Oyun İncelemeleri

The Shoot

Sony’nin hareket algılayıcılı kumandası Move, piyasaya sürüldüğünden beri pek çok farklı isim ile karşıladı bizleri. Gladyatörler ile savaştık, okçulukta şansımızı denedik, voleybol oynadık, şimdi sıra nişancılığımız konuşturmaya geldi. Hatırlarsanız, eskiden Duck Hunt vardı, ekrana gelen ördekleri vurur, puan kazanırdık. “Lazer Tabancası” diye adlandırdığımız tabanca ile ekrana nişan almak en büyük keyfimizdi. Aynı oyun tarzı şimdi yenilenen teknoloji ile PlatStation 3’te karşımıza çıkıyor.

Draw your gun!

The Shoot, hem oyun olarak hem de kelime anlamı olarak, film çekimi ve ateş etmek anlamına geliyor. Oyun da aynı şekilde, her iki kelime anlamını da sunuyor zaten. Bir film stüdyosunda, farklı konseptlerde yapılan çekimlerde başrolü üstleniyoruz. İlk çekim, Vahşi Batı tarzında ve atari salonlarında oynadığımız shooter oyunlarına benziyor. Tek farkı, belli bir senaryo ile ilerlemesi ve Move’a özel kontrol şekillerinin bulunması.

Amacımız çok basit, masum insanlara dikkat ederek karşımıza çıkan düşmanları vuruyor, boşa mermi harcamamaya çalışıyoruz. Başarılı vuruşların ardından özel bazı ödüller kazanıyoruz ve bu ödüller sayesinde de daha fazla düşmanı, daha kolay biçimde alt edebiliyoruz.

Rampage, Showtime ve Shockwave isimli üç adet güce sahibiz. Eğer hiç ıskalamadan, yeteri kadar düşmanı vurursak, sırası ile bu güçler aktif oluyor. Showtime gücü ile zamanı yavaşlatıyor, Shockwave ile ekrandaki herkesi öldürüyor, Rampage ile de makineli tüfek ile ateş etmeye başlıyoruz. Bu güçleri aktif hale getirmek için de gerekli hareketi Move kumandası ile yapmamız gerekiyor. Showtime için eksenimiz etrafında 360 derece dönmemiz, Shockwave için yere ateş etmemiz, Rampage için de havaya ateş etmemiz gerekiyor.Kovboy musun,
mafya mı?

Toplamda beş farklı bölüm
tasarımı, yani farklı stüdyo bulunuyor. Birinde Vahşi Batı’dayken, başka
birinde mafya dünyasına ya da gelecekten gelen robotlarla mücadele
ediyoruz. Her bölümde ise amacımız aynı, yönetmeni memnun
etmek.

Görsel açıdan şirin grafikleri ile dikkat
çekiyor The Shoot. Havok fizik motorundan faydalandığı için tüm cisimler
kırılıyor ve parçaları etrafa fırlıyor. Beş farklı bölüm yapısı olması
da bir artı elbette ama oyunun sürekli kendini tekrarladığı da bir
gerçek. Dört sahneden oluşan bölümlerde karşımıza çıkan düşmanlar hep
aynı ve bölümleri birkaç kez  fazla oynarsanız her şeyi
ezberliyorsunuz.


Nişan almayı kolaylaştıran PlayStation Move Shooting
Attachment
, bu oyun için olmazsa olmazların başında
geliyor.

The Shoot’u Move
kumandası ile oynuyoruz ama size tavsiyem böyle bir oyuna sahip olmak
istiyorsanız mutlaka bu tarz oyunlar için üretilmiş olan PlayStation
Move Shooting Attachment isimli silah aparatını da edinmeniz. Kullanımı
oldukça rahatlatan bu aparat ile daha rahat nişan
alınabiliyor.

The Shoot, aslında çok daha etkileyici
bir yapım olabilirmiş ancak bazı konularda basite kaçıldığı için
ortalamayı fazla geçememiş. Farklı bölümler bulunmasına rağmen bunları
aktif edebilmek için mutlaka oyunu bitirmek gerekiyor. Bu çok büyük bir
eksi. Söz gelimi mafya bölümünü görebilmek için bir saate yakın oyun
oynamak zorundasınız. Öte yandan bölüm içlerinde de her şey kendini
tekrar ediyor ve bir kere oyunu bitirdiniz mi her şeyi ezberlemiş
oluyorsunuz. Ayrıca silah aparatı olmadan kontrol etmek de hiç kolay
değil. Ekrana nişan alıp ateş etmeyi seven bir PlayStation 3
kullanıcısıysanız ve silah aparatını da almak cebinizi zorlamayacaksa,
deneyebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu