WWE All Stars
Çocukluğu 1990lı yıllara denk gelen pek çok kişi, Jimmy ve Nicky’nin yorumlarının Türkçe’ye çok eğlenceli bir seslendirmeyle çevrildiği “Amerikan güreşi” ya da “pankreas güreşi” şovlarını eğlenceli hatıraları arasında tutar. Böylesi bir nostalji faktörü de, WWE olası video oyunlarından beklenti çıtasını yükseltir. Bugüne kadar geliştirilen –ister RAW olsun, ister Smackdown- pek çok WWE oyunu, mazinin tatlı hatıraları kadar zihinlerde yer etmeyi başaramadı. Her yıl yayımlanan WWE SmackDown vs. Raw serisi, sadece vasatın üstüne çıkabildi. Peki günümüz starları Randy Orton, John Cena ve Rey Mysterio ile özellikle ülkemizde daha çok tanınan Hulk Hogan, Steve Austin gibi eski efsaneleri aynı ringe taşıyan WWE All Star, beklediğimiz eğlenceyi bize sundu mu?
Hamurunda abartı var
Sıkı bir WWE takipçisi olmasanız bile, iri cüsseli adamların teatral bir havada yaptığı görkemli dövüşlerin bir miktar abartı barındırdığını bilirsiniz. WWE All Star’da bu “abartı” faktörü ilk olarak karakter modellemelerinde gözleniyor. Şişirilmiş kasları, ilginç yüz ifadeleri ve Unreal Engine 3.0 motorunu andıran fizikleriyle güreşçilerimiz gerçek hallerinden çok birer çizgi roman kahramanını andırıyor.
Dövüş başlarken yapılan giriş töreninde de aynı abartının emareleri gözleniyor. Ringe girişlerde güreşçilerin kendi arka plan müzikleri çalarken, hepsi ayrı şovlarla er meydanına çıkıyor. Ne var ki gerçek WWE maçlarını ara sıra takip ediyorsanız, bu dövüş öncesi şovlara ekstra uğraş gösterilmiş olsa da, gerçeğiyle aynı atmosferi sağlayamadığını fark edebilirsiniz.
Dört yiğit çıktı meydane!
Hafta sonu partilerinin eğlencesi olmaya aday durumdaki WWE All Star’da “tag-team” maçları ile ikiye iki dövüşmek mümkün. Dilerseniz tek başınıza, dilerseniz de ikili takımlar halinde ringde türlü numaralar çevirebilirsiniz.
Ringe çıktıktan sonra yaşayacağınız deneyim ise ayrı bir konu; kontroller ve tuş yerleşimi kolay olsa da, oyundaki vuruşların verdiği his pek gerçekçi değil. Yani televizyonda yayınlanan dövüşlerin tiyatro olduğunu düşünüyorsanız, WWE All Star size masal gibi gelebilir. Öte yandan, oyunu kavradıktan sonra yapılan dövüşler, ring içi ve ring dışındaki çarpışmalar giderek eğlenceli hal alıyor.
Abartılı vuruşlar, özellikle de bitirme hareketleri tam anlamıyla tatmin edici nitelikte. Buradaki tek sıkıntı ise, rakibi yenmek için mutlaka bitirme hareketi yapmanız gerekiyor ve bunu gerçekleştirmek can sıkıcı bir hal alabiliyor. Belki de bu yüzden, Randy Orton ile çektiğiniz bir “RKO” veya Rey Mysterio’nun “619”u gaza gelip kanepeden masaya uçmanıza neden olabilir.
Teknik vur, abanma…
Eğlencenizi baltalayabilecek en önemli sorun ise teknik problemler. WWE All Star, uzun yükleme sürelerine sahip, üstelik sık sık yükleme gerektiren bir oyun. Konsolun sabit diskine kurmanız da sizi her dövüş öncesi (biri giriş şovundan önce, diğeri şovun ardından) iki defa yükleme ekranıyla karşılaşmaktan kurtaramıyor. Ayrıca dövüş mekaniklerinde ve Amerikan güreşinde hayati önem taşıyan “kontra” zamanlamasını iyi zamanlamak bazen şansa kalıyor. Doğru zamanda doğru tuşa bastığınızda, görmek istediğiniz hareketin gerçekleşmemesiyle hayal kırıklığına uğramanız mümkün.
Eğer sadece iyi bir dövüş oyunu arıyorsanız, piyasada Marvel vs. Capcom 3 gibi çok daha eğlenceli ve iyi vakit geçirmenizi sağlayacak nitelikte alternatifler mevcut. Ancak WWE dünyasına ilgi duyuyorsanız ve gerçek güreşçilerin yer aldığı “oynanabilir” bir oyun arıyorsanız, hiç değilse Hulk Hogan hatırına WWE All Star ile keyifli bir hafta sonu geçirebilirsiniz.