Warhammer 40 000: Mechanicus
Masaüstü rol yapma oyun evrenlerinin en büyüklerinden birisi olan Warhammer 40 000, çeşitli oyun türleriyle karşımıza gelmeye çalışıyor. Strateji, aksiyon, 4X gibi türleri deneyen seri bu sefer karşımıza Mechanicus ile TBS (sıra tabanlı strateji olarak çevirebiliriz) olarak çıkıyor.
Warhammer 40 000: Mechanicus inceleme
Bulwark Studios tarafından geliştirilen Warhammer 40 000: Mechanicus, sıra tabanlı strateji ögelerini evrenle güzel bir şekilde birleştirmeyi başarıyor. Eğer sıra tabanlı oyunları seviyor veya Warhammer 40 000’ya aşinaysanız bu oyunu sevmemek için sebep yok.
Warhammer 40 000: Mechanicus‘ta oyuncular Adeptus Mechanicus’a bağlı Magos Dominius Faustinius rolüne bürünüyor. Mars’ta kurulan Adeptus Mechanicus, insanlığın sahip olduğu ve evrende bulduğu yeni teknolojileri korumak ve geliştirmekle görevlendirilmiş mekanik insanlardan oluşan bir ırk. Warhammer evrenindeki birçok teknolojik bebek bu arkadaşların ellerinden çıkıyor.
Oyunun hikayesi Hammer and Anvil romanına dayanıyor. Adeptus Mechanicus, Necronların mezarlarına ev sahipliği yapan ve devasa bir ağ içeren Silva Tenebris‘e iniş yapar. Bir Techpriest ve beraberindeki Skitarii ekibi buradaki Necronları mezarlarını uyandırır. Birkaç ay sonra, yeni bir ekip gezegene iner ve önceki ekibe neler olduğunu öğrenir. Bundan sonra ise plan bellidir; Necronların uyanışı ile birlikte gezegenin sahip olduğu tüm teknoloji ele geçirilecektir. Gezegen üzerinde bu teknolojiyi ele geçirmek için verdiğiniz kararlar sonucunda Necronlar daha hızlı uyanabilir veya ırkın uyanışı çok büyük etkilere neden olmayabilir.
Düşmanımız olan Necronlar hakkında da kısaca bir bilgi vereyim. Binlerce yıl önce, Necronlar ölümsüzlüğün sırrını arayan bir ırktı. Tanrılar tarafından Necronlara kendileri için yok edilemez zırhlar yapmaları emredildi. Zırhlar tamamlandıktan sonra ise, Tanrılar’dan öğrendikleri bir ayinle ruhlarını bu zırhlara aktardılar. Ancak Tanrılar tarafından kandırılan Necronlar için artık çok geçti. Zırhlar onları ölümsüz yapmıştı, ancak benliklerini sonsuza kadar kaybetmişler ve Tanrılar için bir piyona dönmüşlerdi.
Oyunun genel oynanış biçimi, XCOM oyunlarına benziyor. Rastgele oluşturulan zindanlara giriyor, Necronların üzerimize gönderdiği ufak yaratıklarla, askerlerle, örümceklerle ve bosslarla uğraşıyoruz. Emrimizdeki Techpriestlar ile Necron teknolojisini ele geçirmeye çalışıyoruz.
Burada oyundaki özelleştirme seçeneklerinden bahsetmek istiyorum. Özelleştirme seçeneği tam anlamıyla harika. Kullandığımız Techpriestların kullanabileceği eşyalar oldukça çeşitli. Her bir Techpriest; iki menzilli ve bir yakın dövüş silahı kullanabiliyor, ayrıca kendilerine avantaj sağlayacak eşyalar için de üç farklı yeri var. Kullanabildikleri silahlar başta sınırlı olsa da, Black Dust denen oyunun parası ile sınırları kaldırabiliyoruz. Black Dust oyunda Techpriestları geliştirmek için kullanacağımız en önemli şey, bunu görevleri tamamlayarak veya birimleri öldürerek kazanıyorsunuz. Ayrıca zarar gören Techpriestların tamiri için de bu birimi kullanıyoruz.
Techpriestlar farklı dallarda uzmanlaşabiliyorlar. Böylece silahlarda daha fazla uzmanlaşabiliyorlar, diğer adamlarınızı tedavi edebiliyorlar, saldırılarınızda kullandığınız Cognition Puanları’nı toplayabiliyorlar. Bu özellik kesinlikle eşsiz, savaşlarınıza doğrudan yansıyan durumlar ortaya çıkartıyor.
Warhammer 40 000: Mechanicus‘un savaşlarında ne olacağını kestirmek biraz zor olabiliyor. Bazen görevler sadece öldürmek üzerine kuruluyken, bazen düşmanlar hiç sona ermeyecekmiş gibi üzerinize gelirken belli bir görevi yapmaya çalışıyorsunuz. Görevlerde bosslar ortaya çıktığında ise tam bir curcuna başlıyor. Bosslar kesinlikle Warhammer 40 000: Mechanicus‘un en harika başardığı işlerden birisi. Neyle karşılaşacağınızı bilmediğiniz bu bosslar sizi gerçekten gerebiliyor. Tabii ki oyunda biraz güçlenene kadar, sonra önünüze geleni tek turda elemeye başlıyorsunuz.
Savaşlardaki haritaların ve durumların tamamen rastgele olduğundan bahsetmiştik. Düşmanların çıkacağı yerler bile rastgele. Mesela bir görevde, az canı olan Techpriestlarımdan birini arkada bıraktım ki, zarar görmesin, masraf çıkmasın. Kendisi iki dakika sonra, gelen bir düşman desteğinin ortasında kaldı ve öldü. Aman ne hoş.
Oyunun grafikleri bir sıra tabanlı strateji için gerçekten güzel. Haritalar, karakterler ve çizimler gerçekten hoş duruyor. Oyun içinde kullanılan müziklerin de başarılı olduklarını söyleyebilirim. Seslendirmeler ve diyaloglar gerçekten güzel. Necron Lordları tam olarak seslendirilmiş, Adeptus Mechanicus kısmı ise robotik konuşmaları ile oyunda yerini almış. Oldukça başarılı.
Warhammer 40 000: Mechanicus ne kadar başarılı olsa da bazı problemleri olan bir oyun. Bunlardan ilki oyun içinde inanılmaz bir terim yoğunluğu bulundurması. Bunun dışında mesela Adeptus Mechanicus kendilerine özgü robotik dilde konuşuyorlar. Eğer ki Warhammer evrenine hakim değilseniz, daha ilk sahneden “Ne diyor ya bunlar?” diye sormanız gayet normal. O yüzden Warhammer evrenini bilmiyorsanız, Warhammer 40 000: Mechanicus sizin için bir meydan okuma haline gelecektir. Ama buna kesinlikle değer.
İkinci olarak oyunun kendi içinde bazı teknik sıkıntıları ve hataları mevcut. Bazen savaşa başlamanıza izin vermiyor, bazen savaşa başlasanız da ilk tur hareket edemiyorsunuz. Bunun gibi problemler gelecek yamalarla düzeltildiğinde çok daha başarılı olacaktır.
Üçüncü ve son olarak, Warhammer 40 000: Mechanicus zor bir oyun. Yani zorluğunu size şöyle anlatayım; saçınızı başınızı yoluyorsunuz. Nefes almanıza veya rahatlamanıza izin vermiyor. Özellikle oyunun başlarında kanser olmanız çok normal. Bu konuda türü bilmeyen oyuncular için çok uygun olmadığı söylemeliyim.
Warhammer 40 000: Mechanicus, son zamanlarda çıkmış en iyi TBS oyunlarından birisi. Hatta Warhammer 40 000 evreninde geçen son yıllardaki en iyi oyun. Eğer TBS ve Warhammer 40 000 evrenlerini seviyorsanız, kaçırmayın, alın, oynayın, oynatın.