Oyun İncelemeleri

Transformers: Fall of Cybertron

Eskilerden beri takip ettiğimiz, animelerini izleyip, çizgi romanlarını okuduğumuz değişebilen robotların mücadelesine el atmaya kaldığımız yerden devam ediyoruz. Niye devam ediyoruz diye soracak olursanız bu oyun War for Cybertron’un devam oyunu niteliğini taşıyor. War for Cybertron’da birbirine düşen robotların yaptıkları iç savaşın zirvesinde buluyorduk kendimizi. PC, PS3 ve Xbox 360 platformlarına geliştirilmiş olan  War for Cybertron’ın devamı olan Fall of Cybertron da bir önceki oyundaki özelliklere sahip.

Cybertron’un sonu geliyor
Oyunu açıp campaign moduna girdiğinizde karşınıza 13 farklı bölüm çıkıyor ve bu bölümleri üç farklı zorluk derecesinde oynayabiliyorsunuz: kolay, normal ya da zor. FoC’un yapımcıları her türden oyuncuyu düşünmüş ve oyunda çok zorlanan oyuncular olursa diye zorluk seviyesini değiştirebilme seçeneği sunmuş. Oyuna ilk bölümü açıp başlıyorsunuz ve karşınıza direkt loading ekranı çıkıyor. Loading ekranında ana karakterlerin söyledikleri sözleri görüyoruz ve ilk bölüme Bumblebee karakteri ile başlıyoruz.

İlk bölüm Autobotlar’ın Cybertron’dan kaçmak için kullandıkları uzay gemisi olan Ark’ta geçiyor. Yok olmaya başlayan Cybertron dünyasında Decepticon’ların ağır baskısı altındayız. Optimus Prime, Megatron ile direkt olarak savaşıyor ve biz de Bumblebee olarak onları yanına doğru gidiyoruz. İlerlerken bir çeşit eğitim alıyoruz ve FoC’taki temel özellikleri öğreniyoruz. Biz Optimus’u tam bulduk derken Megatron son hamleyi yapmak için hazırlanıyor ve silahı ateşlediğinde biz Optimus’un önüne atlayıp mermiyi yiyoruz. Daha sonra ise oyun 6 gün öncesine döndürüyor bizi.

Yapım bir önceki oyundaki gibi üçüncü şahıs bakış açısına sahip ve kontrollere alışmak çok kısa sürüyor. Silahınızla düşmanlara nişan aldığınızda o düşmanı hedeflemiş oluyorsunuz ve oyun size hedefi kaybetmemeniz için biraz yardımda bulunuyor.

Göz zevkini bozan robot

FoC’un grafiklerine geldiğimizde ise bir önceki oyundaki gibi, yapım bizi bir hayal kırıklığına uğratıyor. Uzaktan bakıldığında güzel görünen ışıklandırma efektleri ve doku detayları yakınlaştığımızda ise gittikçe kötüleşiyor. FoC’ta War for Cybertron’daki gibi bir oyun mantığı bulunuyor. Düşmanları öldür ve kapıyı açacak kolu çek. Bazı karakterlerde bulunan Grapple özelliği ile eğlenmek de mümkün.

İlk çıkan oyunlardaki gibi dönüştüğümüz klasikleşmiş araçların aksine bu oyundaki araçlar çok değişik tasarlanmış. Uçak veya helikoptere dönüşebilen karakterlerin aksine diğer araçlarla da uçabiliyoruz. Robot haline üzerimizde iki adet silah taşıyabiliyoruz ve FoC’ta toplam 10 adet silah var. Silahların yanında 2 adet de özel güç taşıyabiliyoruz. Bu özellikler bariyer oluşturma, hız kazanma gibi avantajlar sağlıyor bizlere. Tüm bu silah ve özel güçlerin dışında bir de perk sistemi ile özel bir yetenek var. Her karakterin kendine ait özel bir yeteneği mevcut ve perk sistemi de oyun içinde bulunan market görevi gören küçük bir makine de yer alıyor.

Fall of Cybertron’da da War for Cybertron’daki gibi bir oyun döngüsü yer alıyor. Sürekli olarak düşmanları yeniyorsunuz, bir kolu çekip kapıyı açıyorsunuz ve haritada ilerliyorsunuz. Mekanlarda da bir değişim mevcut fakat grafikler fazla iyi olmadığı için bunlardan da sıkılabiliyorsunuz.

Ve diğer robotlar
Campaign modunda oynarken ise bazı bölümlerde yanımızda bize eşlik eden robotlar da bulunuyor ve onlar yapay zeka tarafından yönetiliyor. Arada bir gözüküyorlar ve kayboluyorlar bu yüzden onlarla birlikte ilerlediğinizi bile unutabiliyorsunuz. Düşmanlar ise bazen sizi zorlayabiliyor fakat genelde onları çok kolay alt ediyorsunuz. Dikkatli olduktan sonra hiç ölmeden bile oyunu bitirebilirsiniz. Eğer gizli bir görev yaparken saldırı yaparsanız sonuçlarına da yine siz katlanırsınız.

Oyuna yeni gelen bir diğer özellik ise dünyadaki böceklerin ve dinozorların robotlara uyarlanması olmuş. Kimi zaman karşınıza bir T-Rex robotu veya örümcek robotu çıkabilir. Ayrıca Autobots takımında yer alan 5 Dinobot karakterini oyunda görüyoruz ve Grimlock karakterini de oynayabiliyoruz.

FoC’ta yer alan karakterler şu şekilde:

Autobot’lar: Air Raid, Bumblebee, Cliffjumper, Grimlock, Hound, Ironhide, Jazz, Jetfire, Metroplex, Optimus Prime, Perceptor, Ratchet, Sideswipe, Silverbolt, Sludge, Slugd, Snarl, Swoop, Ultra Magnus, Warpath, Wheeljack, Zeta Prime.

Decepticon’lar: Blast Off, Brawl, Bruticus, Hardshell, Insecticon swarm, Kickback, Megatron, Onslaught, Shockwave, Sharpshot, Soundwave, Starscream, Swindle, Trypticon, Vortex.

Kullanabildiğimiz karakterler ise Bumblebee, Jazz, Megatron, Optimus ve Grimlock. Hepsinin farklı özel güçleri var ve karakter tasarımları gayet iyi gözüküyor.

Kardeş kardeş yaşasak ya
Multiplayer modunda 4 farklı karakter grubu var ve bunları istediğiniz gibi özelleştirebiliyorsunuz. Daha sonra karşımıza 4 farklı mod çıkıyor. Bu modlar diğer oyunlardan alıştığımız Team Death Match, Conquest, Capture The Flag ve Headhunter modları. TDM’de takımlara ayrılıp maç bitene kadar düşmanları öldürüyorsunuz, Conquest’te belirlenmiş mekanları ele geçirip elinizde tutmaya çalışıyorsunuz, CTF modunda bayrak kapıp kendi base’inize götürüyorsunuz ve Headhunter modunda ise düşmanlarınızı öldürüp onlardan düşenleri toplamaya çalışıyorsunuz.

Bu modların haricinde bir de Escalation modu var. Co-op olarak veya dünya üzerinden başka insanlar ile birlikte oynayabileceğiniz bu modda sonsuza kadar gelen düşmanlara karşı dayanmaya çalışıyorsunuz. Toplamda 4 harita ve 16 karakter içeriyor.

Sonuç

Genel olarak Fall of Cybertron’u yetersiz grafiklerinden ve sıkıcı görevlerinden dolayı fazla beğenmedim fakat Transformers hayranlarını mutlu edecek bir oyun olmuş diyebiliriz. Eğer War for Cybertron’u bitirdiyseniz bunu mutlaka oynamanız gerekir çünkü hikaye bu oyun ile devam ediyor. War for Cybertron’da da olduğu gibi kısa süreli bir oyun fakat boş vakitleri geçirmek için uygun diyebilirim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
  • Cars
Başa dön tuşu