Unutulmayan Diyarlar #18
Unutulmayan Diyarlar’da epey bir süredir eski ve klasik FRP oyunlarını inceleyip duruyoruz. Şimdiye kadar bahsettiğimiz oyunların en yenisinin 13 yaşında olduğunu düşünürsek, son 10 yıldır falan hiç yeni bir şeyler çıkmadı mı? Çıktı tabi ki, hem de sürüyle.
Eski klasiklerin çok akılda kalmış olmasının en büyük nedenlerinden biri, çoğu konsepti ilk defa ortaya çıkartmalarıdır. İkinci bir sebebi ise, bu hobi ilgilenen ve FRP’nin ülkede gerçekten yayılmasına ön ayak olmuş, benim ikinci nesil dediğim FRP’cilerin, bu oyunlar ile FRP’yi öğrenmiş ve haliyle yine bu oyunlarla yaymış olmalarıdır. En büyük örnekleri D&D ve klasik WoD’dur.
Ama devir değişiyor. Artık insanların beklentileri farklı. Yıllar boyunca oyunlarda yapılan hata ve eksiklerden dersler çıkartıldı. Eskiden binlerce kişi olan oyuncu kitlesi artık milyonlarca. Haliyle firmalara gelen oyunlar hakkındaki geri bildirimler de arttı ve böylece firmalar, oyuncuların ne istediğini daha iyi anlamaya başladı.
Bu yazıda bir iki tane kısa örnek dışında oyunları anlatmayacağım, çünkü o kadar çok var ki! Eskiden oyun sistemleri, birden çok konseptte oyunu desteklemeleri için üretilirdi. GURPS çok güzel bir önektir. Fantezi, gotik, korku, bilim-kurgu, cyberpunk, steampunk, aklınıza ne gelirse oynayabilirsiniz. Hatta bunları kombine de edebilirsiniz. Fakat buradaki sorun, kural sistemlerinin çok karmaşık, kitapların çok uzun ve oyunun hazırlık aşamasının günler hatta haftalar almasıydı. Örneğin GURPS ile yalnızca bir fantezi konseptinde oyun oynamak istiyorsanız, kitapların yarısını boşuna aldınız demektir. D&D de zamanında bilim-kurgu’ya çevrilmeye çalışıldı falan ama pek beceremediler.
Şimdilerde durum bunun tam tersi. Belli bir konsept, hatta belli bir oyun dünyası için özel olarak oyun kuralları ve sistemleri hazırlanıyor. Haliyle böyle oyunlar oynadığınızda, kurallar ve oyun dünyası (veya en azından konsepti) birbirleri ile çok uyumlu, gereksiz kuralların ayıklandığı, sade ve hazırlık aşamasının günler değil saatler (hatta bazı durumlarda dakikalar) aldığı oyunlar ortaya çıktı.
Benim şimdiye kadar gördüğüm en iyi örnek ICONS. Bu bir süper kahraman rol yapma oyunu. Oyunun belli bir oyun dünyası var ama bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Oyunun kuralları saçmalık derecesinde basit ama bir o kadar da derin. Şimdiye kadar benim gördüğüm, özellikle çatışmaları en hızlı oynanan, dolayısıyla oyuncunun canını sıkmayan bir sistem. Karakter yaratmak da eğer 5 dakikayı geçiyorsa orada bir hata yapıyorsunuz demektir. İnternette karakter yaratma programcıkları var. Bunları kullanırsanız karakter yaratmak yarım saniye (evet saniye) sürüyor. Şakır şakır süper kahraman oyununuzu oynuyorsunuz. Hele Marvel ve DC hikayelerine aşinaysanız hiç bir zorluk çekmiyorsunuz.
Son zamanlardaki gözdelerimden bir diğeri ise SIFRP. A Song of Ice and Fire Role Playing Game. George R.R. Martin’in romanlarının geçtiği dünyada oynuyoruz. İki temel kural kitabı var. Biri dünyayı, diğeri sistemi anlatıyor. Açıkçası internette bulamayacağınız kadar çok detay bilgiye ulaşabiliyorsunuz. En güzel kısmı, oyunun geçtiği zaman dilimi Game of Thrones kitabının ve dizisinin başlamasından 10 yıl kadar daha önce. Dolayısıyla bütün kitapları yalayıp yutsanız bile spoiler yeme şansınız yok. Şu anda aktif olarak SIFRP oynatmaktayım ve anında en iyi ilk üç oyunum arasına girmiştir.
Numenera var, efsanevi sistem yazarı Monte Cook’un yeni projesi. Henüz tam anlamı ile ortaya çıkmadı ama epey bilgi öğrendik. d20 tabanlı bir sistemi olacak. Bizim dünyamızın çok ama çok uzak bi geleceğinde geçecek. Büyü ve teknoloji farkı artık anlaşılamaz duruma gelmiş olacak. Post-post-post-post apocalyptic gibi bir durum var. Planescape: Torment’in ruhani devamı olması beklenen bir de bilgisayar oyunu çıkacağı için zaten Merlin’in Kazanı olarak yakın takipteyiz. d20 tabanlı sistemlerin her ne kadar modası geçiyor olsa da, Monte Cook tekrar diriltebilir. Dediğim gibi, takipteyiz.
nWoD var. Yani eski Vampire: The Masquarade gibi oyunların geçtiği World of Darkness’ın tekrar ele alınıp baştan yapılmış hali. Her ne kadar üretici firma batmış olsa da yine de incelemeye oynamaya değer bir sistem. Eski WoD oyuncularının bir kısmı bu yeni yorumu hiç beğenmediler. Benim yorumum, vampirleri ve oynadığımız diğer doğa üstü yaratıkları kan içen süper kahramanlar konseptinden çıkartıp, lanetli zavallılar konseptine oturttuğu için daha melankolik, daha “karanlık”, düşünsel olarak oyuncuyu daha çok zorlayan ve çok daha fazla rol yapma imkanı tanıyan bir oyuna dönüşmüş olması. Zevkler ve renkler tartışılmaz tabi ama, bence eskisinden daha iyi olmuş.
Şimdilik bu kadar yeter, dört tane oyun saydım bile. Artık 20-30 yıl önce ortaya çıkan oyunları değil, yenileri inceleyeceğiz. Sanırım ICONS ile başlayacağız detaylı incelemeye. Haftaya takipte kalın, hayal gücünüze hakim olun.