Ürün İnceleme

Twin Turbo II Racing Wheel

Her oyuncu elindeki oyunun hakkını vermek, hakkını verirken de emeğinin
karşılığını almak ister. Emeğin karşılığı da basit bir eğlenceden ibarettir. Ve
eğlence dendiği zaman, oyun dendiği zaman işin içine oyunlar için dizayn edilmiş
kontrol mekanikleri girer. Genelde en çok kullanılanlar olarak karşımıza çıkan
oyun kolları belli yerlerde tıkandığı için, alternatif üretimler imdadımıza
yetişip bize daha fazla haz verecek sunumlar yapabiliyor. İşte elimizdeki
direksiyon da buna bir örnek.

Eğer bir araba yarışı oyunu oynayacaksak, oynamaktan ziyade arabayı kullanmak, arabayı kullanmaktan ziyade onu hissetmek, hissetmekten ziyade o yarışa gerçekten katılmak isteriz. Sanal ortamda da bunu direksiyon kumandalardan daha iyi
yapabilecek bir başka alternatif yok tabi ki.

Kutu İçeriği

  • Direksiyon kumanda
  • Gaz-Fren Pedal Kutusu
  • El Freni ve el kumandası
  • Masaya Sabitleyici Aparat
  • Adaptör
  • Kurulum ve kullanım kılavuzu

Öncelikle test platformumuzu ve testimizde kullanılan programların
açıklamaları ile başlayalım, daha sonra da bunların ayrı ayrı incelemelerini
görelim;

Test Makinesi

P II 350 MHZ
256 MB RAM
17” Monitör
GeForce 2 MX 64 MB Ekran Kartı

Test Oyunları

Racing Simulation III
F1 2002
Re-Volt
Need For Speed : Hot Pursuit II
Test Drive (7 olarak anılan, son çıkan sürüm)

Test Gönüllüleri

Yazar
Playstation II sahibi : Gürkan Akarçay
XBOX sahibi : Ali Mengen
PC sahibi : Serkan Ergen
Bayan Görüşü I : Deniz Ertek
Bayan Görüşü II : Sevim Kutlu

Son bir açıklama olarak şunları eklemek istiyorum. Test makinesi olarak kendi
sistemimi kullandım. Windows 2000 Pro sistem üzerinde, takılan materyali öne
çıkarmak ya da ters düşmemek için herhangi bir değişiklik yapmadım. Her
oyuncunun yapacağı gibi kumandayı kurma kriterlerine uygun olarak kurup oynamaya
başladım. Oyunların her biri tek başına yüklendi, bir aksiliğe mahal vermemek
için her oyun kurulmadan önce bir önceki kaldırıldı.

Gönüllü olarak adı geçen şahıslar tamamen benim kişisel görüştüğüm insanlar
arasından davet edilerek eve toplandı ve kendi makinelerinin rahatlığından
koparılmak amaçlandı. Bayan görüşü olarak geçenlerden “Bayan Görüşü I” kendi
bilgisayarına sahip, düzenli olarak oyun oynayan ve oynadığı oyunlarda genel
olarak başarılı olan birinden, “Bayan Görüşü II” ise oyunlardan anlamayan, oyun
oynamayı sadece arkadaşları zorlarsa beceren birinden alındı. Sonuç olarak
seçilmiş şahısların görüşlerine ayrı ayrı yer verilecek ve ortak karar için adım
atılması sağlanacaktır.

Deneme I

Basit ve beklenen deneme olan, ilk oyun hakkı kumandanın bana geldiği ilk
gece tarafımca yapıldı. Kumandayı kutusundan çıkardığımda dört farklı aparat ile
karşılaştım. Direksiyon, el freni ve oyun kumandası, gaz ve fren pedal kutusu ve
adaptör.

İlk etapta el freni ve gaz-fren aparatlarını direksiyona bağladım. Bunlar
direksiyonun arkasına gerekli kabloları takmak suretiyle oluyor ki burada
özellikle “arkasına” kelimesine dikkat çekmek lazım. Daha önce kullandığım
birkaç direksiyonda, bu kabloların ön panel tarafına takıldığına şahit olmuştum.
İlk saatlerde sorun olmayacağı düşünülse de, uzun süreli kullanımlarda
kabloların yerleşimi elleri ve dirsekleri rahatsız ediyordu. Bu yüzden şu
haldeki yerleşimi beğendim. Daha sonra kumandanın bilgisayar girişini ve ses
çıkışını yerlerine taktım. Ses kartınıza kumandanızın aparatını takıyor ve
ardından normal kolon çıkışınızı bu aparat üzerinden alıyorsunuz. Eğer bu
aparatı takmazsanız direksiyon titreşimi çalışmıyor.

Son olarak adaptörünü de fişe takıp bilgisayara tanıtma işlemine geçtim.
Normal bir kumanda tanıtır gibi, iki yönlü ve dört tuşlu kumanda olarak
tanımladığınızda aletimiz kullanılabilir hale geliyor. “Hazır” işaretini
aldıktan sonra yönergelere uyarak kalibrasyon aşamasını da yapınca oyunlara
bakmaya başlayabilirdim. Uslanmaz bir F1 fanatiği olarak ilk denemem tabi ki bir
yarış oyunu olacaktı. Bu amaçla oyunları hazırlarken, ilk olarak yeni bir oyun
olan “Racing Simulation III”’ü kurmaya karar verdim.

Oyunu kurma ve çalıştırma işleminden sonra hemen ayarlarına girip kumandanın
düzenlemelerini yaptım. Hemen bir pilot seçip yarışa başladım. Bir miktar alışma
turu ve kazası ardından, gerçek bir yarışa girmek üzere hazırlandım. Sonuç
olarak bu bir direksiyon ise beni kazanmak için zorlaması gerekiyordu. Başarmış
sayılabilirdi de. Eğlenceli bir yarış ve alınan haklı bir ikincilik ardından
bilek ağrılarım ve ayak ağrılarım ile bilgisayar başından kalktım. Biraz
dolaştıktan sonra tekrar başına oturacağımdan ufak hazırlıklar yapmaya karar
verdim.

Deneme II

Aradan geçen yarım saatlik süreden sonra tekrar makine başındaydım. Bu sefer
yapmak istediğim ise oyun oynuyor olmaktan çok ortamı oyuna göre dizayn etmekti.
İlk denememde direksiyon üzerinde hiç oynama yapmamış, masamda da sadece
akvaryumu ve alet edevatı çekmek suretiyle yer açıp direksiyonu oturtmuştum. Bu
sefer ciddi bir yarış peşindeydim.

Masamın yüksekliğini diz seviyemin birkaç santimetre altına indirdim,
sandalyemi bir tabure ile değiştirdim, sağ tarafıma da ufak bir sehpa alıp el
frenini yerleştirdim. Klavyeyi de arka tarafa atınca tüm alan kokpit şekline
bürünür gibi olmuştu. Bu sefer ikinci oyuna başladım. F1 2002 kurup onun uyumuna
göz atmaya niyetlendim. Gene ilk birkaç tur sadece alıştırma ile geçtikten sonra
fark ettim ki yaptığım ayarlamalar etkili olmuştu. Bilek ve ayak ağrılarımda
hissedilir azalmalar vardı. Demek ki bir miktar daha uğraşılırsa uygun konum
bulunabilir. Ortalama bir saat süren gezinmeden sonra maalesef ki tekrar el ve
ayak bileği ağrıları ile yerimden kalkmak zorunda kaldım. Bir gece için
yeterince bilgi ve detay toplamıştım. İlk intibasını da bir kenara not alıp
direksiyonu bıraktım.

Deneme III

Uyandıktan sonra ilk işim PS2 sahibi arkadaşımı ayaklandırıp eve getirtmek
oldu. Onun görüşleri, mantıken benden daha önemli sayılabilir.

NOT : Burada amaç bir PC – PS2 karşılaştırması yapmak değil. Tamamen oyuna
yönelik ürünlerle eğlenen bir insanın benden daha iyi görüşlere sahip
olacağından dolayı böyle bir uygulama öngörüldü.

Bir süre yapılan incelemeden sonra, benim gece bıraktığım yerden F1 oynamaya
başladı. Yaklaşık iki saatlik bir sürenin ardından aynı benim gibi el ve ayak
ağrıları yüzünden kumandanın başından kalkmak zorunda kaldı. İlk izlenimleri
olumlu olmasına rağmen direksiyonu ikinci kez denemeye gönülsüzdü. Bu yüzden
ciddi bir oyundan ayrılıp, biraz daha eğlenceli bir oyuna geçmeyi denedik.

F1 2002 kaldırılıp yerine Re-Volt kuruldu. Uzaktan kumandalı arabaları
yönettiğimiz oyunda genel olarak fren kullanmanın gereği olmaması, F1’e göre
daha fazla eğlence sağlamada esas sebepti tabi. Bu sefer deneme gereğinden de
kısa sürmüş ve oyundan ayrılmak zorunda kalmıştık.

Maalesef ki F1 oyununda dikkatimizi çekmeyen ama işi yarıştan çok aksiyona
çevirdiğimizde göze batan bir hata ile karşılaşmıştık. Direksiyon her iki yöne
de doksanar derece dönmesine dönüyordu ama oyun içinde bunu görmek ya da
hissetmek imkansızdı. Aracı dönüşlerden biraz daha önce çevirmeye başlamak ya da
virajları dışarıdan almak gerekiyordu ki ani karar vermek gereken oyunlarda bu
neredeyse imkansız. Arkadaşımın işi olduğundan dolayı çıkması gerekti.
Görüşlerini alıp yolcu ettim.

Görüşleri: “Oynaması ve kullanması zevkli. Kendine göre ayarladıktan sonra
her şekilde eğlendirebilecek bir alet. Uzun zaman oynayınca ağrı yapıyor ama
hayatım boyunca yarım saatten ya da bir iki parkurdan fazla araba yarışı
oynamadığım için ben alıp kullanabilirim. Direksiyonun biraz daha iyi
dönebilmesini isterdim. Ne de olsa gerçek araba hissi vermesi amaçlanmıyor mu?”

Deneme IV

Gitmesinin ardından diğer arkadaşlara haber verip eve gelmelerini, bir
direksiyon için görüşlerini alacağımı söyledim. İlk gelen araba yarışı başından
kalkmış durumdaki Ali oldu.
Kurulu istemde hiçbir değişiklik yapmadan bilgisayarın başına geçti ve Re-Volt
ile başladı. Bir buçuk saatin ardından ben onu durdurup oyun değiştirmeye karar
verdim. Herhangi bir ağrısı, sızısı yoktu ve çok eğleniyor gibi görünüyordu.

Need For Speed : Hot Pursuit II kurup bundan sonraki denemelerde de aynı
oyunu kullanmaya karar verdim. Bunu da yaklaşık bir saat kadar oynamışken Serkan
ve Deniz ardı ardına geldiler. İkisini de başka bir odaya alıp gördüklerinden
etkilenmelerini engelledim. Bir süre daha oynamasına izin verip ona da bırakması
gerektiğini söyledim. Kalan insanların da denemelerine fırsat vermek için
makineyi serbest bıraktım.

Görüşleri: “XBOX direksiyonuyla neredeyse aynı. Bunun daha sıkı olması
(buradaki sıkı kelimesi, direksiyonun biraz daha fazla güç harcanarak dönmesi
anlamına geliyor) benim için avantaj çünkü döndüğünü anlamak istersin. Pedallar
kırılacak gibi geldi ama gene de kullanması eğlenceli.”

Deneme V

Bu çalışma Serkan’ın tek başına bırakılması şeklinde halledildi. İyi bir
bilgisayar kullanıcısı olarak yapması gerekenlerin söylenmesi ve oynaması
gereken oyunların önüne bırakılması yetti.
Yaklaşık bir buçuk saatlik süre tanıdım. Süre içinde Need For Speed oynamasını,
sonra da Test Drive ve Re-Volt denemesini istedim. İki saat kadar oynamaya devam
edip yanımıza geldiğinde bilekleri ağrıyordu ve daha fazla oynamaktan korkmuştu.
Çok uzun süre devam edemeyeceği belli olduğu için onu da yolladık.

Görüşleri: “Kullanımı çok eğlenceli ve yarışın içinde hissettiriyor. Her eve
lazım denilen türden bir alet olabilir. Alışmadan uzun süreli oynayınca insanın
ellerini terletip bileklerini acıtması tek kötü tarafı denilebilir. Hızının
ayarlanabilir olması da başarılı bir eklenti.”

Deneme VI

Deniz genel olarak araba yarışlarıyla pek alakası olmayan, strateji ve
bulmaca tarzı oyunlarla ilgilenen bir kişi olduğundan ilk başta biraz
zorlanacağını düşünüyordum ama işe gitmek için her gün araba kullanan biri
olarak bu düşüncemi kolayca çürüttü. Kolları bizim kadar uzun olmadığı için
direksiyon üzerindeki mandallar yardımı ile biraz eğim ve yükseklik yardımı
almak zorunda kaldık. Gerekli bir özelliğin kumandaya dahil edilmiş olması da
bir artı puan daha.

Need For Speed ve Re-Volt oynattırdım ve araba ile yarışmayı bırakıp standart
trafik prosedürlerini denemesini istedim. Park etmeye çalışmak, arabayı dar
yolda çevirmek, araç trafiğinde slalom denemek ve dar noktalara ani girişler
yapmak olarak zaman geçirdik. Hemen hepsinde iyi sonuçlar almış olsa bile, o da
isyan etti sonunda ve direksiyonun yeterince dönmediğinden şikayet etti. Oyun
içinde çok fazla kullanılmayan ama denemediğimiz birçok oyunda karşımıza çıkacak
ufak çalışmalar yüzünden bayağı sorun yaşadı denebilir.

Görüşleri: “Bu direksiyonu daha fazla döndürmenin imkanı yok mu? Bir de daha
iyi yapışırsa koyulan yere, daha rahat oynanabilir.” Onun da işi bittikten sonra
bugün için yeterli testin yapıldığına kanaat getirdik ve son görüşü yarına
attık.

Deneme VII

Son gün ve son deneme için bilgisayarla en iyi ilişkisi MP3 dinlemek olan bir
arkadaşımı ayarladım. Şu ana kadar hep belli bir seviyenin üzerinde oyun ya da
sistem bilgisi olanlardan görüş aldığımdan, taraflı bir sunum olmasını
istemedim.

Bilgisayarın başına geçirip yapması gerekenleri söyledikten sonra sadece
izledim. Yaklaşık bir saat boyunca her hatasında güldü ve yardım istedi, genel
olarak istediklerimi beceremedi ama çok eğlendi diyebilirim. Kumandanın başından
kalktığında hiçbir sorunu yoktu ve aramızda en çok o eğlenmiş gibi duruyordu.

Görüşleri: “Kullanması güzel ama bu arabaları kullanmak çok zor. Düğmelerinin
ne işe yaradığını da anlamadım.”

Bütün denemeler yapıldığına ve genel bir istatistik oluştuğuna göre, biraz
daha kişisel ve teknik inceleme ile sona doğru ilerleyebiliriz. Her şeyden önce
fark edildiği gibi, kumandayı kullananlar arasında oyun konsolu sahipleri en
mutlu kesim. Sürekli bir kumanda sahibi olmaları ve ilk etapta bizim gibi
klavyeye bağımlı kalmıyor olmaları onları rahatlatıyor. Yani diyebiliriz ki
konsolcuların puanları tama yakın.

Gelelim bilgisayar sahiplerine. Bizim için biraz detaylı incelemeler yapmak
gerek.

İlk olarak kumandanın dizaynı gerçekten rahat. Bahsettiğim üzere kablo
karmaşasını azaltması sevindirici bir detay. Bununla beraber kabloların
direksiyon üzerinden değil de direksiyon tablası üzerinden çıkması daha
rahatlatıcı olabilirdi. Kablo uzunlukları yeterli seviyede. Direksiyon için bir
buçuk, diğer aparatlar için ortalama birer metrelik kablolar verilmiş.

İkinci olarak direksiyon özelliklerini belirleyelim. Tutma yerlerine ellerin
kaymasını engelleyici kauçuk plastik parçalar eklenmiş. Hemen her üründe olması
gereken güzel bir özellik. Ayrıca direksiyon ayarı için iki ayrı klips mevcut.
Bunlardan birincisi tabla üzerinde ve direksiyonun hidrolik ayarını
değiştirirken, bir diğeri direksiyon üzerinde ve kumandayı yükseltip alçaltmaya
yarıyor. Sağ ve sola dönüş açıları yetersiz kalıyor bazı durumlarda ve bu can
sıkıcı olabiliyor ama bol aksiyon içermeyen ve sadece direksiyon hakimiyeti
getiren oyunlarda zerre kadar hissedilmeyen bir detay olarak kalıyor. Bir de
direksiyonu yükselttiğiniz zaman takılı olduğu noktadan oynuyor. Aralığın biraz
daha kalın ya da birbirine geçen parçaların daha sıkı olması gerekirdi.

Üçüncü olarak analog fren ve gaz panelinin özelliklerine bakalım. Genel
olarak sağlam plastikten yapılmış bir ürün olduğundan kırılacak gibi durmuyor,
kırılacak gibi hissettirmiyor da. Hem fren hem de gaz pedalları basma
şiddetinize göre dereceli karşılık veriyor ki bu sadece git ve sadece dur
olmasından kat be kat iyi bir özellik. Daha iyi anlatmak gerekirse, örneğin gaza
biraz dokundunuz. Muhtemelen birinci vitesten ileri gidemeyeceksiniz. Bir miktar
daha bastırınca ikinci, üçüncü vitese geçtiğinizi fark edeceksiniz. Aynı şekilde
fren pedalı da böyle işliyor. Durmak ve yavaşlamak olarak seviyelenmesi, oyun
içinde sürücülük yeteneklerinizi göstermenizi sağlıyor.

Dördüncü başlık olarak el freni tablasına bakalım. El freni bildiğimiz ani
dönüşler için kullanılmaktan başka yardımı almayan bir eklenti ve görevini
başarıyla yapıyor. Onun hemen önündeki bildiğimiz oyun çubuklarına benzeyen
eklenti bende sadece sorun yarattı çünkü ne zaman dokunsam farklı farklı
mönülere girmek zorunda kaldım. Ama ufak bir araştırmadan sonra öğrendiğime göre
bu çubuk sadece son çare olarak, direksiyonun görevini yapamaması durumunda
kullanılıyormuş. Haliyle de bende direksiyon sorun yaratmayınca, her kullanımda
bir ayrı hataya neden olması doğaldır. Ama aklınızda olsun, oyunun kalibrasyon
ayarlarını yaparken sakın bunu kullanmayın.

Son olarak da kumandanın titreşim özelliği. Maalesef ki tamamen sahte bir
özellik. Direksiyon titriyor, vibrasyon detaylı ama gerçek değil. Şöyle ki, ses
kartına taktığınız aparat bir bas ton alırsa titriyor. Bas tonu şiddetlenirse,
ona göre daha sert titreşimler almaya başlıyorsunuz. Bunun üzerinde oynanması
lazım. Titreşimin sahte olması maalesef ki kumanda takılıyken MP3
dinleyemeyeceksiniz demek oluyor. Komik ama gerçek, kumanda takılıyken şarkı
dinlemeye kalkarsanız masanız sallanmaya başlıyor.

Sonuç kısmına gelirsek, kumanda üzerinde ufak detaylar ile ayarlama yapılırsa
eğlenceye davetiye olabilecek bir ürün. Zaten bu seviyedeki ürünlerin fiyatı,
çeşitliliği ve kaliteleri düşünülürse göz önünde bulundurulması gereken bir
cihaz. Para sorununuz yoksa daha üst seviye sistemleri deneyebilirsiniz ama
listenizde böyle bir ürün varsa muhakkak deneme sıranıza ekleyin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu