Kendilerini Darkness Within serisi ve Conarium gibi oyunlarla tanıdığımız Stormling Games tarafından geliştirilen ve yayıncılığını Iceberg Interactive’in üstlendiği Transient incelemesiyle karşınızdayım. H.P. Lovecraft ve Cyberpunk temalarını birleştirerek geliştirdikleri Transient nasıl bir oyun olmuş? Birlikte inceleyeceğiz. Bu yazıdaki görüşlerin tamamının öznel olduğunu baştan belirtmek istiyorum.
Transient İnceleme
Özellikle son aylarda oldukça popüler hale gelen Cyberpunk teması birçok oyunda karşımıza çıkıyor. Hatta müstehcen içerikli VR oyunları bile bu temayı yalnızca popüler olduğu için ele aldı ve birçok oyun bu furyaya kapıldı. Transient de bunlardan birisi. Cthulhu mitosu ile Cyberpunk evrenini birleştirerek kurguladıkları hikayesiyle, grafikleri ve oynanışıyla birçok yönden eleştiriye oldukça açık olan bu oyunu incelemeye hikayesiyle başlamak istiyorum.
Genelde oyunların başında hikayeden küçük kesitler oyuncuya verilir ve bir çeşit “bağlama işlemi” yapılır. Oyuncunun hikayenin geri kalanını merak etmesi ve ilerlenmesi hedeflenir. Transient oynarken ne yazık ki bu hissi tam anlamıyla yakalayamadım. O bağlayıcılık hikayenin girişinde yakalanamamış. İnsanların fiziksel yaşantılarını bir kenara bırakarak sanal siber yaşantılarına geçtiği bir dönemde başlayan oyunda ana karakterimiz birkaç özel yeteneği olan bir meta-şaman. Rüyalarında daha önce çok az kişinin ulaştığı yerlere gitmeyi başarabilen ancak döndüğünde hepsini unutmuş olan bir ana kahramanımız var. Oraya gidip gelerek topladığı ipuçlarıyla olan biteni anlamaya çalışıyor. Temelin bunun üzerine inşa edildiğini bilmeniz şimdilik yeterli olacaktır çünkü daha fazlasını anlatırsam oyun deneyiminiz zedelenebilir.
Hikaye anlatımı diyaloglar ve metinler üzerinden ilerliyor, bölümlerde bulduğunuz hologramlar, yazılar da bir yandan bu ilerleyişi destekliyor. Her ne kadar oyunlarda sağda solda gezip okunacak her şeyi okumayı sevsem de Transient içimdeki bu şevki kırdı diyebilirim. Bulduğunuz yazılı metinlerin bilimsel makaleler uzunluğunda olması okurken “Ben az önce oyun oynuyordum, şimdi kitap okuyorum resmen” düşüncesine girip yarıda kesmenize kadar gidiyor. Oyunda Türkçe dil desteği olduğu için bu konuda biraz daha rahat davransam da kendimde bütün metinleri okuyup irdeleme şevkini bulamadım. Çünkü bu yan metinlerde size verilen hikayenin akışında bilmeniz gereken şeylerden ziyade hikayenin temelini destekleyen unsurlar.
Grafikler ve atmosfer tasarımı oyunun en güçlü yanı
Oyun Unreal Engine 4 ile geliştirildiğinden grafikler harika görünüyor. Belki de oyunda en çok beğendiğim kısım da bu olmuştur. Grafik takıntısı olan biri değilim, taştan daha yumuşak her oyuna bir şans veririm ama bu oyun bende takıntının başlangıcı olmuş olabilir. Çevre tasarımları, ışıklandırmalar, modellemeler ve bölümlerin tamamı oldukça hoş görünüyor. Özellikle rüyada olmadığınız, Cyberpunk temasının içinde takıldığınız kısımlarda size çok kaliteli görüntüler vaat ediyor. Bu yönüyle oyunu çok beğendiğimi belirteyim.
Oyun gösterdikleriyle sizi büyülüyor ve bu sırada içerisinde sizin için birçok şey barındırıyor. İlerleyişiniz sırasında karşınıza çıkan mini-oyun tarzında sekanslar özel şeyler değil ancak çeşitliliği artırıyor ve sizi sıkılmanın eşiğinden alıp çıkartıyor. Bulmacalar zekice düşünülmüş, oyunda hack sistemleri var ve bunlar da bir süre zihninizi meşgul tutuyor. Özellikle zamana karşı yarıştığınız hack kısımları baya gergin ve diken üstünde geçiyor. Bu anlamda “Amerika’yı yeniden keşfetmemişler ama çeşitlilik güzel” diyebiliriz.
Sinematiklere gelecek olursak, oyunda ara sahneler gerçekten çok amatör görünüyor. Ekibin geçmiş oyunlarıyla deneyimli olduğunu göz önüne alırsak bazı şeylerin üzerine gerektiği kadar düşmediklerini düşündürebilir. Çünkü ara sahnelerdeki animasyonlar olsun, sahnelerin bütünlüğü olsun biraz ham hissettiriyor. Tabi AAA bir oyun değil ve harika sinematikler beklemiyoruz ancak bu sinematik sahneler yerine orada anlatılması gerekeni anlatmanın birçok yolu var. Bunlardan sinematik sahneler yerine daha başarılı olabilecek ve daha yetkin hissettirenler seçilebilirmiş.
Transient oynamadan önce Lovecraft evreni, Cthulhu mitosu ile ilgili olup olmadığınızı sorgulayın. Eğer yeterince ilginiz ve bilginiz varsa oyun sizi bir şekilde kendisine bağlamayı başaracaktır. Ancak benim gibi bu temaların çok derinlerinde yüzmüyorsanız sizin için hikayenin sığ ve anlaşılmaz olacağını belirtmeliyim.
Uzun lafın kısası
Transient Cyberpunk temasının güzel işlendiği bir oyun ancak bunu H.P. Lovecraft ile bağlamak konusunda biraz zayıf kalmış. Eğer dikkatli bir oyuncuysanız oyun süreniz 10 saati geçmeyecektir. Yine de uygun fiyatı nedeniyle denenebilir. Oyundan size aktaracaklarım bu kadardı, yeni bir incelemede tekrar görüşmek dileğiyle, sevgi ve oyun ile kalın.
