Oyun İncelemeleri

Ultra Street Fighter IV

Dövüş oyunlarının bir çoğunda öne çıkan grafik özelliği, son zamanlarda oyuncuların dilinden düşmek bilmiyor. Dilimizden düşmeyen bir diğer durum ise, oyunun kalitesi. Kalite denildiğinde aklınıza hangi kelimeler geliyor bilemiyorum ancak derinlemesine düşündüğümüzde; müzik, detay, his ve hatta karakterlerle özdeşleşmek bile seçenekler arasında yer alabilir. Tek bir noktada buluşamasak bile, aradıklarımız bellidir ve genelde her oyuncu, farklı bir duruma odaklanır. Tıpkı dünden bugüne sayısız değişikliğe uğrayan Street Fighter gibi…

1987 yılının başarılı dövüş oyunlarından biri olan Street Fighter, o kadar çok isim değiştirdi ki sıralamaktan korkar duruma geldik. Atari salonlarında saatlerimi harcadığım Street Fighter, şimdi konsollarda daha farklı deneyimlere yelken açmış. Eh, değişmeyen en önemli özelliği de bazı melodileri ve belirli karakterleri olmuş. Yine de, hala birçoğumuzun arşivine katılmaya hak kazanmış ve tozlanmasına izin vermediğimiz oyunlardan biri haline gelmiştir.

Capcom’un nimetlerinden biri olan Ultra Street Fighter IV ismi ile birlikte, geçmişe dönüyoruz. 8 Ağustos tarihi itibariyle PC platformlarında da oynayabileceğimiz Ultra Street Fighter IV, PSN ve Xbox Live üzerinden de ulaşabileceksiniz.

DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Neler geldi, neler gidiyor?
Ultra Street Fighter IV ile birlikte bazı dövüş mekaniklerinin değiştiğini belirtmekte fayda var ancak bunlar aman aman SF takipçilerini üzen veya zora sokan mekanikler değiller. Oynanış bir önceki SF gibi ve daha zengin grafikler, daha parlak kaplamalar bizleri bekliyor. Bunların yanında beş farklı karakter de Ultra Street Fighter IV ile birlikte SF takipçileriyle buluşuyor: Poison, Hugo, Elena, Rolento ve Decapre. Her birinin de hikayesini kendi ağızlarından dinliyoruz.

Oyunda aynı zamanda Team Battle Mode, Online Training Mode’un yanında Red Focus, Ultra Combo Double ve Edition Select gibi değişiklikler bulunuyor.

Modlar ve daha fazlası
Ultra Street Fighter IV’ün ana hikaye modu dışında, online olarak 3v3 maçlar yapabileceğimiz modu da Team Battle adı altında getirmiş durumda.

Ultra Street Fighter IV dengeden o kadar uzak ki, insanın sinir kat sayısı ciddi anlamda artabiliyor. Baız karakterlerin gerçekten güçlü olması ve tabii buna bağlı olarak defalarca dayak yememiz, biraz da bizim yeteneksizliğimiz olabiliyor ancak gözle görülür bir dengesizlik olduğu kesin.

Super Street Fighter sonrası eklenen Red Focus Attack ve Delayed Wake – Up mekanikleri dövüşleri farklı noktalara taşımış durumda. Red Focus Attack, hayatımızı kurtaran ve ekstra olarak Light Punch’a bastığımızda normal Focus Attack’ın yanında bir de ekstra olarak karşımıza çıkıyor. Daha fazla saldırıyı engellememize yarayan özelliği, rakibimizin kombo yaptığını görür görmez avantajı bizim tarafımıza geçirmemizi sağlıyor. Tabii işin bir de kötü yanı var, Red Focus Attack’ı kırmak normal Focus Attack’ı kıranlardan farksız.

Ultra Street Fighter IV’ün özellikle Ultra kombolarını anlatmadan olmaz. Hoş Ultra Street Fighter IV’ün Ultra Double Combo’sunun Ultra hareketinden tam %60 daha az hasar vermesi, işin diğer kötü tarafı. Tabii dövüşün sonunda şov yapmak istiyorsanız, orası ayrı. Kullanın, ortalık alevlensin.

Dövüş oyunumuzun bir de Delayed Standing isimli Tactical Recovery özelliğinden bahsetmek isterim. Dçvüş sırasında yere düştüğümüzde rastgele bastığımız iki tuş, gecikmeli de olsa ayağa kalmamızı sağlıyuor ve bu sayede rakibin boş anında, ağzına yumruğu indirebiliyoruz. Hem rakibi şaşırtabiliyoruz hem de kurtulması oldukça zor olan saldırılara karşı kendimizi hazırlayabiliyoruz.

DEVAMI DİĞER SAYFADA
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Grafik ve ses
Ultra Street Fighter IV, beş yeni karakterin yanında görüldüğü üzere farklı birkaç mekanik de getirmesiyle, SF serini bir adım ileriye taşıyor ancak akıllardaki en önemli soru; yepyeni bir oyun çıkartmaya değer miydi?

Capcom, sadece beş karakter ile Ultra Street Fighter IV’ü sınırlamayıp, bizlere gelişmiş grafiklerin de sözünü vermişti ve görünen o ki bu sözünü tutmuş. Özellikle çevre etkileşimini ve karakterlerin daha estetik olmasını geçtim, kimi zaman kendimizi kaptırdığımız ortam müzikleri de Ultra Street Fighter IV’ün diğer güzelliklerinden.

Her ne kadar PC platformunda da piyasaya çıkacak olsa bile, Ultra Street Fighter IV’ün bir konsol oyunu olduğunu diretmeye devam edeceğim sanırım. Eğer bir SF takipçisi iseniz, boşa atacağınız her yumruğun, yenilgiyle sonuçlanacağını bilirsiniz. Street Fighter, ne bir Tekken, ne de bir Mortal Kombat’tır. Evet, bu iki oyun da kendi içerisinde zor ve zevklidir ancak SF biraz daha komboya odaklıdır. Ultra Street Fighter IV ile birlikte geçmişteki o boş yumruklar, göze daha yumuşak gelmeye başlamış, yani daha doğal.

Ortaya karışık
Ultra Street Fighter IV’ün genel olarak başarılı bir dövüş oyunu olduğunu da tekrar belirteyim. Her zamanki gibi düşmanlarımızı yenerken araya giren araç parçalama, fıçıları taşıma gibi ilginç mini oyunları da işi daha tatlı hale getiriyor. Ayrıca yeni karakterlerimizin online tarafta, oldukça zorlayıcı olduğunu belirtmekte fayda var. Her ne kadar birkaç grafik değişmesi ve beş karakter için yeni bir oyun çıkarılmasına gerek olmadığını düşünsem bile, Capcom benden farklı düşüncelerde gibi. Zira Street Fighter IV’ün evrimi için Ultra Street Fighter IV’ten daha fazlasına ihtiyaç olacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu