Theme Park
Aral İthalat’ ın Türkiye’ ye bir kaç yıl önce getirttiği oyunları ” BEST GAMES ” amblemi ile oldukça ideal bir fiyata tekrar orijinal hallerinde satmaya başlaması bence ithalatçı ve oyunu alacak son kullanıcı arasında oldukça makul bir köprü kuruyor. Bu Türk oyun severlerine orijinal oyun kullanma alışkanlığını kazandırmak açısından oldukça önemli bir gelişme. Fakat gözlemlediğim kadarı ile oyun severler bu eski oyunlara ” eski ” oldukları sebebiyle burun kıvırıyor ve sırf bu sebeple oldukça sıkı tecrübeler yaşamaktan mahrum kalıyorlar. Oysa yakında sitemizde incelemesini okuyabileceğiniz ve yine bir ” BEST GAMES ” amblemi taşıyan ve bana kalırsa neredeyse bir klasik olarak sayabileceğimiz ” BLADE RUNNER ” adlı oyunda olduğu gibi bu oyunların eski olması ve kendi dönemlerinin teknolojilerine uygun tasarlanmaları onları oyuncu için sıkıcı bir hale getirmiyor. Aksine oldukça keyifli saatler geçirebilmenize sebebiyet veriyor. Şimdi giriş paragrafını fazla uzun tutmadan oyunumuzun incelemesine geçelim.
Theme Park World bundan üç yıl kadar önce ” BULLFROG ” firması tarafından geliştirilen ve ” ELECTRONIC ARTS ” tarafından dağıtımı üstlenilen oldukça eğlenceli, park kurma ve işletme üzerine dayalı bir strateji oyunu. Oyunun genelinde amacınız, sıfırdan aldığınız arazinizin üstüne öncelikle elinizde bulunan araçları kullanarak bir eğlence parkı kurmalı, bu sayede parkınıza ziyaretçi çekmeli, bu ziyaretçilerden parka giriş ücreti dışında çeşitli yiyecek ve içecek dükkanları açarak oradan da bir güzel söğüşlemek. Nasıl kolay mı geldi. Bir kaç ayrıntıya dikkat eder ve bir-iki saatlik oynama süresini aşarsanız oyunun aslında ne kadar kolay ve eğlenceli bir yapıya sahip olduğunu göreceksiniz. Ayrıntılar dediklerimize bir kaç örnek vermek gerekirse. Dilimlenmiş patates kızartması satan bir dükkan açtınız. Bu patates kızartmalarında sizin belirleyeceğiniz oranda tuz karıştırılacaktır. Bu tuzlu patates kızartmalarından yiyen herkes bir süre sonra susamaya başlayacaklardır. Bu sebeple tuz miktarını çoğaltıp ( tabii maaliyet fiyatıda doğru orantılı bir biçimde artar ) yakınlarda bir yerde de içecek dükkanı açarsanız ve içeceklerin içindeki buz miktarını arttırıp maaliyeti düşürürseniz ziyaretçilerinize bolca yiyecek ve içecek satarsınız ve buradan gelecek parayı da sakın küçümsemeyin. Bundan başka parkınızın temiz kalması çok önemli. Park temiz ve araçlarda ziyaretçileri eğlendirecek kadar heyecanlı olurlarsa ziyaretçileriniz mutlu olurlar ve mutlu oldukça da sizden balon, hediyelik eşya ya da yiyecek gibi ek ürünler alırlar. Tabii mutlu ziyaretçiler parkınızın ününü arttırır ve ziyaretçi sayısında çok yüksek artışlar olur. Parkınızı temiz tutmak için temizlik görevlilerine belli alanlarda çalışmaları için bir yörünge çizin. Böylece az sayıda işçi çalıştırır ve her bir işçiye kendi bölgesini vererek parkınızı her daim temiz tutmaları için daha rahat bir imkan sağlamış olursunuz. Parkınızdaki araçların eğlenceli olmaları için de onların ziyaretçilere heyecan yaşatmalarına özen gösterin. Bunu araçların üzerine tıkladığınızda çıkan ara mönüden ” speed ” ayarlarını arttırarak yapabilirsiniz. Fakat eğer aracın hızını ya da dönüş sayısını arttırırsanız araçlar daha sık bozulacaklardır. Bu sebeple de mühendisler tutmanız lazım gelir.
Oyunun grafikleri tamamen üç boyutlu olarak dizayn edilmiş. Oldukça yüksek bir zoom seviyesi var ve oyunu istediğiniz açıdan oynayabiliyorsunuz. Ayrıca her ne kadar oyunun oynanışına pek bir katkısı olmasada yaptığınız araçlara binip birinci kişi gözünden bu araçların keyfini çıkartabilirsiniz. Yalnız oyun biraz eski olduğu için günümüze göre oldukça düşük bir poligon sayısına sahip. Bu sebeple görüş uzaklığınızı yakınlaştırdığınızda grafiklerde kare kare poligonları görebilir ve biraz rahatsız olabilirsiniz. Fakat bu park işletmeciliğine kendinizi kaptırdıktan sonra pek de umursamayacağınız bir ayrıntı. Genel olarak grafikler üç boyutu kaldırabilecek kapasitede.
Seslerde bahsedilecek pek bir şey yok. Oyunda farklı parklara geçtiğinizde yalnızca tek bir müzik çalıyor. Her parkın kendine ait tek bir müziği olsa da, bir parkta yaklaşık iki-üç saat geçirdiğinizi düşünürsek bir süre sonra oyunun müziklerini kapatabilirsiniz. Geriye kalan çevre sesleri ise başarılı. Kulağınızı tırmalayan hiç bir ses yok.
Oyunun kontrollerine alışmanız yaklaşık on ya da yirmi dakikanızı alacaktır. Oyunun başlarında size yardım edecek ve binbir türlü şaklabanlıkla eğletirken öğretmeyi hedefleyen bir yardımcınız var. Sizi parkınızın içinde nasıl daha fazla para kazanacağınızı anlatıyor. İsterseniz bu yardımcının sesini soluğunu ” options ” mönüsünden ebediyen kesebilirsiniz fakat en azından ilk parktaki görevlerinizi bu yardımcı eşliğinde bitirmenizde fayda var. Görevler dedik. Aslında her parkta yapmanız gereken tek bir görev var. Size hedef gösterilen sayıda ziyaretçiyi belli bir zaman sınırlaması olmadan parkınıza çekmeli ve ” golden ticket ” denilen biletlerden istendiği kadar biriktirmelisiniz. Bunu yaptıktan sonra size bir anahtar verilecek ve sizde sırada ki parka girebileceksiniz. Bu kadar.
Theme Park World genel olarak bir hafta sonu tatilinizde evde vakit geçirmek isterseniz size oldukça keyifli zaman geçirmenizi sağlayabilecek tarzda bir oyun. Oyun içinde fazla derinliği olmayan detayları ve şirin grafikleri ile her daim oynanabilecek hoş bir oyun. Ayrıca makul fiyatı da oyunu ayrı derece cazip kılan bir diğer unsur. ” Aral İthalat ” ın ” BEST GAMES ” tarzında daha fazla yapıcı çalışmasını bekliyoruz. Tabii daha fazla firmanın distribütörlüğünü almasını da.