Oyun Ön İncelemeleri

Tomb Raider: Reboot

Küçüklüğümde birçok meslek hayali kurduğum olmuştu. İlk başta ülkemizdeki her erkek çocuğu gibi futbolcu olma hayali vardı, sonra orta okuldan liseye kadar uzanan bir dönemde tiyatro oyuncusu olma hayaline kapıldım, ancak o zaman aralığında bir noktada aklıma arkeoloji de gelmişti. Bunda büyük olasılıkla fantastik mumya filmlerinin, başta Mumya I olmak üzere, etkisi çok büyük olsa da sanırım tohumları, Agatha Cristie romanlarına sardığım zaman ekilmişti. Ne alaka diye soracak olursanız o yıllarda İngilizlerin özellikle Mısır ve çevresinde kültür ve tarih aşkı ile yanıp tutuşan azimleri ve bir kazı alanının içinde bulunma heyecanı gerçekten şahit olmaya değerdi.

Arkeoloji benim için gerçekleşmedi. Şu anda ülkemizde bu mesleğin bulunduğu yer tam olarak nerede bilmiyorum ancak çok da ileri bir düzeyde olmadığı belli. Fakat bu onu bir şekilde yaşayamayacağım anlamına da gelmiyor.

Lara Croft

İşte Lara Croft da beni bu şekilde kendisine çekmeyi başardı (fiziksel görünüşü benim için ikinci plandaydı gerçekten). Bizimle ilk buluştuğu 1996 yılında PlayStation’larımızda oynarken estetiğini, saldırganlığını, cesaretini ve evet fiziğini çok beğenmiştik. Normalden büyük malum fiziksel özellikleri ile hipnotize ediyordu sürekli kendisine ve herkesin aklında giriştiği maceralardan çok bikinili halleri geliyordu.

Ancak beş sene ve dört oyundan sonra Simon West bu oyunun filmini yapmak istediğinde aslında Lara’nın sadece fizikten oluşmadığını ve arkasında gayet dramatik, ilginç ve ilham verici bir hikaye olduğunu fark etmiştik. Annesi ve babasının yıllar boyunca kendi alanlarında elde ettikleri başarılardan dolayı bu genç kız daha dünyayı tanımadan tüm dünya onu tanımaya başlamıştı. Sürekli anne ve babasının yarattığı gölgenin altında yaşamak zorunda kalmıştı. O bilindik şımarık zengin kızları gibi de değildi. Para içinde yüzüyor ancak ondan en az miktarda faydalanıyordu. Croft isminin büyük nüfuzunu bir kenara atıp Lara Croft’u yaratmaya çalışıyordu. O kadar ki, Cambridge gibi bir üniversiteden gelen açık davetiyeye bile yüz çevirerek daha düşük seviyede bir okulda eğitim görmeyi tercih etti ve gerçek dünyayı tecrübe etmeye başladı.

İlk çıktığı 1996 yılından 2001 yılına kadar geçen süreçte herkes çok sevdi ve ilgi duydu Lara’ya. Ama bütün sayısal şeylerin sonu olduğu gibi onun da sonu yavaş yavaş geldi. Bir zaman sonra o büyük ilgi artık eskisi kadar coşkulu olmamaya başladı, oyunlar ilgi görmüyordu, öyle ki Lara’nın bikinili fotoğrafları bile fazla aranmıyordu. Marka değeri gittikçe düşen Lara’nın hükmü sona ermişti. Çırpınma adına yapılan bir iki yeni oyun da maalesef hiç fayda etmedi.

youtube
bing video

Yeniden Doğuş

Tomb Raider’ı diriltme fikri sadece “Hadi toplanın bir Lara Croft oyunu daha yapalım” hevesi ile başlamadı. Crystal Dynamics’in yöneticilerinden Timothy Longo Jr. “İkonik karakterler, ki bunlar ister kahraman olsun ister olmasın, her zaman yaşadıkları dönemin birer üretimi olmuşlardır” diyor. Özellikle pazarlama açısından bu karakterlerin zamana uyumlu bir şekilde evrimleşmesi gerektiğini düşünüyorlar. Eğer bunu yapamazlarsa yok olur giderler. İşte bu noktada Crystal da ‘büyük bir şeyler yapmalıyız’ deme cesaretini gösteriyor.

Ancak Lara Croft’u baştan yaratmak işin esas meselesi. Yeniden tasarımın işe yaraması için var olan potansiyel yollar, kopya hissi vermeyi engelleyecek ufak ama önemli detaylar bu işin kilit noktaları. İşin en zor tarafı ise Lara’nın basma kalıp şekli. Tıpkı bir teflon tava gibi maruz kaldığı hiçbir olayın izlerini üzerinde taşımayan leke tutmaz kaplamasının, zamanın yüzeysel oyunculuğu için yeterli olsa da günümüzdeki oyun değerlerine ve kıstaslarına hiç ama hiç uygun olmadığı bir gerçek. Crystal’de artık yeni bir Lara’ya, daha insansı bir Lara’ya, oyuncuların bağ kurabileceği ve onu önemseyeceği bir Lara’ya ihtiyaç olduğunun bilincinde.

Yapımcılar bu konuda şöyle diyor “Bu bir hayatta kalma mücadelesi. Bu Lara’nın başlangıç hikayesi. Amacımız tam anlamı ile insan olan bir karakteri alıp, tekrar yapmadan önce paramparça etmek. Bunun sonucunda da başından geçen hayatta kalma mücadelelerinin üstesinden gelebilecek ve oyuncularla daha yakın bir bağ kurabilecek o gerçek Lara’yı ortaya çıkartmak.”

Crystal Dynamics’in aklında seks sembolü, insanüstü güç ve yeteneklere sahip bir kahraman oluşturma fikri yok. İstedikleri tamamen yeni bir Lara Croft. Daha önce hiç görmediğimiz bir Lara Croft…

Başka bir hikaye

Lara şimdi 21 yaşında ve okuldan yeni mezun olmuş. Hayatı boyunca geçmişe olan ilgisi, tatillerde ailesi ile gittiği arkeolojik kazılar, bilinmeyeni araştırmak ve en büyük gizemlere bile açıklayıcı yanıtlar arama hevesi doruk noktasında ve kendisini dünyaya kanıtlamak istiyor ya da belki sadece annesine ve babasına.

İşte bu güdü Lara’yı “Endurance” adlı bir gemiye ve geminin kaptanı Conrad Roth’un yanına kadar taşıyor. Eski bir Kraliyet Donanma Komando mensubu olan Roth atık bir ödül uğruna her türlü kanunu bükebilir veya kırabilir durumda. Bu ikili birlikte Japonya kıyılarında kayıp bir kutsal emaneti bulmak amacıyla yola çıkıyorlar. Kaptan için herhangi bir yolculuk gibi gözüken şey genç Lara’nın bu heyecan dolu hayata attığı ilk adım. Genç kız bu macerada yapacağı muhteşem bir keşif ile dünyayı değiştirmeyi umuyor. Ancak bu keşif seferi henüz kıyıya varamamışken korkunç bir fırtına ile karşılaşıyor ve “Endurance” adına yakışmayacak bir şekilde ortadan ikiye ayrılarak batıyor ve Lara’yı karanlık bir denizin ortasında hazırlıksız bırakıyor. Bundan sonrasında ise Lara Croft’un önünde hem fiziksel hem de duygusal travmalarla dolu bir yolculuk beliriyor.

Lara’yı tekrardan dikkat çekecek bir kahramana dönüştürmek için, yukarıda da belirtildiği gibi Crystal’ın önce onu kırması gerekiyor. Bu seferki Lara eskisinin bir gölgesi olmayacağı gibi maceraları da eskisi gibi olmayacak. Yeni Lara halen eskisi gibi zeki, güzel ve güçlü olsa da artık her hali ile bir kadın o. Eskisi gibi yenilmez değil. Bir yerleri kanıyor, morarıyor, titriyor, ağlıyor vs. ama sonuna kadar da gitmeye gayret ediyor.

Hikaye de tıpkı Lara gibi başkalaşım yakalamak zorunda. Bunun için de her bir detayın gözlemlenip her bir noktanın yeniden elden geçirilmesi gerekiyor. Tasarımcı Daniel Neuburger “Tom Raider’ın ana felsefesi, aciton-adventure tarzındaki oyunların dayanak sütunlarındaki anahtar noktaları alıp bunları kendi hayatta kalma ve aksiyon filtremizden geçirerek gerçekleştirmiş olmak. Oyunun ana teması hayatta kalmak olacak, aksiyon ise genelinde ayarlanmış bir hızda ve seviyede gerçekleşecek” diyor.

Bu bir oyun değil

Lara Croft’un multimedya imparatorluğu eskilik üzerine kurulmuş olabilir ancak Crystal Dynamics kafayı ufkun ötesine takmış gözüküyor. Büyük bir heves ile oyun çağına yakışır anlamlı bir karakter yaratmaya çalışıyorlar. Lara Croft’u tanıdığımız düşünüyor olabiliriz ancak bu sefer o kendisini keşfederken biz de onu tekrardan tanıyacağız gibi gözüküyor.

Peki bütün bu vaatleri, sözleri, göz alıcı göreselleri hatta zamanından çok önce çıkmış olan teaser veya tanıtım videolarını daha önce görmedik mi? Anlatılanlar heyecan verici. Sanki oyun dünyasında yeni bir akım yaratılacakmış gibi. Verilen bir örnekte, oyunun bir bölümünde Lara su ile dolmuş bir koridordan çok küçük bir boşluktan hava alarak ilerlemeye çalışırken bütün bu durumu biz yöneteceğiz. Ancak görüntümüz tamamen sinematik olacak ve güzel genç Lara’mız o ufacık mesafeden nefes almaya çalışarak yüzüp, ara sıra ayağı yerdeki çamurdan dolayı takılıp düşerken, yüzündeki bütün o korku, heyecan ve azim ifadelerini detaylı olarak görebileceğiz diyor yapımcılar. Ya da bir kayaya tırmanızken beyaz tişörtünün kayadaki çamurlar yüzünden git gide kirlendiğine şahit olacağız. Animasyonlar olabildiğince gerçekçi ya da onları deyimi ile organik olacak. Örneğin Lara kaçmak için çok dar bir alandan geçerken yaraları sıyrılacak ve içgüdüsel olarak bir an yarasını tutacak.

İşte bütün bu anlatılanlar, yıllarca bu tarz vaatlerle kandırılıp hayal kırıklığına uğrayan oyuncuları artık hiç etkilemiyor. Bütün söylenenler oyunun bilgisayarlara kurulup oynanmaya başlamasından itibaren unutuluyor ve her şey sıfırdan başlıyor. Dolayısı ile biz size sadece anlatılanları yazıyoruz. Hiçbir şekilde ne umutlandırmak ne de hayal kırıklığına uğratmak istiyoruz. Bekleyip göreceğiz ve yeni Lara’nın bize ne kadar yenilik getirmek istediğini ancak oynayınca anlayacağız.

Bütün bu anlatılanlar kafa karıştırıcı gelebileceğinden işte kısaca vaat edilen özellikler:

– 21 yaşında bir Lara’yı oynayacağız.

– Bu sadece oyunun yeni baştan tasarlanması değil, tüm Lara Croft markasının yeniden oluşturulması olacak.

– Bu oyunda performance capturing teknolojisi kullanılıyor.

– Bu oyunda şiddetli ölümler olacak. Hatta bir tanesi şöyle anlatılıyor; deli bir adam Lara’yı göğüsünden bıçaklıyor ve öldükten sonra Lara’nın gözlerini kapatıyor. Bir başkasında ise Lara’nın bacaklarına bir kaya düşerek bacaklarını kırıyor ve daha sonrasında başka bir kaya parçası da başını eziyor.

– Crystal Dynamics silahlar hakkında çok detay vermiyor ancak konsept sanat tasarımlarında ok ve yay, pompalı tüfek ve tabanca gözüküyor.

– Hedefe kilitlenme sistemi sona eriyor. Artık serbest hedef alma sistemi mevcut. Crystal Dynamics bu sistemin bütün rakipleri ile kapışabilecek düzeyde olduğunu belirtiyor.

– Crystal Dynamics’in başındaki kişi Darrell Gallagher diyor ki, “Sanırım bu oyun ile eski oyunlar arasındaki en büyük fark henüz yapılmamış şeyleri yapacamızın vaatlerini vermiyor olmamız. Yapmayacağımız şeyleri söylemiyoruz. Söylediklerimizin hepsi şu an var olan şeyler. Bu oyunda istediğiniz her yöne gidip oradan devam edebileceksiniz. Kendi yolunuzu kendiniz yaratabileceksiniz.”

– “Oyunda önemli olan şey Lara Croft’un duygusal yönünü sadece kaba taslak göstermek değil, bu yönünü aynı zamanda oynanabilirliğe yansıtarak oyuncuları gittikçe zorlaşan bir maceraya hazırlamak” diyor yönetmen Noah Hughes. Oyun ilerledikçe Lara yeteneklerini arttırabilecek yeni alet edevatlar bulacak. Lara’nın atletik üstün yeteneği de aynı şekilde evrimleşecek. Bazı bölgeler fiziksel limitlerinizden veya yetersiz malzemeden dolayı geçilemez olacak. Lakin doğru alet edevat ve yeteneklerle maceranın geçtiği ada, Lara’nın emrine amade olacak.

– Oyunda kamp alanları olacak. Buralarda yeni şeyler üretemek için elinizdeki eşyaları birleştirebilecek ve Lara’nın yeteneklerini geliştirebileceksiniz. Bu kampları aynı zamanda bir bölgeden başka bir bölgeye hızlı geçiş için kullanabileceksiniz.

– Hayatta kalmak için yemek ve su bulmanız gerekecek.

– Oyunda insanlar da mevcut. Gemi kazasından sağ kurtulan birkaç kişi de sizinle birlikte adada olacak.

Evet işte yeni Lara Croft’un başlangıç hikayesi bu şekilde. Biz bekliyoruz ama kafamızda şüpheler ve olası hayal kırıklığımızı engellemek için kurduğumuz savunma mekanizmamız hazır durumda. O yüzden sıra sende Lara Croft ve Crystal Dynamics. Bakalım verdiğin vaatlerin ne kadarını tutabileceksin?

youtube
bing video

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu