Makale

Yapay zekaların gelişimi yeni nesil konsolları nasıl etkileyecek?

2018 yılını teknoloji dünyasında büyük gelişmeler ile geride bıraktık. Üretim mimarilerinin 7nm boyutuna kadar indiği, işlemcilerin güç tüketiminde büyük gelişmeler gördüğü, GPU’ların gerçek zamanlı Ray-Tracing işlem gücüne sahip olmaya başladığı ve makine öğrenimi yani yapay zeka konusunda büyük gelişmelerin yaşandığı 2018 yılı, oyun dünyasının geleceğinin de yavaş yavaş belirlendiği bir yıl olmayı başardı. Ben de boş durmak istemedim ve yeni yıla girdiğimiz şu ilk günlerde, 2020 yılında göreceğimizi düşündüğümüz yeni nesil konsolların bu gelişmelerden nasıl etkilenebileceğini anlatmak için araştırmalarımı başlattım. Özellikle yapay zeka ve makine öğrenimindeki gelişmelerin yeni nesil konsolları nasıl etkileyeceği üzerine yoğunlaşacak olan bu makale, önümüzdeki 10 yıla yakın bir süreyi kapsayacak yeni nesle ilk bakışı atmanıza vesile olacak.

PlayStation 5 ve Xbox Two nasıl olacak?

Öncelikle makaleye alt yapı oluşturmak için yapay zekanın kısa tarihinden bahsetmek istiyorum. İngilizcesi Artificial Intelligience yani AI olarak günlük hayatta çokça karşılaştığımız yapay zeka terimi, bir bilgisayarın farklı faaliyetleri tıpkı zeki canlılara benzer şekilde yerine getirebilme kabiliyetine deniyor. İlk olarak bilgisayar teknolojisinin babası diyebileceğimiz Alan Turing tarafından “Bilgisayarlar da düşenebilir mi?” sorusunu ortaya atarak, yapay zekayı tartışmaya açan Alan Turing, 2. Dünya Savaşında Almanların Enigma adı verilen şifreli mesajlarını kırmak için geliştirdiği bilgisayarı ile insana yardımcı olan ilk bilgisayarı da geliştirmiş ve adını tarihe yazdırmıştı. Enigma’yı kırmayı başararak yeni bir çağ başlatan Turing, bilgisayarların bu güne gelmesini sağlayan tarihin en büyük dahilerinden de biridir bana göre.

Yapay zekaların son yıllarda gündemde bu kadar fazla yer edinmesinin sebebi ise Yapay Sinir Ağlarında yaşanan gelişmeler. Bilgisayarlarımızın beynini oluşturan işlemci ve GPU’lardaki üretim mimarisinin küçülmesine orantılı olarak inanılmaz sayılara ulaşan transistör adetleri ile bağlantılı olarak, artık beynimizi bir manada simüle edebilen bilgisayarlara kavuştuk. Burada parantez açıp insanlara özgü düşünme ve öğrenme yeteneğinden bahsetmemiz gerekiyor. Zekamızın büyük çoğunluğunu deneme yanılma yöntemi ile elde ediyoruz. Örneğin sıcak bir kağıt bardağı elimize alırsak, elimiz yanar. Beynimiz böyle bir durum ile karşılaştığında algıladığı bilgileri işleyerek nöronlar arasında bağlantı kurar ve bardağa bu kadar sıcakken dokunmamamız gerektiğini öğrenir. Bardağı almak istiyorsak farklı bir yöntem düşünür ve belki iki kat bardak kullanarak sıcaklığın elimize ulaşmasını engelleriz. Burada denediğimiz yöntem iki kat bardak kullanmaktır ve beynimiz bu bilgilerin işlendiği nöronları bağlayarak aynı durumla tekrar karşılaştığımızda bu bilgiler ile birlikte iki bardak kullanır ve elimizin yanmasını önler. Yapay sinir ağları da tıpkı bu yöntem gibi çalışarak yapay nöronları deneme yanılma yöntemi ile öğretir ve bir sorun ile karşılaştığında bu bilgileri kullanarak sorunun çözümünü öğrenmiş olur.

Yeni nesil konsollar ne zaman gelecek?

Yapay zeka teknolojisi bulunan telefonların daha hızlı çalışmasına veya daha güzel fotoğraflar çekmesine izin veren teknolojinin temeli de budur. Telefonunuzu uyandığınız anda elinize alıp ilk işiniz maillerinize bakmak ise, telefon günler boyunca bu işlemlerinizi takip eder ve sonunda hangi saatte uyandığınızı, uyanır uyanmaz ne yaptığınızı bildiği için bu işlemleri önceden işler ve karşınıza çok daha hızlı bir şekilde sonuç verir. Bu gibi örnekler Yapay Sinir Ağlarının günümüz hayatına kazandırdıklarına bir kanıt olarak gösterilebilir.

Günümüzde işlemci ve GPU üreticileri Makine Öğrenimine özel olarak ürettikleri işlemci ve GPU’larda ekstra işlem birimlerine yer veriyorlar. Yalnızca makine öğrenimine yönelik bu işlem birimleri, paralel olarak çok sayıda datayı aynı anda işleyebiliyor ve sonuç alabiliyor. Standart işlemcilerin, yani CPU’ların tüm işlemleri sıralı olarak yapma zorunluluğu her ne kadar çoklu çekirdekli işlemciler ile bir nevi atlatılabilse de, yine de GPU’ların binlerce çekirdekli performanslarına ulaşamıyorlar. Özellikle Nvidia’nın CUDA adı verilen çekirdeklerinin bu tip makine öğrenimi konusunda yetenekleri sorgulanamaz durumda. GPU’ların bu denli hızlı bir şekilde yapay zeka eğitiminde kullanılması, ekran kartlarının oyunlara odaklı donanım olma imajını da değiştirmeye başladı.

Tabii ki yapay zekanın ekran kartları ile paralel şekilde gelişmeye başlaması, bu teknolojinin oyunlar üzerindeki etkisini de görmeye başlayacağımızın habercisi. Özellikle yeni nesil konsollar ile birlikte yapay zekaların oyunlardaki etkilerini çok daha net bir biçimde görmeye başlayacağız gibi gözüküyor. Şimdi dilerseniz yavaş yavaş yapay zekalar oyunları nasıl etkileyecek, bu teknolojinin oyunculuk tarafında ne gibi etkileri olacak inceleyelim.

Yapay zeka yeni nesilde oyunlara ve oyunculara neler katacak?

Makalenin içerisinde makine öğrenimi konusuna değinmiştik. Makine öğreniminin oyunlardaki ilk etkilerini ise şimdiden görmeye başladık. Yapay zekanın yardımı ile görüntü kalitesinin arttırıldığı fotoğraf ve videolar ile ilgili haberleri duymuşsunuzdur. Makine öğrenimini kullanarak düşük çözünürlüklü fotoğrafları mümkün olan en uygun şekilde çözünürlük yükseltme işlemine tabi tutabiliyoruz. İşte bu teknoloji, farklı ara yazılımlar kullanılarak eski oyunlara da uygulanmaya başlandı. Örnek vermek gerekirse ESRGAN (Enhanced Super-Resolution Generative Adversarial Networks) adı verilen teknik yardımı ile birçok eski oyunun kaplama detayları el değmeden tamamen yapay zeka yardımı ile yüksek çözünürlüklü hale getirilmiş durumda. RPG dünyasının en sevilen yapımlar arasında yer alan Morrowind’ın ESRGAN tekniği ile kaplamaları adeta yeni nesil demesek de, firma destekli Remaster sürümler ile yarışabilecek hale geldi. Yapay zeka destekli görüntü kalitesi arttırma metodları, önümüzdeki neslin temelini oluşturabilir. Nasıl mı? Şöyle:

Bildiğiniz gibi PlayStation 4’ün en büyük handikaplarından birisi, önceki nesil oyunları desteklemiyor oluşuydu. Buna sebep olarak Sony, PlayStation 3 ve PlayStation 4 mimarilerinin ciddi anlamda farklı olmasını gösteriyordu. Ancak aynı sorunu büyük ihtimalle PlayStation 4 ila PlayStation 5 arasında yaşamayacağız. Keza PlayStation 5’in AMD Ryzen CPU’su ve VEGA alt yapılı GPU ile geleceği kesin gibi, bu donanımlar da tıpkı PS4 nesli gibi X86 temelini kullanıyor ve oyunların yeni nesil konsollarda çalışma şekli çok daha kolaylaşıyor. Ancak yine de oyuncular eski oyunlarını yeni nesil konsollarda oynamakla yetinmeyecektir, yeni nesil ile birlikte daha yüksek çözünürlük ve grafik kalitesi beklenecektir. İşte yapay zeka burada devreye girebilir.

Az önce bahsettiğim ESRGAN yöntemi, yeni nesil konsollara entegre edilebilir, bu sayede konsollar eski oyunları 4K çözünürlüğe denk gelecek şekilde kaplamalarını geliştirip çözünürlüğünü yükseltebilir. Geliştiricilerin herhangi bir şekilde olaya dahil olmaması sayesinde hem daha net kaplamalar, hem de daha yüksek çözünürlüğü Remaster sürüm beklemeden oynayabileceğiz. Şahsen böyle bir özelliğin yeni nesil konsollar için muhteşem bir özellik olabileceğini düşünüyorum.

Yapay zekadaki gelişmelerin bir diğer potansiyel etkisi de tabii ki oyunlardaki yapay zekalı karakterlerin çok daha gerçekçi bir hale gelecek olması. Yeni neslin grafikler kadar yaşayan dünyaları ile de öne çıkacağını düşünüyorum. Daha gelişmiş yapay zekalar ile Red Dead Redemption 2’de karşılaştığımız hafızası bulunan ve yaptıklarımızı hatırlayan NPC’lerin çok daha gelişmiş sürümleri ile sıkça karşılacaşacağız. RPG oyunlar için hayli önemli olan bu durum, oyunların çok daha gerçekçi bir atmosfere kavuşmasını sağlayacak.

Yapay zekaların bu iki madde haricinde kullanıcı deneyimi konusunda da büyük yenilikleri olabilir. Yeni nesil konsolların büyük ihtimalle Siri benzeri asistanlar ile gelme ihtimali var. Bu sayede konsolunuz belki kapalı dahi olsa sesli komut yardımı ile belli bir oyuna indirme emri verebilecek yahut sesli komutlar ile farklı işlemler yapabileceksiniz. Bu özellik Microsoft’un Kinect’i ile birlikte denenmiş ancak pek başarılı olamamıştı, ancak yapay zekalar konusunda yapılan güncellemeler ve yenilikler ile çok daha başarılı şekilde çalışma ihtimali var.

Tabii ki bu saydıklarımızın dışında da geliştiricilerin yaratıcı fikirleri ile çok daha farklı ve beklemediğimiz yenilikler de görebiliriz. Şahsen yapay zekaların yeni nesil konsolların temel özelliklerinden birini oluşturacağını düşünüyorum. Her ne kadar bu gelişmeler oldukça yeni gibi gözükse de, işlem kapasitemizin her yıl büyük bir hızda artması ve dolayısı ile yapay zekaların yükselen bir hızla gelişmesi, konsolların da kaderini şekillendirecek gibi gözüküyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu