Oyun İncelemeleri

UEFA Champions League 2006-2007

Şampiyonlar Ligi, yıllar yılı keyifli maçları izlediğim yegane şampiyonların
oynadığı harika turnuva. Seneler boyunca ne maçlar izledim, ne goller gördüm
Şampiyonlar Ligi’nde. Oldukça ilginç anlara tanık oldum. Şahsen UEFA
Kupası’ndaki maçlar beni, Şampiyonlar Ligi kadar etkilemez. Bayern Munich’in son
dakikada yediği 2 golle şampiyonluktan olması, Valencia’nın üst üste final
oynamasına karşın kupayı alamaması, bir ara derbiye dönen Barcelona-Chelsea
karşılaşmaları vs… daha nicelerini sayabilirim. Tabii ki kendi takımlarımızın
maçları daha ayrı ve heyecanlı oluyor. Onları zaten çok çok ayrı bir şekilde
seyredip, ayrı bir kategoride tutuyorum. Sonuçta toparlayacak olursak EA Games,
böylesi önemli bir turnuvayı es geçmedi ve oyunu yaptı. Daha önceden yapmıştı,
şimdi 2006-2007 olarak yeniden piyasaya çıkardı.

FIFA oynayanlar bilirler, şahsen ben FIFA 99 kadar iyisini görmemiştim. Hatta
seri senelerdir, bana göre bir yokuşa gidiyordu. Ama son çıkan FIFA oyunları
durumu kurtarmaya başlamıştı. EA her şeyin grafik olmadığını anlamış olacak ki,
oynanıştaki mekaniklerde değişiklikler yapmış ve başarılı olmuştu. Gelelim UEFA
Champions League 2006-2007 oyununa.

Şampiyonlar arenası

Aslında Şampiyonlar Ligi oyunu, FIFA 07 oynayanlara pek fazla yabancı
gelmeyecektir. Hatta biraz daha abartarak söyleyeyim, oyun FIFA 07’nin büyük bir
modu gibi olmuş. Çünkü genel olarak tüm yapılandırma, 07 ile aynı olmuş. Ama
arada tabii ki farklılıklar var yok değil. Hemen gelelim oynanış stili ve önemli
noktalara. Oynanışta aslında pek fazla köklü değişiklik yok, ama gene de ayırt
edici bazı hususlar var. Bunların en başında oyundaki şutların biraz daha
gerçekçi olması var. Eskisi gibi direk kaleyi tutmayabiliyor. Hatta kaçırma
imkanınız biraz daha yüksek olmuş. Top kontrolü yine başarılı bir şekilde icraa
edilmiş. UEFA’da güzel bir nokta animasyonların hoşluğu ve yumuşaklığının devam
etmesi. Oyuncuların attığı çalımlar olsun, şut çekildiği zaman oluşan
animasyonlar olsun; bunlar son derece oyuna güzelce yedirilmiş.

Yapımdaki diğer güzelliklerden birisi, yapay zekanın güçlüğü ve artı oyun içinde
oluşan pozisyonlar. Yapay zeka artık boşluğu görür görmez, bizlere daha
kontratak ve hızlı gelebiliyor. Yaptığı ortalarda artık daha isabetli olmuş,
böylece gol bulma şansları da olabiliyor. Kısaca yapay zeka sizi tatmin
edecektir. Oyundaki pozisyonların zenginliği diye belirttim. Evet, UEFA’da
pozisyonlar daha çok olabiliyor. Ayrıca bana göre PES 6’dan daha hızlı geldi.
Böylece hızlı ve zevkli maçlar ortaya çıkabiliyor. Bu da oyunun güzel
kısımlarından biri.

Treble farkı

Oyun dinamiklerini geçtikten sonra haşır neşir olacağımız Treble moduna geçelim.
Treble aslında oyundaki kariyer modu. Bu modu seçtikten sonra ilk olarak zorluk
seviyesini belirliyorsunuz. Hemen arkasından sponsorlarla anlaşma yapıyorsunuz.
Kısaca başarılarınıza göre alacağınız bonusu belirliyorsunuz. Almanya, Fransa,
İngiltere, İspanya ve İtalya’dan bir takım seçmek zorundayız. Zira diğer
ülkelerin takımları seçilmiyor, fakat Türkiye ligi tamamen dahil olmak üzere bir
sürü ülkenin ligleri ve takımları, oyun içinde var. Rakip olarak karşınıza
çıkabilirler.Ayrıca bir karakter yaratma ekranı var. Buradan nasıl bir tipte
olacağımızı belirleyebiliyoruz. Ancak seçenekler kısıtlı şimdiden belirteyim.
Treble kısmı oyunun ana yeri diyebiliriz. Yani Singleplayer olarak kariyer kısmı
burada saklanmış. Ancak Treble içindeyken istediğimiz gibi cirit atamıyoruz.
Belli sınırlarımız ve koşullarımız oluyor. Bazı zamanlar kulüp başkanı bizden
birkaç oyuncuyu oynatmamızı, başka bir oyuncuyu oynatmamızı istiyor. Bazen
böylesi istekler o kadar önemli maçlar öncesi yapılıyor ki, gerçekten saçma
bulunabilir. Şahsen bazı yerlerde ben “Pes yani saçmalık” diye içimden
geçirmedim değil. Treble’da bazı zamanlar bizden orta saha oyuncusu, defans
oyuncusu, forvet satmamız istenebilir. Bunlar yerine alınacak yeni adamlar
istenebiliyor. Bu istekleri yerine getirdiğimiz zaman belli puanlar kazanıyoruz.
Bu puanlar oyun içindeki ekstraları açmak için kullanılıyor. Yine aynı şekilde
maçlar attığımız goller, farklar vs… içinde ekstra puan kazanıyoruz. İllaki
Treble’ın görevlerinden birinin verdiği puanlarla sınırlı değiliz.

Treble dışında Ultimate Challenge modu bulunuyor. Biraz zevkli gibi duran
Ultimate Challenge’da belirli bazı şeyleri yapmamız gerekiyor. Treble’daki gibi
şunu oynat veya bunu oynat yok. Ama bunların yerine herhangi bir maçın içine
dahil olup, senaryo dahilinde yapılmasını isteneni yapıyoruz. Mesela 85 dakika
ve 1-0 yenilen bir takımdayız. Yapmamız gereken son dakikalarda gol bulup, maçı
berabere bitirmek. Hatta bir mucize yapıp iki gol bularak galip bile gelmek de
olabilir. Maçlara genelde önemli dakikalarda dahil oluyoruz. Aslında böylesi
ilginç senaryolarda oynamak en başlarda zevkli geliyor. Ancak zamanla sıkmaya
başlıyor, şahsen bir süre sonra beni baymaya başladı. Ama içeriği bakımından
ilgi çekebiliyor Ultimate Challenge.
Diğer oyun modları olarak Multiplayer oynama imkanımız var. Ayrıca Practice
modunda çalışmalar yapabiliriz. Aslında Practice (Pratik) kısmına bir iki kere
göz atmak ve oynamak iyi olabilir. Hiç değilse serbest atışlarda direk gol
yapma, korner taktikleri filan geliştirilebilir. Tavsiyem biraz pratik olarak
deneyin.

Teknik arz endam

UEFA Champions League 2006-2007 grafik olarak aslında FIFA 07’le pek bir farkı
yok. Ancak gol sonrası veya önemli anlarda gösterilen kısımlar, sanki bana biraz
koyu olmuş gibi geldi. Eskiden FIFA serilerinde parlak oyuncular ve top vardı.
Son bir iki oyundur bunu düzelten EA aynısını UEFA’da da sürdürüyor. Parlak
kısımlar yok, bu daha gerçekçilik sağlıyor. Oyun temek olarak grafik yönünden
oldukça estetik ve hoş sayılabilir. Sonuçta yapılan animasyonlar ve bunların
görüntüleri hoşuma gitti. Ama seyirci olayını çözemedi EA halen.

Sesler konusunda oyun yine güzel. Spikerin anlatımı olsun, yorumcunun sesi,
seyircilerin sesleri olsun harika yapılmış. Bu konuda yine başarılı EA Games.
Seçilen müzikler yine oyunla uyumlu olmuş. Hatta UEFA’daki müzik parçaları
içinde DJ Yunus Güvenen var.

UEFA Champions League daha ilk dakikadan itibaren videosuyla beraber, insanı
gerçekten Şampiyonlar Ligi atmosferine sokuyor. Genel olarak toparlayacak olursa
oyun ortalama şekerleme olmuş. Çok süper değil, ama kalitesiz olduğu da
yadsınamaz. Sonuçta Şampiyonlar Ligi’nin resmi oyunu ve görsel açıdan da estetik
olmuş. Alın oynayın kesinlikle zevkli dakikalar yaşatacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu