Ücretsiz oyunların yükselişi oyun sektörünü nasıl etkileyecek?
Oyun dünyası son üç senede nereye gidiyor? Free to Play türü oyunlar, oyun dünyasını nereye götürecek? Single Player modu seven oyuncular bu durumdan nasıl etkilenecek? Bunun cevabını bize en çok geçen şu zaman dilimi gösterecek. Bu yazıyı yazmadan önce tartıştığım ve fikirlerini aldığım birçok oyun yapımcısı oldu. O yüzden böyle bir makalede konuyla ilgili düşüncelerimi sizlerle belirtmek istiyorum. Açıkçası siz okurların düşüncelerini de merak ediyorum.
Free to Play türü oyunlar oldukça inanılmaz bir yol katetti. Oyuncular için ücretsiz online oyunları piyasada görmek mükemmel bir durum iken, bu oyunların verdiği bağlılık ile harcadığımız paralar da inanılmaz seviyeye ulaşıyor. Hal böyle olunca firmalar az iş ve düşük bütçe ile oyun geliştirerek yüksek ve etkileyici rakamlarda gelir sağlamaya devam ediyor.
Arz -Talep meselesi böyle devam ederken, uzun zamandır oyun dünyasını takip eden biri olarak, çeşitli firmalarda çalışmış ve az çok, iyi kötü aldığım tecrübelere dayanarak söylemek isterim ki: Geleceğimiz tamamen free to play türü yapımların etkisinde kalacak gibi gözüküyor.
Tek kişilik oyunların düşüşüne kısaca değinmek gerekirse, bu durumu en çok dünya genelinde hızlanan internet etkiledi. Ayrıca firmaların Steam gibi dijital portallara yönelip, perakende versiyonları (kutulu oyunlar) geride bırakmasıyla kendi download sistemlerini kurup Origin, uPlay gibi uygulamalar ile kutulu oyunlara nazaran masraflarını azaltıp, hem insanları dijital sürüme yönlendirdiler, hem de daha ucuz fiyatta oyunlara sahip olmayı kolaylaştırdılar.
Bir bakıma bu durum iyi şeylere vesile olurken, kötü sonuçları da ortaya çıktı. Kötü sonuçlar bir nevi piyasayı daha çok etkiledi. Bu download bağlılığı dünya genelinde ilerleyince kullanıcılar torrent sitelerine düşen ve ücretsiz indirdikleri korsan oyunları bitirmeye başladılar.
Zamanında orijinali yerine korsan oyuna para vermek istemeyen gençler varken, şimdi fiber internet ile anında istedikleri oyuna torrent siteleri aracılığı ile ücretsiz sahip oluyorlar. Hani bu konu korsan satışları bile etkileyecek düzeyde oldu. Firmaların sonradan oyuna extra içerikler katma amaçlı geliştirdikleri DLC’ler günden güne daha da arttı. İlk başta içerikleri yükseltme amaçlı derken, sonradan oyunları binbir türlü parçaya ayırarak bu DLC’ler ile tamamlamaya başladılar.
Günümüzde torrent sitelerini bile takip ettiğimizde seneler önce crack denen basit .exe dosyaları piyasada yerini alırken, şimdilerde .iso olarak arşivlenmiş oyunların korsan sürümleri insanlara ulaşıyor.
2010’dan beri inanılmaz seviyede artan DLC sistemi ile oyunlarda artık oyun içinde kullandığımız silahlara, kıyafetlere, hatta bineceğimiz arabalara kadar para öder olduk. Bu durum single modda pek iyi gelir sağlamıyor tabii. Multiplayer’ı olmayan oyuna para vermem diyen nesil ilerlerken, bu yüzden single oyunların ömrü de gitgide azaldı. Bu konuda örnek vermek gerekirse; 2011’de piyasada yerini alan Battlefield 3’ün hikaye modu oldukça uzun ve geniş kapsamlıyken, bu sene (2013) piyasada gördüğümüz Battlefield 4’ün hikaye modu bir önceki oyuna göre daha basit ve kısa olmuştu. Multiplayer özelliklerine bakınca oldukça keyifliydi. Zaten BF3’den sonra seri MP ile hem parayı kırdı, hem de oyunu oynattı.
Multiplayer oyunlar oldukça geniş kitleye hitap ederken, Free to Play’in artışı ve firmaların sadece bu yöne odaklanmasıyla, eğer Single Player bağımlısıysanız, 6 sene sonra oyun dünyasının şu an ki durumunu deli gibi arayacağınızı düşünüyorum. Hatta 6 sene sonra tek kişilik oyunlar hiç çıkmayabilir bile. Buna en yakın örnek gelecek bahar dönem piyasaya çıkacak olan Titanfall.
Multiplayer modlar ve DLC’ler ile iş kaliteden, oyun sanatından uzaklaşıp sadece ticari olması, daha sonra gelen free to play ile çoklu oyunculara ilginin artması ve sadece multiplayer destekli oyunlar için orijinal oyunların satın alınması, tek kişilik oyunları tamamen tarihe karıştıracak gibi gözüküyor.
Son zamanlar piyasada yerini alan Call of Duty: Ghosts ve Need for Speed: Rivals’a dikkat edince Rivals için küçük bir kod ile 30 FPS oranını normal oyuncular kırarken, resmi yamalarda halen bu durum söz konusu olabilmiş değil. Ghosts’ta ise RAM fix crack ile daha performanslı olarak 6 GB zorunluluğu kalkarken, resmi yamada kasmalar ve performans düşüşü daha üst seviyede ama multiplayer konusunda oldukça hassaslar.
Hatta GTA: Online da bu konuda çığır açma peşinde. Büyük firmaların %35’i şu an free to play’e geçmişken, aynı çizgiyi diğer firmalar da izliyor. SteamOS, Steam Machine gibi yeniliklerle PC’nin değeri artacak, PC’ye olan ilgi yeniden en üst seviyeye ulaşacak ama maalesef bu durum sadece free to play için söz konusu olacak gibi görülüyor. Hatta biraz acı olabilir ama Xbox One ve PlayStation 4, konsolların sonunu da getirebilir. Son sözüm biraz fazla iddialı olsa da umarım böyle bir durum söz konusu olmaz. Dünyanın en büyük bilimsel dergilerinden biri teknoloji kısmında da bundan bahsetmiş.
Tamamen olumsuzluğa kapılmaya da gerek yok. Free to Play’in yükselişi aslında Türkiye açısından iyi olabilir. JoyGame, Riot ve Crytek bile ülke içerisinde free to play olarak hükümlerini sürdürmekte. Bizden AAA kalitede bir oyun çıkmayacağına göre belki o zaman yıllar önce babalarımızın ve dedelerimizin yükseltemediği, kısaca bilgisizlikten el atmadıkları sektördeki kayıpları böylelikle kapatırız diye düşünüyorum.
Aslında birçok oyuncu için çok sıkıcı bir sözdü ama Cevat Yerli’nin: “Oyunlar Single Player kavramını bırakmalı” sözü çoğu şeyi açıklıyor.
Not: 6 sene sonra bu dediğimi hatırlatın bana