Hiç ellerinize taş parçaları bağlayıp kaykay yaptınız mı? Peki bir köpek balığı ile kapıştınız mı? Zaman zaman kendinizi asla olamayacağınızı düşündüğünüz bir noktada hayal ettiniz mi? Bunu da geçtim, Himalaya Dağları’na tırmandınız mı veya hiç aklınızdan geçti mi? Bunların bir kısmını belki hayal ettiniz, belki de başardınız ancak bildiğim ve inandığım tek şey var; anı yaşayın.
Tiglon ve Beyazperde.com’un desteğiyle 30 Aralık tarihinde gerçekleşen ön gösterime katılmaya hak kazandığım Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı (The Secret Life of Walter Mitty), bugüne kadar izlediğim hiçbir filme benzemiyor. Film; Ben Stiller, Kristen Wiig, Kathryn Hahn ve Sean Penn gibi başarılı isimleri bir araya getiriyor.
Yönetmenliğini yaptığı ve başrolünde oynadığı Ben Stiller’ın yeni filmi, sizleri gerçeklerle tanıştırmaya hazırlanıyor ve kalbiniz buna dayanacak kadar sağlamsa, 3 Ocak tarihini takvimlerinizde işaretleyin.
Filmimizin konusu, adından da anlayacağımız üzere Walter Mitty’nin hayatı üzerine kurulu ve macera ile dramatik komediyi bir araya getirmiş. Walter, fantazi dünyasında sessiz, sedasız yaşayan ve “Life” isimli derginin fotoğraf arşivinde çalışan bir adam. Yeni iş arkadaşı Cheryl’ın hayatının kadını olduğuna inanır ve onun kalbini fethetmek için “wink” hesabını kullanmaya çalışır, işler o an karışır çünkü Walter’ın hayatı sadece hayallerden ibarettir. Hayallere kendisi sık sık kaptıran Walter, bir gün çalıştığı derginin yalnızca online yayın yapacağının haberini alır. Bununla birlikte işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Aynı gün kendisinin doğum günüdür ve derginin basılı yayın hayatına veda edeceği son sayısında çıkması planlanan ve ünlü fotoğrafçı Sean O’Connell tarafından yollanan fotoğraf ortada yoktur. İşte o fotoğrafı bulmak, artık Walter’ın hayattaki tek amacıdır.
Filmin müzikleri ayrı başarılı, senaryo ayrı başarılı ve en önemlisi verdiği hayat dersi inanılmaz.
Walter her ne kadar hayal dünyasında yaşasa bile, onun gözle görülür
ilginç yetenekleri var. Bunları ortaya çıkarması ve göstermesi biraz
zaman alsa bile, sevdiği kadını elde etme konusundaki çabaları paha
biçilemez.
Walter Mitty, hepimizi 80’li yıllara alıp götürüyor ve inanın bazen Walter’ın ta kendisi oluyorsunuz. İçinizden bir ses “bunlar benim de başıma gelmişti” demeden edemiyor. Özellikle filmin yaptığı göndermeler o kadar başarılı ki, bazı sahneleri tekrar izlemek isteyebilirsiniz.
Walter Mitty’nin Gizli Yaşamı Steven Conrad’ın uyarlama senaryosu. Ayrıca Amerikalı yazar ve gazeteci olan çizer James Thurber’in 1939 yılında New Yorker Dergisi’nde yayımlanmış kısa öyküsünden ibaret.
Peki filmin sonunda ve sinemadan çıktığımda ne düşündüm biliyor musunuz? Hayat arkadaşımın elini tuttum ve şöyle dedim “filmin bizi anlattığının farkında mısın? benim dul olmam ve üç bacaklı bir köpeğe sahip olmamam dışında.”
Kısacası, anı yaşayın ve hayal etmeyin, başarın. Gezin, sevin, sevilin, gülümseyin ve asla vazgeçmeyin çünkü kader, sadece basit bir kelimeden ibarettir. Ben sizin, kaderin kendisi olmanızı istiyorum.
İyi seyirler.
