Selamlar…
Bir kez daha bir Ejderha Mızrağı kitabı ile karşınızdayım. Aslına bakarsanız
ne zaman bir EM kitabının Türkçe çevirisinin kritiğini yapsam heyecanlı ve
sevinçli olurdum, ama ne yazık ki geçmişte hissettiklerim bu kitap için geçerli
değil. Bunlara daha sonra değineceğim ben en iyisi geleneklerimi bozmadan
herzaman yaptığım gibi kitabı size biraz anlatayım sonra yaparım eleştirilerimi.
Kitabın adı Vinas Solamnus ve kitabın konusu adından da anlaşılacağı üzre Vinas
Solamnus’un hayatı ve Solamniya şovalyeleri. Kitapta Vinas Solamnus’un gençlik
yıllarını ve bu zatın nasıl Solamniya şovalyelerini kurduğunu anlatılıyor. Açık
söylemek gerekirse Vinas öyle aham şahım bir karakter deeğil bir defa yaratımı
kesinlikle çok kolay olabilecek bir karakter dahası kitabın dili ve geçtiği
zamanda oldukça karamsar, e hal böyle olunca ortaya vasat hatta bazılarına göre
vasatın da altında bir kitap çıkıyor. Sanırım konuyu biraz dağınık işledim en
iyisi en baştan başlayıp kısa bir özet çıkarmak…
Est Sularus oth Mithas
Vinas Solamnus, Andreas Solamnus adlı bir lordun-asilzadenin oğludur. Tek
hayali usta bir savaşçı olup tüm Krynn’da nam salmak olan Vinas 16 yaşındayken
evden kaçar ve çok yakın bir arkadaşıyla beraber imparatorluk ordusuna kayıt
olmaya gider, ama burda yaşadığı talihsiz bir kaza sonucu evden kaçtığı
anlaşılır. Daha sonra babası oğlundaki savaş ateşini görür ve bağlantılarını
kullanarak Vinas’ı albay rütbesiyle orduya sokar. Burda geçirdiği iki yılın
ardından Scipio adlı bir komutanın halka karşı olan zalim tutumunu farkeden
Vinas bir kaç yakın silah arkadaşıyla beraber Scipio’nun yiyecek ambarını ve
ahırını soyar fakat olaylar planladığı şekilde gitmez ve Vinas yakalanır. Bu
olayı öğrenen babası mahkeme sonucunu bilmektedir; Vinas idam edilecektir.
Andreas’ın yüreği buna dayanmaz ve imparatorla pazarlığa oturur. Sonunda
imparator Vinas’ı, Vinas’ın bir Paladine rahibi olması şartıyla affeder. Tabi
Vinas’ın hayalleri yıkılır ama yinede rahip olur. Daha sonra yıllar geçtikçe
Vinas kötülüğe döner fakat yine anlar ki savaş sadece güç için olmamalıdır. İşte
bu değişimin sonucunda soylu bir savaşçı olur ve cenk etmeye başlar. Fetihlerin
ardından ise Solamniya devletini, Solamniya şovalyelerini kurar ve Düstur denen
kadim kuralları yazar.
Kitabın konusu kısaca böyle. Ben en iyisi birazda teknik konulardan
bahsedeyim. İlk olarak kitap Kayıp Efsaneler’in birinci cildi oluyor, ve
önümüzdeki aylardada serinin ikinci cildini okuyabileceğiz. Kitabın yazarı
J.Robert King, Türkçeleştirmesi ise Onur Şen’ e ait ve son olarakta
söylenebilecek kitabın Ankira yayıncılık tarafından piyasaya sürülmüş olması.
Son sözler olarak ise ancak şunları söyleyebilirm; kitap okuduğumuz bunca EM
klasiğinden sonra oldukça avam kaçıyor. Üstelik Yaz Alevi Ejderhaları’ndan sonra
cidden katlanılmaz olabiliyor. Dili ise beklendiği üzre Margeret Weis& Tracy
Hickman ikilisinin tarzından çok daha kötü. Fakat herşeye rağmen şovalyelik
kurumunu, rahipleri ve bu kadim şovalyelerin geçmişini merak edenlerdenseniz
size bir şley diyemem, çünkü merakınızı giderebileceğiniz tek ve yagane eser bu.
Yok eğer tüm bu saymadıklarımı sevmeyenlerdenseniz eğer Ölüm Kapısı serisi gibi
bir klasiği okuyabilirsiniz, bu kitap yerine…
