Trine
Yapım: Frozenbyte
Dağıtım: Nobilis
Piyasa Tarihi: 2009
Oynanış: 85
Hikaye: 85
Grafik: 90
Ses/Müzik: 95
Atmosfer: 95
Genel Puan: 90
Süre: Yaklaşık 5 Saat
GTA: San Andreas’ı hepiniz bilirsiniz diye tahmin ediyorum. Bu oyun tür kavramı açısından piyasadaki diğer oyunlardan epey farklıydı. Aksiyon vardı, diğer GTA oyunlarından farklı olarak bir seviye atlama sistemi konulmuştu ve böylelikle ufaktan RPG unsurları eklenmişti. Çeşitli arcade makinelerinde oyun oynamak da oyuna platform türünü katıyordu. Trine da bu kaynaşmadan nasbini almış bir oyun.
Bir Varmış, Bir Yokmuş…
Hikayemiz oldukça masalsı. Uzaklardaki bir krallıkta, yaşlı kral ölmüştür ve taht kavgaları çıkmıştır. Zaten tahta çıkan da ertesi gün indirilir olmuş. Böyle bir zamanda, şeytani bir güç, mezarında yatan ölüleri tek tek diriltmiş ve bir ”undead” ordusu kurarak krallığa saldırmış. Tüm halk toprakları terk etmiş, krallık ayakta durmakta zorlanıyormuş. Her ne kadar finali klasik masallar gibi bitse de hikaye kesinlikle çok iyi.
Trine Kardeşliği
Hikayeye güzel dedik. Peki Frozenbyte bu hikayeyi iyi bir oynanışla anlatabilmiş mi? Evet, anlatmış. Oyunda 3 karakteri kontrol ediyoruz.
Bir hırsız olan Zoya, ok ve yay kullanan bir ablamız. Kullandığı ip ise hayli kullanışlı. İlerleyen bölümlerde ateşli ok özelliği sayesinde karanlıkta ilerleyebilmenizi sağlıyor.
Bir büyücü olan Amadeus, daha çok bulmaca çözmek ve engelleri aşmak için kullanacağınız karater. Yaptığı büyülerden biri kutu çizmek ki bu kutuyu düşmanın tepesine çizerseniz onu ezebiliyorsunuz. Bir başka büyü ise objeleri kontrol etmek. Büyüklüğü ne olursa olsun her türlü objeyi kontrol edebilir. İlerleyen bölümlerde kazanacağı bir başka yetenek üçgen çizmek ve üçgen, karenin aksine yerçekimine karşı koyabiliyor. Yine sonradan kazanacağı bir yetenek de düz platformlar çizmek.
Bir şövalye olan Pontius ise hikayeye mizah kattığı gibi oynanışa da hız katıyor. Kılıç ve kalkanıyla düşmanlarını yıkan Pontius, Boss dövüşlerinde tercih ettiğim bir karakter. İlerleyen bölümlerde kazanacağı bir silah olan Fırtına Balyozu ile daha da güçlenen Pontius, haliyle biraz hız kaybediyor. Karakterler arası denge çok iyi olmuş, her karakter birbirini tamamlıyor.
Aksiyon, Platform ve RPG’nin Birleşimi
Aksiyon var, üzerimize üzerimize gelen undead askerlerini kesiyoruz. Burada düşmanların yapay zekasının tadında olduğunu söylemeliyim. Oyunu Medium zorluk seviyesinde oynadım ve her şey yerindeydi.
Platform var, hem de çok iyi bir şekilde var. Her şey fizik kurallarına uyarak işliyor (gerçi Amadues her ne kadar fizik-üstü olsa da) ve bu oyuna inanılmaz bir tat katmış. Ayrıca platform oyunlarının olmazsa olmazı bulmacalar da bu oyunda yer alıyor. Pek tabii bu bulmacalar kafanızı patlatacağınız türden değil. Hatta etrafınızı iyi gözlemleyerek ve fizik kurallarına göre hareket ederek gayet kolay bir hal alıyor.
RPG var, ama öyle Baldur’s Gate RPG’si beklemeyin. Daha basit bir sistem var Trine’da. Diyalog sistemi mevcut değil örneğin. Onun yerine her kestiğiniz düşmandan kazanacağınız ve etraftan bulabileceğini tecrübe puanları bulunuyor ki 50 tecrübe seviye atlamanızı sağlıyor. Bir de bazıları gözünüzün önünde bazıları da gizli yerlerde olan sandıklar var. Sandıklarda gerçekten işe yarar materyaller mevcut. Örneğin bazıları karakterinize yeni bir yetenek kazandırırken (Zoya’nın ateşli oku gibi), bazıları da karakterinizin envanterine eklenen bir nesne olabiliyor (tayt gibi).
Avatar
Belki garip ama bu oyunun atmosferi bana Avatar filmini hatırlattı.Özellikle çevre tasarımları ve grafikler aklıma Pandora gezegenini getirdi. Hiç alakası yok aslında. Beynimin bana oynadığı bir oyun sanki. Her neyse, oyunun grafikleri de çok iyi. Zaten böyle mekan tasarımlarına da bu yakışırdı. Mekanlar masalsı havayı daha da artırıyor iyice Trine’ın dünyasına giriyorsunuz. Her bölüm farklı bir mekan olduğu için de insan bir sonraki bölüm ne göreceğini merak ediyor. Bu müthiş atmosfere hikayeyi bize anlatan dedenin sesi ne kadar güzeldir, herhalde adam yaşamı boyunca çocuklara seslendirmeler ve müziklerde ekleniyor ki değmeyin keyfime! Yükleme ekranında masal anlatmış. Zoya’yı seslendiren bayanın da sesini beğendim. Ancak Zoya kişiliği gereği pek fazla konuşmuyor. Unutmadan söyleyeyim, jenerik akarken çalan müziği dinlemenizi tavsiye ediyorum.
Son derece hoş ve keyifli bir oyun Trine. Müthiş atmosferi ile oynanmayı hak ettiğini düşünüyorum. Ancak tabii ki eksileri de var. Misal ufak grafik hataları mevcut. Kafaya takılacak şeyler değil aslında lakin daha iyisi olabilirmiş diyor. Sınıfta kaldığı nokta da kısa oyun süresi. ”Biraz daha” dedim, ”Biraz daha uzun sürseydi ne olurdu?” 15 bölümden oluşan oyunu bitirdiğimde yapacak başka bir şey bulamadım. Yine de o 15 bölümün oynanması taraftarıyım. Oyunu piyasadan yaklaşık 10TL’ye bulabilirsiniz.