Dünyanın izlemesi en keyifli dövüş sporlarından biri olan UFC‘nin aslında bu kadar sevilmesinin nedeni, içerisinde birçok farklı dövüş sporu ve sanatından izler bulundurması ve bunları harmanlayarak hem seyirciye hem de dövüşçülere sunabilmesi olarak dikkat çekiyor. Tabii ki izlemesi bu kadar keyifli olan bir sporun, oynaması da aynı keyifte olacağı için EA Sports karşımıza UFC serisi ile çıktı. Şahsi olarak oyun dünyasında sevdiğim iki dövüş serisinden biri olan UFC, hem klasik dövüş oyunlarının basitliğinden uzak olduğu, hem de görsel açıdan gerçekçi çizgisi ile oyuncuya keyif veren bir yapım. UFC 2’nin çıkışı üzerinden 2 yıl geçtikten sonra yeni bir UFC duyurusu yapan EA Sports, geçtiğimiz hafta UFC 3’ü satışa sundu.
Şahsen reklam çalışmasının yeteri kadar yapılmadığını düşündüğüm UFC 3‘ün çıkışı, diğer EA Sports oyunlarına göre nispeten daha sessiz sedasız gerçekleşti. Ancak uzun süredir merakla beklediğim UFC 3’ü sonunda karşımda görmek beni oldukça heyecanlandırdı. Şimdi dilerseniz lafı daha fazla uzatmayalım ve gelin UFC 3 bizlere neler sunuyor inceleyelim.
Öncelikle oyunun kontrollerinin önceki yapımlara kıyasla ufak değişiklikler sunduğunu belirteyim. Örnek vermek gerekirse yüzümüze karşı yapılan saldırıları önlemek için R2 tuşu ile guard alıyoruz, vücuda yönelik saldırılara karşı guard alma tuşumuz ise L2 + R2 olmuş durumda. Oyunu oynarken alıştırma döneminde oyunun size öğretmek için ekranda çıkardığı ibareleri dikkatle incelemekte fayda var. UFC 2’yi uzun süre oynamış olsanız dahi bu bölümlerde yenilikler ve yeni kontrol mekaniklerini inceleyebilirsiniz.
UFC 3 Nasıl bir oyun?
Tabii ki konu UFC olduğu için oyunun da en önemli yanı vuruşların hissiyatı oluyor. EA Sports’un diğer oyunlarında da kullanmış olduğu ve animasyonları çok daha doğallaştıran Real Player Motion teknolojisi UFC 3’te de yerini almış durumda. Rakibinize oturttuğunuz yumruklar ile verdikleri tepkiler gerçekten tok bir hissiyat sunuyor. Genellikle yumrukla oynadığım ve adeta box oyununa çevirdiğimi UFC 3’te beklediğim hissiyatı aldım. Ancak özellikle maç bitişlerindeki tekrar ekranında vurduğumda çıkan seslerin olmaması bir eksiklik olarak gözüme çarpıyor. Keşke EA Sports tekrarlarda da ses efektlerini kaldırmasaymış dedim.
Animasyonlardan bahsetmişken oyunun animasyon sistemine neredeyse 2.000’den fazla ekleme yapıldığını belirtelim. UFC 2’ye nazaran benzer animasyonları veya düşüşleri çok daha nadir görüyorsunuz. Bu sürekli olarak oynadığınız zamanlarda oyunun tek düzeliğini kaldıran bir etken olmuş. Ancak animasyonlarda hiç hata yok da değil. Nadir de olsa karakterlerin birbirine karıştığı durumlarda ışık hızında karakterlerin kendini toplaması gibi göze batan durumlar da olabiliyor. Ancak dediğim gibi bunlar oldukça nadiren karşılaşılan durumlar.
Oyundaki zorluk durumu ise (kötü bir UFC oyuncusu olarak söylüyorum) önceki oyunlar ile aynı diyebilirim. UFC 3‘de düştüğümüz zaman savunma yapmak için EA Sports oyuna kolay bir mod eklemiş olsa da yine de hala daha yerdeki durumlarda olayın mantığını tam olarak çözebilmiş değilim. Hatta bu konuda yardımlarınızı yorum kısmında bekliyorum. EA Sports’un UFC 3 için oldukça detaylı bir tutorial yani alıştırma kısmı eklemesi gerekiyor. Çünkü UFC 3 gerçekten derin bir stratejiye sahip bir yapım.
Kariyer mod’unda ise yenilikler ilk bakışta dikkat çeker nitelikte. Öncelikle oyun size büyük bir amaç, bir hedef sunuyor. Bu hedef UFC’nin G.O.A.T.’ı olmak. Yani en çok sevilen, takip edilen, tanınan ve başarılı sporcusu olmak. G.O.A.T. seviyesine ulaşmak için oyun sizden belirli başarıları elde etmenizi istiyor. Örneğin 21 adet UFC dövüşünü kazanmak, 5 milyon sosyal takipçi elde etmek (değineceğim), veya belirli sayıda maçı KO ile bitirmek gibi. Bunların tamamını başardığınızda aslında UFC 3’ün en büyük kariyer başarısını da elde etmiş oluyorsunuz.
Az önce bahsettiğim sosyal medya olayını birazcık açmak istiyorum. UFC 3‘de kariyerinizdeki başarıları takip eden, size yorumlar yapan hayranlarınız mevcut. FIFA 18‘in Journey mod’unu oynayanların hiç yabancılık çekmeyeceği bu sistemde maç kazandıkça veya siz rakipleriniz için açıklamalar yaptıkça takipçi kazanıyorsunuz. Takipçi sayınız yüksek olduğunda ise maçlarınızı daha fazla kişi takip ediyor ve daha yüksek ücretler kazanabiliyorsunuz. Evet, UFC 3‘de para da kazanıyoruz. Kazandığımız parayı ise maç öncesi antreman yapmak için belli başlı klüplere üyelik için harcıyoruz. Bu dövüş klüpleri içerisinde ise ünlü dövüşçüler bulunabiliyor. Bunlar ile antreman yaparak yeni yetenekler kazanabiliyor ve gücümüzü yükseltebiliyoruz. Ancak yine de parayı harcaman için başka imkanlar olmasını da bekliyordum. Belki dövüş içerisinde gözüken kozmetik kıyafetler gibi şeyler paranın daha anlamlı bir harcama alanı oluşturmasına izin verebilirdi.
Kariyer mod’unu da kenara koyduktan sonra Ultimate Team‘e kısaca deyinmek istiyorum. Eski oyunlara benzer olarak farklı sikletlerden toplam 4 dövüşçüyü koyduğumuz Ultimate team mod’unda yine amacımız en yüksek skorları elde edip şampiyon olmak. Her kazancınızda ise kazandığınız paralar ile yine paket açıp yeni özellikler kazanabiliyorsunuz. Ultimate Team mod’unu offline olarak da oynayabildiğinizi belirteyim.
Görsel anlamda ise UFC 3 bir önceki oyuna kıyasla mucizeler yaratmasa da ince dokunuşlar ile daha güzel hale getirilmiş. Zaten ikinci oyunun grafikleri bile şuan için fazlasıyla yeterli seviyede, animasyonlarda yapılan değişiklikler ile daha tok ve kaliteli bir hissiyat uyandıran UFC 3, görsel anlamda beklentilerimizi karşılamaya yetti.
Uzun lafın kısası UFC 3, ilk iki oyunda eğlenebildiyseniz, üçüncü oyunda da beklentilerinizi karşılayacağına emin olabilirsiniz. Yeni oyun her ne kadar seriye büyük bir adım attırmamış olsa da, yapılan iyileştirmeler ve geliştirmeler ile keyifli bir oyun olmuş. Eğer UFC 2’yi yüzlerce saat oynadıysanız UFC 3’ü kesinlikle satın alabilirsiniz. Ancak sadece dostlarınız ile bir araya geldiğinizde veya nadiren açtığınız bir oyun ise, ikinci oyun sizin için yeterli olacaktır.