The Sims 4
Oyuncuların birçoğu bir “yaratma” durumu söz konusu olduğunda biraz daha hassaslaşırlar ve genelde kendilerine en yakın olanı seçerler. Bu durum herkes için geçerli değildir tabii ki. Gelin görün ki özellikle Sims denilince bir şeyler, farklı boyutlara taşınır ve şirin konuşmaların ardındaki gizemi çözmek için uğraşırız.
Yıl 2000… Ey gidi günler ey. Piksel piksel sim’lerim benim için çok değerliydi. Tabii o zamanlar grafik detaylarının, günümüze oranla bayağı geride olduğunu biliyorsunuz. Hala bilgisayarımda olan ve “bana göre” en efsanevi Sims serisi olan The Sims 2, detay olarak The Sims 3’ten daha başarılıydı. Konsol tarafında pek de başarılı olduğu söylenemez ancak genel olarak inceleme puanlarına göz atıldığında The Sims 2, her zaman bir adım önde. Zira ilk oyunun ardından o kadar başarılı detay ve grafiklerle karşılaşmıştık ki hayranlık duymamak elde değildi. Resmen çeşitliliğe boğulmuştuk ve üçüncü oyunu da sırf Sims serisini sevdiğimiz için oynadık ancak ilk iki oyuna kıyasla oldukça geri planda kalmıştı. Bir sim’i yaratırken yüz hatları olsun, mimikleri olsun bir şeyleri kontrol etmek güzeldi ancak eksik bir şeyler olduğunu her daim anlıyorduk çünkü Maxis, bu sefer dersine çalışmamıştı ve The Sims 2, üçüncü oyunu sollamıştı.
Konuyu farklı boyutlara çekmeden asıl konumuza odaklanalım. Söz konusu The Sims olduğunda eskilere dönersem, bu yazı bir hayli uzar.
The Sims 4 ile karşılaşmamız bizi 4 yıl öncesine yani 2010 yılına götürüyor. İlk zamanlar The Sims 4’ün domain’i alınmıştı. Elimizdeki tek bilgi de buydu aslında. EA, herhangi bir açıklama yapmaktan çekinmişti ve doğal olarak oyun dünyasının dikkatini çekmeyi de başarmıştı. Aradan geçen 3 yıl sonrasında resmi olarak The Sims 4’ün ismine kavuşmuştuk. Maxis’in bu sefer ne gibi sürprizlerle karşımıza çıkacağı yavaş yavaş şekilleniyordu ve E3 ile Gamescom sonrası, ciddi çıkış yapan hayat simülasyonumuz, duyguların ne kadar önemli olduğunu tekrar tekrar vurguladı.
Gelelim elimizdeki özel detaylara. İlk olarak E3 2014’te görüntülerini yayımlayan The Sims 4, tüm serilerde olmayan bir detayı ön plana çıkarttı: kontrol edilebilir bir fizik ve daha duygusal sim’ler. The Sims 4 ile birlikte bir sim’i yaratırken onun kişiliğini bile belirleyebileceğiz ve ayrıca diğer sim’lere nasıl tepki vereceğini de kontrol edebileceğiz.
Duygular önemli tabii
Diğer serilerde olduğu gibi her sim’in kendisine özel bir hikayesi olacak. Dilersek çılgın bir sim olup, ortalığı dağıtabilir, dilersek zekamızla ön plana çıkabiliriz. Başka bir sim’den aldığımız tepkilere bağlı olarak, yarattığımız sim’imiz de ona göre davranacak. İşin en güzel yanı ise daha önce yaşadığımız iyi veya kötü olayların etkisi, bir sonraki gün de devam edecek. Bu da tekrar The Sims 4’ün duygulara ne kadar önem verdiğini gösteriyor.
Kavgalı olan iki sim’i ele alalım. Maxis bu noktada, iki sim arasındaki duygusal uçuruma ilginç bir detay eklemiş. Sinir bozucu veya kavga arayan bir sim’in bir partiye girmesi sonucu, etrafındakileri etkileme durumu… Yani olumsuz davranışlar, The Sims 4 ile birlikle diğer sim’leri de etkiliyor. The Sims 4’ün diğer bir yeniliği ise başka insanların eğer isterlerse, yarattığı sim’leri kendi oyunumuza alabilmemiz. Paylaşılan sim’lerin kişiliklerini ve neye sahip olduklarını da görebiliyoruz.
Ah o evler yok mu o evler
The Sims 4’te bir evi inşa etmek, eski The Sims oyunlarına göre daha da kolaylaşacak. Eskiden olduğu gibi evin duvarlarının açılarını değiştirdiğimizde, odadaki mobilyaları da teker teker ayarlama dertleri, yerini akıllı yer ayarlama özelliğine bırakacak. Böylece ufak tefek ayrıntılara saatlerini harcamanıza gerek kalmayacak (hoş ben halimden gayet memnundum ancak benim gibi düşünmeyen de vardır). Yeni oyunda evleri inşa etmek, çek ve bırak mantığına dayandırıldığından, artık işler legodan ev yapmak kadar kolay. Tabii eskilerine nazaran “daha detaylı”.
The Sims 4 piyasaya çıktığında içerisinde havuzlar ve Sim’lerin “toddler” yani yürümeye başlayan çocukluk dönemleri bulunmayacak. Sims 4 çok büyük ve geniş bir oyun olacağı için bu özelliklerden vazgeçtiklerini belirten Vaughan, ilerleyen dönemlerde gelecek genişleme paketleri ile bu durumu düzelteceklerinin sözünü verdi bile ve sim’lerin yedi farklı yürüyüş stiline, 320 farklı duygu animasyonuna sahip olacağı da söyleniyor. Ayrıca eşyalara 600 farklı reaksiyon vereceği de belirtiliyor.
Kısacası elimizde detaya boğulmuş bir Sims oyunu var. Yürüyüşleri, mimikleri, duyguları ve daha fazlasını oyuncuya sunmak için ellerinden geleni yapacaklar. Komşularımızla balık tutabilecek, onlarla yürüyüşe çıkabilecek ve bozulan morallerini düzeltmek için uğrşacağız.
Bakalım 4 Eylül tarihinden itibaren bizim hikayemiz nasıl olacak.