Torino 2006
Film, maç, parça, proje, olay vs… belli atraksiyonlar olduktan sonra,
bunların yarattığı etki ile bilgisayar oyunu yapılıp piyasaya sürülmesi sıkça
rastlanılan bir durumdur. Genel olarak bu tipteki oyunlar başarısız olur ve elde
patlar. Yapımcılar zaten isimden voleyi vururuz hesabı ile oyunu piyasaya
atarlar. Bunu, çoğu film ve olay oyununda görme imkanımız epeyce yüksektir.
Arada kaliteli bir kaç parça çıksa da, onlar genel kurala göre kalır.
Şizofren kontroller
Torino 2006 Kış Olimpiyatları’nın da oyunu çıktı, aman ne güzel dedik. Yapmanız
gereken tek aksiyon, kaymak. Kayıp puan kazanıyor ve birinci olmaya
çalışıyorsunuz, becerebilirseniz tabi ki. Karda yürümek zor iştir,
düşebilirsiniz, ancak Kış Olimpiyatları’nda sporcular koşmayı bırakın son sürat
gidiyorlar. Aslında zevkli iştir, dışarıdan kolay gibi gözüksede yine de zordur.
Tamam öyle olmasına göre öyle de, yaklaşık 2 saat sonra düğmeye bastığımı
anlayan kontrolleri ne napıyım!? Sağa doğru yatay pozisyonda adam düşüp, bir
güzel yuvarlandıktan sonra sağa dönmeye çalışıyor. Kontroller gerçekten de zor.
Yine de bana itaat etmek istemeyen ve inat yapan kotrolleri de anlamak mümkün
değil. Eğer bunun için çıldırmazsanız işte sizi tebrik ederim. Kullandığımız
tuşlar aslında az, fakat feci derecede geç tepki veriyorlar.
Kötü olan kontrollerden sonra diğer bir eksi taraf sesler. Her şekilde
yarıştığınız zaman sadece “Vıjjjj” diye bir efekt var, buna ek olarak birde
spiker sesi. O da arada “Harika atlayış, oh ne güzel kaydı, virajdan döndü, ne
ala” gibi bir kaç laf ediyor. Bunların dışında başka bir özelliği de yok.
Seyircilerin ise cıvık bir ses ile sizleri desteklemesi ayrı bir mevzu. Tepe
taklak düşseniz, hatta karakteriniz orada ikiye ayrılsa bile; “heyoo heyoo” diye
cıvıtmaya devam ediyorlar. Seslerin belki de tek artı noktası menüde çalan müzik
olabilir.
Grafikler menfur değil
Şu ana kadar ofsayt pozisyonunda ilerleyen Torino 2006, grafiklerde biraz
berhudar gözüküyordu. Yönettiğimiz bayan ya da erkek sporcuların genel olarak
modellemesi hoş. Karakterimiz dışında kalan bir kaç modelleme daha iyiydi, ondan
sonrası ise sarpa sarmaya başladı. Seste sınıfta kalan seyircilerimiz, klonlama
tekniği yüzünden yine sınıfta kalıyor. Modellemelerinin aynı olduğu hatta yan
yana 3 – 4 adamı görebilirsiniz. Belli bir seyirci grubunu geçtikten sonra diğer
tarafta yine benzer kişileri görüyorsunuz. Yapımcılar 5 tane modellemeden ortaya
büyük bir seyirci topluluğu çıkarmışlar ki, helal diyorum. Karakter
animasyonları, bir robotun yapabildiği her şeyi yapıyor. En başlarda göze
gerçekçi gelseler de, biraz sonra iyice baktığınızda kötü oldukları belli
oluyor. Çevre dizaynı da orta vaziyette ilerliyor. Bazı zamanlar basit, bazı
zamanlar hoş kaplamalar sırası ile karşınızda. Aslına bakılırsa grafikler bu
oyun için ses ve kontrollerden çok daha iyi, ancak normalde öyle iş yapacak
şekilde de değiller.
Oyun içinde yapmamız gereken hep birinci olmaya çalışmak, puan toplamak, rekor
kırmak kısaca Olimpiyatlardaki klasik olan şeyler. Kayak sporundaki klasik
mod’lar Torino 2006’da yer alıyor. Slalom, Patinaj, Luge, Skating, atlama vb…
gibi türlerimiz var. Bunlar aslında temel anlamda sekiz adet. İsterseniz bunları
Competition’u seçerek sırası ile veya diğer mod’lardan istediğinizi seçerek
oynayabilirsiniz. Diğerleri dediğim zaten Single Event ve Customize Competition.
Karar tamamen size kalmış, hangi türü becerebiliyorsanız oynayın.
Çok güzel kaydık
Kaymanın her anını size keyifle sunmaya çalışan Torino 2006’da Multiplayer’mız
da bulunuyor. Bunu aynı bilgisayardan 4 kişi oynayarak yapabiliyoruz. Sırası ile
dört oyuncu yarışıyor. Bari insan bunu network ortamına taşır, kısaca konsoldan
bozma bir oyun olduğu ortaya çıkıyor.
Oyun içinden bir demet görüntü ile başlayan Torino’da, rekorlarımız da
kaydediliyor. Slalom’da Peter, Skating’de ise Christine birinci gibi
istatistiklere ve ayrıntılara ulaşabiliyorsunuz. Konsoldan günahları ve
sevapları ile PC’lere uyarlanan Torino 2006 işte böyle bir oyun. Bazı spor
oyunları gerçekten de kaliteli olur bize zevkli bir oynanış sunarlar, ancak bu
yapımda işte bunlara rastlayamadım. Ayrıca sürekli aynı şeyleri yapmak ve bonus
vb… gibi ekstraların da bulunmaması yapımın diğer eksileri. Piyasada bir çok
kaliteli yapım varken, Torino 2006 aralarında boğulup gidiyor.