Ultimate Ride
Lunaparklardaki dev trenleri sanırım bilmeyeniniz yoktur. Coaster adı verilen bu trenler türlü manevralar yaparak başladığı noktaya eninde sonunda geri dönen bir çeşit heyecan trenidir. Filmlerde özellikle son derece uzun ve gösterişli olanlarına rastladığımız gibi, nadiren haberlerin “dış kaynak” bölümünde arıza veya elektrik kesintisi sonucu durmuş ve mağdur durumda kalmış yolcuların çığlıkları arasında coasterları görmek mümkün olmakta.
Oyunumuz bu koasterları tüm ince detaylarına dek hakim olmamıza olanak veren ve bunu çeşitli hayal ürünü araçlarla destekleyen bir simulasyon. Oyunun açılışında option, load ve credits dışında gözümüze ilk olarak “build coaster” seçeneği çarpıyor. Burayı arcade mod ya da futbol oyunlarının friendly’si olarak da düşünebilirsiniz. Bu modu basitleştirilmiş ve amacı olmayan sadece kolayca oyuna ısınabileceğiniz zorlaştırıcı bir çok detay ve kuralın geçerli olmadığı ama eğlencenin daha önplanda olduğu bir seçenek olarak düşünebilirsiniz. Buradan devam ettiğinizde Coaster tipleri ve mekan konusunda seçim yapmanız gerekecek. Coaster tipleri içinde çelik, ahşap ve asma olanları mevcut. Bunların elbette birbirlerinden farkları var. Örneğin ahşap olanda çelikte yapabileceğiniz çift burguyu yapamıyorsunuz.
Imagineering Mod ise kelimeyi oluşturan ingilizce “Imagine” ve “Engineering” yani hayalgücü ve mühendislik sözcüklerinden oluşmuş ve tam da bu kelimeye uygun. Bu seçenekle beraber oyun keyif için döşenen raylardan belli bir amaç doğrultusunda hazırlanan pistlere geçiyor. Bu bölümde kolaydan zora doğru ahşap, çelik ve asma coasterlar için ayrı ayrı görevler verilmekte. Bu görevleri tamamlarken önceden belirtilen birtakım değerlere sabir kalınması gerekmekte. Örneğin, ahşap coasterda“yolu uzat, müşteri memnun kalsın” gibi basit bir görev çelik coasterlarda kullanılacak malzemeye, eğim ve yerçekimine kadar türlü faktörlerden etkilenebiliyor. Bu arada görevlerde göstereceğiniz ekstra güzellikler için bölüm sonları çeşitli ödüller mevcut. Uğraşılmış güzel tasarımlar için çeşitli madalyalar toplayabiliyorsunuz. Örneğin bir dağın etrafından kıvrılarak yavaşça yükselen bir coaster yapmıştım. Ama sanırım bir tek bu fikrim orjinaldi ve pek bir şey kazanamadım. Yine de heyecanla bitirdiğim ilk coasterin bozuk ikinci el araba hızında gitmesi de oyunun o kadar kolay olmadığının bir göstergesiydi.
Her Şey Tasarımdan İbaretti
Gerek arcade gerek simulasyon bölümün yolculuğa çıkmadan önce tasarım kısmını iyi anlamanız gerekmekte. Bunun için öncelikle çevreye alışmanız sizin lehinize olacaktır. Tepede bulunan kamera sayesinde sabit veya hareketli kamera arasında seçim yapabilirsiniz. Sabit kamerayla seçtiğiniz ray veya öğe merkez haline gelirken hareketli kamerada siz dilediğiniz yere yönlenebilirsiniz. Bunun için sabit kamerada yön tuşlarını, hareketlide ise shift ve fare tuşlarını kullanacağız. Ancak belirtmeden geçemeyeceğim kameranın çok rahat olmayışı oyunun kontrolü için biraz eksi puan. Daha esnek bir kullanım düşünilebilirdi. Neyse, yine tepede option, ana menüye dönüş, mevcut coaster’i test ediş ve eğer başarıyla tamamlanmış ise coaster yolculuğuna çıkma bir de grid dediğimiz tasarımlarda tercihimize göre kullanabileceğimiz kimi zaman daha esnek seçimler yapmamızı sağlayan ızgaraları aktif hale getirebilirsiniz.
Asıl can alıcı bölüm alt kısımdaki ikonlardan oluşmakta. Öncelikle ray tiplerinden kısa, uzun, sağa-sola kıvrılan, döngü yapan, S şeklinde rayları ard arda döşeyebiliriz. Bunlara Sağ tarafta yer alan aşağı yukarı oklarla yokuş yapabilir, sağ veya sol tarafa bükebilir ve ince oynamalar için kısaltma ve uzaltma yapabilirsiniz. Bu kombinasyonlarla raylarınızın kombinasyonu çok çok artacaktır. Bir alt sırada ise hızlandırıclar koyabilirsiniz. Bunlar gözle görülür derecede treninize ivme katacaktır. Ayrıca frenleri kullanarak dik bir yokuş öncesi tansiyon yükselten sahneler yaşatabilirsiniz. Bir de zinciler var. Zinciler de hızınızı koruyarak devam etmenizi sağlar. Hızlanmadan yokuş çıkmak için ideal. Ve en sonunda da “coaster’i tamamla” ikonu var. Coaster’in tamamlanması için başlangıç iskelesine yakın olmanız ve yüksekliğinizin hemen hemen aynı olması gerekiyor. Aksi takdirde ikonu aktif göremeyeceksiniz. Denklemi gerçekleştirdiğinizde ise otomatik olarak çember tamamlanmış olacak.
Göz zevkinizi arttırmak için ayrıca destekler kullanabilirsiniz. Bunlar coasterinizdan bağımsız olarak işleyecek, gezegenler, ejderhalar, ağaçlar ve türlü nesneleri çakışmayacak şekilde yerleştirebilirsiniz. Bunlar da sürüş sırasında tasarımınızı daha hoş hale getirecektir.
Her Şey Tamam, Güvenli Uçuşlar!
“Ride” tuşuyla beraber fps bir şekilde yolculuğunuza çıkabilirsiniz. Evet yanlış duymadınız. Trenin içinde en önde oturan biri olarak coasterinizda heyecan dolu anlar yaşayabiliyorsunuz. Boşluk tuşuyla başlayan maceranızda 1, 2, 3 ve 4 tuşları kamera açınızı değiştirecektir. Bunun yanında mouse ile istediğiniz an kafanızı serbestçe çevirebilirsiniz.Oyunun bir güzel özelliği de music seçeneğinden kendi belirleyeceğiniz mp3’ü dinleyerek oyuna devam ediyor olmanız. Genel olarak bu özelliği barındırdığı için müziklerin önemi pek önemsenmese de yine de mevcut trackler güzel sayılabilir. Tabii yine kendi şarkınızı koymak sanırım hepinizin ilk tercihidir.
Oyunun bu aşamada atmosfer olarak son derece olduğunu söyleyebiliyorum. Özellikle güzel parkurlarda kendinizi gerçekten o aletin içinde hissediyorsunuz. Tasarımdan sonraki sürüş esnasında grafiklerin son derece canlı ve kaplamaların hoş gözüktüğünü belirtmeliyim.
Neticede oyunda anlatılacak noktalar bunlar. 1999 çıkışlı Coaster Tycoon’dan bu yana belki de en güzel coaster similasyonu. Fazla zorlanmadan alışabileceğiniz oyunda vaktin huzur dolu geçtiğini göreceksiniz. Bu arada oyunun önümüzdeki aylarda bir Deluxe sürümünün çıkması bekleniyor.