Yılların eskitemediği fuar: E3

E3 Fuarı bitti. Biz de öyle. Bu süreçte sizlere elimizden geldiğince hızlı bir şekilde bilgileri aktarmaya çalıştık. Gördüğümüz, duyduğumuz her bilgiyi aktardık. Hatamız olduysa da affola. Fuar süresince birçok oyunu görme, deneme şansımız oldu. Bunlar hakkında elde ettiğimiz tüm bilgileri önümüzdeki haftadan itibaren sizler ile paylaşacağız. Ancak öncesinde kısa da olsa son bir bakış atalım istiyorum.

İlk olarak çalışma şeklimizi anlatmak istiyorum. Bizler aramızda görev bölümü yaptık. Zira konferansın gerçekleştiği şehir Amerika’nın Los Angeles kenti idi. Türkiye ile arasında 14 saatlik bir fark var. Siz sabah kalkıp 9’da iş başı yaptığınızda burada gecenin bir yarısı oluyor. Özellikle benim için çok zor oldu bu. Fuara geldiğimi bilmeyenler ne yazık ki uyutmadılar. Tüm etkinlik boyunca –ki beş gün ediyor bu süreç- gecede sadece iki en fazla üç saat uyuyabildim. İstanbul’da gündüz olduğunda ne yazık ki telefonlar işlemeye başlıyor. Neyse daha fazla konuyu detaylandırmadan iş bölümünü anlatmaya devam edeyim. Emin gündüzleri iş saatinde ofise gelmeyecek ve geceleri burada çıkan haberleri hızlıca yayına alacaktı. Diğer arkadaşlarım da (Furkan ile Ersin) gündüz saatinde diğer yakaladıkları içerikleri sizlere ulaştıracaklardı. Plan güzel görünse de atlanan çok önemli bir nokta vardı. Furkan ile Ersin de konferanslar da çıkan haberleri anı anına takip etmek istiyorlardı. Bu sebeple özellikle ilk iki gece onlar için oldukça zor oldu. Ardından etkinlik başladığında da zaten birçok içerik girilmiş olduğu için de biraz rahatladık. Ancak çok açık ve net ifade edebilirim ki bu senenin fuar şampiyonu Sony PlayStation idi. Bunu inkar etmek mümkün değil. Sunduğu içerik diğerlerinden kat kat üstündü. İnternetteki paylaşımları takip ettiyseniz ne kadar haklı olduğumu bilirsiniz. Sunulan içerik sayısı, özel oyunları ve daha birçok konusu ile açık söylemek gerekirse beni çıldırtmaya yetti.

Bir çoğunuz konferansları zaten takip ettiniz. Ancak o kadar çok içerik üretildi ki bizlerin bile gözünden kaçanlar oldu. Sizlere gezip gördüğüm kısmını kısaca anlatmak istiyorum. Öncelikle beni en çok mutlu eden kısmını söylemem lazım. Ülkemizde yapılan etkinliklerin aksine fuar alanında cosplay curcunası değil, gerçekten içerik şenliği vardı. Yeni yapımlardan tutun birçok oyun geliştiricisi de etkinlik alanında sevenleri ile buluşuyor ya da ürünlerini anlatıyordu. Mesela Quantic Dream’in CEO’su David Cage’den Detroit: Become Human’ın tanıtımını dinlemek, inanılmaz bir deneyimdi. Hislerini, geliştirme sürecini ve hedeflerini dinlemek gerçekten eşsiz bir deneyim. Ya da yürürken Yoshinori Ono ile karşılaşıp selfie çekmek harika idi.

Bunların yanında etkinlikle en çok dikkatimi çeken konulardan biri de VR yapımları idi. VR’ı yıllardır konuşuyor, yazıp-çiziyoruz. Ancak ilk defa bu kadar yoğun bir içerik ile karşılaştım. Bunlar içinde beni en çok etkileyenlerden biri Resident Evil VII ile Star Trek: Bridge Commander oldu. Deneyimlerimi kısa süre içinde paylaşacağım. Ancak Star Trek’ten de kısaca bahsetmek istiyorum. Uzay Yolu’nu bilmeyeniz yoktur. Kaptan Kirk, Spock, Scotty deyince bilim kurgu severler için akan sular durur. Bridge Commander’da da bunun suyu çıkmış. USS AEGIS gemisini kullanarak uzay yolculuğuna çıkıyorsunuz. Ancak öyle böyle değil. VR gözlüğünüzü takarak, gemideki bir görevi alıyorsunuz. Ben Scotty’nin görevini aldım ve geminin enerji, kalkan gibi görevlerini üstlendim. Daha fazla detay vermiyorum. Yazımı bekleyin. Ancak dediğim gibi VR konusu çok ön plana çıkmıştı. Hatta yetişkin içeriklerini sunan bir firma da etkinlikte yerini almıştı. Sanal gözlüğün sınırları birçok noktada görünüyordu.

Tabi bu fardaki tek Türk ben değildim. Diğer yayınlardan da arkadaşlarımız vardı. Mesela etkinlik alanını genelde Bölüm Sonu Canavarı’ndan Mesut Çevik ile dolaştık, etkinliklere birlikte girdik. Ancak katılımcılar içinde de yerli firmalar vardı. Notebook üreticisi Monster ile Mount & Blade’in yapımcısı Taleworlds de alanda yerlerini almıştı. Hepsi ile kısa süreli de olsa muhabbet edebildim. Bu muhabbet sırasında beni en çok mutlu eden konu her iki firmaya da katılımcıların gerçekten çok yoğun ilgi göstermesi idi. Monster’da ürünleri deneyimleyebilmek için insanlar sıra beklerken, Taleworlds’ün ürününü basına anlatabilmek için boş slotu yoktu.

Tabi artık oyun etkinliklerinin vazgeçilmezlerinden biri olan Cosplay yapanlar da etkinlik alanında yer almıştı. Gerçi önceki senelere göre sayıca daha azdılar ama gerçekten çok kalitelileri vardı. Benim favorim Horizon’un robotu idi.

Ayrıca fuarda dolaşırken birçok basın mensubu ile karşılaşıp sohbet edebiliyoruz. Birçok kişi ile konuşma şansım oldu. Herkesin fikri aynı: Son 10 yılın en iyi E3 Fuarı bu oldu. Zaten sadece Sony başlı başına oyuncuları heyecana boğacak birçok açıklamayı yaptı. Ayıca oyun üreticisi firmaların da şovları gerçekten övgüye değerdi.

Beş gün boyunca çok dolaşıp sizler için birçok içerik ürettik. Bunların hepsini kısa süre içinde sizler ile paylaşmaya başlayacağım. Takipte kalın mutlaka. Ama lütfen Watch Dogs 2’yi, For Honor’ı, Ghost Revcon: Wildlands’i ya da Horizon’u oynayıp ya da God of War’u ya da Resident Evil VII’yi gördüysem lütfen bana diş bilemeyin 🙂

Exit mobile version