Mağaradaki hayalet…
Kapkaranlık mağaranın içinde elindeki minicik çakıl taşıyla rutubetli duvara “Yardım edin!” dercesine bir şeyler kazırken, birazdan yaşayacağı hazin sonun ıstırabıyla doğruldu. Daha önce hiç yaşamadığı bir tedirginlik vardı üzerinde. Soğuk, karanlık ve sessizliğin ardında bir şeyin onu beklediğinden adı gibi emindi. Bunun gibi bir duruma ilk defa şahit oluyordu. Kendi ırkından biri tarafından ölesiye dövülmek ve elinden kurtulduktan sonra da bu mağaraya hapsolmak. Yaşadığı dünyada böyle bir şeye rastlamamıştı daha önce. Anlam veremiyordu olup bitenlere. Çok geçmeden katilin mağaranın girişinde belirdiğini gördü. Buz gibi mağaranın karanlık bir kösesinde tir tir titreyerek ölümünü bekliyordu. Sesin ve katilin kendisine yaklaştığını anladığında gözlerini kapandı. Açtığındaysa hayatında gördüğü en korkunç manzarayla karşılaştı. Yanına eğilmiş olan Neandertal, gözlerinin içine bakarken kurbanına söyle dedi, “Artık liderlik sırası bende!”.
Savaşa doyamayanlarız biz!
Yapamadık, bir türlü birbirimizle yaşayamadık. Bundan 500.000 yıl önceki ilk modern insandan beri birbirimizle savaşıyoruz. Hem de büyük bir arzuyla. Asla ölüme olan inancımızı kaybetmeden. Özgürlüğün yolunun ölümden geçtiğine inandık hep. Ama hata yaptık ve yapmaya devam ediyoruz onu kötülesek de. Her şeye rağmen biz insanlar savaşı seviyoruz. Hırs yapıyoruz amansızca. Psikolojik, sosyolojik ve ekonomik anlamda savaşı istiyoruz sürekli. Sanıyoruz ki savaştıkça zafer kazanıyoruz! Sanıyoruz ki kazandıkça itibarimiz yükseliyor! Sanıyoruz ki savaş bizi gezegenimizin mutlak hakimi yapıyor! Ama yanılıyoruz, hem de çok yanılıyoruz. Hem de tam tamına 500.000 yıldır…
Bir ajanın anatomisi
12 Nisan 1947’de, Kuzey Amerika’nın Maryland bölgesinde dünyaya gelen Thomas Leo Clancy Jr. (Tom Clancy) , İngiliz İstihbaratı (MI6) adına çalıştığı uzun yılların sonunda, global anlamda edindiği deneyimlerini kitaplarına dökmeye başlamıştı. Piyasaya çıkan sayısız romanlarının başarısının ardında Clancy’nin üstün anlatım yeteneğinden fazlası yatıyor. Romanlarındaki macera ve casusluk unsuru, okuyucuyu kitaplarını merak etmeleri için almalarına iten baş etkenlerden bazıları. Ağır bir yazı diliyle yazılıyor oluşu, her türden insanın kaldırabileceği bir durum olmasa da, dünyanın en çok satan kitapları arasında son 20 yıldır Clancy imzası olması, kendisinin bu işi cidden iyi yaptığını gösteriyor. Tom Clancy adı günümüzde o kadar popüler oldu ki, dünyanın en büyük oyun yapımcı şirketlerinden Ubisoft, Clancy isminin haklarını 61 yaşındaki Tom Clancy’den 2008 yılının başında alarak, yeni çıkacak tüm oyunlarında söz sahibi olmayı başardı.
Clancy’nin mirasına kısa bir bakış…
Tom Clancy’nin video oyunlarında kitap uyarlamaları isimlerinin anılmaya başladığı 2000 yılına gidelim. Bir anti-terör timinin dünya çapında yaptığı operasyonları anlatan 1998 yapımı Rainbow 6, Ding Chavez önderliğindeki altı kişilik profesyonel bir anti-terör timinin yaşadığı maceraları anlatıyordu. Kitabın daha ilk sayfasında bir uçak kaçırma eyleminin ortasında bulmuştuk kendimizi. Sonra bir denizaltıdan rehinelerin kurtarıldığı sayfalar hala aklımdadır. Kitap o denli sürükleyici ve iyi anlatılmıştı ki, Ubisoft hemen bir Rainbow 6 oyunu yapmak için kolları sıvadı. Rainbow 6, 2000 yılında piyasaya çıktığında taktik FPS türü ile ilk defa karşılasan oyun severler, kısa sürede bu ismi benimseyerek oyun sektöründe hak ettiği noktaya taşıdılar. Ardından gelen Rainbow 6 Vegas ve geçtiğimiz aylarda piyasaya çıkan Vegas 2’de aynı başarıyı devam ettirdi. Artık oyunları online olarak da oynayabiliyorduk.Clancy isminin kitaplar kadar video oyunlarını da sattırdığını gören Ubisoft, yepyeni Clancy oyunlarıyla sektöre savaş ve daha bolca Clancy pompalamaya devam etti. Tom Clancy’s Ghost Recon ilk oyunun mirasını devam ettirdi. Tom Clancy’s Splinter Cell, yine bir Clancy romanı uyarlamasıydı ve oynanış bakımından TPS – casusluk türüne yepyeni özellikler getirmişti. Sam Fisher’i yönettiğimiz oyunda, karanlığın en büyük dostumuz olduğu bir dünyada, teknolojinin nimetlerinden faydalanarak hayatta kalıp, dünyayı kaosa sürükleyen teröristleri etkisiz hale getirmeye çalışıyorduk. Splinter Cell serileri yapılmış en kaliteli casusluk oyunudur halen.
Rainbow 6 ve Splinter Cell serisi ile maddi anlamda büyük sıçrayış yasayan Ubisoft, her bir jenerasyonda yeni Tom Clancy oyunları yaratmaya devam etti. Yeni türlere kayma eğilimi gösteren şirket, bu noktada geçtiğimiz aylarda Tom Clancy’s HAWX da duyurdu. HAWX için Playstation’da yıldızı parlayan ünlü it dalaşı Ace Combat’ın, Clancy’nin dünyasında şekillenecek hali diyebiliriz. Yapım bu yılın sonunda piyasada olacak. PC, X360 ve PS3 platformlarında boy gösterecek.
Türler karmaşasının son halkası
Taktik FPS, taktik TPS, it dalaşı derken Clancy oyunlarının son hiti bir strateji oyunu olan Tom Clancy’ s EndWar. EndWar, medya tarafından savaş üzerine şimdiye kadar yapılmış en iddialı strateji oyunu olarak lanse edildi. Nedeni 2020 yılında petrol krizinin patlak vermesiyle Rusya, Avrupa ve Amerika gibi 3 büyük süper gücün birbirine girdiği bir dünyada geçmesi. Anlayacağınız 3. Dünya Savaşı’ndan bahsediyoruz. Aynı zamanda EndWar, her şeyi sesle kontrol edilebilen ilk video oyunu olacak. Birimlerinizi, kamerayı, menüleri sesle kontrol edebileceksiniz. Gösterilen tanıtım videolarında sistemin gayet başarılı işlediğini belirtelim. Helikopterler, tank birlikleri dahil tüm savaş alanına sesimizle hükmedebileceğiz. Kamera değiştirmek için “Kamera 1” ya da “Kamera 2, 3, 4” diyerek açıları değiştirebileceğiz. Verdiğimiz emirleri ses olarak tanımlama ve hızlı bir şekilde bu emirlerin oyuna aktarılması konusunda, EndWar piyasaya çıkmasına aylar olsa da, bizden tam puan alıyor şu haliyle.
Mekanlar dünyanın en büyük metropolleri. Bunların arasında Paris, Londra, Moskova, New York gibi şehirler var. Yönettiğimiz karakter bir general. Avrupa, Amerika ya da Rus tarafından birini seçebileceğiz. Tanıtım videolarında gösterilen menüler gayet sade ve anlaşılır bir ara yüze sahip. Sol kısımda ikonlar ile belirtilmiş halde neyin ne olduğunu görebildiğimiz bir harita, sağdaysa Objectives (Görevler) kısmı sade ve bilgilendirici. Birlikler yetenek olarak birbirlerinden çok farklılar. Amerikalılar hızlı ama çelimsiz, Ruslar yavaş ama büyük olarak resmedilmiş. Bunun yanında karşı birliğin yeteneklerine sahip olmak istiyorsanız, bu yeteneklerin depolandığı bazı binaları havaya uçurmalısınız. Birimlere değinmekte de fayda var. Tamir aracı, kargo, tank, helikopter gibi bilindik araçların yanında her ülkenin kendi orijinal birimleri olacak.
Topladığınız puanlarla ordunuza yeni özellikler kazandırabileceksiniz. Grafiklere baktığımızda bir strateji oyunu için oldukça etkileyici görsellerle karsılaşıyoruz. Oyun Unreal Engine 3 oyun motorunu kullandığından, birimlere yakınlaştıkça detaylara gösterilen özen hemen anlaşılıyor. Karşı birliği yok etme ve bayrak yarışı gibi online oyun modları da olacak. Toplamda 16 oyuncuya destek verecek bu modlardan bazıları yarım saat, bazıları bir ay sürecek. EndWar, PC, PS3 ve X360 ile birlikte DS ve PSP platformlarına bu yılın sonlarına doğru çıkacak. Sesli komut özelliğiyle, EndWar’da klavye ve fareyi aramayacağız gibime geliyor.
