2002 yılında ortaya çıkan Sims tarihin en çok satan oyunu olma başarısını 6,3 milyon’dan fazla satarak elde etti. 7 Şubat 2005 itibari ile oyun dünya çapında 16 milyon adet sattı. Üstelik bunlar sadece resmi rakamlar.
Eleştirmenler oyuna sürekli olarak olumlu eleştirilerde bulundular. Rakamlar oyunun herkes tarafından çok sevildiğini belirtirken çevrenize sorduğunuzda ise genel olarak alacağınız cevap “Başta güzeldi de sonradan sıkıcı olmaya başladı” ya da “Yok abi ya Sims o kadar güzel değil” şeklinde oluyor. En azından benim başıma gelen bu. Belki de çevrenizdeki oyuncu kitlesinin ne kadar “oyuncu” olduğuna bağlı bir durumdur bu.
Peki, ama oyuncular bu şekilde düşünüyorsa nasıl oldu da bu oyun dünyanın en çok satan oyunu haline geldi?
Hayatım oyundu, oyundan bir hayat çıktı
Eğer internette bu konuyu araştırırsanız karşınıza çıkacak sayfalardan birisi o her merak ettiğiniz şeye bir cevabın olduğu Yahoo Answers. İşte orada (tahminen) bir oyuncunun “İnsanlar neden Sims oynamayı bu kadar çok seviyor” sorusuna diğer oyunculardan birisinin verdiği cevap.
Soruya verilen cevaplar arasında en iyi cevap olarak seçilen “Homer Simpson”ın cevabı olmuş. Simpson bu soruya şöyle bir yanıt vermiş (bu çok garip bir cümle oldu):
“Sims’i seviyorum çünkü oyun tıpkı hayat gibi. Kurgusal bir karakterin kişiliğini kendinmiş gibi alıp oynamak çok eğlenceli oluyor. Tamamen sanal bir dünyada yaşıyorsun ve maceranı kendin kontrol ediyorsun. Sims 2’yi gerçekten çok seviyorum. Her ne kadar Sims 3’ü almak istesem de fiyatının buna değeceğini düşünmüyorum”
Bu cevabın 3 sene önce atılmış olduğunu da belirteyim.
Kendine has bir dili bile oluşan (Simlish language) bu oyunun bu kadar çok sevilmesinin sebebi bu arkadaşın anlattıklarından ibaret olabilir. Lakin son cümleye dikkat; “Üçüncü oyunu almak istiyorum ancak fiyatı çok yüksek”.
Şimdi durum böyleyse nasıl en çok satan oyunu olabiliyor. Elbette bunda yanıtı veren arkadaşın nereli olduğu ve mali durumu da önemli fakat ülkemizi göze alacak olursanız son çıkan ek paketini 70 TL, oyunun kendisinin 90 TL olduğunu fark edeceksiniz.
Özellikle korsancılığın bu kadar yaygın olduğu bir dönemde bu fiyatlarla Sims oyununu almak isteyen kaç kişi vardır içinizde? İşte esas soru da bu zaten. Tamam belki ülkemizdeki fiyatları dünya ile birebir karşılaştırmak doğru değil ancak dünyadaki tüm ülkelerin de bolluk bereket içinde yaşamadığını düşünürsek çoğunluğun bizimle benzer durumda olduğunu fark ederiz.
Kişisel olarak değerlendirecek olursam Sims’in güzel bir oyun olduğunu düşünmeme rağmen hayranıyım diyemem. Açıkçası şu ana kadar ilk oyun dahil sadece bir iki oyununu oynadım.
Onları da en fazla 2-3 saat oynadıktan sonra bıraktım. Fakat bence Sims’in insanların hoşuna giden en büyük yanı, cevapta da belirtildiği gibi, kendi hayatınızı daha önce olmadığı gibi yaşayabilmeniz.
Belki %100 olmasa da normalde kontrol edemediğiniz hayatınızı bu oyunda kontrol edebiliyor olmanız, sanal bir karakterin kişiliğini belirleyip onu geliştirme duygusu. Belki bu yüzden Sims bayan oyuncular arasında bu kadar seviliyor. Belki de bir annelik duygusu ortaya çıkıyor oyun oynanırken (bu sadece bir fikir bayanlar, lütfen sakin olun).
Son söylediğim sebep doğru olsa da olmasa da şu bir gerçek ki bayanlar için Sims’in en çekici yanlarından bir tanesi alışveriş kısmı. Özellikle ev dekorasyonu kısmında saatlerce evin en ince köşesini bile güzelleştirmeye çalışan bayan oyuncular olduğunu biliyorum. Bu alışveriş tutkusundan dolayı karakterinin borç batağına girip öldüğü oyuncular bile tanıyorum.
Biz onlardan farklıyız
Yazının başında bahsettiğim Sims hakkındaki olumsuz görüşlerin etrafınızdaki oyuncu kitlesinin türü ile doğrudan bağlantılı olduğunu hatırlatırsam ikinci bir sebebin de dünya üzerindeki oyuncu türü dağılımı olduğunu belirtebiliriz.
Şu sıralar, sevin ya da sevmeyin ancak casual oyuncu türü dediğimiz ara sıra oyun oynayan, dahası zaman geçirmek için (!) oyun oynayan kişilerin sayısı, gerçek oyuncu sayısından çok daha fazla. Özellikle zeki (!) telefonların ortalığa dağılması ile daha da çok artan bu oyuncu türü ne yazık ki artık oyun dünyasının kıstaslarını belirlemede de ciddi bir rol oynuyor.
İşte son rakamlara göre Sims oynayanların yüzde 50’sinden fazlasını oluşturan casual oyuncular (ki bunların içine bayanlar da dahil) Sims’in kaderini belirleyen kişiler. Onun bu kadar çok ilgi görüp tarih en çok satılan oyunu olma başarısını yakalaması onların sayesinde.
Sims hakkında oyunda karakter tasarımcısı olarak çalışan Cemre Özkurt bakın bu konuda ne diyor:
Mahmut Saral – 23.10.2008 röportajından
“Şuan ki çalışmalarınız The Sims 3’ün karakter tasarımları üzerine ve siz de “Tecrübeli tasarımcı” sınıfındasınız. Sims ismi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Cemre Özkurt: Sims, enteresan bir şekilde tüm dünyada en çok satan oyunlardan ve rekorlar elinde. The Sims 3 de şimdiden alıcısı olan bir oyun. Grafik açısından çok limitleri var, normal oyunlara göre çok fazla komplike. Yapımdaki mekanlar, objeler, evler, karakterler ve kıyafetleri, kişiye özel değişebiliyor. İşin zor ve etkileyici olan kısmı da o. The Sims, benim oynayacağım tipte bir oyun olmasa da, bu projede çalıştığım için çok memnunum, başka hiçbir yerde öğrenemeyeceğim şeyleri burada öğrendim.
Sims, kendi karakterinizi, mekanlarınızı ve yaşam tarzınızı oluşturmanızı sağlıyor. Bir yaşam simülasyonu ve oyun içerisinde çok fazla strese sokacak bir rekabet yok. O yüzden de uzun süre rahat bir kafa ile oynayabiliyorsunuz. Sanırım bu özelliği seviliyor.”
Kısacası Sims’in beğenilmesindeki en büyük sebeplerden bir tanesi de çeşitlilik seviyesi ve sizi strese sokmayacak bir zorluk derecesine sahip olması.
En nihayetinde; “Hail to the king baby!”
Her ne olursa olsun Sims’in bu başarısı kayda değer bir durum. Etrafta onca “sağlam” diyeceğimiz oyun varken Sims’in en çok satan oyun olması ciddi anlamda büyük bir başarı. Ben açıkçası çok sevmesem de kendi fikirlerimi bu işe karıştırmanın mantığı yok. Eğer insanlar Sims’i seviyorlarsa bir bildikleri vardır. Herkesin kendisinden bir şeyler bulduğu bir oyun olduğu da gerçek. Peki ya siz? Sizce Sims neden en çok satan oyun sıralamasında liste başı?
