Vampire Night
Konsol oyunlarının iki usta ismi Namco ve Sega, bir Shoot’em up oyunu olan Vampire Night için bir araya geldiler ve ne çok iyi, ne de çok kötü diyebileceğimiz bir oyun ortaya çıkardılar. Bu iki firmanın dışında ayrıca Sega’ya bağlı bulunan WOW Entertainment’de oyunun yapımcı firmaları arasında.
Vampirlerle Dans
Oyunun konusu şöyle; vampir ve zombilerin cirit attığı bir şehirde iki gönüllü vampir avcısı şehire musallat olan bu vampirlerin kökünü kurutmak amacıyla yola çıkarlar. Bu yol tam beş şehiri kapsar, halk diliyle iki dakikada biter. Vampire Night, Arcade’den çeviri bir oyun olduğundan, oldukça kısa ve o derecede de basit. Oyun sırasında yanımızda sürekli olarak küçük bir kız geziyor ve bu kız her aşamanın amacı oluyor. Yani her yarı başında bu kız vampirlerin önde gelenleri tarafından kaçırılıyor ve bizde o vampirin peşine düşüyoruz. Yine her aşama sonunda elebaşı vampirlerle savaşıyoruz ve oyunun sonunda ise ”The Vampire” ile yani vampirlerin efendisiyle savaşıyoruz…
En Fazla İki Gün İdare Eder
Bu tür oyunların çok kısa olduğundan yakınanlardansanız, bu oyunla en azından biraz daha farklı düşüneceksiniz. Çünkü oyunun Arcade modunun en azından diğer oyunlara göre biraz daha uzun olduğu göze çarpıyor (Confidential Misson’ın 3 bölüm olduğunu hatırlatayım). Ayrıca oyunda iki özel görev modu buluyor. Bunlardan biri Special Mode. Bu oyun modunda yine Arcade’deki aşamaları geçiyorsunuz. Ancak bu sefer şeflerle uğraşmak zorunda kalmıyorsunuz. Her geçtiğiniz aşama için belli bir miktar para alıyorsunuz ve bu para ile Shop’tan çeşitli şeyler satın alabiliyorsunuz. Training modu ise Arcade modu da dahil olmak üzere oyunun en eğlenceli bölümü. Bu bölümde sizinde bildiğiniz üzere size verilen küçük görevleri belli bir zaman aralığında bitirmeye çalışıyorsunuz. Başta Arcade mod olmak üzere oyunu iki oyuncu ile oynayabilmeniz kesinlikle Vampire Night’ı daha eğlenceli hale getirecektir. Bunların dışında Hunter’s File diye bir bölüm daha bulunuyor. Küçük bir ayrıntı ama söylemeden edemeyeceğim, Options bölümünde hedef okunuzu bir başkasıyla değiştirme imkanınızda var. Benim favorim parmak işareti:)
Grafik, Müzik, Ses vesaire…
Açıkçası bu grafikler PlayStation 2’ye pek yakışmamış. Yani DreamCast’in bu oyunu çoook rahat bir şekilde çalıştırabileceğine inanıyorum. Hatta kendini zorlasa belki PS One bile bu oyunu çalıştırabilir. (Yok artık o kadar da değil¿-CanG)
Oyundaki dış mekan ve karakter modellemeleri oldukça iyi, ancak karakter hareket ve animasyonlarına falan da dikkat ettiğimiz zaman grafikller bir PS2 oyununa da pek yakışmıyor açıkçası. Oyunun geçtiği mekanlar ise genelde gotik yapılardan oluşan çeşitli şato, kale, zindan, mezarlık gibi yerlerden meydana geliyor. Müzikler çok dikkati çekmeselerde fena sayılmazlar. Çok ta dikkat etmedim aslında… Karakter sesleri ve dış ortamdan gelen sesler ise çok dikkat çekici ve gizemli. Özellikle ”The Vampire” ın seslendirmeleri benim çok hoşuma gitti. Kontroller ise zaten çok ama çok kolay. X tuşu ile ateş ediyoruz, O tuşu ile de şarjör dolduruyoruz. Oynanabilirliğin Analog çubuklarla yüksek olması bir yana, Namco G-Con 2 ile birlikte daha iyi bir oynanabilirliğe sahip olabilirsiniz. Ayrıca oyunu G-Con 2 ile oynamanın tadı da bir başka tabii ki…
Son Karar
Sonuç olarak Vampire Night, grafik, oynanış gibi özelliklerinin dışında Namco ve Sega gibi iki dev şirketin birleşmesiyle ortaya çıkması dikkat çekiyor. Ancak House of the Dead 2 taraflarının da ilgisini çekecek bir oyun olduğuna inanıyorum.