Oyun İncelemeleri

Warhammer 40k: Dawn of War II – Chaos Rising

Yaklaşık altı sene evvel tanışmıştık Warhammer 40k: Dawn of War ile… O
zamana kadar alıştığımız strateji öğelerini bir kenara bırakıp, bu evrenin
kendine has kurallarına uyum sağlamaya çalışmıştık. Gerek görsel kalitesi,
gerekse savaş kahramanlarına odaklanan oyun yapısı ile herkesin beğenisi
toplamıştı. Ek paketleri ile uzun süre gündemde kalmayı başaran Warhammer 40k
serisi, geçtiğimiz sene piyasaya sürülen Dawn of War II ile çıtayı epeyce yukarı
çekti. Kendine has oyun yapısını yeni karakterler ve görkemli savaş sahneleri
ile perçinlemeyi başaran yapımın şimdi de ek paketi ile karşı karşıyayız.

Kaosun önlenemez yükselişi

Company of Heroes oyunu ile isimlerini tüm dünyaya duyuran Relic
Entertainment’ın aynı motor ile tasarladığı Chaos Rising, kendine has kuralları
olan gerçek zamanlı bir strateji oyunu. Warhammer masaüstü oyunlarının sahip
olduğu evrenin kuralları üzerinden giden Dawn of War, kendine has bir hayran
kitlesine de sahip. Arka planda böylesine kaliteli bir evren olduğu için senaryo
açısından hiçbir eksiği bulunmuyor. En büyük özelliği de insanı hemen kendine
bağlayan bir yapıya sahip olması. Bugüne kadar yayınlanan bölümlerindeki
videoları izleyip gaza gelmeyecek bir oyuncu yoktur herhalde.

Geçen sene raflardaki yerini alan Dawn of War II’nin devamı niteliğindeki Chaos
Rising, önceki oyundan bir yıl sonrasında geçiyor. Büyük Tyranid istilasını
bertaraf etmemizin ardından kaldığımız yerden maceraya devam ediyoruz. Öncekine
nazaran çok daha tehlikeli düşmanlar karşımızda duruyor. Bu kez işimiz daha zor.
Üstelik verdiğimiz kararlar doğrultusunda da maceranın nasıl sonlanacağına etki
edebiliyoruz. “Corruption System” adı verilen yeni teknik sayesinde bölüm içinde
yaptığımız hamleler ve verdiğimiz kararlar doğrultusunda insanlığa ne kadar
ihanet ettiğimiz de ölçülüyor. Eğer gitgitde yozlaşırsak hikayenin sonunda
tamamıyla insanlıktan çıkabiliyoruz (Biri Arthas mı dedi?).




Savaş esnasında kahramanları akıllıca kullanan taraf büyük avantaj sağlıyor



Önceki oyunda bulunan Space Marines, Eldar, Ork ve Tyranid ırklarına ek olarak,
Chaos Space Marines ismi verilen, Space Marine askerlerinin yozlaşmış halleri de
sunuluyor. Önceki ırklara yeni birimlerin eklendiğini söylemeye gerek yok
herhalde. Yine asıl oyunda bulunan harita yapılarına da ek yapıldığını
söylemeliyiz. Yeni eklenen Aurelia gezegeni, bir zamanlar yem yeşil bitki örtüsü
ile insanlığın göz bebeği iken, Chaos ırkı tarafından lanetlendikten sonra
uzayın derin boşluğunda yok olarak sırra kadem basmış. Gezegen yılar sonra
yeniden belirdiğinde ise yaşanmaz bir halde karşımıza çıkar. Artık burası
karanlık tanrıların kötü emelleri için oyun bahçesine dönmüştür.Artık Warhammer oyunlarında standart haline gelen tek senaryo seçeneği burada da
karşımıza çıkıyor. Yani benzer yapımlarda olduğu gibi farklı ırkları seçip
farklı senaryolarla karşılaşmak yerine, yazılmış tek bir senaryo üzerinden
ilerliyoruz. Elbette böylesine sağlam senaryo özelliklerine sahip bir oyun için
eksi olarak görülebilir, ama neyse ki yapımcılar senaryo modu içerisinde
yaptığımız hareketlere göre beş farklı sonu bizler için hazırlamış. Böylece
tekrar oynanabilirliği de gündeme getirmişler.

Standartlar aynı


Seriye alışmış oyuncular için, her şeyin eskisi gibi olduğu müjdesini vermek
gerekli. Alışılagelmiş stretejilerdeki kaynak toplama ve bina inşa etme gibi
standartlar Warhammer evrenin daha farklı yorumlandığını hepimiz biliyoruz. Bir
ana bina ve birkaç askerle oyuna başlıyor, harita üzerindeki stratejik noktaları
ele geçirerek kaynak topluyoruz. Genellikle bu stratejik noktaları uzun süre
elinde tutmayı başaran taraf başarılı oluyor. Senaryo modunda ise çoğunlukla
hazırlanmış yolun dışına çıkamadığımız için elimizde ne kadar asker varsa
bunları en verimli şekilde kullanmaya yoğunlaşıyoruz.



Yeni eklenen silahlarla birlikte savaş alanları artık çok daha renkli



Asıl odaklanılması gereken ise hiç şüphesiz kahramanlarımız. Kahramanlar
savaştıkça deneyim kazanıyor ve zamanı geldiğinde de seviye atlıyor. Eğer
haritaların ücra köşelerini araştırmayı seven oyunculardansanız, Chaos Rising’de
çok başarılı olacaksınız, çünkü etrafta bulcağınız sandıkları kırarak içlerinden
çıkan eşyaları kahramanlarınıza kullandırabiliyorsunuz. Seviye atlayan
karakterler bölümler arasında bir gelişim ekranı içine giriyor. RPG türündeki
yapımları aratmayacak bir arabirim ile karşılaşıyor, elde ettiğimiz silahları ve
yetenek puanlarını kahramanlarımıza dağıtıyoruz. Tüm kahramanların tek bir
ekipman listesi olduğu için elimizdeki silah ve zırhları karakterler arasında
akıllıca dağıtmamız gerekiyor.

Baştan başlamaya ne gerek

Chaos Rising’in senaryo moduna başladığımızda ana karakterimiz 17. level olarak
karşımıza çıkıyor. Eğer Dawn of War II’yi bitirmişseniz kayıt dosyanızı
kullanarak da karakterinizi buraya aktarabilirsiniz. Hikayesi akıcı, savaşları
görkemli olsa da senaryo modunun kısa ve kolay olduğunu söyleyebiliriz. Üstelik
bir stratejiden ziyade fazlasıyla RPG ağırlıklı olduğunu da bir gerçek.
Öldürdüğümüz düşmanlardan deneyim puanı almak, etraftaki sandıkları kırıp eşya
toplamak, kahramanları kullanarak büyü yapmak, askerlerimizi iyileştirmek gibi
özelliklerin sık başvurulması bu savımızı doğrular nitelikte. Neyseki bahsini
ettiğimiz bu stratejiden uzak ilerleyişi, verdiğimiz kararlar doğrultusunda elde
ettiğimiz “Corruption” puanları sayesinde biraz azaltmayı başarmış yapımcılar.Senaryo modunun oyuncuyu en çok zorlayacak kısmı ise elde ettiğiniz ekipmanların
ve yetenek puanlarının doğru dağıtılması kısmında karşımıza çıkıyor. Bu panelde
doğru karar vermezseniz savaş alanına girdikten sonra soğuk terler
dökebilirsiniz. Savaş alanında doğru büyüleri elinde bulunduran kahraman çok
büyük avantaj sağlıyor. Öte yandan strateji oyunlarında artık alıştığımız,
kritik noktaları ele geçirme, yüksek tepelerin avantajını kullanma gibi
stratejiler burada da işe yarıyor. Özellikle kahramanlar tarafından ele
geçirilen bir binaya rakiplerin girebilmesi epeyce zor. Çünkü kahramanlar bina
içinde dahi olsalar tüm büyülerini kullanabiliyor.

Değişiklik yok

Çoklu oyuncu modlarında neredeyse hiçbir değişikliğe gidilmemiş. Yine aynı oyun
modları ile karşılaşıyoruz. Yenilenen özellikler ise haritalar ve birimlerle
sınırlı. Chaos ırkı çok etkileyici olduğu için herkesin ilk tercihi olacaktır,
ancak diğer ırklara da çok güzel kahramanların eklendiğini unutmamak gerek.
Çoklu oyuncu modlarının en çok tercih edilen seçeneği Free-For-All olduğu için
bu kısma yönelik pek çok yeni harita da bizleri bekliyor. Öte yandan birkaç ay
evvel yama ile eklenen The Last Stand oyun moduna da Chaos ırkının ekleniyor
olması savaşların eğlence dozunu biraz daha artırmış diyebiliriz.



İşte Chaos ırkının insanlığa armağanları…



Dawn of War II, görsel yönden çok etkileyici bir oyundu. En düşük görüntü
ayarlarında bile her şey çok güzel gözüküyordu. Karakterlerin burnunun dibine
kadar yaklaşabildiğimiz kamera açısı ile savaşın içine dahil olabiliyorduk.
Kahramanlarımıza veridiğimiz silah ve zırhların görsel değişikliği savaş alanına
yansıyordu. Görkemli savaş sahneleri hem sayıca fazla birimin birbiri ile
kapışmasını güzel biçimde betimliyor, hem de görsel efektlerle etkileyici bir
sunum oluşturuyordu. Kullanılan fizik motoru sayesinde yıkılan binalar veya
patlayan objeler etrafa gerçekçi biçimde fırlıyor, görsel yönden bir artıya daha
imza atıyordu. Chaos Rising’de görsel açıdan büyük bir değişiklikle
karşılaştığımızı söyleyemeyiz. Yani zaten başarılı olan görseller burada da aynı
şekilde karşımıza çıkıyor. Sadece yeni haritalar ile farklı renk paletlerine
sahip oluyoruz o kadar. Elbette yeni eklenen zırh ve silahlar da görsel yönden
diğer artılar.

Toparlamak gerekirse, strateji sevseniz de sevmeseniz de kesinlikle ilginizi
çekecek bir yapım Chaos Rising. Üstelik bir ek paket olmasına rağmen tek başına
çalışabiliyor olması çok büyük artı. Elbette Warhammer serisine yabancı
olanların alışma sürecinden geçecekleri bir gerçek. Etkileyici senaryo modu,
eğlenceli çoklu oyuncu seçenekleri ve insanı gaza getiren müzikleri ile herkesin
beğeneceği tarzda bir yapım olmuş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
  • Gris
Başa dön tuşu