The Witcher’ın yaratıcısı oyunlardan şikayetçi
Geçtiğimiz günlerde The Witcher’ın yaratıcısı Andrzej Sapkowski ve Metro 2033’ün yaratıcısı Dmitry Glukhovsky ile bir röportaj gerçekleştirildi ve hem edebiyat, hem de oyun dünyasında büyük öneme sahip olan iki yazar, oyun dünyasına karşı bakış açılarını Waypoint ile paylaştı.
Yayınlanan röportaja biraz göz attığımızda Andrzej Sapkowski’nin Witcher’ın genel başarısına karşın oyun serisine biraz dargın olduğunu gördük. Kitaplarının oyuna dönüştürülmesi sebebiyle kitap satışlarında büyük kayıplar yaşadığını dile getiren Sapkowski, ayrıca Witcher serisinin de oyunlardan sonra ünlendiği haberlerini yalanladı. Söylediğine göre kitapları zaten oyun çıkmadan önce İngilizce’ye çevirilmiş ve Batı’da yayınlanmış.
Ancak gerçekleri masaya yatırdığımızda bunun pek de doğru olmadığını, İngilizce çevirinin aslında oyunun çıkışından sonra geldiğini görebiliyoruz. Ki dediği gibi olsa bile, oyun dünyasının Witcher serisini popüler kültüre taşımak açısından nasıl önemli olduğunu en ilgisiz kişi bile rahatlıkla görebilir. Kendisi oyun serisini oynayan kişilerin kitapları okumadığını, tam aksine kitapları okuyanların daha sonra oyunları oynamak istediğini savundu.
Anlayacağınız, Andrzej Sapkowski’nin oyun dünyası ile arasının pek iyi olmadığını en azından bu cümlelere bakarak rahatlıkla görebiliriz.
Bir diğer ünlü yazar Dmitry Glukhovsky ise meslektaşı ile aynı düşüncede değil. Metro serisini yaratan ve bizleri de gerçekten müthiş bir post-apokaliptik hikaye ile buluşturan Glukhovsky, oyun uyarlamasının kitap satışlarına olumlu yönde etki ettiğini söyledi. Zaten oyun dünyası ile arasını da iyi tutan yazar, Sapkowski’nin aksine kitabı yazıp bırakmamış ve oyunun yapımcı ekibiyle de Metro serisini geliştirmek adına ortak çalışmalarda yer almıştır.
İki yazarın da dediklerini göz önünde bulundurursak, sanatın ve sanatçının nasıl farklı görüşlere ve çatışmalara gebe olduğunu anlayabiliyoruz.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce Sapkowski’nin büyük emekler vererek yarattığı Witcher evreni gerçekten de yaratıcısına bir şeyler kaybettirmiş olabilir mi?