Will Of Steel
Strateji denince benim aklıma önce Warcraft serisi sonra da Command&Conquer
serisi gelir. Warcraft’ın mistik bir dünyada geçtiğini düşünürsek,
Command&Conquer oyunları her daim gerçek dünyada yaşanmış veya yaşanması
muhtemel olan savaşları bizlere sunmuştur. Özellikle Red Alert 1&2, gerek
oynanışıyla gerek konusuyla, RTS türünün en önemli örneklerinden olmuştur.
Aradan geçen yıllar sonunda aynı ekibin bir çok oyunu PC’lerimize konuk oldu.
Aralarından hiç biri oyuncuların üzerinde Red Alert gibi bir etki bırakmasada,
Command&Conquer Generals da türün övgüye değer yapımlarından biri oldu.
Uzun zamandır piyasaya çıkması beklenen Act of War, muhtemelen RTS sevenleri bir
hayli tatmin edecektir. Aynı dönemde çıkan oyunların bu ihtişamlı yapıma karşı
ne kadar şansları olabilir? Örneğin Will of Steel, gerçek zamanlı strateji
sevenleri ne denli doyurabilecek bir yapım?
Vakit, savaş vaktidir!
Will of Steel’in yüklenmesi tamamladıktan sonra, uzun sayılmayacak bir videonun
ardından menüye geçiyoruz. Bu noktada sistem ayarlarınızla oynamayın. Çünkü
arkaplan tıpkı Generals gibi oyundan sahneler içeriyor. Hal böyle olunca
ortalamanın üstündeki sistemlerde bile ağırlık hissedilebilir. Fakat oyuna
geçtiğinizde bu yavaşlamalardan eser kalmayacak diyebiliriz. İlk olarak
“Options” ekranını ziyaret edelim. Beklediğinizin aksine ses ayarları dışında
herhangi bir opsiyonla karşılaşamıyoruz! Eğer görüntü seçeneklerinizi
değiştirmek istiyorsanız, oyundan çıkıp “Config” sekmesine tıklamalısınız.
Campaign moduna geçtiğimizde, tamamlayabileceğimiz 2 adet senaryo var. İlki
Afganistan ikincisi ise Iraq olarak belirtilmiş. Fakat şuan için sadece
Afganistan bölümleri aktif. Oyunun geçeceği toprakların yakın ve orta doğu
olduğu garantilendiği üzere başlıyoruz ilk bölüme. Bir kaç asker, bir kaç tank
ve hummer ile sol alt köşedeki “Mini map”te belirtilen noktaya ilerlememiz
gerekiyor. Fakat nedendir bilinmez öyle bir minyatür harita sistemi kullanılmış
ki, bazen düşmadan çekmiyorsunuz mini map’ten çektiğiniz kadar. Tam olarak
çözemediğim ve düzeltemediğim bir sebebten dolayı, haritanın üzerinde biraz
yamuk olarak konumlandırılmışız. Örneğin ekranı aşağı çekiyorum yandaki haritada
sol üst köşeye gidiyoruz. Yukarı yapıyorum sağ alt köşeye… Bölümün sonuna
kadar cebelleştiğim haritaya alışmıştım ki, 2. bölümde açısı değişmiş olarak
tekrar karşıma geldi. Bu sefer ekranı sağ almaya çalışıyorum, haritada sol alt
köşeye gidiyoruz.
Harita denkleminden sıyrılıp oyunun geri kalanına baktığımda, bir çok hata ile
karşılaştım. Bir kere tanklar fazla dinamik hareketler sergiliyor. Tam aksine
hantal olması gereken birimlerin başında gelen tanklar, adeta kelebek gibi uçup
arı gibi sokacak kıvamdalar(!) Bir başka saçmalık ise askerlerin, motorlu
taşıtlarla başa baş hareket etmeleri. İki tane hummer ile beraber bir kaç askeri
belirlediğim noktaya gönderiyorum, Humvee’ler gelir gelmez askerlerde
bitiveriyor. İnsan içinden bu ne kondisyondur deyiveriyor açıkcası.
Will of Steel’de saçmalıkların ardı arkası kesilmiyor. Bir çatışmadasınız,
tanklar olay yerine intikal etmiş. Hareket halinde araç kalmamış. Ortalık toz
duman, iyiden iyiye savaşıyorsunuz, o sırada düşman askerinin yanındaki tank
havaya uçuyor fakat maşallah askerde herhangi bir tepki yok. Aynı randımanla
kaldığı yerden ateşe devam ediyor.
Bir çok RTS’de olan bir başka sorun Will of Steel’de de mevcut. Düşman üssünün
çok yakınında başlıyorsunuz bölüme. Neredeyse çitlerinin dibine kadar
geliyorsunuz fakat içeriden size karşı herhangi bir birlik gelmiyor. Oraya el
sıkışmaya gelmediğiniz malum. İçeriye girene kadar üzerinize birlik gelmemesi,
oyunun yapay zekasının ne denli zayıf olduğunu kanıtlar nitelikte. Fakat
birliğinizi düşman üssüne soktunuz mu başlıyor bir curcuna. Neyseki kısa süre
sonra ortam sakinleşiyor. Çünkü görüş alanınızın dışındakiler savaşa bir türlü
teşrif etmiyorlar. Bizim onların biraz üzerine gidip, kendimizi göstermemiz
lazım diyebiliriz. Zaten aksiyon halindeyken, bir arada tutmanın neredeyse
imkansız olduğu birimleriniz, kendilerini öldürtene kadar düşmanların orta
yerinde turluyorlar. Bu yüzden oyundaki aksiyon seviyesi bir hayli yüksek
diyebiliriz ama sadece kısa süre için.
Şimdi buradaydılar
Aslında yıllarca oynadığımız bir çok RTS’de savaş sahneleri uzun sürerdi. İki
tankın kapışması ya da 2 erin birbirine ateş açması karşısında, taraflardan
birinin düşüşü uzun sürerdi. Will of Steel’de ise bu durum tam tersine oldukça
hızlı cereyan ediyor. Bir bakıyorsunuz karşınıza birlik çıkagelmiş, bir
bakıyorsunuz yerlerinde yeller esiyor… Tabi bu durumda gayet atik hareket eden
tanklarımızın da payı yok değil. Öyle hızlılar ki neredeyse attıkları mermi
karşı tarafı vurmadan, başka yöne dönüp nişan alıyorlar(!)
Bölümün bitiş noktasına sağ salim vardım diyorsunuz fakat oyun bitmemiş!
Maalesef bu gibi durumlarla oldukça sık rastlayacağımız Will of Steel’de, geride
kalan birimlere özellikle dikkat edin. Birimlerinizi topladınız, ilerliyorsunuz.
Ufak bir çatışmaya girdiniz ve kolaylık düşmanı yok edip, yolunuza devam
ettiniz. Fakat durum her zaman böyle olmuyor. Geride kendini öldürtmek için
bekleyen bazı birimler kalıveriyor. Birde malum ortadoğu toprakları, çok
engebeli araziler ve labirent gibi kanyonlarla dolu… Birime gitmesi gereken
noktayı göstermemize rağmen yolu bulamayıp kalıyor bir köşede. Bu durumda sabır
timsali bir komutan gibi tek tek yolu göstermeniz gerekiyor.
Oyunda üzerine tıkladığınız birimlerin menzil alanları gözüküyor. İlk bakışta
güzel bir ayrıntı. Çünkü stratejik bir noktaya yerleştirdiğiniz biriminizin, ne
kadarlık bir alana etki edebileceğini görebiliyorsunuz. Fakat oyun boyunca
göreceğiniz kırmızı daireler, atmosferdeki gerçekçiliği bir nebze olsun
zayıflatıyor.
Senaryo gerektirdiği takdirde, oyun bize kullanmamız için ekstra birimler
veriyor. Sağ üst köşede beliren ikonlar vasıtasıyla kullanabileceğimiz bu
materyaller, bazen takviye kuvvet bazende çeşitli silahlar oluyor…
Will of Steel’i oynadığım süre boyunca büyük bir harita ile karşılaşmadım.
Genellikle ufak çaplı haritalarda düşman kovaladığımız oyunu oynayabilmek için,
en az bir Pentium IV(ve ya AMD) -1.3Ghz işlemciye ihtiyaç var. 256 MB RAM ve en
azından 64 MB’lık DirectX 9 destekli bir ekran kartı ile çalıştırabileceğiniz
oyun, görüldüğü üzere çok yüksek bir sisteme ihtiyaç duymuyor. Zaten bir yığın
saçmalık barındıran Will of Steel, yüksek sistem ihtiyacı gerektirseydi hiç
çekilmez bir oyun olurdu.
RTS’lerinde 3 boyuta geçmesiyle son yıllarda grafikler, strateji oyunlarında da
aranmaya başladı. Bunun en güzel örneklerinden Rome Total War grafiklerdeki
ayrıntılarıyla, Lotr-Battle for Middle Earth ise atmosferdeki gerçekçiliğiyle
bizi bu yöndende tatmin etti. Fakat
grafiksel manada da herhangi bir çekiciliği bulunmayan Will of Steel’in, sesleri
de grafiklerinden öteye gidemiyor.
Açıkcası piyasada Act of War gibi bir yapım varken, paranızı bu oyuna
harcamamanızı öneririm. 2005 yapımı bir oyun olmasına karşın Will of Steel
yerine, Generals’ı oynamanız bile kafidir. Zaten oyun bir çok yönden Generals’ı
taklit etmeye çalışmış gibi duruyor fakat hiç bir yönden başarılı olamamış.
Oyuna dalıp gerçek hayatı unutmayın.