Gerçek hayatı oyuna aktarmayı mükemmel bir şekilde başaran Maxis geçtiğimiz günlerde serinin dördüncü oyununu duyurdu. “The Sims” adıyla bundan 13 yıl önce çıkışını yapmış olan oyun, çoğu oyuncunun hemen ilgisini çekmişti. İlk defa gerçek yaşamı oyuna aktarma gerçekleştirilmişti ve oyuncular nasıl olduğunu merak ediyordu.
Simülasyonun zevki oynadıkça çıkıyor, bu yüzden çoğu oyuncu (ben de dâhil) The Sims’i bol bol oynayıp zevkini çıkardı. Daha sonra çıkartılan ek paketler ile birlikte The Sims iyice zenginleşmişti. The Sims: Unleashed ile birlikte oyuna evcil hayvanlar eklenmişti. Daha sonra Makin’ Magic ile sihir yapma yeteneği ve cadılar eklenmişti. Son ek paket olan Makin’ Magic gerçekten de olağanüstü olmuştu ve The Sims’in başından iyice kalkamaz olmuştum.
İlk oyunun ardından yepyeni 3D grafiklerle duyurulan The Sims 2’yi duyunca daha da çok sevinmiştim. Artık konsept hakkında fikrim vardı ve içerisinde yapacaklarım, çıkacak olan ek paketler, daha rahat kamera kontrolü beni çok çok heyecanlandırıyordu. İkinci oyun ile birlikte tekrardan The Sims’e bağlanmıştım. Yaklaşık olarak 6 ayım The Sims 2 ile geçmişti. PC versiyonunda doymayıp, PS2 versiyonunu da oynamıştım fakat ek paketler PS2 versiyonunda biraz eksik kalmıştı.
The Sims 3’ü duyunca pek heyecanlanmamıştım. The Sims 2’nin muhteşemliğinin ardından Maxis pek uğraşmayıp bizlere kötü bir oyun sunabilirdi. Sonuçta çoğu firma bu hataya düşüyor. Bana göre dediğim gibi de oldu biraz. Oynadım ve hiç eğlenemedim açıkçası. Getirilen yeni özellikler pek de iyi değildi. Sadece Island Paradise ek paketi hoşuma gitmişti. Bu yüzden gözümü dördüncü oyuna dikmiştim.
Geçtiğimiz günlerde bildiğiniz gibi The Sims 4 duyuruldu ve ilk görselleri yayımlandı. Yine ayrı bir heyecan sarmıştı içimi. The Sims 3’ten sonra iyi bir oyunun çıkacağını umut ediyorum. İlk görsellere baktığımda grafiklerin üzerinde pek çalışılmadığını hemen anladım açıkçası. Fakat oyunun özellikleri gayet ilgi çekici duruyordu.
Artık simlerimiz daha zeki olacak ve duyguları daha derin olacak. Seçtiğimiz kişilik öğeleri, simlerimizi önceki oyunlardan daha çok etkileyecek. Yürüyüşü, hareketleri ve davranışları kişiliğine göre yapılanacak. Yenilikler bununla sınırlı kalmıyor. Create A Sim bölümünde de oldukça büyük değişimler göreceğiz. Daha canlı bir ekran karşımızda olacak ve burada çok vakit geçireceğiz. Bir simi beğenmek bugünlerde oldukça zor.
Artık yaşadığımız mahallenin bizlerle etkileşimi daha çok olacak. Komşularımız bizleri beğenebilecekler de, şikâyet de edebilecekler. Bizler yeni taşınacak bireyler olduğumuz için mahalleli ile iyi geçinmemiz gerekiyor. İsteyenler tam tersini de yapabilirler. Her zamanki gibi hayatımızda belirli amaçları yerine getirerek kazandığımız puanları harcayabileceğiz. Bu puanlarla yeni objeler, giysiler ve koleksiyonluk eşyalar açacağız.
Şimdi gelelim inşaat kısmına. Yine aynı sistemle evlerimizi yapabileceğiz. Bu evler tamamen bize ait olacak ve diğer insanlarla paylaşabileceğiz. Benim gibi The Sims manyaklarından biriyseniz eğer bu oyunda da köprü, şelale, havuz içine ev gibi şeylerle uğraşabileceksiniz. Ben The Sims 4 indiğinde bunları teker teker deneyeceğim. The Sims 4, 2014’ün başlarında çıkışını yapacak.
Türkçe dil seçeneği hakkında henüz resmi bir bilgi yok fakat Türkçe olarak çıkmayacak da demiyorum. Bunu önümüzdeki günlerde öğreneceğiz. Eğer simülasyon oyunlarını ve The Sims serisini seviyorsanız hiç kuşku barındırmadan oyunu alabilirsiniz. Bu türü sevmeyenlere de oyunu önereyim ki onlar da sevsinler. Litzergam!