Vampire: The Masquerade – Bloodlines
We come here to die
Bende gerçekten iz bırakan oyunları gözümün önünden geçirdiğimde en büyük yeri Blood’un tuttuğunu görüyorum. Oyunu oynamaya başladığımda yaşım biraz küçüktü bu sebeple babam oynamamı istememişti ama benim için onların ne dediği pek önemli değildi çünkü ben bu oyunu onun atmosferini gerçekten çok sevmiştim. Neyse daha sonra Blood2 çıkmıştı ama o ilki kadar etkilememişti beni. Şimdi bu oyunla Blood’un ne alakası var diye soranları duyar gibiyim. Hemen cevaplayayım bence vampir, kurt adam veya benzeri üstün güçlere sahip karakterleri işleyen ilk oyundu, tabi o zamanın teknolojisine göre gayet iyiydi ve atmosferi de oldukça sağlamdı. Şimdi oyunumuza gelelim. İlk olarak oyunu yapan ekibin Fallout’un ekibinden ayrılan Brian Fargo’nun kurduğu İnexile firması üstlenmiş sırf bu bile oyunu büyük bir artı kazandırıyor. Oyunun dağıtımını ise Activision üstlenmiş durumda.
and then to kill
Oyun az önce bahsettiğim vampirler dünyasını çok derin ve detaylı bir şekilde işliyor. Bunun getirisi olarak oyun FPS olmasına rağmen, yanında RPG öğelerini de taşıyacak. Mesela oyunda sadece savaşmayacaksınız; bir mekana girdiğinizde vampir olduğunuzu gizlemeye çalışacaksınız. Kurbanınızı seçeceksiniz ve gizli bir köşeye götürüp orada işinizi göreceksiniz. Tabi ikna etmenizin bir çok yolu olacak (korkutmak, iyilikle almak vb…). Eğer siz ‘ben öyle gizlilikten falan hoşlanmam, dalar, neye ihtiyacım varsa herkesin ortasında alır çıkarım’ diyorsanız böyle bir de seçeneğiniz var. Fakat bu sefer karakterinizin delirme şansı çok fazla. Kısaca açıklamak gerekirse; Siz bir mekana girdiniz ve hemen bir kurban seçip beslenmeye başladınız tabi doğal olarak etrafta size bakan bir çok korku dolu göz olacak, bu da sizin içinizdeki hayvani duyularınızı ortaya çıkaracak. Oyunda oynayacağınız vampirler ikiye bölünmüş durumda; bir taraf kendilerini belli etmeden gizlice takılan Camarilla diğer tarafta ise gizliliğin önemli olmadığı ve sadece güç için savaşan, Camarillalara karşı olan Sabbatlar. Her iki tarafta da oynayabileceğiniz bir çok karakter var. Bunları kısaca tanıyalım;
Brujah: Güçleri: Kudret, hızlı hareket etmeleri ve varlık göstermeleri. Zayıflıkları: Çok kolay delirip, ne varsa yıkmaları.
Malkavian: Güçleri: Algı, delilik ve gizliliktir. Zayıflıkları: En az bir akıl hastalığı ile oyuna başlarlar.
Nosferatu: Güçleri: Hayvan kontrolü ve kudret.
Gangrel: Güçleri: Hayvan kontrolü, dayanıklılıkları ve kendilerini değiştirebilmeleri. Zayıflıkları: Kendilerini kontrol etmezlerse gittikçe hayvanlaşmaları.
Toreador: Güçleri: Algı, hız ve etkiliyicilikleri. Zayıflıkları: Güzelliğe olan aşklarının onları geçici olarak savunmasız bırakabilmesi.
Tremere: Güçleri: Algı, hükmetmek ve kan büyüsüdür. Zayıflıkları: Klana kayıtsız şartsız itaat edecek hale çok kolay bir şekilde getirilmeleri.
Vetrue: Güçleri: Hükmetmek, dayanıklılık ve çekicilik. Zayıflıkları: Sadece özel çeşit kan içebilmeleri.
Evet karakterler bu şekilde. Oyunda bunları kullanarak bir çok şekilde aşmanız gereken yerleri hem psikolojik olarak hem de silah gücü olarak farklı şekilde geçebileceksiniz. Oyunun yapımında Fallout’un beyin ekibinden kişilerin bulunmasının en açık özelliklerinden biri diyaloglar. Diyaloglarda karşınızdaki kişi sizin karakter seçiminize göre sizden korkabilir ve bunun sonucunda size ötmeye başlayabilir ya da bunun tam tersi olabilir, sizden etkilenip ve sizin ihtiyacınız olanından fazlasını da söyleyebilir. Bu da sizin ileride silah kullanıp geçmek zorunda olduğunuz bir yeri silah kullanmadan rahat bir şekilde geçmenizi sağlayacak. Mekanlar Los Angeles, Santa Monica, Hollywood ve Chinatown’dan oluşuyor. Bunların birde yer altındaki gizli yerleri olduğunu düşününce, oyunda keşfetmeniz gereken koskocaman bir harita ortaya çıkıyor. Fizik motoru da oldukça sağlam çünkü yapımcı firma Half-Life 2’de kullanılan Source kodunu kullanmış. Bu motor ile oyun esnasındaki diyaloglarda karşınızdaki karakterin mimiklerini en ince ayrıntısına kadar göreceksiniz. Çok ilginç bir deneyim olacak gibi geliyor. Ayrıca bu motor oyundaki kaplamaların da çok kaliteli olmasına izin veriyor. Multiplayer modunda çok kanlı savaşlar yapabileceğiniz gibi gizlilik ile bir birinizle taktik kurup oynayabileceksiniz. Bence oyunun multiplayer modu çok sağlam olacak. Düşünüyorum da, profesyonel bir kulaklıkla gizlilik ağırlıklı bir oynarken; tam pusunuzu kurmuş her şeyinizi ayarlamışken, arkanızdan çığlıkla üzerinize sıçrayan bir Gangrel olduğunu düşünmek bile beni heyecanlandırıyor.
in the last to feed.
Oyunun yapımcıları kesin bir tarih vermemek ile birlikte 2004 sonbaharı diyorlar, umarım dediklerini yaparlar. Ve bu da Activision’un ikinci fiyaskosu olmaz.