Türk’ler boş durmuyor: Yeni oyun duyurusu
Şu günlerde yeni bir oyuna daha imza atmak için kolları sıvayan arkadaşlarımızdan projelerini anlatan detaylı bir mail gelmiş. Aşağıda hiç değiştirmeden yayınlıyoruz.
Öncelikle kendimizden bahsedeceğim, ardından projemize nasıl başladığımızın küçük bir öyküsünü anlatacağım ve sonrasında oyunumuzun konusuna ve niteliklerine değineceğim.
Ben Görkem Tuncay, 3 boyutlu modelleme ve diğer grafik tasarımları üzerinde uzun zamandır çalışmalar yapıyorum. Öyle ki yurt dışında amatör olmayan fakat şirketleşmemiş programcı gruplarıyla beraber birkaç oyunun yapımında görev aldım. Tabii ki bir şirket olmayışımız oyunlarımızı “bedava yazılım” olarak çıkartmamıza neden oldu.
Şu anda Polonyada bulunan arkadaşlarım Piotr ve Monika Ostiak ile birlikte yaptığımız çalışmaları biraz daha ciddiye alıp projemizi farklı boyutlarda değerlendirmek istiyoruz.Piotr ve ben programlamayla ilgileniyoruz, sanatsal içeriğin tüm sorumlusu da şu an için Monika. Ve Türkiye de oyun programlama sektörünün zayıflığından yararlanarak piyasada bir yer edinebileceğimizi düşündük, projemize başladık.
Oyundan kısaca bahsetmem gerekirse, oyunumuz tür olarak RPG/Simülasyon tarzında olacak. Oyunumzda sıkıcı bir senaryodan ziyade linear olmayan oynanabilirlik mevcut olacak. Oyunun konusundan bahsetmeden önce geçen günlerde Piotr ile yaptığım görüşme sonrası içerikte yaptığımız değişikliklerden bahsetmek isterim. Konuşmamızın bir kısmında Piotr şu sözleri sarfetti:
“Düşünüyorum ki zamanımızdaki bilgisayar oyunlarında eksik birşeyler var.Bilgisayar oyunları artık sadece eğlenmeye yönelik olmaya başladı, genelde boş ve aptalca olduklarını düşünüyorum. Ama ne yönden,sanat yönünden.Oyunlarında bir sanat biçimi olabileceğini destekliyorum ben. Bu 20. yüzyıl sinema sektörüne benziyor, sanat akımının etkisinde kalmadan, eğlenme amaçlı filmler çekiliyordu. Bildiğimiz gibi sinema sektörü gelişti ve günümüzde birçok sanatsal ve felsefi içeriği olan filmler vizyona girmekte. Bilgisayar oyunlarının da geleceği budur. Oyunlarda şu an için ne eksik? Çok basit,sadece: duygular,tarz ve daha entellektüel içerik. Akıntının bir parçası olmak bize haz vermeyecektir, yeni ve taze birşeyler denemeliyiz.”
Ve bizde şu an oyunumuzda elimizden geldiğince sanatsal düşünmeye çalışıyoruz. 3. Kültür felsefeleri ve şu an açıklamak istemediğim birkaç felsefi görüşü destekliyoruz. Ülkemizin bulunduğu durum yüzünden dini ve siyasi konulara fazla değinememek zorunda kalmamız yaptıklarımızı sınırlasa da, mevcut olanın en iyisini yapmaya çalışacağız.
Oyunumuzun konusuna kısaca değineyim. Beyoğlu sokaklarından başlayıp ,ülkenin bir numaralı müzisyeni olmaya kadar uzanan yolun hikayesi.
Belki bir sokak serserisi belki de para için gitarınızla sokaklarda çalan amatör bir müzisyen, nasıl başlamak istediğiniz tamamen size bağlı.
Şehrin büyüsüne kapılıp veya para hırsına bürünüp kendi dalınızda yaptığınız yükselme çabaları. Sokaklarda şarap içerek başladığınız yaşantınızı kendi malikanenizde,jakuzinizde viski içerek bitirebileceğiniz uzun bir yolculuk.Alkol,uyuşturucu,barlar,konserler,turneler… Oyunumuz için şu an birkaç isim düşündük ama programlamanın gidişatına göre sık sık isim değişikliği yaptığımızdan dolayı, net birşey söylemek istemiyorum.
Oyunun büyük kısmının programlaması bitti, fakat grafiklerin tamamlanması için hala uğraşıyoruz. Ne kadar süreceği konusunda birşey söylemek daha çok erken. Ve eğer oyunumuz Türkiye de başarılı olursa farklı dillerdeki versiyonlarını Polonya başta olmak üzere yurtdışında da piyasaya sürme düşüncemiz var.
Biz şu an oyunumuzun mükemmel olduğunu ve çok şeyler başaracağımızı iddia etmiyoruz, sadece umuyoruz. Ve Türk oyunseverlerin de desteğini bekliyoruz.