Bugüne kadar Playstation 2 sahiplerinin yanında boynu bükük kalan PC kullanıcıları nihayet muradına erdi. Artık PC sahipleri de günümüzün en önemli futbol oyunlarından biri olan Winning eleven 7’yi, hakkını vererek oynayabilecekler.
Günümüzün en önemli futbol oyunlarından biri…dedik. Aslında dünümüz de vardı. Örneğin Commodore64’lerimizde oynadığımız Emily Hughes Soccer pek çoğumuzun ilk göz ağrıdır. Rıdvan’lı Aykut’lu milli takımımızla oynamak, orta sahadan aşırtma gol atmak o günün sisteminde bizleri çok mutlu ediyordu. Daha sonra gelen Microprose Soccer ise futbol oyunlarında kendine has oyun tarzıyla büyük sükse yaratmıştı. Amiga’nın yaygınlaştığı ve hatta yaygınlaşmasına neden olan Kick Off dediğimde yine pek çoğumuzun yüzünde gizli bir tebessüm oluşmuştur. Yapılan ortaya rövaşatadan gol atmanın zevkine bu oyunla varmıştık. Ardından çıkan Sensible World Of Soccer ise benim bugün bile büyük keyifle oynadığım olağan üstü bir oyundur. Falsolu ortalar, kariyer, geniş veritabanı, ileri derecede taktik yönetimi bu oyundan itibaren olmazsa olmaza dönüşmüştü.
Her oyun türünde olduğu gibi belli tarz oyunlardan beklentiler aşamalı olarak artmaktadır.
90’lı yılların sonlarına doğru ortaya çıkan Electronic Arts firmasının Fifa serisi ise yukarıda bahsi geçen oyunlardan üç boyutlu olması açısından oldukça farklılık gösteriyordu. Fifa serisiyle birlikte futbol oyunlarında iki boyutun pabucu dama atılmış, onun yerine görsel zenginliğin önplanda tutulduğu bir anlayış hakim olmuştu.
Yeni Bir İdol’ün Sırrı: Geçmiş ve Günümüzü Harmanlamak
Zaman ne olursa olsun oyun severler için her dönem yukarıda örneklediğim gibi bir futbol klasiği çıkageliyor. Bu efsaneler her ne kadar oynanış, sistem özellikleri ve çağ farkına sahip olsalar da hepsinin asıl ortak noktası oyun severlerde bıraktığı doyumsuz taddır. Güzel olan, örneğin Sensible’ı oynarken onun üzerine bir oyunun yapılamayacağını düşünmenizdir. Bu tarz en ufak bir kaçamak düşünce sızıntısı, sizde aşık olduğunuz oyuna karşı onu aldatmışsınız hissini uyandırır. Ancak firmalar bu tutkuyu iyi bildiklerinden, oyuncuların bağlanacakları yeni bir futbol oyununu mutlaka geliştirmektedirler.
Bir oyun firması devi olan Konami ise temel olarak zekice bir hamleyle geçmiş ve günümüzün harmanını ortaya çıkarmayı hedeflemiş. Fifa’yla günümüze aşılanan görsel beklentileri, onun eksiklerini çok iyi etüd ederek eski oyunların üst düzey oynanabilirliğiyle birleştiren firma, Winning Eleven’ı futbol oyunlarında standartları belirleyen yeni bir idol haline getirmiş bulunmakta.
İyi Bir Futbol Oyunu İçin İki Kriter: Saha ve Top!
Winning Eleven’ı oynamaya başladığınızda diğer 3D futbol oyunlarında yaşayamayacağınız yoğunlukta çim sahada bulunma duygusunu hissedeceksiniz. Fifa’daki cam üzerinde kayıyormuş hissinin aksine WE’de futbolcuların sahada gerçekten adım attığını ve topun gerçek bir sahadaki gibi hareket ettiğini hissedebilirsiniz. Değişik stadyumlarda farklı hava koşullarıyla şekillenen bu özellik oyunun en çarpıcı öğelerinden biri. Ayrıca oyundaki topu alma, pas atma, koşma esnasında oluşan karakter animasyonları ise gerçekten büyüleyici bir özellik taşıyor
Sadece grafik özellikleriyle gelişmeyen oyun, aynı zamanda oynanabilirlik ilkeleri adına pek çok ilke imza atıyor. Winning Eleven’ı diğer oyunlardan farklı kılan belki de en özgün yanı, aksiyon tarafına ek olarak içerisinde derin taktik unsurlar barındırmasıdır. Özellikle bu oyunda futbolcuların pas atma, orta, şut, top sürüş, teknik vuruş, kafa, defans, sinirlilik gibi özellikleri ve daha pek çok etken yüzdesel olarak verilmiş. Bu değerler gerçek futbolcuların özellikleri göz önüne alınarak hazırlandığı için, örneğin Hakan Şükür’ü çok hızlı olmayan ama topu iyi saklayabilen ve kafa vuruşları etkili bir futbolcu olarak görebiliyorsunuz. Dolayısıyla takımınıza oynatmak istediğiniz futbol için bu özellikleri dikkate almanız ya da bu özelliklere göre bir oyun biçimi hazırlamanız başarınızı etkileyecektir. Gerçi WE’nin kronik sorunlarından biri olan oyuncu değiştirmedeki yaşanan aksama ve bazen sizin müdaheleniz dışında oyuncunuzun belli bir harekete kitlenmesi iyileştirilmiş olsa da tam olarak ortadan kalkmadığı için şimdilik bir sonraki oyunu beklemekten başka çare yok.
Böylesine önemli bir oyunun PC için çıkan önceki sürümleri gerçekten tatmin edici değildi. Ancak Winning Eleven 7 International, PC için çıkan diğer Winning Eleven’lardan çok daha başarılı bir şekilde yapılmış. Bu oyun çalıştığı sistemlerde uyum açısından serinin eski örneklerine nazaran çok daha iyi optimize edilmiş. Oyunu P4-2.4 ve Radeon9700 ile test ettiğimde sonucun rüya gibi olduğunu söyleyebilirim. Harika bir saha, muhteşem karakter animasyonları, yağmur etkisi üst düzeydi. Bu haliyle oyun Playstation 2’deki zenginliği yakalamakla kalmıyor, 1280*1024 gibi çözünürlüklerle detaylarda PS 2’den daha etkili hale gelebiliyor. Daha mütevazi bir sistem olan P3-800 ve Geforce2’de ise düşük ayarlarda ve 800*600 çözünürlükte görsel olarak kalite kaybına uğrasa da yine oyunun oldukça oynanabilir hale geldiğini söyleyebilirim. Bu arada oyunu düşük bir sistemde çalıştıranlar için masaüstünüzün 16bit seçili olmasının oyun içi kaplamaları düşürmesi sebebiyle performansta büyük artış sağlayacağını hatırlatmak isterim.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise PS 1 için WE ilk kez çıktığında o zamanın sistemlerinde böyle bir oyunun yapılmasının hayal olduğu görüşü hakim olmasıydı. Donanımlar geliştiği zaman PS 1 oyunları emulasyon yoluyla pc’lerde oynanmaya başladığı zaman PS2 ve yeni WE ortaya çıkmıştı. Bu oyunun da PS 2’deki başarıyı yakaladığını düşünürsek ortaya 2005 sonlarında çıkması beklenen PS 3 için hazırlanan WE’nın ne kadar ileri olacağını düşünmek bile heyecan verici. Tahmini olarak şu an PC’lerimizde PS 2 dengi olarak WE oynayabiliyorsak, bu her ne kadar harika da olsa, sanırım Konami’nin yeni hazırlıklar içinde olduğunu yazının giriş kısmına gönderme yaparak varsayabiliriz.
Sonuç olarak PC kullanıcıları günümüzün en iyi futbol oyununun en iyi haline kavuşmuş durumdalar. Biraz kişisel bir yaklaşım olsa da, eğer Fifa oynamakta ısrar ediyorsanız, daha fazla direnmeyin demek durumundayım. Okuduğunuz bu satırların başında ifade etmeye çalıştığım gibi, attığınız bir golden aldığınız hazzı başka bir oyunda alamayacağınızı düşünüyor, futbol gibi aslında sade bir mantık üzerine inşa edilmiş bir oyunda kendiniz sürekli yenilikler buluyorsanız, aslında tercihinizi çoktan yapmış bulunmaktasınız.
