Oyun İncelemeleri

Wipeout Omega Collection

Ah, Pysgnosis, ah… Zamanında neler yaptın da çocukluk anılarımızı oluşturdun… Destruction Derby’den tut, Lemmings’den Shadow of the Beast’e kadar harika, uzun sürecek ve efsanevi olacak yapımlar çıkardın. Kimse hiçbir iyi oyun yapımcısının iflas etmesini istemez, buna ben de dahilim. Fakat ne yazık ki Psygnosis’in 2012’deki çöküşü, çoğu serinin de sonunu getirmişti. Sadece bir tanesi ayakta kalabildi, o da elbette Wipeout’tu.

İngilitere çıkışlı ve ismi ile ünleşen Psygnosis’in, şüphesiz en iyi oyun serilerinden birisi Wipeout. Fütüristik gemileri, dizaynı, markaları ve atmosferi ile Sony Playstation ve Sega Saturn sahiplerine 1995 yılında harika zaman geçirtmişti. İlk oyun, zor gelse de asıl saygıyı ve şöhreti Wipeout 2097 (Amerika ve  Japonya’da Wipeout XL) kapmıştı. Tam arcade hissi veren 2097, seriyi bir adım daha ilerletmiş ve Playstation’da oynanması gereken yapımlar arasına girmişti.

Pysgnosis, Sega’nın Saturn ve Dreamcast’inden pek de hoşnut olmadığı gibi, Nintendo’ya da pek yüz vermiyordu. Sonucunda Sony ile anlaşan Psygnosis, 1996 senesinden sonra sadece Playstation için oyun çıkarmaya başladı ve Sony ile bağları güçlendi. Daha sonrasında Team Buddies ve Destruction Derby gibi az bilinen ve oynaması bir hayli zevkli oyunları Playstation için özel olarak geliştirdi. Gitgide düşüşe geçen Pysgonisi, PSP ve PS3 zamanlarında son nefeslerini veriyordu. Sony, Wipeout’un bırakılmayacağını anladı ve farklı stüdyolarla fütüristik yarış oyunun devamını getirmeye çalıştı. Playstation Vita için satışa çıkan 2048, yeni de az bulunan oyuncu kitlesini tutmaya yeter, hatta artardı bile.

En son Vita için satışa sunulan Wipeout 2048, serinin en son oyunu olarak biliniyor. Orijinalinden daha hızlı ve daha çevik olarak bilinen yapım, Vita’da bir hayli olumlu yorum almıştı ve serinin hayranlarını mutlu etmişti. PSP ve PS2 platfromlarında bulunan HD ve Fury ise neredeyse devrim gibi bir yapım olarak sayılıyordu. Elde taşınan Sony makinesinde Wipeout oynamak, çoğu kişi için eğlence demekti.

Omega Collection’un bizlere getirdiği ise 2048, Fury ve HD’ harika oyunun remaster’ını bir arada bulundurmak. 4K ve 60FPS özelliği ile, grafiklerin şahane olduğu Wipeout, Omega Collection ile daha da sağlam ve göz yormayan duruma gelmiş bulunmakta ve ana mekaniklerin hepsi tutulmuş. Yani önceki üç oyunda gördüğünüz yarış ve araba türleri ile beraber, pistler ve turnuva sistemleri aynı, fakat menülerin çekiciliği ile bir ayrı hoş görünüyor. Menülerin ne kadar anlaşılabilir ve hoş olduğundan bahsetmişken oyunun, seslendirmeler dışında, tamamen Türkçe olduğunu belirtmem gerek- her ne kadar Türkçe olsa da bazı çevirileri anlamakta zorluk çekebiliyor insan, “Dizgiye Dön” veya “Fıçı Tono” gibi çeviriler genelde kafa karıştırabiliyor veya anlamakta sıkıntı çektirebiliyor.

Gelgelelim oynanışa. Zaten serinin en belirgin özelliklerinden ve halen devam etmesinin nedenlerinden biri oynama sırasında verdiği his. Önceden de bahsettiğim gibi gelecekte geçen yarış temalı Wipeout’ta, uzay gemileri ile yarışıyoruz. Şehir içinde bulunan pistlerde aracımız 400km/s üzerine sorunsuz çıkabiliyor- fakat bu sizi korkutmasın, gemileri kontrol etmesi bir hayli kolay, hatta sahip olduğunuz kanatlar ile hem R2/L2 tuşlarına basarak hem de sol analogu çevirerek ani ve keskin virajlar yapmak aşırı kolay. Aslında her ne kadar kolay desem de her geminin kendine ait bir tutuşu bulunuyor, o yüzden geminizi seçmeden önce özelliklerine bakmak ve ona göre seçmek benim tavsiyemizdir.

Yarış türleri ise ayrı bir konu. Daha önce bulunan yarış türleri ile aynı, yani yapımcı stüdyo olan Clever Beans ve Studio Liverpool’un yeni Wipeout oyunu asıl işleyişine dokunmamış. Savaş (silahlarla beraber yarış), normal yarış, zamana karşı yarış, diğer yarışçıları eleme ve bölge gibi yarış türlerinin bulunduğu Omega Collection’da amacımız, açık olduğu üzere, tüm turnuvalarda birinci olmak ve ün kazanmak. 2048’de daha çok deneyim puanı kazamak varken, Fury ve Pure’da madalya kazanma olayı dönüyor ve diğer yarışları açmak için belirli madalyalar kazanmanınız gerekiyor.

“Bölge modu nedir?” diye sorabilirsiniz, bunu anlayabiliyorum çünkü ilk defa oynayanların bu konuda kafası çok çabuk dağılabilir. Bölge modunda, herhangi bir uzay aracı seçip belirli bir hızla pistte ilerliyorsunuz. Fakat burada küçük bir penaltı var, sürdükçe hızlanıyorsunuz ve freniniz yok, yani yavaşlıyamıyorsunuz. Aracınız gitgide hızlanıyor ve kontrol etmek güçleşiyor. Haliyle çarpmanız kaçınılmaz oluyor ve aracınız canı gitgide düşüyor. Sıfır olduğunda ise bariz olarak Bölge modunu bitirmiş oluyorsunuz.

Wipeout’un bir diğer tanınan özelliği ise, oyunla beraber kullanılan müziklerin oluşudur. Wipeout, Wipeout XL/2097 ve Wip3out’ta bulunan şarkı listesi oyun için temasına çok uygun ve harika olduğu çoğu oyuncu tarafından görülmüştür. Tabii 90’ların sonunda bulunan müzik tarzları, günümüzden bir ökçe farklı. Playstation’da bulunan eski Wipeout’larda “electronica” ve “house” tarzında parçalar bulunurken, Wipeout Omega Collection’da sadece üç ayrı yapıma sadece bir liste bulunuyor ve şarkılar genellikle “dubstep” veya “EDM” tarzları ağırlığında, electronica da aralarında var fakat neredeyse yok gibi. Farkındayım, yapımın sahip olduğu müzik listesi, oyunu değiştiren bir özellik değil, fakat Cool Beans’in günümüz trendine uymaya çalışmasından dolayı yeni parçalar ve müzik türleri seçmesi tamamen beklenebilir bir adım.

Wipeout Omega Collection, benim gibi bir sıkı Wipeout oyuncusunun beklediği Remaster’lardan biriydi ve beklediğimi aldım. Hem de 4K 60FPS özelliği ile, PSP ve PS2 klasiklerini harika grafikler ve heycanı ile tekrar yaşadım. Eğer fütüristik oyunların veya yarışların büyük hayranı iseniz, gözünüzün harika grafikler ile kamaşmasını istiyorsanız, Wipeout Omega Collection, PS4’te sahip olabileceğiniz en iyi arcade yarış oyunlarından biri.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu