World of Warcraft Tarihi – Yeni Dünya 3
İkinci bölümü “Yeni Dünya”ya geçtiğimiz World of Warcraft tarihi devam ediyor. Bu hafta Yeni Dünya’nın üçüncü kısmı “7 Krallık” ve “Aegwynn ve Ejder Avı” isimli bölümleri okuyacağız.
Önceki bölümlere buradan ulaşabilirsiniz:
World of Warcraft Tarihi – Mitler 1: Yaratılış & Titanlar ve Sargeras’ın İhaneti
World of Warcraft Tarihi – Mitler 2: Eski Tanrılar ve Azeroth’un Düzenlenmesi & Dragonflight’ların Görevlendirilmesi
World of Warcraft Tarihi – Mitler 3: Uyanan Dünya ve Sonsuzluk Kuyusu & Kadimlerin Savaşı
World of Warcraft Tarihi – Mitler 4: Dünyanın Ayrılması & Hyjal Dağı ve Illidan’ın Hediyesi
World of Warcraft Tarihi – Mitler 5: Dünya Ağacı ve Zümrüt Rüyası & Soylu Elfler’in Sürgünü & Gözcüler ve Uzun Nöbet
World of Warcraft Tarihi – Yeni Dünya 1: Quel’Thalas’ın Kuruluşu & Arathor ve Troll Savaşları
World of Warcraft Tarihi – Yeni Dünya 2: Tirisfal’in Koruyucuları & Ironforge: Cücelerin Uyanışı
7 Krallık
Bu bölüm Warcraft: Orcs & Human oyunundan 1200 yıl öncesinde geçmektedir. Bölüm Western Plaguelands’deki Scholomance’da, Stratholme’daki Scarlet Bastion’da yer alan “The Seven Kingdoms” kitabından alınmıştır.
“Strom, Arathor’un merkezi olmaya devam etti ancak Dalaran gibi, birçok yeni şehir-devlet de Lordaeron kıtasında ortaya çıkmaya devam etti. Gilneas, Alterac ve Kul Tiras, ortaya çıkan ilk şehir-devletlerdi. Her birinin kendi gelenekleri ve ticari yapıları olmasına rağmen, Strom’un birleştiren otoritesini kabul ediyorlardı.
Gilneas
Kul Tiras
Tirisfal Düzeni’nin dikkatli şekilde izlediği Dalaran, sihirbazlar için baş öğrenme merkezi haline geldi. Dalaran’ı yöneten büyücüler, Kirin Tor adında özel bir mezhep kurdular. Kirin Tor, insanların o zamanlar bildiği her büyüyü, her tarihi eseri, her büyülü eşyayı kataloglayıp araştırmakla görevliydi.
Bir Kirin Tor büyücüsü
Gilneas ve Alterac, Strom’un güçlü destekçileri oldular ve Khaz Modan’ın dağlık güney arazilerini keşfeden büyük ordular oluşturdular. İnsanların, kadim cüce ırkıyla tanışması ve mağaraya benzeyen yeraltı şehirleri Ironforge’a gitmeleri de aynı dönemde gerçekleşti. İnsanlar ve cüceler, metal işçiliği ve mühendislik konusunda birçok sırrı paylaştılar, savaş ve hikâye anlatımı konusuna karşı ortak bir sevgi duyduklarını keşfettiler.
Kul Tiras şehir devleti, Lordaeron’un güneyindeki büyük bir adada kurulmuştu. Balıkçılık ve gemicilik üzerine kurulu, zengin bir ekonomi geliştirdiler. Zamanla Kul Tiras, ticari gemilerden oluşan büyük bir filo kurdu ve bilinen topraklarda alıp satmak için egzotik mallar aramaya başladılar. Arathor’un ekonomisi gelişiyor olmasına rağmen, en güçlü yapıtaşları ise ayrışmaya başlamıştı.”
Devamı için diğer sayfaya geçiniz.
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
Aegwynn ve Ejder Avı
Aşağıdaki bölüm, Warcraft: Orcs & Humans oyunundan 823 yıl önce geçmektedir. Bölüm Tirisfal Glades’deki Scarlet Monastery, Brill’deki Gallows’ End Tavern’de ve Stormwind’de bulunan Royal Library’de yer alan “Aegwynn and the Dragon Hunt” adlı kitaptan alınmıştır.
“Yedi insan ulusu arasındaki siyaset ve rekabet artıp azalmaya devam ederken, Koruyucular kaosa karşı nöbetlerini tutmaya devam ettiler. Yıllar boyunca birçok Koruyucu olmuştu, ancak sadece biri Tirisfal’in sihirli güçlerine sahipti. Çağın koruyucularından biri, gölgelerin arasından güçlü bir savaşçı olarak kendisini sivriltmişti. Coşkun bir dişi insan olan Aegwynn, Düzen’in onayını almış ve Koruyuculuk unvanına sahip olmuştu. Aegwynn gayretli bir şekilde bulduğu iblisleri avlamış ve yoketmişti, ancak Tirisfal Konseyi’nin erkek egemenliğini sık sık sorguluyordu. Konseyi yöneten kadim elflerin ve yaşlı insanların, düşünce yapılarının çok katı ve kaosa karşı verilen savaşa kararlı bir son veremeyecek kadar ileri görüşlü olmadıklarına inanıyordu. Uzun tartışmalar ve konuşmalardan dolayı sabrı tükenen Aegwynn, kendini yanındakilere ve üstlerine kanıtlamaya can atıyor, bunun bir sonucu olarak da kritik durumlarda bilgelik yerine kahramanlığı seçiyordu.
Aegwynn
Tirisfal’in kozmik gücü üzerindeki uzmanlığı geliştikçe, Aegwynn, kuzeydeki buz kaplı kıta Northrend’de sinsice dolaşan bir grup güçlü iblisin farkına vardı. Uzak kuzeye yolculuk eden Aegwynn, iblisleri dağların içine kadar takip etti. Burada iblislerin, hayatta kalan son dragonflight’lardan birini yakaladığını ve kadim yaratıkların doğuştan gelen büyü güçlerini boşalttıklarını fark etmişti. Gelişen ölümlü toplumlardan uzak kalmayı başarmış güçlü ejderler, kendilerini Lejyon’un kara büyülerine karşı zayıf bulmuşlardı. Aegwynn iblislerin karşısına çıktı ve yüce ejderlerin yardımıyla onları yendi. Henüz son iblis ölümlü dünyadan yok edilmişken, kuzeyden dev bir fırtına koptu. Northrend’in üzerinde devasa bir karanlık sima belirdi. Yanan Lejyon’un iblis kralı ve lordu Sargeras, Aegwynn’in önünde belirdi ve şeytani bir enerjiyle dikildi. Genç Koruyucuyu, Tirisfal’in zamanının sona ermek üzere olduğu ve dünyanın Lejyon’un saldırısından önce çok yakında dizlerinin üstüne çökeceği konusunda bilgilendirdi.
Sargeras ve Aegwynn
Mağrur Aegwynn, kendisinin tehlikeli tanrıya bir rakip olabileceğine inanarak, Sargeras’ın görüntüsüne karşı tüm gücünü açığa çıkardı. Kaygılandırıcı bir kolaylıkla Aegwynn, güçleriyle iblis lordunu yenik düşürdü ve fiziksel kabuğunu öldürmekte başarılı oldu. Sargeras’ın ruhunun yaşamaya devam edeceği korkusuyla saf Aegwynn, vücudunun mahvolmuş kabuğunu, Kalimdor’un Sonsuzluk Kuyusu yıkıldığında denizin dibini boylayan kadim salonlarından birine kilitledi. Aegwynn, tam da Sargeras’ın planladığı şeyi yaptığının farkına varamayacaktı. Kazara ölümlü dünyanın kaderini belirlemişti. Sargeras ise bedensel ölümüyle birlikte ruhunu Aegwynn’in zayıf vücuduna aktarmıştı. Genç Koruyucu’nun farkında olmadan Sargeras, onun ruhunun en karanlık oluklarında gizlice kalacaktı.”
Haftaya “Üç Çekiçler Savaşı” ve “Son Koruyucu” bölümleriyle Yeni Dünya kısmının sonuna geleceğiz. Görüşmek üzere Warcraft hayranları.