Makale

World of Warcraft Tarihi – Yeni Dünya 2

İkinci bölümü “Yeni Dünya”ya geçtiğimiz World of Warcraft tarihi devam ediyor. Bu hafta Yeni Dünya’nın ikinci kısmı “Tirisfal’in Koruyucuları” ve “Ironforge – Cücelerin Uyanışı” isimli bölümleri okuyacağız.

Önceki bölümlere buradan ulaşabilirsiniz:

World of Warcraft Tarihi – Mitler 1: Yaratılış & Titanlar ve Sargeras’ın İhaneti
World of Warcraft Tarihi – Mitler 2: Eski Tanrılar ve Azeroth’un Düzenlenmesi & Dragonflight’ların Görevlendirilmesi
World of Warcraft Tarihi – Mitler 3: Uyanan Dünya ve Sonsuzluk Kuyusu & Kadimlerin Savaşı
World of Warcraft Tarihi – Mitler 4: Dünyanın Ayrılması & Hyjal Dağı ve Illidan’ın Hediyesi
World of Warcraft Tarihi – Mitler 5: Dünya Ağacı ve Zümrüt Rüyası & Soylu Elfler’in Sürgünü & Gözcüler ve Uzun Nöbet
World of Warcraft Tarihi – Yeni Dünya 1: Quel’Thalas’ın Kuruluşu & Arathor ve Troll Savaşları

Tirisfal’in Koruyucuları

Aşağıdaki bölüm, Warcraft: Orcs & Humans oyunundan 2700 yıl önce geçmektedir. Bölüm Stormwind Keep’teki Royal Library’de, Dalaran’daki Filthy Animal’ın ikinci katında ve Sunreaver’s Sanctuary’de, Karazhan’daki The Guardian’s Library’de bulunan “The Guardians of Tirisfal” adlı kitaptan alınmıştır.

Troll’lerin kuzey topraklarında yokedilmesini fırsat bilen Quel’Thalas’ın elfleri, yurtlarını tekrar kurmak için çabalarını arttırdılar. Arathor’un zafer kazanmış orduları, Strom’un güney topraklarına geri döndüler. Arathor’un insan topluluğu büyüdü ve gelişti. Krallığının eğer hızlıca genişlerse bölüneceğinden korkan Kral Thoradin, Strom’u Arathorian İmparatorluğu’nun merkezi olarak korudu. Büyüme ve ticarette barış dolu yıllar geçirdikten sonra yaşlanan Thoradin vefat etti ve Arathor’un genç nesline imparatorluğu, Strom’un topraklarının ötesine genişletmesine fırsat sunmuş oldu.


Günümüzde Stromgarde’ın girişi

Elfler tarafından sihir öğretilen 100 kişi ise güçlerini geliştirdi ve büyü disiplinini daha detaylı bir şekilde öğrendiler. İlk başta arzularını dizginleme yetenekleri ve kutsal ruhları dolayısıyla seçilen bu büyücüler, sihirlerini dikkatle ve sorumlulukla icra ettiler. Ancak kendi sırlarını ve güçlerini, bu özelliklerden yoksun yeni bir nesle aktardılar. Genç büyücüler, sihirlerini kendi halklarından daha çok kendi yararları için kullanmaya başladılar.

İmparatorluk yeni topraklara yayılıp büyüdükçe, genç sihirbazlar da güney topraklarına yayıldılar. Mistik güçlerini kullanan sihirbazlar, kendi ırklarını vahşi yaratıklardan korudular ve yeni şehir-devletlerin vahşi ortamda inşa edilmesini sağladılar. Ancak sihirbazlar, güçleri arttırkça daha kibirli olmaya ve toplumun geri kalanından daha ayrı kalmaya başladılar.”

Devamı için diğer sayfaya geçiniz.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

“İkinci Arahtorian şehir-devleti Dalaran, Strom’un kuzeyindeki topraklarda kurulmuştu. Çoğu çaylak büyücü, Strom’un kısıtlayıcı sınırlarını arkada bıraktı ve Dalaran’a gitti. Burada yeni güçlerini daha özgür bir ortamda kullanmayı umdular. Bu büyücüler, kendi yeteneklerini Dalaran’ın büyülü kulelerini inşa etmede kullandılar ve kendi araştırmalarını yaparken eğlendiler. Dalaran’ın sakinleri, büyücülerin çabalarına tolerans gösterdiler ve sihir kullanan savunucularının korumasında hızlıca bir ekonomi oluşturdular. Giderek daha fazla büyücü kendi sanatını icra ettikçe, Dalaran’ın etrafındaki gerçeklik zayıfladı ve parçalandı.


Dalaran

Sonsuzluk Kuyusu yok olduğunda yasaklanan Yanan Lejyon’un uğursuz ajanları, Dalaran’ın büyücülerinin dikkatsizce büyü kullanmasıyla birlikte dünyaya doğru cezbedilmiş oldular. Bu zayıf iblisler güçlü görünmeseler de, Dalaran’ın sokaklarına kafa karışıklığı ve kaos yerleştirdiler. Bu şeytani olayların çoğu dışarıya kapalıydı ve yönetici sihirbazlar bu olayları halktan saklamak için ellerinden geleni yaptılar. Çoğu güçlü sihirbaz, bu iblisleri yakalamaya gönderildiler, ancak sıklıkla güçlü Lejyon’un üyelerine karşı koyamadılar.

Birkaç ay sonra batıl inançları olan köylüler, sihirbaz yöneticilerinin kendilerinden korkunç bir şeyi sakladıklarından şüphe etmeye başladılar. Devrim söylentileri Dalaran sokaklarında gezmeye başlarken, paranoyak halk da bir zamanlar hayran oldukları büyücülerin yaptıklarını sorgulamaya başladılar.

Yönetici sihirbazların Dalaran’daki şeytani aktivite haberlerini duyan elfler, hızlı bir şekilde en iyi büyücülerini insan topraklarına yolladılar. Elf büyücüleri, Dalaran’daki enerji akımlarını incelediler ve gördükleri tüm şeytani aktivitelerin detaylı raporlarını çıkardılar. Dünyada sadece birkaç başıboş iblis olmasına rağmen, insanlar büyü güçlerini kullanmaya devam ettikleri sürece Lejyon’un son derece büyük bir tehdit olacağına karar verdiler.

Quel’Thalas’ın elflerini yöneten Silvermoon Meclisi, Dalaran’ın sihirbaz yöneticileriyle gizli bir anlaşma yaptılar. Elfler, yöneticilere eski Kalimdor’un ve Yanan Lejyon’un tarihini, dünyayı hala tehdit eden bir tarihi anlattılar. İnsanları, büyü kullanmaya devam ettikçe, halklarını Lejyon’un tehlikeli ajanlarına karşı korumak zorunda kalacakları yönünde bilgilendirdiler. Sihirbaz yöneticiler, tek bir ölümlü savaşçının tüm kolektif güçlere sahip olarak, Lejyon’a karşı verilen amansız savaşta yer almasını önerdiler. Ayrıca insanlığın çoğunun Koruyucular veya Lejyon tehdidinden haberdar olmaması gerektiği, bilinirse korku ve paranoyanın hâkim olacağı da vurgulandı. Elfler bu teklifi kabul ettiler ve Koruyucuları yönetecek, dünyadaki kaosun artışını engelleyecek bir gizli dernek kurdular.


Tirisfal Glades’den bir kesit

Dernek, Soylu Elfler’in Lordaeron’a ilk ayak bastıkları Tirisfal Glades’in gölgelerinde gizli toplantılar düzenledi. Bu nedenle gizli derneğin adını Tirisfal’in Koruyucuları koydular. Koruyucu olmak için seçilen ölümlü savaşçılar, hem elf hem de insan büyüleriyle donatılmışlardı. Aynı anda bir Koruyucu olabileceği durumuna rağmen, Lejyon’un ajanları dünyada nerede olurlarsa olsun, onlara karşı tek elle bile savaşabilecek kadar büyük bir güçleri vardı. Koruyucu gücü o kadar muhteşemdi ki, sadece Tirisfal Konseyi’nin Koruyuculuk unvanının potansiyel varislerini seçme izni vardı. Ne zaman bir Koruyucu yaşlansa ya da kaosa karşı verilen gizli savaştan yorgun düşse, Konsey yeni bir savaşçı seçiyor ve kontrollü durumlarda Koruyucu’nun gücünü yeni Koruyucu’ya aktarıyordu.

Nesiller geçtikçe Koruyucular, insanlığı, Yanan Lejyon’un görünmeyen tehdidine karşı Arathor ve Quel’Thalas’ın topraklarında savundular. Büyü kullanımı imparatorlukta yayıldıkça Arathor büyüdü ve gelişti. Bu sırada Koruyucular ise şeytani aktivitelerin işaretleri için dikkatli davranmaya devam ettiler.”

Devamı için diğer sayfaya geçiniz.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Ironforge – Cücelerin Uyanışı

Aşağıdaki bölüm, Warcraft: Orcs & Humans oyunundan 2500 yıl önce geçmektedir. Bölüm, Ironforge’daki Hall of Explorers, Loch Modan’daki Thelsamar, Blackrock Depths’teki The Domicile bölümü, Bael Modan’daki Bael’dun Keep, Mulgore’daki Bael’dun Digsite’ta bulunan “Ironforge – the Awakening of the Dwarves” kitabında yer almaktadır.

Titanlar Azeroth’tan ayrıldıktan sonra, onların oğulları olan “earthen”lar, dünyanın derin oyuklarını şekillendirmeye ve korumaya devam ettiler. Earthen, dünya yüzeyindeki ırkların çıkarlarından endişe etmiyor, sadece dünyanın karanlık derinliklerinde bekliyorlardı.


Earthen

Dünya, Sonsuzluk Kuyusu’nun patlamasıyla ayrıldığında, earthen’lar derinden etkilenmişlerdi. Dünyanın acısıyla sarsılan earthen, kimliklerinin çoğunu kaybettiler ve kendilerini ilk yaratıldıkları taş salonlara hapsettiler. Uldaman, Uldum, Ulduar… bunlar earthen’ların şekillerini ve görünüşlerini ilk kazandıkları, tarih öncesi Titan şehirlerinin isimleriydi. Dünyanın derinlerine gömülmüş earthen, 8 bin yıla yakın zaman boyunca huzur içinde dinlendiler.


Ulduar

Onları uyandıranın ne olduğu belli olmamasına rağmen, Uldaman’a hapsolmuş earthen, kendi istekleriyle yattıkları uykudan uyandılar. Bu earthen’lar, uykuları sırasında bariz bir şekilde değiştiklerini farkettiler. Kayadan derileri yumuşamış ve pürüzsüz bir cilt haline gelmiş, taş ve toprak üzerindeki güçleri azalmıştı. Ölümlü yaratıklar haline gelmişlerdi.


Uldaman

Kendilerini cüce olarak isimlendiren son earthen’lar, Uldaman’ın salonlarını terkettiler ve uyanan dünyaya temkinli bir şekilde çıktılar. Halen derin yerlerin güvenliği ve harikalarıyla huzurlu olan cüceler, topraklardaki en yüksek dağın altında dev bir krallık kurdular. Topraklarını, Titan şekillendiricisi Khaz’goroth’un anısına Khaz Modan yani “Khaz Dağı” olarak adlandırdılar. Titan babaları için bir sunak inşa eden cüceler, dağın kalbinde dev bir demirhane inşa ettiler. Bu yüzden etrafında büyüyen şehir “Ironforge” adını aldı.


Khaz’goroth ve Khaz Modan


Ironforge

Cüceler doğaları gereği cevherleri ve taşları şekillendirmek, etraftaki dağları zenginlikleri ve değerli mineralleri almak için, madenler kazmaya başladılar. Yeraltındaki işleriyle uğraşan cüceler, yüzeyde dolaşan komşularının işlerinden uzak kalmış oldular.”

Haftaya “7 Krallık” ve “Aegwynn ve Dragon Avı” adlı bölümlerde görüşmek dileğiyle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu