Tom Clancys Splinter Cell 4
Dünyada iki insan tipi asla başarılı olamazmış derler. Birincisi kendisine
söylenileni doğru dürüst yapamayanlar, bir diğeri de sadece kendisine
söylenileni yapanlar. “Kendisine söylenileni” başarıyla gerçekleştiren ve bu
sayede üçüncü oyuna kadar kendini geliştirebilme imkânını elde eden üç yeşil
noktalı sessiz ama derinden ilerleyen kahramanımız Sam Fisher, biliyorsunuz ki
Mayıs ayı içerisindeki E3 fuarı ve onun öncesinde çıkan haberlerle Splinter Cell
4’ü kulaklarımıza fısıldamış ve bundan yaklaşık bir hafta kadar önce de resmi
olarak duyurmuştu. Bunun üzerine oyunun 2006’nın ilk üç ayı içerisinde oynama
şansı elde edebileceğimizi söyleyebiliriz. Tüm eski ve yeni nesil PlayStation
ile XBox’larda, Gamecube ve PC’de oyuncular bu heyecanı yaşayacaklar. Böyle
giderse ve büyük bir aksaklık yaşanmazsa Ubisoft’un 3 yıl içerisine 4 Splinter
Cell oyunu sıkıştıracağını tahmin edebiliriz…
Bunlar bilinenler. Bilinmeyenlere hazırlıklı olun, zira bu yazı çok ama çok
hızlı olacak!
!!!Beware Sam Fisher!!!
Resmi olarak yapıma baktığımızda oyunun daha çok yeni olduğundan bahsedilebilir.
Fakat söylentilerle birlikte yaklaşık olarak 6 aydır yeni bir Splinter Cell
oyunu yapılmakta olduğu zaten biliniyordu. Bu dakikadan sonra ise gelişmelerin
çok daha hızlı yaşanacağı bariz.
Bunun yanı sıra Splinter Cell 4’ün duyurulmasıyla birlikte oyuna ait bir
internet sitesinin de yayına girdiğinden bahsetmek istiyorum. BewareSamFisher.com
adresi ile görüntüleyebileceğiniz internet sitesinde şimdilik sadece iki tane
doküman, bir adet fotoğraf ve birer tane de video ve bant kaydı yer alıyor.
Sitede görebildiğimiz materyaller incelendiğinde fotoğraftaki bayanın Sam
Fisher’in 23 yaşındaki kızı Sarah Fihser olduğu ve mezuniyet partisinden
çıkarken 21 yaşındaki aşırı alkollü sürücü Joe Boyd’un kendisine çarpması sonucu
hayatını kaybettiğini görebiliyoruz. Kazadan hafif sıyrıklarla kurtulan Joe Boyd
daha sonrasında kazara ölüme sebebiyet vermek suçundan yargılanmak üzere hapse
atılmıştır. Bir diğer belgedeyse Sam Fisher’in mensubu olduğu gizli savunma
teşkilatı Third Echelon’dan çıkartıldığına dair büyükçe bir ibare var. Telefon
kaydında Sam Fisher’ın sesinden “Neyin geldiği hakkında hiç fikrin yok. Ben Sam
Fisher. Aradığın kişi ben olacağım” dediğini duyuyoruz, videoda ise Sam
Fisher’in aranan bir adam olduğuna dair fotoğraflar, robot resimler, parmak izi
kayıtları ve yine bunlar gibi dikkat çeken detaylar var.
Konunun buradan itibaren farklı bir görünüm arz ettiği ayan beyan ortada. Burada
yer alan 5 farklı resimden bir anlam çıkarmak zor gibi görünüyor. Yalnız dikkat
edin; “buradaki” 5 farklı resimden bir anlam çıkarmanın zor olduğundan
bahsediyorum, ortada “başka 5 resimler olmadığından” değil. BewareSamFisher.com
adresine şu an girdiğinizde yukarıda bahsettiğim bu beş simgeyi
görebiliyorsunuz; fakat şimdi görüntüleyebildiğiniz bu sayfa, sitenin
yenilenmesinden sonra ortaya çıkan son durum. Yani daha önce farklıymış, şimdi
farklı. Değiştirilmeden evvelki son halinde sitedeki URL’leri değiştirerek
görüntüleyebileceğiniz fazla sayıda simgeler bulunuyormuş. Bu detayla internette
oyun hakkında biraz araştırma yaparken karşılaştım ve Gaming-Age internet
sitesinin forumlarındaki fazla akıllı bir kullanıcının buldukları açıkçası
fazlasıyla dikkat çekiciydi. İnternet sitesinde URL’leriyle gizli 20 tane resmi
bulunduğunu Ubisoft’a bildiren kullanıcının bu mesajının hemen ardından
resimleri yeniden adlandıran Ubisoft, ayrıca bu resimlere ait URL’leri
kullanılamaz hale de getirmiş. Gaming-Age internet sitesindeki bu kullanıcının
Imageshack’a aktarılabildiği kadarıyla elde edilen resimler ise oyunumuzun
konusu hakkında çok fazla detay veriyor. Buna göre “Beware Sam Fisher”
ifadesiyle dikkatimizi Sam Fisher’a yoğunlaştırmamız gerektiğini görebiliyoruz.
Elde edilen resimler ve belgeler sonucunda dördüncü oyunda öykünün fazlasıyla
çetrefilli ve enteresan olduğunu fark edebilir ve neden Sam Fisher’a dikkat
etmemiz gerektiği hakkında bir yorum yapabiliriz.
Aradığın kişi ben olacağım
Sitenin değiştirilmesinden sonra Ubisoft’un bizim görmemizi istemediği
resimlerde yok yok! Herhangi bir yorum getirmeksizin sadece resimlere ve bulunan
belgelere bakıldığında Sam Fisher’ın silahlı bir banka soyguncusu olduğu,
saçlarını sonradan kazıttığı ve Fransa pasaportu sahibi olduğu gibi küçük
ilginçlikler ilk planda göze çarpanlardan. Fransa pasaportunda isminin Jean-Pierre
Martin olması ve pasaportuna ilişkin bir belgenin üzerinde “Türkiye Cumhuriyeti”
damgası olması ise kendimce dikkat ettiğim noktalardan. Silahlı banka soyguncusu
olduğundan şüphelenilmesine dair kendisine ait bir robot çizim fotoğrafının
bulunduğu ve altında da fiziksel özelliklerinin tarif edildiği bir belge ile
nihayet polisler tarafından yakalandığına ait bir gazete kupürü dördüncü oyun
çıkmadan dikkat çekenler arasında bulunuyor. Onun sonrasındaysa büyük harflerle
“BEWARE” yazılı bir posterin alt kısmında BewareSamFisher.com internet sitesi ve
onun da yan tarafında 1-877-SF1SHER telefon numarasının yer alması, ve üstüne
üstlük bu telefon numarasının, yine forum kullanıcılarının birinin denemesine
göre çalışıyor olması da enteresan.
Bu aşamadan sonra Sam Fisher’ın kendisi ile ilgili elde edilen detaylardan
bahsetmek ve kendisinin bir banka soyguncusu ve katil olduğuna dair
buluntulardan söz etmek istiyorum. Ubisoft’un görmemizi engellediği resimler
arasında Metro City Bankası hırsızı olan Sam Fisher’ın en sonunda tutuklandığını
belirten gazete kupürü bulunuyor. Buna göre önceki hırsızlık girişimleriyle
bankalardan 4 milyon dolar para çalan Sam Fisher, ayrıca suçsuz insanları da bu
emellerine alet ettiğini ve bu yüzden pek çok insanın hayatını kaybetmesine
neden olduğunu buradan okuma şansı elde ediyoruz. Detaylarla birlikte Sam
Fisher’ın tamı tamına 32 banka soyduğunu ve çaldığı 4 milyon doları bu şekilde
elde ettiğini fark ediyoruz. Yine aynı gazete kupüründe yazılanlara göre son
hırsızlık deneyiminde ise kendi arzusuyla teslim olması polislerin dikkatini
çekmiş.
Siteden çıkan resimler sadece bunlarla kalmıyor. Sam Fisher’ın yakalandıktan
sonra polisler tarafından alınmış parmak izleri, kızının ölümüne sebep olan
alkollü sürücünün kapatıldığı cezaevinin krokileri, denizin ortasındaki bir
tankere ait bir fotoğraf ve Sam Fisher’a ait olduğu düşünülebilecek bazı
silahlar bulunabilecek resimler arasında yerini alıyor. İpuçlarını birbirine
bağlayarak elde edilebilecek çok ilginç senaryolar akla gelebilir; onun
dışındaysa bu olanların neden gerçekleştiğine dair sorular oldukça yoğun. Sam
Fisher neden banka soyup insan öldürüyor? Neden önceki soygunlarında başarı
sağladı da (32 soygundan bahsediyorum) sonuncusunda teslim oldu? Neden Fransa
pasaportuna sahip? Dilerseniz yine Gaming-Age sitesinin forumlarındaki küçük bir
komplo teorisi ile bütün bunları birbirine bağlamaya çalışalım. Yalnız sizi
özellikle uyarıyorum; aşağıda okuyacaklarınız oyunun gerçek senaryosu değildir.
Sadece elde edilenlerle oluşturulmuş olası bir uydurma senaryodur.
Splinter Cell 4: Revenging Angel
Sam Fisher kızının ölümünden sonra Third Echelon’daki görevinden çıkartılır;
aklından bir türlü kızının öldürülmesi (ölmesi değil!) çıkmıyordur. Third
Echelon’dan ayrıldıktan sonra kızını öldüren alkollü sürücünün aslında sıradan
bir alkollü sürücü olmadığını fark eder; kızının ölümüne sebebiyet veren alkollü
sürücü aslında Suudi bir terörist grup için çalışan bir tetikçidir. Bu Suudi
Arabistan’lı terörist grup Third Echelon içerisindeki birilerine rüşvet vererek
Third Echelon için çalışan ajanların bilgilerini elde etmek ve elde edecekleri
bilgiler ile Sam’e ulaşıp onu ve ailesini ortadan kaldırmak niyetindedir. Sam
Fisher daha sonrasında ise Third Echelon içerisine terörist gruptan sızanların
olduğunu ve Suudi teröristlerin Third Echelon’u ele geçirdiklerini öğrenir.
Suudi’lerin düşüncesi Sam’e ve dolayısıyla Lambert’e ulaşmaktır.
Sam bu terörist grup hakkında bilgiler elde edebilmek için Joe Boyd’un
tutulduğu yüksek güvenlikli hapishaneye girmek istemektedir. Hapishane oldukça
güvenlikli ve karışık bir yer olduğundan Sam bütün gizlilik imkânlarını
kullanarak Joe’yu bulabilmek için yine onun gibi oldukça azılı bir suçlu halini
alır. Sam’in bu hareketlerinden Third Echelon’un yeni patronları haberdar
olurlar ve bütün ajanları hapishaneye girip Sam’i yok etmeleri için
görevlendirirler. Sam bu dakikadan sonra hapishane görevlilerinin yanı sıra bir
zamanlar kendinin de olduğu gibi güçlü ekipmanlarla donatılmış gizli ajanlarla
mücadele etmelidir. Sam bir yandan Joe’ya ulaşmaya çalışadursun, kendisi de
içeriye giren diğer Splinter Cell’ler ile mücadele edebilmek üzere onlardan
birini yakalayıp bütün ekipmanını alır ve bu arada yakaladığı ajanı da sorguya
çekerek Suudi terörist grubun ne yapmak istediğini öğrenir. Buna göre
teröristler New York’un metro sistemine bomba yerleştirerek binlerce insanı
öldürmek istemektedir. Bunun yanı sıra da Çin’e saldırarak yeni bir dünya savaşı
patlatmayı amaçlamaktadır.
Bu savaşın önüne geçmek ve belki de kızının intikamını almak için Sam Fisher
hapishanedeki tutukluyu bulmalı, onu sorguya çekmeli, hapishaneden çıkmalı ve
ardından da muhtemelen yapılabilecek en zorlu görev olarak Third Echelon’a sızıp
ortalığı tekrar dağıtmalıdır.
Kelebek gibi uçup arı gibi sokarım 4
Third Echelon’un içerisine bir zamanlar aynı grubun üyesi birinin sızması fikri
gerçekten de ilk bakışta fazlasıyla ilgi çekici görünüyor. Yalnız tekrar
belirtilmeli ki oyunumuzun gerçek senaryosu bu değil. Hatta oyunun nasıl bir
senaryosu olduğu bile belli değil. Bunlar sadece az önce yukarıda uzun uzadıya
ortaya çıktığını anlattığım belgelere dayanarak bazı ileri akıllı insanların
oluşturduğu komplo teorisinden başka bir şey değildir! Tüm bunları okumak ve
fikir açısından Sam’in hem yüksek güvenlikli bir hapishaneye sızması, hem de
Third Echelon’u çökertmesi fikri heyecan verici. Üstelik olası böyle bir
senaryonun bazı kısımlarında silah ve “üç yeşil nokta” kullanamayacak oluşumuz
imkânlarımızı iyice kısıtlıyor gibi görünüyor. Senaryo gerçek olmasa bile en
azından üstteki fotoğraflar ve belgeler gerçekten de çok farklı bir Splinter
Cell ile karşılaşacağımızı müjdeliyor.
Bu arada; evet bu yazıda sahip olacağımız yeni silahlarımızdan, akrobatik
hareketlerimizden, oyundaki teknolojik gelişmelerden veya grafiklerden,
seslerden falan bahsetmedik. Çünkü bunların hiçbiri şimdilik belli değil. Hatta
bu kadar süre boyunca anlattığım şeylerin birkaç fotoğraf ve olmayan bir
senaryodan ibaret olması da size garip bile gelebilir. Ben sadece Splinter Cell
4 için şimdiden biraz kamuoyu yaratmaya çalışıyorum; ve ayrıca bu kadar ciddi
hazırlanmış dökümanlarla beraber nasıl harika bir Splinter Cell’in bizi
beklediğini de sizlere belirtmek. Ubisoft’un yine harika işler çıkartıp oynamaya
doyamayacağımız bir oyun yaratacağından kuşkumuz yok. İnternetten
indirebileceğiniz oldukça kısa Splinter Cell 4 videosunda oynanışla ilgili
herhangi bir bilgi yer almasa da Sam Fisher’in son halini görebilme şansını elde
ediyoruz. Videoda depo gibi bir yere gizlice sızan Sam Fisher hemen altındaki
askeri alaşağı etmeye çalışırken bir sürprizle karşılaşıyor ve askerin ani
tepkisiyle birlikte kendini acı içerisinde yerde buluyor, ardındansa Sam
Fisher’ı etkisiz hale getiren bu asker kahramanımızı serbest bırakıp gidiyor ve
Splinter Cell 4 yazısı ile karşılaşıyoruz. Bundan sonra sorulması gereken çok
soru var. Üç yeşil nokta yerini üç metalik noktaya mı bırakıyor? Sam Fisher’ı
yakalayan asker yeni nesil Splinter Cell’lerden biri olabilir mi? Peki o asker
neden Sam Fisher’ı serbest bıraktı? Ve en önemlisi Sam Fisher neden saçlarını
kazıttı? 2006 Mart’ı şimdiden nefesleri tutup beklemeliyiz, herkese kolay
gelsin. (haaaap…) (nefes tutma efekti)