Geçenlerde Türk oyun sektörüne yöneltilen eleştirilerin haksızlığı üzerine bir yazı yazmıştım, daha sonra birkaç gün evvel Indie Game the Movie’yi izledim, öncesinde de sanayi bakanımızın Crytek’in açılışında söylediği sözleri dinledim. Bilim, Sanayi ve Teknoloji bakanımız benim duyduğum kadarıyla bu topraklarda çok hikaye olduğunu ve oyunlarda başkaları yapıyor diye bizim de satış getirecek her şeyi yapmamamız gerektiğine dair güzel şeyler söyledi. Fakat bakanımızdan duymayı umduğum oyun sektörünü geliştirecek bir eylem planıydı. Peki, devlet bu konuda ne yapabilir?
Devlet öncelikle bilgisayar oyunlarının önemini fark etmeli. Pazar büyüklüğünün seksen milyar doların üzerinde olduğunu biliyoruz. Üstelik mevcut ekonomik krizde gördüğümüz üzere ekonomik dalgalanmalardan da etkilenmiyor, diğer sektörlerin aksine her hangi bir olaydan (doğal felaketler, ekonomik sıkıntılar, ham madde kıtlığı, enerji fiyatındaki artış…) etkilenmediği gibi sektör savaş durumunda bile işlevselliğini koruyacak özelliklere sahip (gelecekte askerlerin eğitiminde kilit öneme sahip olacak). Son olarak da küreselleşmiş dünyada bütün kültürler hızla erirken bizim kendi kimliğimizi korumamız adına dört sektör (Edebiyat, Filim-Dizi, Çizgi film ve Oyun) çok büyük önem taşıyor.
Buraya kadar malumu ilam ettim, peki devlet ne yapmalı?
Bir fidan büyüme aşamasındayken rüzgardan etkilenmesin diye yanına bir sopa bağlanır böylece dik durur. Devlet, sektör kendi ayakları üzerinde duracak hale gelinceye kadar destek olmalı, bunun için:
1. Bir KİT (kamu iktisadi teşekkülü) kurulmalı ki bu teşekkül (şirket) bir dağıtım şirketi olarak faaliyet göstermeli (Electronic Arts gibi ama çok daha küçük ölçekte mesela kalipso ya da c1 gibi). Yani devlet eğer sadece kalkıp henüz genç ve tecrübesiz olan oyun üreticilerinin eline para verirse istediği sonucu büyük ölçüde alamaz, gençler hayalperest davranıp işleri dallandırır budaklandırır ve sonuç olarak yıllarca bitmeyen projeler ortaya çıkar. Bunun yerine hem gençlere para vermeli, hem işi takip etmeli, hem de oyunun dağıtımını üstlenmeli. Böylece devlet oyun sektörüne para verdim ama kazıklandım psikolojisine girip desteğini çekmez.
2. İhale vermeli: Bu lafım saçma gelebilir fakat Türk inşaat sektörü devlet ihalelerleriyle bu günkü gelişmiş halini aldı. Devlet özellikle küçük Türk oyun yapımcıları için TRT çocukta yayınladığı çizgi filmlerin flash oyunlarını ihale eder, bu hem çizgi filmlerin uluslar arası alanda satışını ve izlenilirliğini arttırır, hem de bu işlere yeni başlayan gençlerin çok uğraşmadan para kazanmasını sağlar.
3. Her ne kadar pek hoş anılmasa da elektrik üzerindeki TRT vergisine benzer bir vergi konulmalı. İnternet üzerinden %2 bilişim sektörü destekleme vergisi alınmalı, bu para elbette sadece oyun sektörü için değil interneti kullanan herkesi memnun edecek şekilde bütün bilişim sektörünü desteklemek için kullanılmalı ama aslan payı elbette oyun sektörüne verilmeli.
Kısaca devlet ne yapabilir onu yazdım, elbette yapılabilecek başka pek çok şey bulunabilir, önemli olan benim için kendi oyun sektörümüzün gelişimidir.