göndermeden olmuyor. Kötü mü ettim? Monkey Island serisi, Syberia serisi ve diğer birkaç klasik oyunu bu günlerde bir de benden okuyup nostalji yapacaksınız fena mı? Ahmet Sayman arkadaşımızın affına sığınarak seriyi tekrar gözden geçireceğiz.

Dile kolay, 20 yıllık bir oyun The Secret of Monkey Island. Klasik sürüm ile 1990 yılında, CD-ROM sürümü ile de 1992 yılında tanıştık. CD kalitesinde müzikler ve elden geçmiş bir arayüz vardı son sürümde. Oyunun arayüzü ilk olarak Maniac Mansion’da tanıştığımız efsane SCUMM arayüzüydü. Bu arayüz, envanter sistemi, diyalog sistemi, hiç ölmeyen karakteri (acaba?), müzikleri ve atmosferi ile macera oyunlarının önünü açan The Secret of Monkey Island tam anlamıyla bir başyapıttı. Karayip Korsanlarında bile Monkey Island esintileri (çalıntıları?) gördük değil mi?

Peki, nedir bu Monkey Island efsanesi?

Karayiplerin derinliklerindeki Melee adası güzel vali Elaine Marley tarafından yönetilmektedir. Ancak Melee adasında işler pek yolunda gitmemektedir. Elaine’e deli gibi aşık olan acımasız ve ölü korsan LeChuck adada terör estirmektedir. Bununla beraber Monkey Island’da saklanan LeChuck, Elaine ile zorla evlenmek için de planlar yapmaktadır.

Kahramanımız Guybrush Threepwood ise gerçek bir korsan olmak isteyen bir zavallıdır. Bu isimle ürkütücü bir korsan olması göründüğü gibi ne yazık ki imkansızdır. Guybrush, Melee adasında korsan olmanın yollarını ararken Elaine ile yani hayatının aşkı ile tanışır. Elaine’in aşkı belki de seri boyunca Guybrush’ın en kolay elde ettiği şeydir ama bu Elaine ile kolayca bir araya gelebilecekleri anlamına gelmez. LeChuck, Elaine ve Guybrush arasında bir kovalamacadır gidecektir artık.

Kendimi Kanal D’ye dizi yazar gibi hissettim bir anda…

Özel sürüm The Secret of Monkey Island’da artık SCUMM yok. Arayüz sanki SCUMM’a göre daha zorlaşmış. SCUMM sadece fare ile oynayabilirken yeni arayüzde klavye desteği kaçınılmaz olmuş. Klavye kullanmamak demek farenin orta tuşu ile doğru simgeyi bulana kadar 5-10 saniye gezinmek demek. Bunun yerine işlevlere karşılık gelen tuşları ezberlemek daha kolay.

Başka neler var yeni sürümde; yüksek çözünürlük var, yenilenmiş müzikler var, %100 seslendirme var, yenilenmiş karakter çizimleri var. Özel sürümde karakterler daha karikatürsel (böyle bir kelime var mı? – Artık var! -Emre) çizilmiş. Oyun her ne kadar ciddi bir oyun olmasa da klasik sürümde karakterler daha gerçekçi, ciddi çizilmişti. Bu özelliği özel sürümü bir adım öne taşıyor ama doğrusunu söylemek gerekirse Guybrush’ın yeni görünümüne alışmak biraz zaman alıyor. Yeni sürümün en güzel yanı ise oyunda istediğiniz zaman F10 tuşu ile eski sürüme geçiş yapabilmek. Bir anda yüksek çözünürlüklü grafikler kaybolup kocaman pikseller beliriveriyor ekranda. Benzer şekilde müzikler de eskiye dönüyor. Basit başka bir eklenti ise H tuşu ile ipucu alınabilmesi. Pek alışmamak lazım.

En son ne zaman bastınız F10’a? Şimdi F10’a basmaktan kendinizi alamayacaksınız.

Pekiyi klasik sürüm ile özel sürüm arasında grafikler, seslendirmeler ve müzikler haricinde hiç mi fark yok? Ufak tefek birkaç fark var tabii. Örneğin klasik sürümdeki ağaç kökü şakası özel sürümde yok. Hatırlarsanız ilk oyunda Melee adasının hazinesini ararken denk geldiğiniz bir ağaç kökünü incelediğinizde Guybrush bir boşluk görüp altında mağara olduğunu söylüyordu. Guybrush’ın gördüğü boşluğa gitmesini istediğimizde ise oyun bize hiç var olmayan disketleri sürücüye sokmamızı istiyordu (114 numaralı disket gibi). SCUMM Bar’daki tatlı (?) köpek Spiffy ise başka bir küçük fark. Klasik sürümde oyun kapağında Spiffy’nin yakın görünümüne yer verilmişti fakat yer sorunlarından dolayı oyundan bu ekran çıkartılmıştı. Özel sürümde ise Spiffy’nin yakın görünümü yerini almış.

 

Ağaç şakası özel sürümde yer almıyor ama Sierra’ya yapılan gönderme özel sürümde yerini korumuş. Guybrush’ı Monkey Island’da tırmandığı bir tepedeki uçurumun kenarına getirdiğimizde birden aşağı düşüveriyor ve “Bu sefer çok kötü sı.. ehem. yok bu sefer gerçekten berbat ettiniz. Tekrar Yükle – Yeniden Başla – Çık” seçenekleri ile karşılaşıyoruz.

Yüksek çözünürlüklü grafikleri, muhteşem seslendirmeleri, yenilenmiş müzikleri ve klasik sürüm içeriğinin aynen korunması ile The Secret of Monkey Island muhteşem bir macera oyunu. Oyun boyunca gülümsemenizin eksik olmayacağı da kesin.

Aklı kılıçtan keskin olanlar için bu oyun…

Oyuna tıpkı klasik sürümde de olduğu gibi Melee adasının görüntüsü ile başlıyoruz. İlk başta düşük bir çözünürlükle gördüğümüz ada bir süre sonra daha yüksek çözünürlüğe bürünerek klasik sürümle özel sürüm arasındaki farkı bize anlatıyor.

Hemen sonrasında ise Guybrush ekranda beliriyor ve bu muhteşem serinin ilk cümlesini kuruveriyor:

“Hi my name is Guybrush Threepwood and I want to be a pirate”

İlk bölüm: Three Trials

Evet, işte tüm macera bu cümle ile başlıyor.  Guybrush neredeyse kör olan gözcüye korsan olmak istediğini anlatıyor. Gözcü ise Guybrush’a SCUMM BAR’a gidip korsan elebaşlarıyla konuşması gerektiğini söylüyor. Bu konuşmadan sonra Guybrush köye gidiyor. Hımm,  gözcüden daha fazlasını öğrenebiliriz belki. Geri dönüp tekrar konuşalım. Guybrush gözcüye tekrar korsan olmak istediğini söylediğinde yanlış zamanda yanlış isimle ama doğru yerde olduğunu öğreniyor. Eheh, bütün seri boyunca Guybrush’ın ismiyle dalga geçilmesine şimdiden alışması gerekecek. Gözcüden valinin kendisini burada zaten ölü olan bir korsan için gözcülükle görevlendirdiğini ve valinin de bir bayan olduğunu öğreniyoruz. Gözcüyle bu kadar muhabbet yeter. Artık SCUMM BAR’a gidebiliriz.

Merdivenlerden inip duvardaki posteri incelediğimizde valilik için tek adayın yine Bayan Marley olduğunu görüyoruz. SCUMM BAR’a girip diğer korsanları gördüğümüzde

Guybrush’ın asla iyi bir korsan olamayacağını anlamamız uzun sürmüyor. Guybrush kapının hemen yanındaki korsanla konuştuğunda ilk olarak yine isminden dolayı aşağılanıyor. Mancomb Seepgood’a korsan olmak istediğimizi söylediğimizde diğer odadaki “önemli görünen korsanlarla” konuşmamızı söylüyor. Bunlar korsan elebaşları olsa gerek. Marley’i nerede bulacağımızı sorduğumuzda ise Marley’in malikanesinde korsanların pek de hoş karşılanmadığını öğreniyoruz. Sebebi ise Marley’e aşık olan LeChuck isimli bir korsanın ortalığı biraz karıştırmasıymış. Seepgood daha fazlasını Estevan’dan öğrenebileceğimizi söylüyor. Estevan yan masada içkisini içen tek gözlü korsan. Estevan’a LeChuck hakkında sorular sorduğumuzda LeChuck’ın saplantılı bir şekilde Marley’e aşık olduğunu öğreniyoruz. Öyle ki LeChuck, Marley’i etkilemek için “The Secret of Monkey Island”ı aramaya çıkmış ancak bir fırtınada gemisi batmış ve kurtulan olmamış. Şimdi ise LeChuck’ın hayalet gemisi yüzünden kimse korsanlık yapamıyormuş.

Estevan’a nereden içki alabileceğimizi sorduğumuzda ise bir bardak bulup mutfaktan kendimizin almasının en iyi yöntem olacağını söylüyor.  Yan masadaki tek başına oturan küçük şapkalı korsanla konuştuğumuzda ise bize bir güzel Lucas’ın Loom isimli macera oyununun reklamını yapıyor. Cobb isimli bu karakter aslında Loom’daki Bishop Mandible’ın asistanından başkası değil.

Önemli Görünen Korsanlar

Sağ tarafa doğru ilerlediğimizde korsan elebaşlarıyla karşılaşıyoruz. Korsan olmak istediğimizi söylediğimizde korsan olmak için geçmemiz gereken üç sınav olduğunu söylüyorlar. Bunlar; kılıç ustalığı, hırsızlık ve hazine avı. Bu arada LeChuck yüzünden denize açılamayan korsanların içki sıkıntısı çektiğini de öğreniyoruz. İçkinin formülünü ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Bu arada adanın en şeker köpeği (?) Spiffy ile de konuşmayı unutmayın. Klasik sürümde Spiffy’yi sadece uzaktan görebiliyorduk.

Korsanlardan öğrendiğimiz kadarıyla kılıç konusunda kendimizi ispatlamak için önce bir kılıç bulup sonra da kılıç dersleri alıp ondan sonra da kılıç ustasını yenmemiz gerekiyor. Hırsızlık konusunda kendimizi ispat emek için ise Marley’in malikanesinden “Idol of Many Hands”i çalmamız gerekiyor. Bunun için önce malikanenin dışındaki köpekleri uyutmamız, sonrasında ise nöbetçileri aşmamız gerekiyor. Son olarak hazine avında kendimizi ispatlamak için Melee adasında saklı olan hazineyi bulmamız gerekiyor.

 

Bütün bunları öğrendikten sonra mutfaktan çıkan aşçının hemen arkasından mutfağa girin. Masanın üstündeki eti alıp ocakta pişirin ve geri alın. Masanın altındaki tencereyi alın.

İnsanın yüzüne vuran cehennemin sıcak rüzgarı gibisi yoktur…

Bardan çıktıktan sonra bir süreliğine LeChuck’ın hayalet gemisine konuk olacağız. LeChuck ilk defa Guybrush hakkında bilgi sahibi oluyor.

Bardan çıkıp sağ tarafa doğru ilerleyip omzunda papağan olan adamla konuşun. Adam Guybrush’a Sven isminde bir kuzeni olup olmadığını soracak. Aynı adamla ikinci kez konuşun. Bu sefer adama Sven’in selamını söyleyin. Anlaşılan o ki bu adamda korsan olmamızın 3. şartı olan hazine için harita var. Şimdilik paramız olmadığından haritayı alamıyoruz.  Bu garip adamın yanından ayrılıp sol taraftaki üç korsanla konuşun. Bütün seçenekleri konuştuktan sonra korsanlar Guybrush’a bir not ve biraz para verecekler.

Harita satan adamın arkasındaki kapıyı açıp içeri girin. Anlaşılan burası bir büyücünün dükkanı. Odadaki her şeyi inceleyin. Masanın üzerinden tavuğu alın ve sağ tarafa doğru ilerleyip büyücüyle karşılaşın. Büyücüyle konuştuktan sonra en azından ileride korsan olabileceğimizi öğreniyoruz. Buradan çıkıp karşı dükkanın levhasını inceleyin. Levhada az önce aldığımız tavuk var. Saat kulesinin altından geçip ilk dükkana girin. Buradaki kılıcı alın. Bu kılıcı muhtemelen kılıç ustasını yenmek için kullanacağız. Yukarı çıkıp küreği alın. Kasayı ve kolu inceleyin. Ben kolu bir tur çektim sonra bir kez ittim ve kasa açıldı. Kolu biraz kurcalayınca kasa açılacaktır. Eğer şimdi açamazsanız ileride Stan ile tanıştıktan sonra geri dönüp bu adamdan kredi isteyin. O zaman kasayı açıp kapatacak. Bu sırada kombinasyonu görebilirsiniz. İçeriden çıkan notu alıp okuyun. Bu dükkanın sahibinin artık bize 5000 altın borcu var.

Aşağı inip masanın üstündeki notu inceleyin ve zili çalın. Kılıç
ustasıyla görüşmek istediğinizi söyleyin. Adam ustayla konuşmak için
gidecek. Tekrar zili çalıp adamı çağırın. Kılıç ustası ne yazık ki
Guybrush ile görüşmek istemeyecek. Dışarı çıkmaya çalıştığımızda ise
yaşlı adam kılıç ve küreği çalmaya çalıştığımızı fark ediyor. Bunları
almamız gerekiyor ama şimdilik paramız olmadığı için alamayacağız.

Dükkandan çıkıp hemen yandaki dar sokaktan ilerleyin. Türke benzeyen bir korsan gelecek. Beyimiz Melee adasının şerifiymiş meğer. Bütün seçenekleri konuştuktan sonra sirk posterini ve kapıdaki notu inceleyin. Sol tarafa ilerlemeye devam edin. Hapishaneye girin. Mahkûmla konuşun. Adamın adı Otis. Bir faydası olacak mı bilmiyorum ama Otis’e iki altını verin. Aslında Otis’e paradan çok nane şekeri lazım.

Çıkıp sol tarafa doğru ilerlediğinizde valinin malikanesine geliyoruz. Köpeklerden dolayı içeri girmek mümkün değil. Burada şimdilik yapacak bir şey yok. Geri dönüp üç korsanın olduğu ekrana gelin. Korsanları biraz rahatsız ettiğimizde biricik fareleri kaçacak.

Gözcünün olduğu ekrana gelip yukarı çıktığınızda Melee adasının haritasıyla karşılaşacaksınız. Haritadan köprüyü (bridge) bulup gidin (Işıkların çok olduğu yere tıklarsanız da Guybrush köprüye gidecektir). Bir troll ile karşılaşacağız. Ne yaparsak yapalım köprüyü geçemiyoruz.

Canım nedense Alfredo Fettucini çekti.

Şimdi de haritada “clearing” gidelim. Burası aslında bir sirk. Guybrush çadıra girdiğinde Fettucini kardeşlerin topa girmemek için kavga ettiğine tanık olacaksınız. Guybrush ruhunu 478 altın karşılığında satarak topa girmeyi kabul edecek ama adamlar haklı olarak bir kaskımız olup olmadığını soracak.  Hımmm, tencere işimizi görür. Tencereyi verip topla atılmayı kabul edin. Bu bizde alışkanlık yapacak aman dikkat.  Guybrush düşüp tepe taklak dururken bütün metinlerinde ters düz olması muazzam. Bu sefer bu iki kafadar ilk kim topa binecek diye kavga etmeye başlayacaklar.

If there is a piracy i do not like, it is cons-piracy…

Buradan ayrılıp haritadan kuzeydeki adaya gidin. Merdivenden çıkıp ne işe yarayacağını düşünüp durduğumuz tavuğu kullanarak karşı tarafa geçin ve evdeki garip korsanla konuşun. Adamın iğrenç bir dövmesi var değil mi?

Köye geri dönün. Artık Guybrush’ın parası var. Daha önce çalamadığımız kılıç ve küreği artık parasıyla alabiliriz. Dükkana gidip satıcıyla konuşu ve kılıcı,  küreği ve nane şekeri alın. Nane şekerine kimin ihtiyacı olduğunu herhalde hatırlarsınız. Hapishaneye gidip Otis’e nane şekerini verin. Türk kılıklı şerif gelecek. Otis ve şerifle konuştuktan sonra harita satan adamın yanına gidip haritayı da alın. İnsanın parası olması güzel şey.

Grog-balık sefası

Bara gidip tekrar mutfağa gidin. Balığı almak için iskelede ilerleyin. Bir kaç kez en uç tahtaya bastığınızda kuş havalanacak ve balığı alabileceksiniz. Balığı bir güzel ocakta pişirin. Sonra şöööyle iskelede deniz manzarasında bir güzel grog-balık yapın.

Yoook, ne yazık ki o balık bize yar olmayacak. Troll’un yanına gidip balığı verin (Lucas mı bu adam ne?) ve en uçtaki eve gidin. Kılıç hocasının evine geldik. Kapıyı çalıp çıkan korsanla konuşun. Parasını verdikten sonra ders vermeyi kabul edecek. Para para para.

İşte klasik bir Monkey Island kılıç dövüşü. Tavlada olduğu gibi sözle dövüşeceksiniz. Rakibinizin moralini çökertip öyle yeneceksiniz. Amaç, rakibinizin söylediği söze daha etkili bir şekilde cevap vererek onu bozmak. Daha sonra onun cevap veremeyeceği bir söz söylemek. Tabii bunun için tecrübe şart. Guybrush ilk sözlerini kılıç hocasından öğrenecek. Aşağıda kılıç hocasından öğrenebileceğiniz iki söz ve cevapları var:

– You fight like a dairy farmer
How appropriate, you look like a caw

– Soon you will be wearing my sword like a shish-kabob! Puhaha bu çok iyi.
First you’d better stop waving it around like a feather-duster

Artık kılıç ustasıyla dövüşebilmek için antrenman yapmamız gerekiyor. Bunun için haritada yoldan geçen korsanları durdurup bol bol dövüşün. İlk başlarda sürekli kaybedeceksiniz ama kaybettikçe söz dağarcığınız gelişecek. Öğreneceğiniz bazı sözler ve cevapları aşağıdaki gibi olacak:

– I  am not going to take your insolence sitting down
Your hemorrhoids are flaring up again eh?

– You have the manners of a beggar
I wanted to make sure you feel comfortable with me

– I once owned a dog that was smarter than you
He must have taught you everything you know

– Have you stop wearing diapers yet?
Why? Did you want to borrow one ?

– People fall at my feet when they see me coming
Even Before they smell your breath

– Nobody’s ever drawn blood from me and nobody ever will
You tun that fast

-You are no match for my brains you poor fool
I’d be in real trouble if you ever used them

– This is the END for you, you gutter-crawling cur!
And I’ve got a little TIP for you. Get the POINT?

– I got this scar on my face during a mighty struggle
I hope now you’ve learned to stop picking your nose

– I’ve heard you were a contemptible sneak
Too bad no one’s ever heard of YOU at all

– You make me want to puke
You make me think somebody already did

– I’ve spoken with apes more polite than you
I am glad to hear you attended your family reunion

– There are no words for how disgusting you are
Yes there are. You just never learned them

Bu sözleri öğrendiyseniz artık kılıç ustasıyla dövüşmeye hazırsınız demektir. Kılıç ustası bizi bekleye dursun, haritadan “fork” yazan yere gidin. Üç sınavımızdan ilk olarak hazineyi avcılığını bitireceğiz. Aslında burada parayla aldığımız haritayı kullanıp oradaki hazineyi bulmamız gerekiyor (back –  right – left talimatlarını izleyerek). İsterseniz bu talimatları izleyin, isterseniz rastgele gezin. Bir süre sonra hazinenin olduğu yere geleceksiniz. Bu arada sarı çiçekleri gördüğünüzde mutlaka bu çiçeklerden bir tane alın. Hazinenin olduğu yer tabii X ile işaretli. Kürekle burayı kazıp tişörtü alın.

SCUMM BAR’a gidip korsan elebaşlarıyla konuşun. Artık Melee adasının hazinesini bulduğumuz için korsanlık şartlarından birisini yerine getirmiş olacağız. Korsanlara kılıç ustası ile ilgili tekrar soru sorun. Kılıç ustasını arayıp bulmamız gerektiğini söyleyecekler. Basit ama önemli bir ipucu.

Dükkana gidip yaşlı adama kılıç ustasıyla dövüşmek istediğinizi söyleyin. Adam dükkandan çıkınca adamı sonuna kadar takip edin.  Sonunda kılıç ustamız Carla’nın evini bulduk. Kılıç ustasıyla kavga edin. Muhtemelen kaybedeceksiniz çünkü Carla’nın söyledikleri cümleleri ilk defa duyuyoruz. Carla’ya verilecek cevaplar diğer korsanlara verilen cevaplarla aynı. Sadece Carla’nın söylediği sözler farklı. Carla’nın sözlerinden uygun cevabı bulmanız çok da zor olmayacak. İlk seferde Carla’ya yenildiğinizi varsayıp devam edelim.

Envanterinizdeki çiçekle eti beraber kullanın ve valinin malikanesine gidin. Artık şu valiyi görmenin vakti geldi.   İlaçlı eti köpeklere verin. Köpekler bayılınca malikaneye girin. Girişteki vazoyu alın. Duvardaki resmi inceleyin. Guybrush köpeği tanıyacak. Vazonun yanındaki kapıdan içeri girdiğimizde şerif gelecek ve ortalık biraz karışacak.

Guybrush buradan bir şeyler alacak ama bir eğeye ihtiyaç duyduğunu söyleyecek. Vazoyu alıp çıkın. Hapishaneye gidin. Otis’e eğesi olup olmadığını sorun. Sadece havuç keki olduğunu söyleyecek. Eski numara canım, hiç mi Red Kit seyretmediniz? Fare ilacını verip keki alın. Valinin malikanesine geri dönüp keki delikte kullanın. Kekin içinde eğe olduğu için işe yarayacak. Guybrush çalması gereken şeyi çalacak ama hala şerifle başı dertte.  Tam o anda Marley gelecek ve Guybrush’ın zaten sıfır olan IQ’su eksi değerlere düşecek. Marley gittikten sonra şerifin gerçek yüzünü de göreceğiz.

Şerif, Guybrush’ı denize dönecek resmen. Suyun altındayken heykeli alıp yukarı çıkın ya da 10 dakika bekleyin bakalım neler olacak. Yukarı çıktıktan sonra Marley tekrar gelecek. Bu sefer Guybrush bir iki cümle kurup Marley ile konuşabilecek. Ve işte Marley ile Guybrush arasındaki aşkın başlangıcı. Ne kadar da kolay oldu değil mi? Marley’in hem biblosunu hem de kalbini çaldık.

Bara gidip korsan elebaşlarıyla konuşup hırsızlık görevini de bitirdiğinizi söyleyin. Geriye daha önce yenmediyseniz kılıç ustasını yenmek kaldı. Mutfağa gidip vazoyu fıçıda kullanın.

Kılıç ustasının evine gidip uygun cevapları vererek kazanın. Yapmamız gereken tekrar SCUMM BAR’a gidip korsan elebaşları ile konuşmak. Amaaaaa tam bu sırada Marley’in LeChuck tarafından kaçırılmasına tanık olacağız. İşte kovalamaca başladı. Bara gidip boş kupaları alın ve aşçıyla konuşun. Bardan çıkıp köye gidin ve daha önce fareyle uğraşan 3 korsanla konuşun. Valiyi kurtarmak için ikna etmeye çalıştığımızda ikna olmayacaklar..

LeChuck’a zıkkımın kökünü yedireceğiz

Büyücünün yanına gidin. Monkey Island adasına gidip LeChuck’ı bulmamız gerektiğini söyleyecek. Bir bitkinin kökü (zıkkımın kökü olsa gerek – Buraya tam uymuş tebrik ederim- Emre) ile LeChuck’ı yok edebileceğimizi ve adada bazı yamyamların olduğunu söyleyecek. Bu yamyamlar bizi ya yiyecekler ya da bize yardım edecekler. Hımmm. Güzel ipucu. Artık yapmamız gereken bir gemi bulmak ve tayfamızı ayarlayıp Monkey Island’a gitmek.

Buradan çıkıp malikaneye gitmeye çalıştığımızda adamın biri yağma için rezervasyonumuz olmadan gidemeyeceğimizi söyleyecek. Saat 2:30 için rezervasyon yaptırın. Yapacak bir şey yok.

Hapishaneye gidip Otis’le konuşun. Otis’i kurtarabilirsek herhalde tayfamıza katabiliriz. Bara gidin ve varsa boş kupayı alın. Mutfağa gidip kupayı içkiyle doldurun. Hapishaneye doğru yürüyün. Artık içki nasıl bir içkiyse kupayı eritecek. Kupa erimek üzereyken içkiyi başka boş bir kupaya boşaltın. Böyle böyle kupa tamamen erimeden hapishaneye gelin ve kupayı Otis’in kilidinde kullanın. Otis şimdilik kaçacak ama bakalım sözünde duracak mı? Buradan çıktığımızda tekrar LeChuck’ı göreceğiz. Eyvah. Şerifin gerçek yüzünü asıl şimdi öğrendik.  Kupa ve içkiyle yaptığınız aynı işlemi diğer hücrede yapıp fareyi serbest bırakın.

Kayserili Stan

Haritadan Stan’ın yerine gidin. Gemilere tek tek baktıktan sorna Monkey Island’a gidip gelen tek gemiyi dükkandan (ç)aldığımız krediyle almaya çalışalım. Eğer krediyi henüz almadıysanız burada Stan’la konuştuktan sonra bizi Carla’ya götüren yaşlı adamın dükkanına gidip onunla kredi hakkında konuşun. Adam kasayı açıp kapatırken dikkatle seyredin. Sonra yaşlı adamı Carla’nın yanına gönderip kasayı açın ve krediyi alıp tekrar Stan’in yanına gelin. 2000’den pazarlığa başlayın. Stan 8500’e kadar düşecek. O kadar paramız yok. Ekstraları konuşup hiç bir ekstrayı istemeyelim. Sonra tekrar pazarlığa oturalım. Bu sefer 5000$’a gemiyi alacağız. Gemimiz ve bir tayfamız hazır.

İkinci tayfa kolay lokma: Carla. Gidip konuşun gelmeyi hemen kabul edecek. Sonra Hook adasına gidin ve Meathook ile konuşun. Ekibe katılmayalı kabul edecek ama bir şartı var. O da Guybrush’ın cesur bir kaptan olduğunu ispatlaması. Bunun için sakladığı canavara Guybrush’ın dokunmasını istiyor. Çok zor olmayacak.

Kasabaya geri dönün. Stan bizi orada bekliyor olacak. Yaşanan özel bir andan sonra ekip tamamlanacak ve ikinci bölüm başlayacak.

2.Bölüm: The Journey

Tayfaların çalışmaya pek niyeti yok gibi. Guybrush kamarasına gidince masanın üstünden tüyü alın. Çekmeceyi açıp kitabı alın. Envanterinizdeki tüm kitapları inceleyin. Dışarı çıkıp ekibi ikna etmeye çalışın ama nafile. Direğe çıkıp korsan bayrağını alın. En alt kata inip fıçıdan biraz barut alın. En sağdaki sandığı açıp içinden şarabı alın. Fıçının üstünden ipi alın. Mutfağa gidip tencereyi alın. Dolabı açıp mısır gevreğini alın. Bu mısır gevreğini açmak gerektiğini hatırlamadığım için burada dakikalarca takıldım. Mısır gevreğini açıp hediyesini inceleyin. Bir anahtar çıkacak. Anahtarı Guybrush’ın kamarasındaki dolapta kullanın. İşte çorba tarifimiz. Daha doğrusu bizi Monkey Island’a götürecek tarif.

1 adet tarçın
4 adet nane yaprağı
1 adet ezilmiş insan kafatası
1 adet mürekkep
2 adet maymun kanı
1 adet canlı tavuk
3  adet kükürt (brimstone)
Ve şunlardan bir ya da daha fazlası: pyridosxine hydrochloride, zinc oxide, yello2 8, mine mononitrate ve BHA.

Ekiple haritayı bulduğunuza dair tekrar konuşun. Yine de ilgilerini çekemeyeceğiz. Biz en iyisi şu çorbayı yapalım.

Tarçından başlayalım. Sonrasında nane şekeri. Kafatası için korsan bayrağı, mürekkep, maymun kanı için şarap, tavuk, mısır gevreği ve son olarak barut koyduğumuzda çorbamız hazır olacak. Çorbanın kokusuna dayanamayan Guybrush bayılacak. İçerse kim bilir neler olur. Guybrush uyanınca tekrar aşağı inip fıçıdan barut alın. Güverteye çıktığınızda Monkey Island’a gelmiş olacaksınız. Ama bizim ekibi hala ayaklandıramıyoruz. E biz bu adamları toplamak için niye uğraştık bu kadar. Adaya gitmek istediğimizde ise Guybrush oraya kadar yüzemeyeceğini söylüyor.

Bu top burada ne işe yarayacak diye en başından beri düşünüyorsunuzdur muhtemelen. E Guybrush topla atılma konusunda tecrübeli. O yüzden Deja vu diyor. Yüzemezse uçacak. Topun arkasına öncelikle ipi tutturun. Barutu topun ucunda kullanın. Topu ateşlemeden önce tencereyi kafanıza geçirin. Hooop.

Bölüm 3: Under Monkey Island

Ağaçtaki ilanı okuyun. Herman gelecek ve bu şeker yaşlı adam, Monkey Island’daki maceramız boyunca bizi güldürecek. Yerdeki muzu alın. Sol taraftaki plaja gidin. Herman tekrar gelecek. Yerdeki notu alıp okuyun. Kaleye (fort) gidin. Gene aynı top bulmacasıyla mı karşı karşıyayız acaba? Yok bu sefer oyunun en zor bulmacalarından birisiyle karşı karşıyayız. Yerden ipi ve dürbünü alın. Topu itip barutun ve merminim düşmesini sağlayın. Evet burada topu itmeyi akıl etmek oldukça zor. Herman gelip dır dır edecek bir sürü. Barutu ve mermiyi alın.

Uçurumun olduğu yere (crack) gidin. Aşağıda kürekler var. Plajdaki sandalı kullanabilmek için bu kürekleri almamız gerekiyor. Dikkat ettiyseniz adanın her yerine yürüyerek gidemiyoruz. İpi burada ağaçta kullanın. Bir kademe aşağı inebildik ama hala kürekleri alamayacağız.

Haritadan dereye (river fork) gidin. Yukarı çıkıp notu alın ve okuyun.  Kayayı 180 derece çevirip yukarı çıkın. Mızmız Herman tekrar gelip söylenecek. Herman’da maymun kafası diye bir yerin anahtarı var. İşimize yarayacağı belli ama bir türlü vermiyor. Önce muz tutacağını istiyor. Bu adamcağız bizim geminin asıl sahibi gibi gözüküyor. Herman gidince dürbünle sağa sola bakıp manzaranın tadını çıkartın. Sonra uçurumun kenarındaki kayayı itin. Yerdeki diğer kaya uzaklara gidecek. Aşağı inip küçük bir taşın altına konmuş olan notu okuyun. Bu sefer kayayı 90 derece döndürüp yukarıdan diğer kayayı tekrar atın. Amacımız plajdaki muz ağacını vurmak. İsterseniz en sağa ilerleyip Guybrush’ın uçurumdan düşmesin dağlayın. Guybrush ağaçtan zıplayıp geri gelecek. Ağacı vurduktan sonra plaja gidin ve yerdeki muzları alın.

 

Şiş KeBob ve ŞişKeJoe

Haritada en sağdaki açıklığa (clearing) gidin. Levhayı inceleyin. Maymun kafasına GİRMEYİN dediğine göre kesin girmemiz lazım. Sağ tarafa doğru cesetleri, kuru kafaları, totemleri inceleyerek gelin. Şiş keBob ve Şiş keJoe esprisini kaçırmayın. Puhaha. Son olarak maymun kafasını inceleyin.  Soldaki totemin burnunu çektiğinizde kapı açılacak ama  bıraktığınızda geri kapanacak. Öyle ip bağlamayı falan aklınızdan geçirmeyin boş yere. Unutmayın, burası maymun adası. Hemen yandaki plaja gidip şişedeki mesajı okuyun. Plajın biraz sol tarafında kurumuş dere yatağının altında “pond” isminde kurumuş bir göl var. Biraz piksel avcılığı yaptıktan sonra bulabilirsiniz. Oraya gidip önce notu okuyun. Sonra cesedi inceleyin. Cesedin elinde bir ip var ama şimdi alamıyoruz. Herman gelip uzun uzun en yakın arkadaşının nasıl bir deri bir kemik kaldığını anlatacak.

Derenin olduğu yere gelin. Dürbünü bir kez daha incelediğimizde Guybrush bu sefer dürbünün lensini çıkaracak. Taşlardan yapılmış küçük barajın üstüne barutu koyun. Lensi güneşte kullanın. Booom, barajı patlattık. Şimdi cesedin olduğu yere tekrar gelin. Artık ipi alabiliriz. Küreklerin olduğu yere gelin ve aşağı inip ipi ağacın kökünde kullanın. Bir kat daha aşağı inip kürekleri alın.  Sandala geri dönün ve kürekleri sandalda kullanın. Artık adanın kuzey tarafına geçebileceğiz. Kuzeye gidip buradaki yarım adanın sağ tarafındaki plaja sandalı koyun. Notu okuyun ve yamyamların köyüne gidin. Maymun kafasına girebilmek için bu muz tutacağını mutlaka almamız gerekiyor.  Sol tarafa doğru ilerleyip muzları alın. Geri dönmeye çalıştığımızda yamyamlara yakalanacağız. Üç başlı maymun esprisi mükemmelden öte.

 

Yamyamlara bir kaç bir şey verip kurtarmaya çalışın kendinizi ama her halükarda hapsedecekler Guybrush’ı. Yerdeki notu okuyun. Yaşlı adamın istediği muz tutacağını bulduk bu arada. Koskoca muz tutacağını alın. Şimdi buradan kaçmamız lazım. Yerden kuru kafayı alın. Yerdeki tahtalardan çürük olanı kaldırıp aşağı inin. Guybrush muz tutacağının bu deliğe sığmayacağını düşündüğü için muz tutacağını orada bırakacak. Bu kadar kolay olmamalıydı zaten. Köye tekrar dönüp yamyamlara tekrar yakalanın. Yine hapsolacağız. Tekrar dışarı çıkın. Her yakalandığımızda yamyamlar kapıyı daha yeni bir teknoloji ile kapatıyorlar. Anlaşılan elimizde şimdilik yamyamların işine yarayacak bir şey yok. O yüzden plajın olduğu yere maymunun yanına gidin. Elinizdeki tüm muzları maymuna verin. Artık maymun Guybrush’ı takip edecek.

Maymunla beraber maymun kafasının olduğu yere gidin. Totemin burnunu aşağı çekip bırakın. Aynısını maymun da yapacak. Açılan kapıdan içeri girip yerden küçük heykelciği alın.

Tentacle’ı da gördünüz değil mi? Sandala binip tekrar yamyamların köyüne gidin ve yamyamlara yakalanın. Az önce aldığınız heykeli yamyamlara verin. Sonunda bizi hapsettikleri odanın kapısı açılacak. Buradan muz tutacağını alıp çıkın. Herman da dışarıda yamyamlara bağırıyor olacak. Muz tutacağını ona verip Maymun kafasının anahtarını alın.

Maymun kafasının anahtarı bir kulak temizleyeceği. Puhaha. Ne bekliyordunuz ki? Tekrar maymun kafasının olduğu yere gidin. Anahtarı sol kulakta kullanın ve maymunun ağzından içeri girin. LeChuck’a biraz daha yaklaşıyoruz. Mağaranın içinde ilerleyin ama gemiyi bir türlü bulamayacaksınız. Bu böyle olmayacak. Burası yamyamların kutsal mekanı olduğuna göre yamyamlarla tekrar görüşmekte fayda var. Köye dönüp yamyamlarla tekrar konuşun. Hatırlarsanız büyücü bize LeChuck’ı yok etmek için bir bitki kullanmamız gerektiğini söylemişti. Aynı şeyi yamyamlarda söylüyor. Bu bitki yamyamlardaymış ama LeChuck çalmış. Mağarada yol bulmamız için yamyamlarda bir kafatası var ama bize vermeyi bir türlü kabul etmiyorlar.&

Exit mobile version