Ubisoft Montreal’in yeni geliştirdiği IP, Watch Dogs, E3’ün yıldızlarından birisi olurken gerek konusu, gerek teması ile oyuncuların ilgisini çekmeye devam ediyor. Biz de E3’ün ardından geliştirici ekip ile bir röportaj yaptık ve aklımızdaki soruları yanıtlamalarını istedik.
Röportajın tamamını buradan bulabilirsinizşimdi ise bu röportajdan çıkarttığımız bir iki bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Hepimizin bildiği gibi teknoloji üzerine kurulu bir dünyada geçen Watch Dogs’un bizlere anlatmaya çalıştığı şey de teknolojinin artık hayatımızdan ayıramayacağımız bir parça olduğu ve bunun iyi ve kötü yanları. İşte hikaye tasarımcısı Kevin Shortt bu konuda bizlere şunu söyledi:
“Watch Dogs’un anlatmak istediği şey birbirine teknolojik olarak aşırı derecede bağlanmış bir ağa sahip şehirde yaşamanın nasıl bir şey olduğu. Bizim ilgimizi çeken şey bu durumun ortaya çıkarttığı sorular. Bu kadar birbirine bağlılık, mahremiyet ve güvenlik için ne anlama geliyor? Bu tür bir sistemden ne gibi fayda çıkabilir? “
“Teknolojiye inanıyoruz. Teknoloji, daha önce aklımıza gelmeyecek bir hızla biribirimizden bilgi almamızı sağlayacak bir şekilde dünyamızı birbirine bağlıyor ve bu hafife alınacak bir şey değil, bu cidden etkileyici bir durum. Lakin bu bağlantı dünyasına daha da daldıkça bir durup işin kötü tarafını da düşünmek gerekir. Benim bilgilerim gittikçe daha az özel olmaya başlarsa bunun neresi “kişisel” olarak kalır ki?”
“Ama yanlış anlaşılmasın, Watch Dogs tutup bir ders vermeye çalışmıyor. Her şeyden önce ilk olarak oyunun kişileri eğlendirmesini amaçlıyoruz. Diğer taraftan da oyuncuların bu bahsettiklerimizi, daha sonrasında arkadaşları ile tartışabilecekleri bir tecrübe olarak yaşamalarını umuyoruz. Eğer Watch Dogs’u tecrübe etmenin sonucu bu şekilde olursa o zaman amacımızı başarmışız demektir.”
Öte yandan uzun süredir dillerde olan Watch Dogs ve Person of Interest dizisinin benzerlikleri ile ilgili sorumuzu ise Kıdemli Yapımcıs Dominic Guay şu şekilde yanıtladı:
“Aslına bakarsanız biz bu diziyi ilk duyduğumuz zamanda Watch Dogs üzerinde bir kaç yıldır çalışıyorduk. Watc Dogs gibi bir IP yapmak çok uzun bir süreç ve biz bu oyuna 2009’un başlarında başladık. Dizi çıktığı sırada biz oyunda o yönde epey ilerlemiştik. Dolayısı ile aradaki benzerlikler tamamen rastlantısal ve muhtemelen iki ekip de gerçek hayat tecrübelerinden ilhamlar almış.”
Anlatılanlara bakarsak Watch Dogs’un, son zamanların en büyük problemi ve aynı zamanda çözümüne yoğun bir ışık tuttuğunu görebiliyoruz. Lakin Ubi’nin esas amacının mantıklı olarak “eğlence” olması da umutları daha da arttırıyor. Bekleyip göreceğiz.
Röportaj ile ilgili yeni haberlerle karşınızda olacağız.Tekrardan hatırlatalım tüm röportajı buradan bulabilirsiniz.