World Soccer Winning Eleven 9
Her sene olduğu gibi, bu sene de gelenekten vazgeçilmedi. Bilindiği üzere, bu
muhteşem serinin Avrupa versiyonu olan Pro Evolution Soccer, yeni sene gelmeden
piyasalara sürülür ve gönüllerimizde taht kurar. Futbolun bütün güzelliklerini
sergileyebileceğimiz ve görebileceğimiz harika bir simülasyondur kendisi. Ondan
sonra, sadece ismi değişik olan, Japon versiyonu olarak nitelendirilebilecek
Winning Eleven gelir. İkisi de aynı oyun, sadece isimleri değişik. Ancak,
serinin tadı sürekli ağzımızda olduğu için, isim farkına rağmen incelemesini
yapmaktan kaçınmıyoruz. Ancak Japonya versiyonu olmasına rağmen, içerik tamamen
İngilizce, bu yüzden bir yerde gördüğünüz zaman almak için düşünmenize gerek
yok. Paranızı bu muhteşem futbol simülasyonu için gönül rahatlığıyla
harcayabilirsiniz.
İkizler
Başlangıçta sadece video’nun değişmiş olduğunu görüyoruz. Açıkçası, PES 5’in
başındaki video’dan daha güzeli karşımızda duruyor. Bizi gerçek bir futbol
şölenine hazırlamak için ideal. Sonunda Winning Eleven 9 yazısını görüp,
anonsunu duyduktan sonra, PES 5’teki alışılagelmiş ana menümüze geliyor. Buradan
itibaren karşımıza çıkacak olan herşey aynı. Hiçbir yabancılık çekmeyeceğiz.
Yine de, seriye yabancı olan arkadaşlarımız için yüzeysel olarak bahsetmekte
fayda var. Ana menüde çeşitli oyun modlarını görebiliyoruz. Burada Match
kısmında dostluk maçı yapabiliyoruz. League’e geldiğimiz zaman, dünyanın önde
gelen liglerinin takımlarını alıp, bu takımların gerçek kadroları ile maçlar
yapabiliyoruz. Tabii yine genel olarak, lig dışındaki ve hatta lig içerisindeki
çoğu takımın da kadrolarında problemler mevcut. Yine de İtalya, İspanya
liglerini gerçek kadrolar ile oynayabilmek güzel. Cup kısmında kendi
kupalarımızı yaratabiliyor, ister gruplu istersek de eleme usulü ile bir sonraki
turlara geçip kupaya uzanmaya çalışıyoruz. Training kısmında, oyun ve oyunun
kontrolleri hakkında bilgiler edinebiliyoruz. Hatta bu bölümde futbolun
kuralları bile çok güzel grafikler eşliğinde anlatılmış. Training kısmı, kendi
içerisinde de bir senaryoya sahip ve çeşitli başlıkları altındaki bu
senaryolarda ilerleyerek bol bol puan kazanmaya çalışıyoruz. Pas, dripling, şut
gibi ana çalışmalar, kendi içlerinde bölümlere ayrılmışlar ve biz de bunlarda
başarı sağlamaya çalışıyoruz.
Options menüsü içerisinde de güzel özellikler var. Museum kısmında kazandığımız
kupaları görebilir, hatta arkadaşlarımıza da göstererek onlara bol bol hava
atabiliriz. Bunun dışında, attığımız güzel golleri kaydetme şansımız var.
Bunlara da tekrar erişmek için, Options kısmındaki Replay Playback kısmını
kullanıyoruz. Bu golleri tekrar izlerken kamera açılarını değişik şekillerde
ayarlamak son derece eğlenceli bir durum. En önemli ve oyunun can damarını
oluşturan kısım, Master Leauge’i en sona bıraktım. Burası kapsamlı ve biraz daha
uğraş isteyen bir kısım. Buraya girdikten sonra kendimize bir profil
yaratıyoruz. Ondan sonra, bizden oyunun kendi takımlarıyla mı, yoksa Master
League kadrolarıyla mı, ya da kendimizin takım yaratmamızı isteyip istemediğimiz
soruluyor. Eğer değişik futbolcular keşfetemek ve bunları geliştirmek
istiyorsanız, Master League’in kendi oluşturduğu kadrolardan devam etmenizi
tavsiye ediyoruz. Master League’in ana menüsüne geldiğimizde de yapacak
işlemlerimiz var ama bunlara bir süre sonra çok rahat bir şekilde
alışabiliyoruz. Kadromuzu belirleyip taktik yaptığımız ekrana Locker Room’dan
ulaşbilirsiniz. Ayrıca burada oyuncularımızın gelişimlerini, puan durumlarını ve
takvimleri de kontrol etme şansına sahip oluyoruz.Bir Master League masalı
Master League’deki temel amaç, takımımızla birlikte başarıdan başarıya koşmanın
yanında, oyuncularımızı bol bol oynatıp antreman yaptırarak onların
özelliklerini geliştirip daha iyi oyuncular haline getirmek. Transfer zamanları
geldiğinde oyuncu alışverişlerinde bulunabiliyoruz ve oyuncu bulabilmek için
güzel bir arama sistemi hazırlanmış. İstersek çok genç yetenekleri bulup
eğitebiliyor, istersek de gereken mevkilerimize futbolcular bulabiliyoruz. Maç
kazandıkça, turnuva ya da liglerde dereceler aldıkça para kazanıyoruz ve böylece
yeni futbolcular alma şansına sahip oluyoruz. Her senenin sonunda da
futbolcularımıza otomatik olarak maaşları ödeniyor. Master League’de eğer
paramız eksiye düşerse, ya da para kazanmak için oyuncu sata sata 16 oyuncudan
daha az kalırsa, o zaman başarısız oluyor ve devam edemiyoruz.
Training menüsünden, oyuncularımıza antreman yaptırabilir ve gelişimlerine
katkıda bulunabiliriz. Ben genelde training’i bilgisayarın otomatik olarak
yapmasını belirliyorum. Böylece bu iş için de ekstra zaman harcamamız
oluyorsunuz ve hiç de birşey kaybetmiyorsunuz. En önemli turnuva, WEFA
Championship, birinci ligi lider ya da ikinci bitirdikten sonra buraya katılma
şansına sahip oluyoruz ve burada da ilerleyerek en büyük kupaya sahip olmaya
çalışıyoruz. Master League’deki tek handikap, bir süre sonra kısır döngü haline
geliyor. Seneler geçtikçe liglerden aynı takımlar yükselip düşüyor ve siz artık
tüm şampiyonluklara ulaşmışsanız, yeni oyuncular keşfetmekten başka yapacak
işiniz de kalmıyor. Zamanla elinizdeki futbolcular yaşlanıyor ve oynayamayacak
duruma gelip emekli oluyorlar. Bu zamanlarda da transfer sezonunda piyasayı
araştırmaları ve yeni oyuncular ile takımınızı takviye etmelisiniz. Ancak,
maçları kazanıp bol para yaptığınız zaman bu da problem olmaktan çıkıyor ve
artık bir nevi Master League’in amacı kalmamış oluyor.
Takımlar arasında, farklı isimlerle ve kadrolarla da olsa Beşiktaş, Galatasaray
ve Fenerbahçe de bulunuyor. Bazen kadrolarına baktığımız zaman, kimin hangi
futbol olduğunu anlayamayabiliyoruz ve bazı özelliklerinde de problemler olduğu
göze çarpıyor. Zaten, bu kadro işini de hallettikten sonra Winning Eleven’ın
eline kimse su dökemeyecek muhtemelen. Maç içlerine gelince. Çok fazla kelime
dağarcığı bulunmayan spikerlerimiz var ve pozisyonları çok da heyecanlı
anlattıkları söylenemez. Bazen, gollerde bile birşey söylemeden direkt
geçiştirdikleri oluyor. Yalnız, grafiksel olarak motion capture sistemi sonuna
kadar kullanılmış ve oldukça iyi oyuncu animasyonları elde edilmiş. Hareketler
çok gerçekçi ve Winning Eleven 8’deki gibi topu her geriye çektiğimizde rakibi
çalımlıyor olamayacağız. Tabii, bu biraz da futbolcunun yetenekleri ile de
alakalı olacak. Atılan goller oldukça güzel gözüküyorlar. Yalnız, futbolcuların
çoğu gerçeğine benzemeyebiliyor, yine de bu durum da muhteşem futbol ziyafetinin
yanında hoş görebileceğimiz durumlardan birisi. Ben özellikle, 5. yıldızda,
hatta topladığınız WEN puanlarından sonra 6. yıldızı açıp onda oynamanızı
tavsiye ediyorum. Bu sayede, oldukça gerçekçi ve düşünmeye dayalı maçlar ortaya
çıkıyor. Taktiksel savaşlar vermeli, düzgün ve etkili ara pasları ile hareket
etmelisiniz. Rakibin zayıf yanları üzerine oynamak ya da bol bol değişik atak
şekilleri denemek, oyunu son derece zevkli kılıyor.Ataklar yarıda kalmasın
Tabii maç içlerinde çeşitli eksiler de bulunuyor. Ofsaytlar zaman zaman çok geç
veriliyor ve bu durum bizleri bazı ataklarda zor duruma düşünüyor. Bazen
vermeyeceğini düşündüğümüz yerlerde hareketleniyoruz ancak birden bire oyun
durunca hevesimiz kursağımızda kalıyor, en azından top ayaktan çıktıktan sonra
münasip bir zamanda düdük çalınabilirdi. Ayrıca, bazı avantaj kurallarında da
problemler oluşabiliyor, hatta daha önce oyunu durdurup faul verilen durumlarda,
bir dahaki sefere devam kararı verilebiliyor. Hakem konusunda ufak tefek
problemler bunlar. Bunun dışında fiziksel gerçekçilik de son derece iyi, topu
rakip çarptıktan sonra gerçekçi biçimde yükselmesi ve yön değiştirmesini
gözlemleyebiliyoruz. Hatta kaleciler bazı durumlarda kontırpiyede kalıp gol
yiyebiliyorlar. Bu gibi durumlar da futbolun ilahi adaletten ibaret olduğunun da
bir göstergesi. Winning Eleven 9, gamepad ile tabiiki daha rahat oynanabilir,
ancak klavyenin kontrolleri ile de bir problem yaşanmıyor ve alıştıktan sonra
rahat rahat oynayabiliyorsunuz. Hatta, isterseniz kontrol tuşlarını
değiştirebilmek de tamamen sizin elinizde.
Maçlardan önce kadroları belirlemek de önemli. Bazı oyuncularımızın form
durmları düşük oluyor ve maçta onlardan beklediğimiz performansları
sergileyemiyorlar. Bu Ronaldinho olsa bile aynı. Bu yüzden, daha çok formda
oyuncularımızı oynatıp, ancak zor durumlarda belki diğerlerinden
yararlanabiliriz. Bazı futbolcuların özel yetenekleri oluyor ve onlara özgü
hareketler ve çalımlar yapabiliyoruz. Ronaldinho’nun o meşhur kaldırıp geçme
çalımının yanında, Roberto Carlos’un frikiklerden önce kendine has gerilmesini
de görebiliyoruz. Frikiklerde açıyı ve hızı ayarlamak tamamen bizim elimizde,
ancak bir yerden sonra ona da alışıyoruz ve frikiklerin büyük bölümü gol olmaya
başlıyor. Winnig Eleven 9’un en önemli ve güzel özelliklerinden birisi de, her
takımın taktiğinin gerçekçi bir biçimde oyuna yansıtılmış olması. Kimi takım
sert oynuyor, kimisi defansif oynayıp kontraataklarla gol arıyor. Her takım için
bunlar değişmekte.
Maçlardan sonra ekranın sağ alt köşesinde WEN puanının geldiğini göreceksiniz.
Bunları da biriktirmek son derece zevkli. Çünkü, Options menüsünde bu puanları
harcayarak yeni özellikler açabiliyoruz. Sadece özellikler değil, yeni oyuncular
da satın alabiliyor ve bunları da oynatabilecek duruma getirebiliyoruz.
Açabileceğimiz diğer değişik özellikler; yeni stadyumlar, 6. yıldız, top efekti,
yeni toplar ve klasik takımlar bulunuyor. Seslere gelince, spikerleri pek
tutmamış olmamıza rağmen, maç başladığında seyircilerden gelen coşkulu sesler ve
tezahüratlar, bizi de maç moduna sokuyor. Üstelik, önemli ataklarda ya da gol
pozisyonlarında daha da ayaklanıyorlar ve bizi iyiden iyiye gaza getiriyorlar.
Bu yüzden sesler de sınıfı geçmiş durumda, ancak her futbol oyununun ortak
problemi olan taraftarların gerçekçi biçimde modellenememe problemi burada da
mevcut, ancak bu durum hiç de kolay olmadığından dolayı bunu hoş görmemiz
gerekiyor.
İtinayla oynanır
Adamlarımızın kontrolleri daha esnek hale getirilmiş ve topun gelişine göre
yapacakları hareketler de değişkenlik gösteriyorlar. Bir top biçimsiz geldiğinde
ya da çok hızlı gelen bir topa vurmaya çalıştıklarında dağlara taşlara
gidebiliyor. Şut barı, yine yerini korumakta ve şutlarımızı gönderirken onun
ayarını da iyi yapmamız gerekiyor. Top ayağımıza iyi oturduğu zaman, oldukça
güzel goller ya da kurtarışlar görebilmek de mümkün oluyor. Özetle Winning
Eleven 9, futbolla ilgili herşeyi bünyesinde barındırmaya devam ediyor ve
önümüzdeki yıllarda bilgisayar başındaki futbol zevkimizi daha da doruklara
taşıyacak. Tek bir taktiğe bağlı kalınmadan, bizi sürekli değişik birşeyler
üretmeye sevkeden bir futbol simülasyonu oynamak son derece güzel.