Pekala Walking Dead yılın en güzel oyunlarındandı şüphesiz. Hikayesi, kurgusu ve daha pek çok yönüyle bu hafta Oyun Akademisi’nde TellTale ve bu muhteşem oyun ile alakalı epey bir yazıp çizdim. Bunun üzerine bir de oturup 400 Days isimli indirilebilir içeriğini oynamam ise kesinlikle muhteşem bir zamanlama oldu.
Walking Dead, diyalogları, karakterleri ve bu karakterlerle etkileşiminizin oldukça önemli olduğu, point and click macera oyunlarının hikaye kısmına ağırlığını koyması ile yıldızı parlayan harika bir yapımdı. 400 Days ise bir indirilebilir içerik olarak Walking Dead’in güçlü yönlerini alıp bunları kısa ve tek atımlık hikayelerde uygulama çabası diyebilirim.
Evet, bölümsel nitelikte uzun bir hikaye anlatmak, TellTale’in oldukça başarılı bir şekilde icra ettiği bir olay, peki ama kısa hikayeler? İşte zor olan budur, kısa bir hikaye içerisinde başlangıcı, bitişi, karakter gelişimini ve bu karakterlerin kaderlerini barındıran pek çok öğeyi bir arada tutmak zorundadır. 400 Days ise bu bağlam içerisinde Amerika, Georgia’da zombi istilasında hayatta kalmaya çalışan beş adet birbirinden bağımsız karakteri işliyor.
400 Gün konsepti ise bu hikayelerin birbirine bağlandığı zamansal bir kurgu dizisi, her hikaye önceden belirlenmiş 400 gün içerisinde geçmekte ve hepsi trajedinin oldukça vurucu ve farklı yanlarını anlatmakta.
Hikayeler Walking Dead’de olduğu gibi bölüm bölüm fakat istenilen sırayla oynanabiliyor, birbirinden bağımsız olmasına rağmen kendi içinde bir kronolojiye sahip, mesela istilanın ilk iki gününde geçen Vince’in hikayesi doğal olarak ilk hikaye olarak oynanmalı fakat bu zorunlu değil.
Her hikaye birbirinden bağımsız bağımsız olmasına dedik fakat siz oynarken yine de çevrenize iyi bakın, Walking Dead’in 1.sezonuna bazı göndermeler görebilirsiniz. (Özellikle bir tanesi beni çok üzdü)
1.Sezonun hikayesi şüphesiz oldukça kişiseldi, 400 Days bu konsepti koruyor, hatta olayı daha da kişiselleştirerek istilanın insanların ilişkileri üzerinde ki etkilerini daha da eksene alıyor, bu söylediğiniz ve yaptığınız şeylere daha çok dikkat etmeniz gerektiği anlamına geliyor tabii ki, bazı karakterlerle olan ilişkileriniz pamuk ipliğine bağlı olabilir.
Farklı hikayelerimiz ve farklı karakterlerimiz var. İlk hikayemiz istilanın ilk iki gününde Vince isimli bir mahkum ile ilgili. İkincisi istilanın 41.gününde Wyatt ve Eddie isimli iki kafadarla biraz daha hafif bir ton alıyor.
Üçüncü hikayemiz istilanın 236.gününde Shel isimli bir kız ve kardeşi ile ilgiliyken, dördüncü hikaye ve bence en sert hikaye istilanın 184.gününde Russel ve Nate isimli iki karakterle ilgili. Beşinci hikaye Leland ve Bonnie’nin 220.gün yaşadıklarını anlatırken son hikaye 400. Gün her şeyi birbirine bağlayan, hikayeleri sonlandıran bir nokta gibi.
400 Days, Walking Dead’in 2.sezonuna bir köprü niteliği taşırken, bir indirilebilir içerik olarak kesinlikle olması gerekenden daha dolu, açıkçası parasını sonuna kadar hak ediyor ve TellTale’in bir kez daha bu işi gerçekten harika bir şekilde kotaracağını kanıtlarken, 2.Sezonu daha bir iştahla beklememize sebebiyet veriyor.
