Oyun İncelemeleri

Tomb Raider Underworld

Lara Croft oyun dünyasının en tanınmış karakterlerinden biri. Artık ismi bir
kült olarak hafızalara iyice yerleşti. Lara ile bundan tam 12 yıl önce
tanışmıştık (Zaman bir hayli çabuk geçiyor!). Lara güzel, güçlü ve cesur bir
kadındı. Korkusuzca maceraya atılıyordu. Hatta çoğu oyunda başrolde yer alan
kadın karakter tiplemesinin öncülerinden biriydi. Aslında oyunlarda kadın
karakterler gene oluyordu, ama Tomb Raider’daki gibi direk üstünde durulan, ön
planda bir ana karakter yoktu. Lara bu yüzden ilklerin karakterlerinden biri de
sayılabilir. İlk Tomb Raider tamamıyla oldukça sevilen bir klasik oldu. Daha
sonrasında devam oyunları gelmeye başladı. Seriye bağlayan Tomb Raider’ın
sonraki çıkan oyunlarıyla bir düşüş yaşanmaya başladı. Yeni çıkan her Tomb
Raider oyununda işler daha da kötüleşiyordu. Angel of Darkness’ta beklenen
başarı sağlanamayınca tepetaklak giden seri için sonunda düğmeye basıldı. İlk
olarak Tomb Raider’ın yaratıcı firması Core Design projelerin başından alındı.
Tomb Raider da Crystal Dynamics firmasına emanet edildi, böylece serinin
küllerinden yeniden doğması sağlandı diyebiliriz.

Crystal Dynamics, 2006’da piyasaya sürdüğü Tomb Raider: Legend ile oldukça
başarılı oldu. Legend’la birlikte seriyi kötüleştiren oyunlardaki sürekli
bahsedilen Lara’nın hantallığı, monoton oyun yapısı değiştirilmişti. Daha hızlı,
hantal olmayan, kaliteli grafik ve oynanabilirlikle yeni bir Tomb Raider
yaratılmıştı. Legend’ın arkasından ilk Tomb Raider’ın 10. yılı şerefine ilk oyun
yeniden yapılarak (Remake edilerek), Tomb Raider: Anniversary adıyla piyasaya
sürüldü. Anniversary de aynı Legend gibi beğenildi. Ancak Crystal Dynamics boş
durmadı ve Lara’nın yeni macerasını duyurmuştu. Bu sefer Lara vahşi doğanın kucağında yeni bir maceraya dalacaktı. Uzun bir yapım sürecinden sonra Tomb Raider: Underworld sonunda piyasaya sürüldü ve Lara ile olan hasret sona
erdi.

Yeraltı dünyası

Angel of Darkness ve Legend’ta eleştirilen noktalardan biri, Lara’nın
macerasının bir kısmının şehirde geçmesiydi. Lara aslında maceracı, korkusuz,
cesur ve güçlü bir kadını simgeliyor. Bu yönleriyle vahşi doğaya karşı ayakta
durabiliyor ve maceraya atılıyor. Tomb Raider fanlarının en çok eleştirdiği
nokta buydu. Crystal Dynamics, bu nokta üstünde durmuş ve Underworld’te Lara
vahşi ormanlar içinde koşturup, okyanusların derin sularına dalıyor, eski
medeniyetlerden kalma kalıntılar arasında tehlikelerle burun buruna geliyor.
Lara’nın, Croft Manor’ın alt koridorlarında alevlerden kaçmasıyla başlayan oyun,
Thor’un çekici Mjöllnir’i ele alan bir hikayeye sahip.



Underworld, Crystal Dynamics’in önceki iki oyununa göre daha hızlı ve seri olarak göze çarpıyor.
Yapılan yeniliklerde ilk nokta olarak bu kısım dikkat
çekici. Lara, bir yerlerden zıplarken, atlarken artık daha seri ve hızlı. Önceki
iki oyunda da aslında eskisine göre Lara daha hızlıydı, ama Underworld’te
yapılan bu yenilik oynanışa daha fazla dinamizm kazandırmış. Lara’nın
hareketlerinin hızlılığı kadar gerçekliği de göze çarpıyor. Eskisine göre daha
estetik ve gerçekçi hareketler yapıyor. Tabii ki bunun en büyük sebebi
kullanılan Motion Capture teknolojisi. Yapımcılar oyunu geliştirilirken Olimpik
jimnastikçi ve NCAA Bayanlar Jimnastik Şampiyonu Heidi Moneymaker’ın
hareketlerini Motion Capture’la alıp, Lara üzerinde kullanmış. Heidi
Moneymaker’ın hareketleriyle Lara daha etkili ve gerçekçi. Hatta eski
hareketlere ek olarak yeni hareketler de Lara’ya katılmış.

Daha önce yaptığım ön incelemede Underworld içinde yakın dövüş sistemi
olacağından bahsetmiştim. Yakın dövüş sistemi oyunun diğer yeniliklerden biri.
Basit ve etkili bir sistem. Lara, düşmanlarına ateş etmeden onlara uçan tekme
savurabiliyor. Üstüne gelen böcekleri tekmesiyle eziyor. Yerde bulduğu nesneleri
düşmanlarına savurup, onlara vurabiliyor. Kullanması oldukça kolay bu sistem,
rakiplerimizi bizden uzaklaştırıp, sersemleterek bize avantaj sağlıyor.Yakın dövüş sistemi dışında aslında genel olarak dövüş sisteminde yapılan bazı
yenilikler de var. Lara, artık rakiplerini tek tek hedef almıyor, bu sefer iki
farklı hedefe ateş edebiliyor. Ayrıca Lara aynı hareketlerinde olduğu gibi, ateş
ederken veya dövüşlerde rakiplerinden kaçarken yine daha hızlı ve seri olarak
göze çarpıyor.

Pazar eki bulmacaları

Underworld’ta klasik olarak yeri geldiğinde gene aksiyona girip, önümüze çıkan
bulmacaları da çözmemiz gerekiyor. Oyunun aksiyon kısmı eskisine göre biraz daha
zorlu olmuş. Rakipler daha akıllanmış, biraz daha taktik yaparak sağdan soldan
saldırılar yapabiliyorlar. Yeri geldiğinde kaçmaya çalışıyorlar, ama bunlara
rağmen yapay zekada bazı eksiklikler yer alıyor. Bazen karşımıza çıkan bir
düşman saçma hareket edebiliyor. Bulmacalar ne çok tatlı ne de çok tuzlu
sayılır. Çözümleri çok kolay değil, ama zorlu da değil. En kötü birkaç deneme
sonunda genel olarak bulmacalar çözülüyor. Bence daha önceki oyunlardan
tecrübeli oyuncular bulmacalar karşısında zorlanmayacaktır. Bulmacaların
çözümleri gene bilindik klasik yöntemlerle oluyor, bir de bulduğumuz nesneleri
gerekli yerlerde takıp kullanarak bulmacalar çözülüyor. Yakın dövüş sisteminde
bahsettiğim nesneleri dövüşmek dışında, yeri geldiğinde bulmacaların çözümünde
de kullanıyoruz.


“Lara’nın hareketleri eskisine göre daha hızlı ve seri”


Biraz teknik alt yapıya da değinelim. Yapımda dikkat çeken yönlerden biri
geliştirilen çevreyle etkileşim. Lara ile vahşi doğa içinde koştururken, Lara’ya
çarpan otlar sağa sola yatıyor. Lara da gerçekçi bir şekilde otlar yüzüne filan
gelmesin diye otları elleriyle sağa sola ittiriyor. Bu kısım güzel bir ayrıntı
olmuş. Sadece otlar değil, çevredeki farklı cisimler de etkileşimde oluyor.
Geliştirilen fizik oyuna biraz daha canlılık ve gerçeklilik katmış.

Grafikler genel olarak iyi. Motor üstünde yapılan iyileştirmeler ve
geliştirmeler kendini belli ediyor. Bazı yerlerdeki ışık ve gölgelendirme
oyunları gerçekten etkili yapılmış. Ufaktan çevreme bakıp izlediğim zamanlar
oldu. Ancak bunlara rağmen bazı yerler nedense basit kalmış. Sanki hemen
üstünden geçilip yapılmış gibi bir hava var. Lara’nın modellemesi genelde iyi.
Yine Lara modellemesi üstünde yapılan değişiklikler var. Lara dışındaki ana
karakter modellemeleri de iyi sayılır, ancak bazı düşman modellemeleri biraz
basit kalmış.

Sesler konusunda yapım kaliteli. Efektler, seslendirmeler ve müzikler kendini
belli ediyor. Özellikle müzikler konusunda yapım oldukça başarılı. Ortama göre
çalan müzikler insanı atmosfere daha çok sokuyor. Lara’nın seslendirmesini de
Legend ve Anniversary’de gene Larayı seslendiren Keeley Hawes yapmış. Diğer
karakterlerin seslendirmeleri ve diyaloglar da başarılı.

Kontroller son derece rahat. Lara bastığımız tuşa anında yanıt veriyor. Ancak
oyunun kamerasında yaşanan bazı sorunlar var. Lara’nın artan seriliği ve
hızlılığına kamera bazı zamanlar yavaş cevap veriyor. Bir de bazen kör noktalara
gelebiliyor. Mesela atlamamız gereken bir yer oluyor, ancak kamera atlayacağımız
noktayı göstermeyebiliyor. Bunun dışında kameranın pek bir sorunu yok. Yapımda
Lara’ya yardımcı olması içinde bir tane 3B sonar haritası eklenmiş. Sonar
haritası belli mesafedeki yeri tarayıp bunu sonar ekranıyla gösteriyor.

Tomb Raider: Underworld genel olarak ortalamanın üstünde bir oyun. Oyuncuyu
içine çekmesini sağlayan sürükleyici bir atmosferi var. Yapıma başladığınızda
devam ediyorsunuz, boğucu bir yanı bulunmuyor. Bir de oyunun optimizesi hoşuma
gitti. Zaten Legend ve Anniversary’de de optimizasyon bana göre iyiydi. Sonuç
olarak Underworld bir klasik olmasa da, genel olarak iyi bir oyun olarak
karşımıza çıkıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu